Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13-01-2012, 12:19 AM   #30 (permalink)
Işıldayan Safir
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: Küçük Şeyler'den Alıntılar



Saz Çalamayan Bektaşi


Bir Bektaşi saz çalmayı bilmiyormuş. (Belki de biliyordu da bize ders vermek için bilmiyor gözükmüş.) Bilmediği için de sol elinin bir parmağını sazın bir perdesinde hareketsiz tutup sağ eliyle de çalar gibi yapıyormuş. Bir ara birisi "Erenler, başkaları ellerini perdede gezdiriyor, senin elin niçin sabit?" diye sormuş. Bektaşi, "Benim tuttuğum yer en doğru yerdir. Onlar benim tuttuğum yeri arıyorlar." demiş.

Yukarıdaki öykü, ben-merkezciliği çok güzel anlatıyor. Ben-merkezci kişi, kendi bakış tarzının, kendi düşüncelerinin tek doğru olduğunu, kendisi gibi düşünmeyenlerde bir bozukluk bulunduğunu düşünür. Bazen de kendi gibi düşünmeyenleri değiştirmeye, kendine benzetmeye çabalar.

İnsan ilişkilerinde ben-merkezcilikten tamamen uzaklaşmak herhalde mümkün değil, belki gerekli de değil... Ben-merkezciliğin fazla olmaması yeterli...

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla