Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13-12-2010, 10:19 PM   #17 (permalink)
Işıldayan Safir
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ



Sevgi Dili 2: Nitelikli Beraberlik


Betty Jo'nun birincil sevgi dilini başından farketmeliydim. O bahar onları Little Rock'ta ziyaret ettiğimde ne diyordu? "Bill bizi çok iyi geçindiriyor; fakat bana hiç vakit ayırmıyor. Birlikte zevk almayacaksak bu evin ve parayla satın alınabilecek bunca şeyin ne kıymeti var?" Arzusu neydi? Bill'le nitelikli beraberlik. Ondan ilgi bekliyordu. Kocasının ona odaklanmasını, zaman ayırmasını ve onunla birlikte bir şeyler yapmasını istiyordu.

Nitelikli beraberlik derken, bütün dikkatinizi eşinize vermenizden bahsediyorum, birlikte kanepeye oturup televizyon seyretmenizden değil. Zamanınızı bu şekilde geçirdiğinizde dikkatiniz eşinizde değil, ABC veya NBC'dedir. Benim kastettiğim, televizyonu kapatıp kanepeye oturmanız, yani tüm dikkatinizi birbirinize vermenizdir. Bu birlikte yürüyüşe çıkmak veya baş başa yemek yerken birbirinize bakarak konuşmak da olabilir. Bir restoranda flört eden bir çiftle evli bir çifti her zaman ayırt edebileceğinizi hiç fark ettiniz mi? Flört eden çiftler birbirlerine bakar ve konuşurlar. Evli çiftler orada öylece oturup etrafı seyrederler. Oraya yalnızca yemek için gittiklerini sanırsınız!

Karımla kanepede oturup yirmi dakika boyunca tüm dikkatimi ona verdiğimde veya o benim için aynı şeyi yaptığında, birbirimize yirmi dakikalık yaşam veriyoruz. O yirmi dakikaya bir daha asla sahip olamayacağız. Yaşamlarımızı birbirimize veriyoruz. Bu, sevgiyi güçlü bir duygusallıkla iletir.

Bir ilaç bütün hastalıkları tedavi edemez. Bill ve Betty Jo'ya tavsiyemde ciddi bir hata yapmıştım. Onay sözlerinin Bill için olduğu kadar Betty Jo için de anlamlı olacağını varsaymıştım. Her birinin diğerini uygun bir şekilde onaylaması halinde duygusal havanın değişeceğini ve her ikisinin de sevildiğini hissedeceğini ummuştum. Önerim Bill'de iyi sonuç vedi. Betty Jo'ya karşı daha olumlu şeyler hissetmeye başladı. Sıkı çalışması konusunda samimiyetle onaylandığına inanmaya başladı. Fakat aynı yöntem Betty Jo'da aynı sonucu vermedi. Onay sözleri onun birincil sevgi dili değildi. Onun dili nitelikli beraberlikti.

Bill'i tekrar telefona çağırdım ve geçen iki ay boyunca gösterdiği çabalardan dolayı teşekkür ettim. Betty Jo'yu sözlerle onaylama konusunda iyi bir çalışma yaptığını ve onaylamasının ona ulaştığını söyledim. "Fakat Dr. Chapman" dedi. "O hala pek mutlu değil. Onun açısından pek düzelme olduğunu sanmıyorum."

"Haklısın" dedim. "Sanırım nedenini biliyorum. Sorun benim yanlış sevgi dilini önermiş olmamda." Bill'in ne anlatmak istediğim konusunda en ufak bir fikri yoktu. Ona bir insanın duygusal açıdan sevildiğini hissetmesini sağlayan bir davranışın her zaman ve herkeste aynı etkiyi uyandırmayabileceğini anlatmaya çalıştım.

Onun dilinin onay sözleri olduğu konusunda hemfikirdi. Bunun kendisi için çocukken de çok önemli olduğunu ve Betty Jo onu takdir ettiğinde kendisini çok iyi hissettiğini söyledi. Betty Jo'nun dilinin onay sözleri değil, nitelikli beraberlik olduğunu açıkladım. Ona tüm dikkatini karşısındakine verme; eşiyle gazete okurken veya televizyon seyrederken değil de, tüm ilgisini üzerinde yoğunlaştırarak ve gözlerinin içine bakarak konuşma ve birlikte yapmaktan hoşlandığı şeyler için zaman ayırma kavramını anlattım. "Onunla senfoniye gitmek gibi" dedi. Little Rock'ın artık ışığa kavuştuğunu söyleyebilirdim.

"Dr. Chapman, bu onun her zaman şikayet ettiği şeydir. Onunla hiçbir şey yapmıyormuşum, ona hiç zaman ayırmıyormuşum. Hep 'evlenmeden önce dışarı çıkardık, birlikte bir şeyler yapardık ama artık her zaman çok meşgulsün' der. Bu gerçekten de onun sevgi dili, hiç şüphe yok. İyi ama ben ne yapacağım Dr. Chapman? İşim çok zamanımı alıyor."

"Bana biraz işinden bahseder misin?" dedim. Sonraki on dakika boyunca bana işinde yükseliş basamaklarını nasıl çıktığının tarihçesini, ne kadar gurur duyduğunu anlattı. Gelecek hakkındaki hayallerini ve gelecek beş yıl içinde istediği yere ulaşacağını bildiğini söyledi.

"Oraya yalnız mı, yoksa Betty Jo ve çocuklarla birlikte mi ulaşmak istersin?" diye sordum.

"Onun benimle birlikte olmasını istiyorum Dr. Chapman. Onun da benimle birlikte bunlardan sevinç duymasını istiyorum. İşte bu yüzden işime zaman ayırmamı eleştirdiği zaman çok inciniyorum. Bunu bizim için yapıyorum. onun da bunun bir parçası olmasını istiyordum fakat o bu konuda her zaman çok olumsuz."

Betty Jo'nun neden bu kadar olumsuz olduğunu anlamaya başladın mı Bill?" diye sordum. "ona o kadar az zaman ayırdın ki, sevgi deposu artık boşaldı. Senin onu gerçekten sevdiğinden emin olamıyor. Bu yüzden ona göre senin zamanını alan şeyi, yani işini yerden yere vuruyor. Aslında senin işinden nefret etmiyor. Senin ona olan sevgini çok az gösterdiğin gerçeğinden nefret ediyor. Bunun tek çözümü var Bill ve seni biraz zorlayacak. Betty Jo için zaman yaratmak zorundasın. Onu doğru sevgi diliyle sevmek zorundasın."

"Haklı olduğunuzu biliyorum. Dr. Chapman. Nereden başlamalıyım?"

"Bloknotun yakınlarda mı? Betty Jo hakkındaki olumlu şeylerin listesini yazdığımız bloknot."

"Yanımda."

"İyi. Şimdi başka bir liste yapacağız. Betty Jo'nun onunla birlikte yapmandan hoşlanacağını bildiğin şeyler neler? Yıllardır senden istediği şeyler." İşte Bill'in listesi:

- Karavanımızı alıp bir hafta sonunu dağlarda geçirmek (bazen çocuklarla, bazen de yalnız ikimiz.)
- Öğle yemeği için onunla buluşmak (hoş bir restoranda veya bazen McDonalds da bile olabilir.)
- Bir çocuk bakıcısı bulup, dışarıda baş başa bir akşam yemeği yemek.
- Gece eve geldiğimde ona günümün nasıl geçtiğini anlatmak ve o kendi gününü anlatırken onu dinlemek (Konuşmaya çalışırken televizyon izlememi istemez.)
- Çocuklarla okuldaki deneyimleri hakkındaki konuşmak için zaman ayırmak.
- Çocuklarla oyun oynayarak zaman geçirmek.
- Cumartesileri ailece pikniğe gitmek ve karıncalarla sineklerden şikayet etmemek.
- En azından yılda bir kez ailece tatile çıkmak.
- Onunla yürüyüşe çıkmak ve yürürken konuşmak (Onun önünde yürümemek.)

"Bunlar yıllardır söz konusu ettiği şeylerdi" dedi.

"Ne önereceğimi biliyorsun değil mi Bill?"

"Bunları yapmamı" dedi.

"Bu doğru, gelecek iki ay boyunca haftada bir. Zamanı nereden mi bulacaksın? Onu yaratacaksın. Sen akıllı bir adamsın" diye devam ettim. "İyi kararlar verebilen biri olmasaydın, şu anda bulunduğun yerde olmazdın. Yaşamını planlayabilir, planlarına Betty Jo'yu da dahil edebilirsin."

"Biliyorum" dedi. "Bunu yapabilirim."

"Ve Bill, bunu yaparken mesleki hedeflerini aşağıya çekmek zorunda değilsin. Bu yalnızca zirveye çıktığında Betty Jo ve çocukların seninle olacağının bir garantisi."

Nitelikli beraberliğin
bir diğer adı birlikteliktir.
Fiziksel yakınlığı kastetmiyorum...
Birliktelik odaklanmış dikkatle ilgilidir.


"Bunu her şeyden çok istiyorum. Zirvede olayım ya da olmayayım, onun mutlu olmasını istiyorum. Yaşamdan onunla ve çocuklarla birlikte zevk almak istiyorum."

Yıllar gelip geçti. Bill ve Betty Jo zirveye çıktılar ve geri indiler; fakat önemli olan bunu birlikte yapmalarıydı. Çocuklar yuvadan uçtular ve Bill ve Betty Jo bu yılların yaşadıkları en iyi yıllar olduğunda hemfikirler. Bill hevesli bir senfoni hayranı oldu. Betty Jo'da bloknotuna Bill'de takdir ettiği şeylerin sonsuz bir listesini yaptı. Bill bunları duymaktan hiç yorulmuyor. Şimdilerde kendi şirketini kurdu ve yeniden zirveye yakın. İşi artık Betty Jo için bir tehdit değil. Eşinin işinden heyecan duyuyor ve Bill'e cesaret veriyor. Artık Bill'in yaşamında bir numara olduğunu biliyor. Sevgi deposu dolu ve eğer boşalmaya başlarsa, biliyor ki, basit bir ricası Bill'in tüm ilgisini kendisine yöneltecek.

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla