ABD ve Avrupa'da siyasetten sanata, iş dünyasından üniversitelere kadar kariyerinde ilerlemek isteyenlerin eğitim aldığı, beden dili ve liderlik konuları, Türkiye'nin gündemine birkaç yıl önce girdi.
Bu konularda eğitim veren şirketlerden Academia'nın Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Şerif İzgören'e bizdeki durumu sorduk.
* Türkiye'de yönetim kademesindekiler beden dilini biliyor mu?
Hayır. Bizde ülkeyi yönetenler de, holdinglerin başında olanlar da, batılı meslektaşlarının aksine bu konuda eğitimli değil. Son birkaç yıldır bir şeyler öğrenmeye başladılar.
* Bu eksiklik ne kaybettiriyor?
Müzakerelerde soru teknikleri vardır. Batıda bunu bilmeden sizi şirket görüşmesine bile göndermezler. Soruyu bir türlü sorarsınız, karşınızdaki istediğiniz cevabı verir, başka türlü sorarsınız, başka türlü cevaplar verir.
* Askerlerle siyasetçiler arasında nasıl farklılıklar gözlemliyorsunuz?
Askerler sivillere göre çok daha planlı. Not tutuyorlar, yazıyorlar. Sivilde yazılı yaklaşım yok.
* Siyasetçiler ile şirket yöneticilerini karşılaştırdığınızda fark ne?
Şirket yöneticileri, çalışanlarıyla birlikte eğitim alıyor. Parti lideri ise 'Bana tek başıma eğitim ver' diyor.
* Türk yöneticiler ile yabancı yöneticileri kıyaslarsanız?
Liderlik ve yönetim üzerine oyunlar oynatıyorum. Diyelim ki bir
lastiği verdiniz ve (içinden geçeceksiniz) dediniz. Yabancılar 15 dakika (Sen öne geç, ben arkaya) diye plan yapıyor. Türkler (Bismillah) deyip, dalıyor. Hiçbir planlama yok.
* Ya çekingenlik?
Batılılar kendilerini çok rahat ifade ediyor, oyunlara katılıyor. Örneğin 50 yaşını geçmiş yabancı bir yönetici, eğitimin bir bölümünde (yere yatın) dediğimde, arkadaşlarıyla birlikte yattı. Türkiye'de 40'ını geçmiş bir yöneticiye bunu yaptırmak zor.