Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10-04-2010, 02:18 AM   #1 (permalink)
Bluesky24
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Bluesky24 will become famous soon enoughBluesky24 will become famous soon enough
Standart Radyoterapi'de Cyberknife Teknolojisi





Radyoterapi'de Cyberknife TeknolojisiDünyada sadece sınırlı merkezde bulunan Cyberknife, Türkiye'de ilk kez Anadolu Sağlık Merkezi'nde hizmete sunuldu. Pek çok kanserin radyoterapisinde kullanılan Cyberknife, radyo-cerrahinin en gelişmiş teknolojilerinden biri. Tümörü cerrahi yöntem kadar kesin bir sınırla ortadan kaldırırken, ışınların normal dokulara zarar vermesini de önlüyor. Cyberknife 2002 yılından bu yana başta ABD ve Japonya'da olmak üzere dünyanın en saygın kanser enstitülerinde binlerce hastada başarıyla uygulanıyor. Dünyanın en iyi tıp merkezlerinden biri olarak bilinen Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki Cyberknife Merkezi'ne ülkemizden de çok sayıda hasta başvurusu olduğu belirtiliyor. Cberknife, her türlü kanserin radyoterapisinde kullanılan en son teknoloji ürünü. Robot kolu üzerine yerleştirilen 6 mega voltluk linac ile çalışan bir cihaz. Tümör çevresindeki normal dokuların radyasyonla karşılaşmasını minumuma indiren, radyo-cerrahinin en gelişmiş yöntemi.

Cihazın her açıda dönebilen ve her pozisyonda durabilen robotik kolu yardımıyla odaklanmış ışınlar hastaya gönderiliyor. Vücuttaki herhangi bir bölge, robotik kol sayesinde rahatlıkla ışınlanabiliyor. Bu özellik, tedavisi diğer radyoterapi cihazlarıyla mümkün olmayan hastalara da tedavi şansı veriyor. Cyberknife ağrısız ve herhangi bir operasyon gerektirmeyen bir tedavi yaklaşımı olarak nitelendiriliyor. Vücut içerisindeki tümör ya da hastalıklı alanlar duyarlı bir biçimde hedefleniyor ve yüksek radyasyon dozları verilerek öldürülüyor.

Radyoterapide kullanılan son teknoloji ürünü

2001 yılında tüm vücut kullanımı için FDA onayı alan Cberknife, her türlü kanserin radyoterapisinde kullanılan en son teknoloji ürünü. Tümör çevresindeki normal dokuların radyasyonla karşılaşmasını minumuma indiren, radyo-cerrahinin en gelişmiş yöntemini oluşturuyor. Cyberknife ağrısız ve herhangi bir operasyon gerektirmeyen bir tedavi yaklaşımı olarak nitelendiriliyor. Vücut içerisindeki tümör ya da hastalıklı alanlar duyarlı bir biçimde hedefleniyor ve yüksek radyasyon dozları verilerek öldürülüyor. Anadolu Sağlık Merkezi'nden Radyasyon Onkolojisi uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Engin, Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Egehan, Onkoloji uzmanı Prof. Dr. Haluk Onat, Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Doçent Dr. Metin Güden, Nöroloji Uzmanı Hikmet Uluğ, Cyberknife'ın yararlarını şöyle anlatıyor.

Nerelerde kullanılıyor?

Cyberknife beyin tümörlerinde etkili bir yötem olarak nitelendiriliyor. Ayrıca tedavi imkânı bulunmayan beyinsapı ve omurilik tümörlerinde, felçsiz iyileşme sağlayan tedavi yöntemini artık Cyberknife tedavisi oluşturuyor. Benzer şekilde Cyberknife, ameliyat şansını kaybetmiş hastaların tedavisine de olanak veriyor. Bilgisayarlı Tomografide görülen tümörün işaretlenmesinden sonra yaklaşık bir saat süren bir seansta, robot, tümörü bir cerrah titizliğiyle ışınlayarak yok ediyor. Başta beyin olmak üzere; beyin sapı, omurilik, gırtlak, akciğer, karaciğer, pankreas, böbrek, böbreküstü bezi, prostat gibi kanserleri sık görülen organlara yan etkisiz ışın tedavisi verebilmesi, yaygın bir kullanım alanının olmasını sağlıyor. Bu üstün teknoloji sayesinde hastalar tedaviden hemen sonra normal günlük işlerini yapabiliyor.

Hata Payı Minimumda

Cyberknife her türlü kanserin radyoterapisinde kullanılıyor. Robot kolu üzerine yerleştirilen 6 mega voltluk linac ile çalışıyor. Cihazın her açıda dönebilen ve her pozisyonda durabilen robotik kolu yardımıyla odaklanmış ışınlar hastaya gönderiliyor. Böylece vücuttaki herhangi bir bölge, robotik kol sayesinde rahatlıkla ışınlanabiliyor. Bu özellik, tedavisi diğer radyoterapi cihazlarıyla mümkün olmayan hastalara da tedavi şansı veriyor. Bunun yanı sıra Cyberknife cihazıyla tedavi sırasında yüzde 100 gerçek zamanlı görüntü alınabiliyor ve bu görüntüler rehberliğinde radyasyon veriliyor. Özellikle beyin dışındaki organlar zaman zaman hareket edebiliyor. Bu da vücuda radyasyon verilmesi sırasında istenen doz dağılımını engelliyor. Cyberknife'ta tümör içine/cilt yüzeyine yerleştirilen belirleyiciler ve Synchrony ismi verilen bir yazılım programı yardımıyla hareketli organlar tedavi sırasında cihaz tarafından sürekli izleniyor. Organ istenen pozisyona geldiğinde de ışın veriliyor. İzo-sentrik olmayan ve non-koplanar ışınlar ile tek ya da daha fazla bölünmelerle mükemmel doz homojenitesi ve dağılımları elde edilerek 1 mm gibi çok küçük sapma sınırlarında tedavi yapılabiliyor. Bunun sonucunda hastaya verilen dozda hata payı minimuma iniyor.

Ağrısız ve Yan Etkisiz

Robotik yönlendirme sistemi sayesinde normal dokuları milimetrenin altında bir hassasiyet ile ışından korumak mümkün olabiliyor. Kansız, bıçaksız anestezisiz ve ağrısız ameliyat yapabilen robot olarak ameliyatın hiçbir yan etkisini ve riskini taşımıyor. Bu nedenle de radyocerrahi cihazı olarak biliniyor. Solunumla yer değiştiren organları izleme sistemi sayesinde vücudun pek çok bölgesinde bulunan kanserlerin ve bunların yayılımlarının tedavisinde en az ameliyat kadar etkili oluyor.

Klinik Uygulamalarda CyberKnife

AVM (Arteriovenous Malformation): Beyin ve omurilikte oluşan bir damar hastalığı olarak nitelendirilen AVM'de her yıl için yüzde 3-4 kanama riski bulunuyor. Ayrıca sara nöbeti, ağrı ve nörolojik defisit de oluşturabiliyor. Bu durum embolizasyon veya cerrahi yöntem ile tedavi edilebiliyor. Ancak bu yöntemler riski yüksek invaziv girişimleri oluşturuyor. Bu yüzden, etkisi diğer yöntemlere göre daha sonra görülse de radyocerrahi emniyetli bir tedavi yöntemi olarak nitelendiriliyor. Diğer radyocerrahi sistemlerde ışınlanacak hedefi belirlemek ve sabitlemek için kafa kemiğine metal frame takılması gerekiyor. Bu takılan aparat yaklaşık 3-6 saat arası hastanın başında takılı kalmak zorunda. Oysa Cyberknife ile yapılan tedavide ağrılı metal frame olmadığı için hastalar ağrı hissetmiyor. Ayrıca omurilikte veya kafa tabanına yakın olan AVM'ler de diğer radyocerrahi sistemlerle tedavi edilemiyor. Cyberknife'ta ise vücudun herhangi bir noktasındaki lezyon kolaylıkla ve tam doğrulukla tedavi edilebiliyor.

Beyin Tümörleri: Beyin dokusunun kendisinden gelişen (primer) tümörlerin büyük bölümünde Cyberknife tedavisi tek başına veya ameliyat sonrasında uygulanmaktadır. Beynin iyi huylu tümörlerinde tümörü küçültüp yok ederek ya da tümör büyümesini durdurarak etki eden Cyberknife, hastaların ameliyatsız tedavisini sağlamaktadır. Beynin kötü huylu tümörlerinde de ameliyat öncesi veya sonrasında kullanılarak hastalara yardımcı olunmaktadır. Klasik radyoterapiden ve diğer radyocerrahi yöntemlerden farklı olarak kafaya metal çerçeve takılmaması ve 30-40 seans yerine çoğunluk tek veya 1-5 seans arasında tedavinin bitirilmesi, en büyük avantajı oluşturmaktadır.

Beyin Metastazları: Kanser hücreleri kan yoluyla başka organlara giderek o organlara yerleşiyor, büyümeye ve yerleştiği dokuyu bozmaya devam ediyor. En çok yerleştiği organlardan birini de beyin oluşturuyor. Yüzde 20-40 kanser hastasında beyin metastazı görülüyor. Bunların yüzde 75 kadarı birden fazla odakta tutunuyor. Hastada sara nöbeti, baş ağrısı ve nörolojik defisit oluşturabiliyor. Beyin metastazlarının tedavisinde cerrahi tedaviler, tüm beyin radyoterapisi bazı kemoterapötik ajanlar kullanılıyor. Yapılan çalışmalar radyocerrahinin de cerrahi kadar etkin bir yöntem olduğunu gösteriyor. Bu yöntemle hastalar beyin cerrahisi gibi ağır bir yükten kurtulabiliyor.

Prostat Kanserleri: Prostat kanserlerindeki klasik radyoterapiyle elde edilebilen kesin tedavi sonuçlarını Cyberknife ile tek seansta elde etmek üzere yapılan çalışmalar son aşamaya ulaşmış durumda. Prostat kanserlerinde Cyberknife uygulamasına yakın bir gelecekte tüm dünyayla birlikte ASM'de de başlanacak.

Karaciğer Kanserleri: Karaciğerin primer kanseri (hepatoselüler ca.) ve karaciğerdeki safra yolları kanserinin (intrahepatik kolanjio ca.) öncelikli tedavisini cerrahi yöntem oluşturuyor. Cerrahi uygulanan, özellikle tümörü küçük olan hastalar uzun süre yaşayabiliyor. Ancak yüzde 30 hastada cerrahi uygulanabiliyor. Diğer hasta grubu cerrahi şansını kullanamıyor ve birçok sistemik tedaviye rağmen yaşam süresi kısa oluyor.

Aynı şekilde karaciğerin metastatik hastalıklarında da cerrahi yaklaşım çok daha az oluyor ve kemoterapi ile yeterince etkili olunamıyor. Klasik radyoterapi bu hasta gruplarında karaciğerin hareketli olması ve sağlam karaciğer dokusunun radyasyondan etkilenerek zarar görmesinden dolayı uygulanamıyor veya çok sınırlı olgulara çok sınırlı dozlar verilebiliyor. Bu dozlar da tümör üzerinde istenilen etkiyi gösteremiyor. Radyocerrahi sistemle sağlam dokular maksimum korunabilse bile teknik olarak kafatası dışında uygulanamıyor ve hareketli organlara planlama yapılamıyor. Oysa Cyberknife ile hareketli organların radyocerrahisi küçük bir müdahale ile mümkün olabiliyor. Sağlam dokular maksimum korunurken tümör dokusuna diğer klasik yöntemlerle verilemeyen yüksek dozlar da verilebiliyor. Böylece cerrahi yapılamayan primer veya metastatik karaciğer kanserlerine etkili dozlarda radyocerrahi yapılarak yaşamlarını uzatma şansı doğuyor.

Pankreas Kanseri: Her yıl Amerika'da 30 bin kişi pankreas kanseri tanısı alıyor ve yine 30 bin hasta pankreas kanserinden yaşamını yitiriyor. Buradan da anlaşılabileceği gibi pankreas kanserinden ölüm oranı oldukça yüksek oranda seyrediyor. Hastalık; sarılık, ağrı, zayıflama ve hazımsızlık gibi şikayetlere yol açıyor. Cerrahi tedavi temel tedavi yöntemini oluşturuyor. Ancak cerrahi erken evrelerde uygulanabiliyor. Oysa sarılık dışındaki diğer bulgular hastalığa özel olmadığı için erken evrelerde yakalama şansı düşük oluyor.

Cerrahi şansını yitiren hastalarda tek başına kemoterapi veya radyoterapi istenilen sonucu vermiyor. Kemoterapi ile radyoterapinin beraber uygulanması ile daha iyi sonuçlar alınmasına rağmen istenilen düzey yine de yakalanamıyor. Radyoterapi ince bağırsak, karaciğer böbrek ve omurilik yüzünden istenilen yüksek dozlarda uygulanamıyor. CyberKnife klasik radyoterapinin erişemediği dozlara erişerek cerrahi yöntem uygulanan hastalara yakın bir sonuç elde etmek için büyük bir fırsat olarak değerlendiriliyor.

Akciğer Kanserleri: Akciğerin kendi dokusundan oluşan veya başka dokularda oluşup akciğere atlayan kanserler bu hayati organa verdikleri zarardan dolayı oldukça ölümcül olarak tanımlanıyorlar. Hastalarda öksürük, nefes darlığı, kanama, ağrı, ani kilo kayıbı genelde en çok görülen bulguları oluşturuyor. Primer akciğer kanserinin tedavisinde cerrahi tedavi de oldukça önem taşıyor. Erken evrelerde cerrahi tedavi ile hastalara uzun yaşamlar sağlanabiliyor. İleri evrelerde radyoterapi ve kemoterapi uygulanıyor.

Sağlam dokular korunuyor

Tüm bu tedavilere rağmen çoğu zaman hastalık kontrol edilemiyor ve tümör büyümeye devam edebiliyor. Bu durumda ikinci kez cerrahi ve/veya klasik yöntemlerle radyoterapi uygulanamıyor. Uygulanabilse de istenilen dozlara çıkabilme şansı çok düşük düzeyde seyrediyor. Bu yüzden etkili sonuç alınamıyor. Oysa Cyberknife ile sağlam dokular maksimum korunurken tümör dokusuna diğer klasik yöntemlerle verilemeyen yüksek dozlarda çıkılabiliyor. Böylece cerrahi ve radyoterapi yapılamayan primer akciğer kanserlerine etkili dozlarda radyocerrahi yapılarak hastalığın kontrol edilebilmesi ve yaşamlarını uzatma şansı doğmuş oluyor.

Mestazlar da tedavi edilebiliyor

Son yıllarda yapılan çalışmalarda, metastazların da tedavi edilmesi ile (cerrahi ve/veya radyoterapi ile) hastalara yaşadıkları sürece daha iyi yaşam sağlandığına ve hatta yaşamlarının uzatıldığına ait bulgular rapor ediliyor. Cyberknife bu tip olgulara da cerrahinin yetersiz kaldığı durumlarda etkili bir tedavi olarak tercih edilebiliyor. Bazen de ağır ameliyatlardan hastaları kurtarıyor.

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

Bluesky24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla