[nurhanza]

kızımda mesaj çekip anneeeee sen harika birisin dedi
ben harika biriyiiimmmmmmmmmmmmm
hele bugün yaptıklarım ileride bir kitap yazacak olursam süper konu olacak türden
tse işleri için son bir haftadır ciddi ve zahmetli bir çalışmanın içindeydim dünde koca günüm orada geçti, mesai saatleri beşte bitince hanfendiler benim işler yüzünden iyice gerildiler ve dün halledemedim, bugün tüm aksaklıkları düzeltip gene gittim, saat 10.30 dan akşam 17.30 a kadar tsede ağaz oldum, bir sürü dergi gazete okudum, kesmedi tabi camdan hep dün huzur duyduğum camiye ve dut ağacıyla ıhlamur ağacına baktım durdum, cuma namazı için cami doldu taştı resmen, haliyle o süre zarfında tsedeki sıkıcı bekleyişim sürdü, saatlerce beklenirmi, sabırla hemde....
e haliyle bir an geldi sabrım taşacak gibi oldu, ve memura 4.5 saattir bekliyorum diye verdim kalayı, cuma namazından önce camiye gittiğimde bir sürü hercai menekşe getirmişlerdi namazdan sora ekeceğiz diye söylemişlerdi, aklım hep menekşelerde kaldı, burda böleeee sinir içinde bekleyeceğime gitsem menekşe eksem diye geçirdim, baktım halaaaa bekliyorum, cemaatte dağıldı, derhal camiye gittim, 2 tane dede hala menekşeleri ekmeye uğraşıyorlar, bende ekicem nolur dedim, gülerek hadi gel dediler, daldım bahçeye, hemen toprağa oturup menekşeleri seri bir teknikle hiç zedelemeden torbalarından çıkartmaya başladım, dedeler bile şaşırdı, biz saatlerdir onları torbalardan çıkartmak için uğraşıyorduk dediler, eeee benim elim hızlıdır, oldukçada pratiğimdir, azmı fabrikada bant işçiliği yaptım, övünmek gibi olmasın amaaaa, hem seri hem pratik hemde anında iş bitirme konusunda uzmanlaşım tabiii,,
ben menekşeleri çıkartttım tam 7 dakikada tüm menekşeleri hazırladım, dedelerin baya hoşuna gitti, çay demlememişlerdi menekşe ekiyorlar diye, ben işlerini halledince hadi torun dediler bize çay demle ablan için dediler, ben önce tse işimi halledeyim gelirim gene dedim, fırladım tseye çıktım, veeee harbiden insanların kendilerine işleri nasıl zorlaştırdığını gördüm, aslında acıdım hallerine, kızcağıza iltifat bile etmeye çalıştım, gelin camdan şu menekşelere bakın dedim ama oralı bile olmadılar, nefis çay demlendi hadi şu iş bitsin menekşelerle çay içelim dedim, sanki rüşvet teklif etmişim gibi davrandılar, halbuki onlarda koca gün hoş başkalarının işleriylede uğraştılar kızmam gerekirdi, ama menekşe ekmek kendimi harika hissettirdi bana, hesap kitap işleri herşeyi birbirine karıştıran kızcağız çıldırmak üzereydi, ve sanki sorumlusu benmişim gibi davranıp işimi pazartesiye bırakmaya kalktılar müdür bey allahtan kibar adam, hallediverin bitsin artık bu iş dedi, yaniiii iş olarak bakıncaaa berbat bir gündü, nihayet belgeleri hazırlayıp verdiler, koşar adım camiye gittim, benim için özel olarak demlenen çaydan içmeye başladım menekşelerin yanı başında 2 tane harika dedemle, camiye gelenler dedeye soruyor hanım kızımız kim diyeee, dede benim akrabam beni ziyarete gelmiş demezmi nasıl hoşuma gitti, 5 bardak çay içmişim, caminin hocasıda geldi, mezarları sordum, anlattı biraz, zamanın kutbu deniyormuş ahmet efendiye halvetiye şeyhiymiş, özel bir ilmide varmış, hz.hasan ile hüseyinin soyundan gelmeymiş, 2 rekat namaz kılmak geldi içimden, kendime baş örtüsü baktım, şöle ucuz bir örtü baktım aman yarabbiiii
o tesettür mağazalarının fiyatları ne öyleeee, asla bir baş örtüsüne 20 ytl vermem, en ucuzu öyleymiş kalsın dedim, camiye geldim çantalarımı almak için ama fırınada gittim nefis haşhaşlı ve tahinli ekmek aldım, hep beraber yedik orada o enfes çayla beraber, dede torunu yolladı bana baş örtüsü getirtmiş namazda kıldım, ordan çıktım sallana sallana otobüse binip eve dönmek için beklerken sabahki civciv satan amcaları gördüm, at arabasının yanında bir sürü tavuk ve horoz arabaya doldurmuşlar, bana civciv getirecek olan amcayı bekledim, o çevik ve gözleri cin gibi parlayan oğlu koşa koşa babasını çağırmaya gitti, normalde o kadar beklemezdim, ama çocuğun hali çok dokundu bana, o civcivlerden gelecek olan paraya ihtiyaçları olduğu besbelliydi, komşusu ercan amca gelir şimdi dedi, çocuk bir koşu gidip bana civciv yemi bile aldı, nerdeyse 1 saatte civcivler gelecek diye bekledim, tam vazgeçecektim ki, komşusu ercan amca, ve atı peugeot( pejo) ile dur ben at arabası ile gidip alıp geleyim dedi, ben hiç dururmuyum bende gelcem dedim atladık at arabasına, çorluda pejo ile ilginç bir yolculuk ettik, at arabasında süper eğlenceliydiiiiiiiiiii,
gidip civcivleri aldık, 5 tane aldım aslında 3 tane alacaktım, ama bu kadar emek çektik napıyım 5 tane civcivi aldım, o cin gibi çocuk beni otobüsüme kadar bindirmeye geldi, epey sohbet ettik, beni nasıl dikkatle dinliyordu, ona en güzel kitap okuyabileceği yerin ağaç tepesi olduğunu anlattım, sanırım artık derslerine daha çok çalışacak, ona her çorluya geldiğimde sana kitap getireceğim dedim,sarıldım harika bir çocuk, ve otobüse bindim, veee millet civciv sesinden rahatsız oldu, onlarda hiç durmadan bağırıyordu, bagaja koyalım dediler, izin vermedim, hemen önümdeki koltuktan tatlı bir kız çocuğunun kafası uzandıııı ben bakıcam onlara diye tutturdu, kutuyu annesine verdim, yolculuk boyunca o anne ve kızını izledim durdum, imrendim ,imrendim,
benim için en mutlu anlar çocuklarımla birlikte o bıcır bıcır hayvanlarla oynadığımız anlardı, gözümün önünde kızımla yaşadıklarımız belirdi hep, kadın bana dönüp civcivlerden 2 tanesini labilirmiyiz dedi, elifnaz için almışım demekki o 2 civcivi diye düşündüm, seve seve verdim civcivleri onlara, hatta nereye koyacağız diye düşünürken, anında çözüm üretme mekanizmam çalıştı, ve bolulu hasan ustadan aldığım tatlı torbasını boşalttım, kağıt torba olduğundan ideal bir kafes oldu, yemde attık, 5 civcivden 2 sini elifnaza bıraktım otobüsten inip eve geldim, benim bebiş civcivleri nasıl kokluyor görmek lazım, umarım bir sakatlık çıkmadan onları büyütürüm, dükkanın önüne kümes yapacağım onlara, hele biraz büyüyüp piliç olsunlarrrr, horozun adı vosvos olacak, tavukta fatoş, bizim o mucize tavuğumuzun anısına, bir ara fatoşuda anlatırım artık, harikayım yaaaaaaaaaaaaaaaa