Her şey hayal etmekle başlar İsteğiniz ne derece bilincinizde canlanıyor? Bu sorunun yanıtı çok önemli. Çünkü bir şeyi hayal etmek ona ulaşmanızı kolaylaştırır. O har neyse, olmuş gibi hayal etmeye çabalayın. Örneğin tek idealiniz var diyelim, o da arkeolog olmak. (Bu isteğiniz sizinle sınırlı, bir tiyatro sanatçısı da olmayı da isteyebilirsiniz.) Bütün yaşamınızda her şeyi, “Nasıl arkeolog olabilirim” düşüncesine yönlendirirseniz ve hayallerinizde kendinizi arkeolog olarak canlandırırsanız, o amaca ulaşmanız çok büyük bir olasılıktır..
Bir de arzularınızı dile getirirken “zaman” mevhumunu önemsemeniz gerekir. Çünkü, bilinçaltı şimdiki zamanı algılar. Diyelim ki, çok içiyorsunuz ve sigaradan kurtulmak istiyorsunuz. “Sigarayı bırakacağım” derseniz, bilinçaltınız “belirsiz bir gelecek” olarak algılar onu. "şimdi bırakıyorum" dediğinizde, alt bilinciniz sigarayı bırakmanız için sizi zorlar.
O yüzden ulaşmak isteğiniz her neyse, ”yakında yapacağım", “ona ulaşacağım” şeklinde cümleler kurmayın. Ve kendinizi o durumda hayal edin.. Bu konuda bir başka örnek daha verelim. Diyelim ki şimdiki yaşadığınız evde mutlu değilsiniz ve yaşamak istediğiniz başka bir mekan var. Bıkmadan usanmadan o evi, yaşamak istediğiniz o mekanın hayalini kurmanız, zihninizde canlandırmanız gerekir. Ne demiş şair: Hayal etmekle başlar her şey...
“Engel” sözcüğünü kullanmayın Kelimelere çok dikkat edin. Kitaplarında “düşünce” gücünü” ele alan ünlü yazar Anthony Robbins de şöyle diyor: "Literatürünüzden 'başarısızlık' kelimesini silin." Yazar, olumsuz anlamlar yüklü kelimeleri de, dağarcığımızda fazla barındırmamızı öneriyor. Çünkü yapamama korkuları, güvensizlik yaratan kelimeler, hep o çok istediğiniz hedeften sizi uzaklaştırır.
O yüzden, “Benim gücümü aşar, yapamam”, “Fazla cesur değilim”, “Bu iş çok zor”, “Ben ona layık değilim” gibi cümleler her zaman ilerlediğiniz yolda, enerjinizi eksiltir. Gitmek istediğiniz yere gidebileceğinizi, olmak istediğiniz mevkide olabileceğinizi ve bunu asla kimsenin engelleyemeyeceğini düşünün. Hatta olumsuz bir anlam ifade ettiği için “engel” sözcüğünü de kullanmayın.
Yazmak ve tekrar etmek Bazılarınız bütün bunların ütopya olduğunu düşünebilir. Ama isteklerinizi yazmak da önemli. SAYAŞA’da (Sağlıklı Yaşam Derneği) “Düşünce Gücü” seminerleri veren Işık Kırgız bu konuda şunları söylüyor: “En büyük güç aslında yazmaktadır. Zihninize yazdığınız belki silinebilir, izi kaybolabilir. Ama kağıda yazdığınız kalıcıdır. Bir defa yazmak on defa okumaktan daha etkileyicidir. İsteklerinizi bir kağıda yazın ama yazdığınızı da tekrar edin.. Tekrar edildikçe, o isteğinizle beyninizde inanılmaz bağlantılar oluşturursunuz.. Yazıya döktüğünüz dileğinizi günde iki defa okuyun. Telkinleriniz bu dileğinizi güçlendirecektir. Salgılanan hormonlarınız ve beyninizde oluşan yeni nörolojik ağlar sayesinde karşı konulmaz bir arzu üreteceksiniz onu gerçekleştirmeye yönelik”
Deneyin isterseniz, nasılsa bunu yapmakla bir şey kaybetmezsiniz: “Ben bir ay sonra orada, o çok istediğim mevkideyim” deyin yürekten, bunu yazın ve günde iki kez okuyun. Ve orada kendinizi hayal edin. Göreceksiniz bütün planlarınızı, bütün yaşamınız o noktada olmak üzere yeniden kurgulayacaksınız..
Bazı uzmanlar ise daha etkileyici bir alternatif sunuyor; “Yazdığınız planınızı bir kasete okuyun. Bu kaseti her fırsatta dinleyin.” Herkes kendi telkin kasetlerini oluşturabilir. Ütopya değil, denenmiş, hayata geçmişi binlerce hikaye var böyle. Düşünce gücü kitapları da gerçek bunları bize aktaran gerçek hikayelerle dolu.