Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12-06-2010, 03:09 AM   #2 (permalink)
Belgin ∞

Redflowers
 
Belgin ∞ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 3,010
Tesekkür: 28,441
2,242 Mesajinıza toplam 14,584 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Belgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond reputeBelgin ∞ has a reputation beyond repute
Standart Cevap: Element Grupları ve Özellikleri



SU GRUBU

TİPİ : HİSSEDEN KİŞİ
ANAHTAR CÜMLE : HİSSEDERİM
MOTİVASYONU : ÖZLEM
KALİTESİ : MEDYUMLUK
HUYU : AKAN, SÜRÜKLEYEN, SÜRÜKLENEN
C.G.JUNG TİPOLOJİSİ : SEZMEK
F.RİEMANN TİPİ : DEPRESİF
DİŞİ ARKETİPİ : GİZEMLİ, İLHAM PERİSİ, SFENKS
ERKEK ARKETİPİ : SUFİ, BİLGE
GÖLGESİ : KAPRİSLİLİK
GÜCÜ : DUYGU DERİNLİĞİ
EKSİKLİĞİ : TUTARLILIK
BURÇLARI : BALIK, YENGEÇ, AKREP


SU ELEMENTİ ( HİSLER İNSANI )

Su insanı hisleriyle sürekli çevresinden gelen titreşimleri algılar. Antenleri sürekli olarak algılamaya açıktır. Bu ona bir taraftan mükemmel bir hissetme duygusu kazandırır, ama öbür taraftan kendisini dış etkenlere karşı sınırlamada çok zorlar. Su insanları çokça şeyi fazlaca içine emerler ve bu arada kendileri için belirlenmemiş ve uygun olmayan bir çok enerji ve güçlerin etkisi altında kalırlar. Onun hassas duyguları, başkalarının ondan ne beklediğini her zaman hissettirirler. Başkalarının isteklerine yanıt vermeye yönelik büyük ilgi sonucunda burada binlerce yüzü olan bir kişilikle karşılaşırız çünkü bu kişi her kişiye karşı onların istedikleri yüzle ortaya çıkar. Bu da su insanında kendi kimliğini ve kendi sınırlarını belirlemeye yönelik hissin çok zor oluşmasına neden olur. Buna rağmen su insanının hedefe yönelik içgüdüsel etkisini hiçbir zaman küçümsememek gerekir. Çünkü hiçbir şey su insanını kendisine ait gerçek gayelerini izlemede durduramaz. Her ne kadar başka elementler tarafından garip karşılansada, su insanı bu gayelere ulaşmak için her türlü dolambaçlı yollara girmekten çekinmez. Yardımseverlik, empati, içgüdüsel güven, hissetme yetisi ve sık rastlanılan yüksek oranda medyatik olabilmeleri su insanının güçlü yanlarıdır. Bu yüzden bu insanlar sık sık kendilerini terapi ile ilgili işlere adarlar.
Su insanı mükkemel bir şekilde olayları anlatabilir fakat kendisini çok zor, formel (kalıpsal) ifade edip somut açıklamalar yapar, çünkü gerçekler dünyası onun dünyası değildir. O daha çok fantezi ve ruhsal dünyanın zengin hayal dünyasında dolaşır. Doğuştan ruh doktorudur, o başkalarını dinler, onlara katılır ve onlara karşı derin bir anlayış gösterir. Ve doğal olarak o hikayeler anlatan yazar, şair, sanatçı veya sihirbazdır. Onun duyarlılığı diğer elementlere nazaran onu daha az deli cesaretli ve hayatın somut değerlerine asılan bir tip yapar. Dış dünyanın talepleri kendisinin karşılayamayacağı kadar çok sertleştiği zaman hızlı bir şekilde iç veya hayal dünyasına çekilip bir şekilde dış dünyanın zorlukları arasından geçebileceğini umar. Çok uç noktalarda bu davranış dünyadan kaçışa, gerçeğin inatla red edilmesine ve mantıksızlığa yönelişe neden olur. Bu durumlarda bütün geçmişin resimleri onu sabitleyip bakışları geriye düşer. Ruhu sürekli olarak anılarda takılı kalır ve geçmişte olan güvenli ortamlar yıllar geçse dahi yoğun hayaller olarak ortaya çıkar. Su elementi başka hiçbir elementin yapamayacağı kadar kendini derinlere çeker ve dibe vurmadan sakinleşmez. Kendi gücüyle o noktadan uzaklaşamaz. Bunun için dış etkenlere, daha doğrusu ona yön veren eğilimlere ve onu tutan kalıplara ihtiyacı vardır.
Bu yüzden su insanı toprak insanının yakınlığına değer verir. Toprak ona belli bir biçim ve güvenlik verir. Yalnız bu, toprak insanı suyu kurutacak şekilde mesela hiçbir hayal gücüne dayanmayan kuru ve katı düşünce biçimiyle su insanının hissettiği iç bağlantıları yok saydığı zaman, ortadan kalkar.
Hava ise su elementi nazarıyla çok yüzeysel bir elementtir. Eğer hava soğuk ve düşmanca yaklaşırsa su, yüzeyinde bir buz tabakası oluşturarak, içine kapanır ve böylece havanın soğuk analiz eden anlayışının kendi iç derinliklerine ve ruhuna girmesine izin vermez. Fakat bu iki elementin iyi bir şekilde anlaştıkları yerde ruhsal hayalleri kelimelerle veya müzikle ifade eden sanatçılar veya iyi terapistler ve yol göstericiler ortaya çıkar.




HAVA GRUBU


TİPİ : DÜŞÜNEN KİŞİ
ANAHTAR CÜMLESİ : DÜŞÜNÜRÜM
MOTİVASYONU : MERAK
KALİTESİ : FİKİR ZENGİNLİĞİ
HUYU : CANLANDIRAN, NEŞE VEREN
C.G.JUNG TİPOLOJİSİ : DÜŞÜNMEK
F.RİEMANN TİPİ : ŞİZOİT
DİŞİ ARKETİPİ : WİNDSBRAUT LORELEİ *
ERKEK AKRETİPİ : EBEDİ ÇOCUK
GÖLGESİ : DUYGUSUZLUK
GÜCÜ : ZEKA
EKSİKLİĞİ : DERİNLİK, BAĞLILIK
BURÇLARI : TERAZİ, İKİZLER, KOVA

HAVA ELEMENTİ ( ANLAYIŞ İNSANI )

Hava insanı rahat bir şekilde teoriler, düşünceler ve soyutlamalar içerisinde esip durur. Çok hızlı algılayış ve çok rahat ifade etme yetisine sahiptirler. Başkalarıyla kontağa girip değiş tokuş yapma isteği onu bir yerden başka bir yere taşır. Özgürlük ve bağımsızlık dürtüsü ise onu hiçbir yerde fazla tutmaz. Böylece hava insanı açık ve arkadaşca başkalarına yönelir ama mesafeli ve soğuk bir etki bırakır. Bir konudan başka bir konuya esen düşünceleri yüzeysel kalır. Kendileri parlak fikirler öne sürerler, bilgi verirler, yaratıcı düşüceler ortaya koyarlar, her şeye göreceli bakıp tereddüte düşerler ve her zaman bağlılık, derinlik ve duygusallık taşıyan girişimlerden uzak dururlar. Bu hafif ve canlı bir meraka sahip hava sık sık sabırsızlığa, sinirliliğe ve dağılmaya meyleder. Sahip olduğu durmak dinmek bilmeyen her kişi ve şeye karşı olan ilgisi onun kesin bir pozisyon almasını engeller ve onu yurdu olmayan bir gezgin yapar. Gelecek onun düşüncelerinin en mutlu şekilde dolaştığı ortamdır, ne de olsa düşünülmesi ve hakkında bol bol fikir üretilmesi gerekir. Yeni olan her şey bir çok imkana olanak sağlar ve deney ve fanteziler için geniş bir alan bırakır.
Her ne kadar hava insanı açıklık ve objektiflik için uğraşsa da, kendisi düşünce dünyasının havalanmış labirentlerinde yolunu kaybedebilir. Onu, bütün dünyadan kopmuş bir şekilde havalı teoriler peşinde deneyler yapan bir profesöre benzetebiliriz. Maalesef bu havalı teori deneyleri bazen gerçekten parlak sonuçlar üretse de, kimse tarafından net bir şekilde anlaşılamaz.
Hava kelimenin tam anlamıyla toprakda çok zorlanır. Toprak insanlarının hiç şaşmaz gerçeklik tutkusu hava insanlarının kurmuş oldukları havalı sarayların gerçeklik zemininde parçalanmasına neden olur. Diğer taraftan hava-toprak bağlantısı çok değerlidir, çünkü havalı fikirler toprakla beraber girilen ortaklıklarda işe yarar hale gelir.
Havalı insanlar için su insanları da anlaşılmaz karman çorbanlardır. Duygu dünyası hava insanı için çok karmaşık, takip edilmez, mantıksız, hatta en fazla psikolojik olup ancak dalga geçmesine neden olur. Halbuki su insanları havanın soyut filkirlerine ruh verip o fikirleri daha insancıl yapar.
Bütün bunlara karşılık hava insanı, kendisi için bazen çok hızlı giden ateşli ve düşüncesizce yaptığı hucumlara rağmen, ateşin ısısını, çoşkusunu ve dinamizmini çok sever.


Sevgiyle..
__________________
Ben Tanrı'nın bir çocuğuyum ve Dünya denen bu yerde olmaya layığım. Ruhun adına, şifamı birlikte-yaratıyor ve titreşimimin değişmesini seçiyorum. Tanrım, kontratımı gerçekleştirebilmem için bilmemi istediğin şey nedir?
Belgin ∞ isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla