Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12-06-2009, 10:20 PM   #20 (permalink)
Motorhead
Teğmen
 
Motorhead - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: May 2009
Bulunduğu yer: somewhere in planet...
Mesajlar: 34
Tesekkür: 17
33 Mesajinıza toplam 116 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Motorhead is an unknown quantity at this point
Standart Cevap: bizim hikayemiz

giden kimdi? ya kalan? Kapıda beklemek, umutlarımı boğazlarken çırpınışlarını izlemek, gözyaşları içerisinde, sonsuzluğa tertemiz yollamak. Bitkinleşmiştim, dizlerim bu günahkar bedeni taşıyamaz olmuştu, oysa hani taşıyamayacağı yük vermezdi Tanrı kullarına? Bu bir oyun, bir parodi, bir trajedi... "Sonsuza kadar"ın zıtlığı sardı aklımın her köşesini. Sonsuzluk ve 'kadar'. Bir birine zıt iki kavram, kucaklaşmıştı sende... En büyük ironim...

Kapına bıraktığım not aklıma geliyor, ağlıyorum sensizliğime, sessizliğime sarılarak...

"Gitmek var içimde her şeyimden,
Bilmediğim, ağladığım yere,
Beni sıkan, tutan yere,
Hissettiğim ve nefes aldığım yere
Geride kalan her nefes unutur beni,
Tanımadıklarımsa dolar içime,
Karışır kanıma, gider beynimin içine,
Başkası düşünür o an,
Ben o değilim, ya sen?

İnkârında çırpınırken doğruların,
Yalanlar boğazımı sıkar,
Anlarsın yalnız olduğunu,
Ölüm refleksiyle sıçrarsın,
Bitmeyen filmin sonuna gelmişsindir,
Figüranların leş kokulu gülüşleriyle,
Biter, bitirirsin tüm oyunları,
Son perde inmiştir artık,
Alkışlar koparken göremediğin yerde,
Yangınlar vardır yüreğinde,
Bir damla gözyaşı konar ellerine,
Mutsuzluğun mutluluğu vardır içinde,
Alışılamayanın alışılmışlığı…

Güneş savaşırken karanlıkla,
Kanlar içindeymişçesine kızıllıklar arasında,
Koyu sarı ışıklarını uzatır sana son defa,
Hatırlatır sana kızıl güneş eskiyi,
Baba elinin sıcaklığını, annenin gülüşünü,
Senin minik ellerini, kırık oyuncağını,

Oysa ne kadar da sakin her şey,
Tanrının verdiği mucize bu olsa gerek,
Rüzgâr vardır saçlarının arasında,
İçine çekersin, nefesine karışır,
Ben o rüzgârdayım,
Güneşin yanında en yaralı olanım,
Yüreğimi söktüğün günden beri,
Güneşle ağlarım her gün batımında,
Olmadığın o yerde, ağlarım yalnızlığımla,
Gözyaşlarım yağmur olup, tutar ellerini,
Süzülür yanaklarından, düşer ellerine,
Açmadığın kalbine akar belki de...

Parmaklarının sıcaklığını duyuyorum, her akorda,
Biliyorum döneceksin, gittiğin bilinmeyenden,
Sensiz bu ev renksiz, sessiz, soğuk,
Hadi gel, ısıt kalbimi, döndür beni renklere,
Uçurumun kenarında son şarkımı çalarken,
Son uykuma dalacakken “uyandır beni”.
Hayata döndürsün beni gözlerinin ışıltısı,
Kovsun şeytanlarımı, bitirsin kâbuslarımı,

Ama yoksun…

Her şey seninle başlamıştı,
Şimdi senin için bitecek,
Rüyalarımda görmek umuduyla,
Dalıyorum sonsuz uykuya…"

Yoo, hayır! Bu olmamalıydı. Bitmemeliydi... Tanrım! Yürüyorum sadece, aklımda biz. Oysa benim olmanı değil, "benimle olmanı" dilemiştim hep. Yolda bir tabela, aklın sınırlarından çıkmama sen kalmış. Zaman akmıyor, hatta geri sarıyordu herşeyi, her adımda geçmişimiz, biz... Ve o an... "Geçmişin gölgesinde, yarının gizeminde yaşayan sonsuzluksun... Ve artık gökkuşağının doğduğu yerdeyiz, ardımızda sessizliğimiz, karşımızda boyanmayı bekleyen bir tual gibi duran yarın." dediğim an gelir aklıma, gözlerinin ışıltısı, dünyanın en yalnız yerine çığ gibi düşen biz. Bitmesi gereken biz değildik, gururumuzdu. Bu tabloya siyah hiç yakışmadı, renkler ağladı sessizliğimize, hiçliğimize. Anladım her şey sensin... Herşey senmişsin...


[konuyu baştan okumaya çalıştım ama bi yere kadar=), umarım konsepte uygun olmuştur]
__________________
Signatürü mü? Yok üvertür alıym ben... :F
Motorhead isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla