Yaşam duraklarda beklemekle gelmiyor.
Zenginliği duraklarda beklemeyin. Mutluluğu duraklarda beklemeyin. Sevgiyi duraklarda beklemeyin. Gelmezler! Dünya yaşamamız için bizi beklerken, bizler yanlış duraklarda, onca beklentilerle, hiç işe yaramayan sorgulamalarla ne yapıyoruz? Nereye gidiyoruz? Neden hayatımızı karamsarlıklarla dolu haberlerde gezinerek zehir ediyoruz? Neden etrafımızdakilerin dırdırlarına kulak asarak, boşa nefes tüketiyoruz? Zenginlik de, mutluluk da, sevgi de içimizdedir.
Yani biz zaten zenginliğin kendisiyiz. Biz zaten mutluluğun kendisiyiz. Biz zaten sevgiyiz. Bırakın karamsar haberleri, bırakın sorgulamaları, bırakın şikayet etmeleri, dırdır dinlemeleri. Haydi yaşama adım atalım. Dünya bizim oyun bahçemiz. Haydi yapmamız gerekeni yapmaya, haydi oyun oynamaya. Haydi doğduğumuzdan beri bizi bekleyen yaşama....
Sahil kenarındaki sımsıcak kumlar, ayaklarımızla dansı, deniz ise bileklerimizle sohbeti düşleyerek bizi bekliyor.
Uzanmamız için bizi çağıran, mis kokulu çimenlerin gözleri yolda bizi bekliyor.
Işıklarını içimize çekmemizi bekleyen güneş, gözlerimizi hissetmek için, kafamızı kaldırıp bakmamızı bekliyor.
Koklamamız için kollarını sonuna kadar açan güzelim çiçekler, ellerimizden tutmak için bizi bekliyor.
Şöminede yanan alev, gözlerimizde dans eden lapa lapa kardan dans sırasını bekliyor.
Bahçedeki ağaçlar, onlara eski bir dostumuz gibi, sımsıkı sarılmamızı bekliyor.
Hava, soluksuz kalıncaya kadar dansetmemizi, çenemiz ağrıyıncaya kadar kahkahalarla gülmemizi bekliyor.
Biz neyi bekliyoruz?
Kozmik Rehber