Tekil Mesaj gösterimi
Alt 31-08-2010, 03:05 PM   #6 (permalink)
elccy
Üsteğmen
 
elccy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Aug 2010
Mesajlar: 286
Tesekkür: 391
287 Mesajinıza toplam 962 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
elccy is on a distinguished road
Standart SAĞLIKLI BİR BEN SAĞLIKLI BİR BEDEN DE SAKLIDIR

GEVŞEMEK İÇİN YÖNTEMLER

a.meditasyon
b.dinlendirici müzik dinlemek
c.sessiz bir yerde oturmak ve harika bir manzara izlemek
d.oturmak,hiçbir şey yapmamak,düşünmemek,kendini öylece bırakmak

Herkesin kendince bir gevşeme yöntemi vardır. Bunları,yani kendi yöntemlerinizi siz keşfedeceksiniz,sizi ne rahatlatır,ne gevşetir,bunu farkındalığınızla siz bulacaksınız...

a. Meditasyon
Meditasyon deyince,çoğumuzun aklına yoganın bir oturma şekli olan, bağdaş kurmuş, aom diye söylenen insanlar gelir ve hatta komik gelir ve dalga bile geçeriz.Oysa meditasyon çok farklı birşeydir ve çeşitleri vardır. ve yine kişiye göre değişir. Meditasyon,bir nevi beyni boşaltmak için yapılan rahatlama metodudur,ister nefesle,ister müzikle kişiye göre değişen yöntemleriyle yapılır.
Meditasyon, günlük stresi, kaygıyı azaltıp içsel bir huzur yakalama yoludur. ,
Meditasyon güvenli ve basittir. Kişinin fiziksel, duygusal ve zihinsel hallerini dengeler. Doğu dünyasına aitmiş gibi görünse de batı dünyasında da, şehir yaşamında da yerini almıştır.
Meditasyonu yediden yetmişe herkes yapabilir. Bugün en yoğun ve kalabalık havalimanlarından olan Pittsburg Havalimanında bile geniş bir meditasyon salonu bulunmaktadır. Geleneksel olarak meditasyon ruhsal gelişim için kullanılagelmiştir: Daha bilinçli olmak, içinizdeki ışığı ve sevgiyi çıkarmak, bilgelik, içimizdeki rehberin daha çok farkında olmak, gerçek benliğinize ve ruhunuza ulaşma yolculuğunuzu hızlandırmak için... Ama günümüzde hızla akan dünya içersinde, stresi atmak, rahatlamak için son derece değerli bir araç haline gelmiştir.
Meditasyonun tarihi her ne kadar oldukça geçmişe dayansa da onunla ilgili bilimsel araştırmalar 1960'lı ve 70'li yıllara dayanır. O yıllarda Hindistan'da bazı kişilerin otonom sinir sistemlerini istediklerinde kontrol edebildikleri rapor edildi. Ve birçok sağlıkçı yan etkileri fazla olan stres giderici ilaçların yanında alternatif olabileceğini düşünerek araştırmalara ağırlık verdiler. Harward Tıp Okulu'ndan Dr. Herbert Benson, meditasyonu gevşeme tepkisi olarak tanımlıyor.
Çeşitli yogiler ve uzun süreler boyunca meditasyon yapan insanlar üzerinde yaptığı araştırmalarda meditasyon işleminin sempatik sinir sistemi etkilerine karşı tavrını keşfetti. Sempatik sistem kalp ritmini, solumayı ve kan basıncını artırırken, meditasyon sırasında aktif hale gelen parasempatik sistem bunun tam karşıtını yapmaktadır.
Meditasyonun en sık görülen fizyolojik etkileri azalan kan basıncı, düşük nabız, azalan metabolik hız ve çeşitli maddelerin serum düzeyi konsantrasyonlarındaki değişimlerdir.
Tıp bilim adamlarının araştırmaları meditasyonun getirdiği rahatlamanın tehlike karşısında duyduğumuz 'savaş ve kaç' tepkisinin tam tersi yönde hareket ettiğini saptamıştır. Böylesine derin gevşeme ve rahatlama hissi uykuya göre çok daha üstün nitelikler taşımaktadır. Günde 1-2 kez yapılan 20 dk.lık meditasyon hem fiziksel hem zihinsel sağlığınız açısından önemli gelişmeler sağlayacaktır.
Kaslardaki gerginlik azalır, kan basıncı düşer, vücudun oksijen ihtiyacı azalır ve beyin dalgaları yoğun beta dalgasından sakin alfa dalgasına değişir.
MEKAN/YER
Meditasyonu denemeye başlıyacağınız zamanlarda telefonunuzu fişten çekip, kendinizi bağlantılarınızdan soyutlayın.
Kapınıza meditasyon yapıyor olmanız nedeniyle bir saat boyunca kimsenin kapınızı çalmaması gerektiğini belirtir bir not yazın. Ve meditasyon odasına girerken ayakkabılarınızı çıkarın, çünkü kutsal bir yerde yürümektesiniz. Yalnızca ayakkabılarınızı da değil, sizi meşgul etmekte olan her ne varsa hepsini kapıda bırakın. Bilinçli olarak her şeyi ayakkabılarınızla birlikte dışarda bırakın. İçeriye bir şeyle meşgul olmadan, boş bir şekilde girin.
Yirmi dört saatten bir saati herkes alabilir. Yirmi üç saati meşguliyetlerinize, düşüncelerinize, hırslarınıza, arzularınıza, gelecek planlarınıza verin. Bir saati tüm bunların arasından alın, ve sonunda, yalnızca bu bir saatin aslında hayatınızın gerçek saati olduğunu göreceksiniz; şu bıraktığınız yirmi üç saatin ise tam bir kayıp olduğunu... Yalnızca bu bir saat kurtulmuş, ve geriye kalanlar ise kaybolup gitmiş…

Meditasyonu kolaylaştıran bir yer bulmalısınız. Örneğin, bir ağacın altında oturmak yardımcı olacaktır. Bir sinema salonunun önüne gidip oturacağınıza ya da bir tren istasyonu platformunda oturacağınıza, doğaya; dağlara, ağaçlara, nehirlere, Tao'nun hala akmakta olduğu, titreştiği, nabzının attığı, her yöne yayıldığı yerlere gidin.
Ağaçlar sürekli meditasyon halindedir. Sessiz, öylece; meditasyondur bu. Size ağaç olun demiyorum, bir Buda haline gelmelisiniz! Fakat Buda'nın ağaç ile ortak noktası, onun bir ağaç kadar yeşil, öz sıvısı ile dolup taşıyor ve kutlama (coşku, saadet) içerisinde olmasıdır-arada bir fark vardır elbette. O bilinçlidir, ağaç ise değil. Ağaç, bilinçsizce Tao içerisindedir, bir Buda ise bilinçli olarak…İşte büyük fark ta burada, yer ile gök arsındakindedir.

Fakat, bir de hayal edin; güzel kuşların şakıdığı, kumruların etrafında dansettiği bir ağacın yanıbaşında oturuyorsunuz, ya da akmakta olan bir ırmağın ve onun akış sesinin veya bir şelalenin ve onun muhteşem müziğinin yanıbaşındasınız..
Kendinize henüz doğanın zarar verilmemiş, kirletilmemiş bir yerini bulun. Şayet böyle bir yer bulamayacak olursanız da yalnızca kapılarınızı kapayıp kendi odanızda oturun.
Şayet mümkünse evinizde meditasyon için özel bir yeriniz olsun. Sadece küçücük bir köşe bile bu işi görür, yalnız sadece meditasyon için kullanılması koşuluyla.
Peki neden sadece meditasyon için bir yer - çünkü her tür eylem kendi titreşimlerini yaratır. Eğer bu yerde yalnızca meditasyon yapacak olursanız, orası meditatif* hale gelir. Hergün meditasyon yaptığınızda, orası sizin meditasyonda olduğunuz anlardaki titreşimleri içine çekip biriktirecektir. Ertesi gün aynı yere döndüğünüzde birikmiş olan titreşimler tekrar sizin üzerinize düşmeye başlayacaktır. Onlar (titreşimler) size yardımcı olur, size çabanızın karşılığını sunar, size tepki verirler.
Bir kimse gerçek anlamda bir meditasyoncu haline geldiğinde, sinema salonunun önünde, tren istasyonu platformunda oturup meditasyon yapabilir
Fakat böyle bir şey yeni başlayanlara göre değildir.

Ağaç bir kez kök saldıktan sonra ister rüzgar essin, ister yağmur yağsın, isterseniz de bulutlar fırtına kopartsın hepsi kabulüdür artık. Tüm bunlar ağaca bütünsellik katarlar. Fakat ağaç henüz küçük ve nazik iken, küçücük bir çocuk ya da yoldan geçmekte olan bir inek bile tehlikeli olabilir, onu yok edebilir.
RAHAT OLMALISINIZ
Oturuş öyle olmalıdır ki, bedeninizi unutabilmelisiniz.
Rahat olmak ne demektir? Bedeninizi unutabildiğinizde rahatsınızdır.

Sürekli bedeniniz tarafından hatırlatıldığınızdaysa rahat değilsinizdir.
Bu durumda, sandalyede mi, yoksa yerde mi oturuyor olduğunuzun bir önemi yoktur.
Rahat olun, çünkü eğer (bedenen) rahatsız olacak olursanız, daha derin katmanlardaki saadetleri arzulayamazsınız: ilk düzeyi kaçıracak olursanız, tüm diğerleri size kapanacaktır.
Şayet gerçekten mutlu, dingin olmak istiyorsanız o zaman ilk adımdan itibaren zevk almaya başlamalısınız. İçsel esrimeye ulaşmak isteyen bir kimse için temel gereksinim, bedenin rahat olmasıdır.
__________________
Sevgi,sağlık ,şans,huzur ve bolluk hepimizle olsun
elccy isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla