Canım benim ben de daha yolun başındayım. Sağol güzel düşüncelerin için

Kısaca kendi durumumdan bahsedeyim. Gerçekçi, mantıklı bir o kadar da pozitif bir insanım. Sosyal yaşamda saygı ve nezakete çok önem veririm ve bunların işleri kolaylaştırdığını düşünürüm. Evet dingin bir yapım var ama bu bir süreçte gerçekleşti. Yaş, tecrubeler, küçük yaşta kendi hayatımı kazanmaya başlamam...( küçük dediysem üniversite

) Her bireyi özel olarak düşünüp oldukları gibi kabul etmeye çalışıyorum ( ama bir sır vermem gerekirse bu konuda çok iyi değilim) Mesela öğrencilerime karşı inanılmaz sabırlıyımdır ama yetişkinlere karşı aynı hoşgörüyü gösteremiyorum. Bunu da aşmaya çalışıyorum

Bana negatif hissettiren ya da paylaşacak çok şeyimin olmadığını düşündüğüm insanlardan uzak durmayı tercih ediyorum ama öfke ve kin duymadan.
Pozitif düşünceye gelince devlet dairelerinde vb. yerlerde hiç sorun yaşamadan işlerimi hallederim çünkü öyle olacağına inanırım. Eşimle tanışmamın da çekim yasası sayesinde olduğunu düşünüyorum. Ben eşimle 32 yaşında tanıştım. O sıralarda nerde akşam orda sabah bir hayat yaşıyordum ama hayalimdeki insanı imgelemeyi de ihmal etmiyordum

Yaşantımla düşüncelerim arasındaki tezatı farkettim. Önce gerçekten istediğim gibi yaşamaya başladım. ( çünkü o hayat bana uymuyordu ve o dönem mutsuz hissediyordum ) Yalnızlık, monoton bir hayat vb. gibi bahanelerin arkasına saklanıyordum. Sonra imgelediğim insanın doğru olup olmadığını düşündüm." Beni gerçekten mutlu edecek özellikler bunlar mı" sorusunu sordum. Örneğin zengin bir insan yerine güzel bir mesleği olan bir insan diledim. ( çalışırdık para nasılsa gelirdi sonradan )

Daha başka yönlerden de imgemi benim için doğru olduğuna inandığım şekle getirdim. Bir ay bile geçmeden ben o imgelediğim insanla tanıştım ve hiç olmayacak bir şekilde

Buna benzer olaylar var hayatımızda, mesela şu an eşimin yaşadığımız şehirde askerlik yapması gibi

Biliyorum çok uzattım, umarım sorunu cevaplayabilmişimdir. Sevgiler...