Kara Kitap
Kara KitapHollandalı yönetmen Paul Verhoeven, Hollywoodda yaptığı Temel İçgüdü (1992), Showgirls (1995), Yıldız Gemisi Askerleri (Starship Troopers, 1997) ve Görünmeyen Tehlikenin (Hollow Man, 2000) ardından, 25 yıl aradan sonra Kara Kitap adlı filmiyle memleketine dönüş yapıyor. Kara Kitapta 1944 sonrası Hollandası, pişmiş tavuğun başına gelmeyenlerin Rachel Stein (Carice van Houten) adlı bir Yahudinin başına geldiği, casusluk, korku, yokoluş, güvensizlik, benliğin yitirilişi, hiçlik, intikam, hırs, ve tutku temalarının bolca bulunduğu bir öyküde anlatılıyor.
Bu yıl nedense dünya sinemasında bolca işlenen II. Dünya Savaşı, her söyleyecek çok farklı bir şeyi olmayan filme konu edildiğinde, izleyicilerin boğulma aşamasına geldiğine sık sık tanık oluyorum. Kara Kitap öncelikle tutarlı temposu ve her daim ilerleme kaydeden olay örgüsü sayesinde sıkıcı kategorisinden sıyrılıyor. Ama yine de neden yine bir Yahudi direniş hikayesi diye sormadan edemiyor insan.
Kara Kitapın onu biraz olsun farklılaştıran özelliği, bu kez –hatta belki de ilk kez– Yahudi direnişçilerinin de vahşi ve aşağılayıcı işkence metodları konusunda Hollandalı ve Alman askerlerden geri kalmadığını cesurca göstermesi. Böylece Verhoeven savaşın, kimin başlattığı, kimin haklı/haksız olduğu ve de ne uğruna savaşıldığından bağımsız olarak, insan değerinin tüm taraflar için sıfırlanmasına neden olan, en nihayetinde yıkıcı ve parçalayıcı bir güç olduğuna dokundurmuş oluyor.
Verhoeven öyküsünü koca bir flashback şeklinde kurgulamış. Öykünün sonunu filmin başında görüyor, sonra da kahramanımız Rachelı o noktaya getiren olaylar zincirini takip etmeye koyuluyoruz. Belki hikayenin sonunu bilmesek filmin bütünü çok daha maceralı ve gerilimli olacaktı. Öyle sanıyorum ki Verhoeven bu gerginliği öyküden çekerek izleyicinin aklını aksiyondan alıp gerçekleşen olayların derinlikli çözümlemesine yöneltmek istedi. Bu yöntemin bu tema için gerekli bir tavır olduğunu varsayarsak bile, karakterlerin mütemadiyen iyiden kötüye, kötüden iyiye dönüştüğü, ve bu sırada ölüp yerlerini yenilerine bıraktığı öykünün dönüm noktalarının etkisi ve cazibesi her halü karda tartışılır. Ek olarak bu kurgu yapısının filmin kimi sıradan diyaloglarını ve gevşek montajını kamufle edebilecek heyecanı uyandırmadığını da söyleyebilirim.
Verhoeven sinemasında alışık olduğumuz bir unsurdur her şeyin en direkt yoldan anlatılması. Kara Kitap da bizi yanıltmıyor; filmde çıplaklık da, iğrençlik de, çatışma da, hayaller ve kırgınlıklar da fazlasıyla ortada; izleyicinin hayal gücünü besleyecek çağrışımlı ince detaylar yok. Olayların vuruculuğunu desteklemek için bu aşikar ve ‘gerçekçi (?) anlatım benimsenebilir belki, ama izleyicinin entellektüel ihtiyacını doyuracak metaforik çözümlemeler, düşündürücü sessizlikler, eksik ya da üstü kapalı sözler, bakışlar, anlar filmin bunaltıcı tekrarlarını, yavan dışavurumlarını dindirebilirdi. Öyle ki filmin sonlarına doğru, van Houtenin her üç sahneden birinde boy gösteren göğüsleri bir yana, ölüme karşı bile duyarlılığımızı yitiriyoruz.
Paul Verhoeven Hollywood sinemasının mutfağından geçmiş bir yönetmen olarak bu sinemanın aksiyon/gerilim geleneğini miras almış kuşkusuz. Hollywood sinemasının matematiği ve derli topluluğu Kara Kitapta da kendini hissettiriyor. Şiddet ve çıplaklık kimi zaman boğucu da olsa yerli yerinde; kurgu ve aksiyon yüksek tempolu ve dinamik; setler ve kostümlerin öne çıktığı yapım tasarımı usulüne uygun tasarlanmış; teknik krediler beklentileri karşılıyor. Carice van Houtenin ödüllü oyunculuğu kendinden söz ettireceğe benziyor; Sebastian Koch ve Thom Hoffman van Houtenin zarif güzelliğine şık komplimanlar getirmişler.
Tüm bu değerler filmin seyirciyle buluşmasında şüphesiz artı puanlar getiriyor. Ben yine de sinemasal arayışlar içindeki izleyiciye bildirmek isterim: karşımızda eski moda bir sinema var. Ama ilgiyle sürecek iki saat, bir II. Dünya Savaşı macerasına daha niye gitmesin...
Selin Sevinç selinlesinema@gmail.com Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |