gül yaprağı Uzakdoğu'da bir budist tapınağında geçen olayı aktarmak istiyorum . Bu tapınak bilgeliğin gizlerini aramak için gelenleri kabul ediyor ve burada geçerli olan incelik, anlatmak istenileni konuşmadan açıklayabilmektir.
Birgün tapınağın kapısına bir yabancı gelir.Yabancı kapıda öylece durur ve bekler.Burada sezgisel buluşmaya inanılır.Kapıda tokmak ,ya da zil, çan türünden ses çıkaran bir gereç yoktur. Birsüre sonra kapı açılır, içerideki bilgelik arayıcısı kapıda duran yabancıya bakar. Bu yeni bir arayıcıyı kabul edemiyecek kadar doluyuz demektir.
Yabancı tapınağın bahçesine döner . Aldığı bir gül yaprağını oradaki kabın içinde duran suyun üzerine bırakır. Gül yaprağı suyun üzerinde yüzüyordu ve su taşmamıştı. İçerideki budist saygıyla eğilir ve kapıyı açarak yabacıyı içeri alır.Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardır.
Bu sevgidir ve sevgiye her zaman yer bulunur.
Bir selamlaşmadan sonra sözsüz konuşma başlar. Gelen yabancı tapınağa girmek ve burada kalmak istiyordu.İçerideki birsüre sonra kaybolur, sonra elindeağzına kadar suyla dolu bir kapla döner ve kabı yabancıya uzatır........ |