Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| SON OSMANLI Hakikaten bu anlayisa uygun olarak
Osmanlilar, o tarihten 1919 yilinin Ocak ayina kadar Mekke ve Medine'ye büyük
bir ask ve baglilikla hizmet etmislerdir. Ne yazik ki bu kutlu görev o tarihte
sona ermistir. Biz bu yazimizda, mukaddes
topraklarin ve Peygamber sehri Medine'nin Osmanli Devleti'nden kopus hikayesini
özetlemeye çalisacagiz. Asirlarca Islâm'i serefle temsil
etmis Osmanli Devleti, bir oldu-bittiyle I. Dünya Savasi'na dahil olmus ve
sonunda maglup ilan edilmisti. Mondros Mütarekesi (1918) sartlarina göre,
Osmanli Ordusu teslim olmak zorundaydi. Filistin-Hicaz cephesindeki bütün
ordularimizin teslim olmasina ragmen, Hicaz Kuvvetleri komutani Fahreddin Pasa
direnmekteydi. Istanbul'u dinlemiyor, "Ben Efendimiz'in mübarek merkadini teslim
edemem!" diyerek bütün telkinleri reddediyordu. Her ne kadar Ingilizler, Medine-i
Münevvere'ye dogrudan girememis ve asker sokamamislarsa da, meshur casuslari
Lawrence vasitasiyla satin aldiklari bazi kabile reisleri ve o zamanki Mekke
Serifi vasitasi ile Medine'yi zorluyorlardi. Neticede Mescid-i Nebevi'yi,
Merkad-i Mübarek'i ve o mukaddes beldeleri aylarca süren açlik ve susuzluga
ragmen basariyla savunan Fahreddin Pasa da teslim olmak zorunda
kalmistir.---------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kardesleri düsman eden Ingiliz
oyunu Araplarin Osmanli Devleti'ne
isyanlarinin sebebi bagimsizlik talebi degildi. Araplar, I. Dünya Savasi boyunca
Osmanli ordusunda omuz omuza Çanakkale'den itibaren her cephede savasmislardi.
Hatta Istiklal Savasi'nda, Aydin cephesinde Mehmetçikle yan yana Yunanlilara
karsi bogusarak sehit düsen Araplar vardir. I. Dünya Savasi'nda hiçbir Arap
beldesinde; ne Irak, ne Suriye, ne Lübnan, ne Yemen, ne de Filistin'de
Osmanli'ya isyan eden tek bir Arap görülmemistir. Isyan eden sadece Mekke Emiri Serif
Hüseyin Pasa idi. Bu zat, 'Mîr-i Mirân (Beylerbeyi)' rütbesindeki Mekke Emiri
idi. Serif ailesinin fertleri olan Hüseyin, Haydar ve Cafer Pasalar Istanbul'da
ikamet ederler, Sura-yi Devlet azaligi yaparlar, pasa maasi alirlardi. Sultan
Ikinci Abdülhamid, Hüseyin Pasa'dan süphelenirdi. Onun Mekke emirligi
taleplerini hep nazikçe geri çevirmisti. Fakat Pa sa, Sultan Resad zamaninda
Mekke emiri olmayi basardi. Serif Hüseyin, Ingilizler
tarafindan bütün Araplari bir bayrak altinda toplayarak, en büyük Arap krali,
hatta imparatoru olacagina inandirilmisti. Ingilizler onun ihtirasindan
yararlanarak, Osmanli'ya karsi ayaklandigi takdirde kendisine para, silah,
cephane, erzak, ne lazimsa saglayacaklarini, yardim edeceklerini ve belirli
sinirlar içinde bagimsiz bir Arap devleti kuracaklarini vaadetmislerdi .
Sonradan açiklanan belgelere göre
Serif Hüseyin Pasa, 1915 Temmuzunda Ingilizlerle dogrudan temasa geçmis ve
isbirligi yapmak karsiliginda kuzeyde Mersin ve Adana'yi içine alarak Iran
sinirina, doguda Basra Körfezi'ne, güneyde Hint Okyanusu kiyilarina ve batida
Kizildeniz'le Akdeniz'de Mersin'e kadar uzayacak bir hudut dahilinde Araplara
bagimsizlik talep etmisti. Pazarlik 1916 yili ortalarina kadar
sürmüs ve bu esnada Osmanli Devleti'ni oyalayan Serif Hüseyin, Ingilizlerle
isbirligi yaparak birkaç küçük çarpismadan sonra 27 Haziran 1916'da yayinladigi
bir bildiriyle isyan bayragini açmisti. Hüseyin'in askerleri para gücüyle
toplanmis bir tür lejyoner bedevilerdi. Bunlar, Hicaz çöllerinde göçebe hayati
yasayan ve talanla geçinen son derece cahil, dünyadan habersiz kimselerdi.
Mekke, Taif, Cidde gibi sehirlerdeki Araplar isyana katilmadiklari gibi,
asilerin lideri de zaten buralardan asker toplamaya tesebbüs etmemistir.
Isyan, Osmanli ordularinin sevk ve
idaresi üzerinde çok olumsuz bir etki yapmistir. Ingilizler de zaten bunu
hedeflemekteydiler. Isyanin sonuçlari da ayni sekilde olumsuz olmu stur. Askeri
uzmanlarin belirttigine göre, nasil Balkan Harbi, Yemen isyani yüzünden
kaybedilmisse, Suriye'nin elden çikmasina sebep olan Filistin Harbi de, Hicaz
isyani yüzünden kaybedilmistir. Önce Mekke düstü Isyan basladigi sirada Medine'nin
muhafizi Fahreddin Pasa idi. Ingilizlerle anlasan Mekke Serifi Hüseyin'in isyana
hazirlandigi haberinin alinmasi üzerine, Fahreddin Pasa 4. Ordu kumandani Cemal
Pasa tarafindan Medine'ye gönderilmisti (28 Mayis 1916). Fahreddin Pasa 31
Mayis'ta Medine'ye ulasti ve Serif Hüseyin'in birkaç gün içinde isyan edecegini
Cemal Pasa'ya bildirdi. Serif Hüseyin ve dört oglu 3 Haziran'da Medine
çevresindeki demiryolunu ve telgraf hatlarini tahrip ederek isyani baslattilar.
5-6 Haziran gecesi Medine karakollarina saldirdilarsa da, Fahreddin Pasa'nin
aldigi tedbirler sayesinde geri püskürtüldüler. Fahreddin Pasa hemen karsi harekâta
baslayarak, belli mevkilerdeki asileri yenilgiye ugratti. Arkasindan yeni
birliklerle takviye edilen Hicaz Kuvve-i Seferiyyesi Kumandanligi'na tayin
edildi. Asiler, Mekke Valisi Galib Pasa'nin tedbirsizligi yüzünden 9 Haziran'da
genel saldiriya geçerek 16 Haziran'da Cidde'ye, 7 Temmuz'da Mekke'ye ve 22
Eylül'de de Taif'e girdiler. Fahreddin Pasa'nin savundugu Medine disindaki hemen
bütün büyük merkezler asilerin eline geçmisti. Bu sirada Kanal Harekâti bütün
siddetiyle devam ettiginden, Hicaz'a asker gönderilemiyordu. Iki yil yedi ay süren sanli direnis
Fahreddin Pasa, elinde bulunan son
derece kisitli imkanlarla Medine'yi iki yil yedi ay boyunca müdafaa etti. Önce
Medine ve çevresinde bir güvenlik hatti olusturmak için Asar Bogazi, Bi'r-i
Dervis, Bi'r-i Abbas ve Bi'r-i Reha mevkilerini asilerden temizledi. 29 Agustos
1916'da Medine çevresinde 100 kilometrelik bir emniyet seridi meydana getirilmis
oldu. Fahreddin Pasa Medine'yi savunabilmek için Istanbul'dan devamli takviye
kuvveti istiyor, Osmanli hükümeti de onun isteklerine cevap verebilecek durumda
olmadigini bildiriyordu. Osmanli hükümetinin Hicaz'i kismen
bosaltma karari almasi üzerine, Fahreddin Pasa yagma ihtimaline karsi Medine'de
Hz. Peygamber s.a.v.'in mübarek merkadinde bulunan mukaddes emanetlerin
Istanbul'a nakledilmesini teklif etti. Sorumluluk kendisinde olmak sartiyla,
teklifi hükümet tarafindan kabul edildi. Fahreddin Pasa bir komisyon kurarak tek
tek kontrol ettirdigi otuz parçadan olusan mukaddes emanetleri 2000 askerin
korumasi altinda Istanbul'a gönderdi. Medine'yi Suriye'den ayiran çölde
dolasan ve yagmacilikla geçinen bedeviler, Serif Hüseyin'in hileleri ve
Ingilizlerin paralariyla kandirilarak Osmanli Devleti aleyhine harekete
geçirildikleri için, Medine'yi Suriye'ye baglayan demiryolunu korumak güçlesti.
Ünlü Ingiliz casus Lawrence, demiryolu boyunca raylari dinamitletiyordu. Her
geçen gün çölün ortasinda çevre ile irtibati kesilmis bir kale durumuna gelen ve
iasesi de azalan Medine'nin tahliyesine karar verildi. Önce yeni tayin edilmis
olan Mekke Emiri Serif Haydar Pasa, ailesiyle birlikte Medine'den ayrildi.
Onlari 3-4 bin kisilik yerli halk takip etti. Takdir-i ilâhi, riza-yi peygamberî,
irade-i padisahî devam ettikçe Fahreddin Pasa, elinde kalan az
sayidaki kuvvetle hem bu çöl yolunu hem de Medine'yi müdafaaya devam etti. Fakat
Hicaz demiryolunun Medine'ye yakin olan Tebük-Medain arasindaki Müdevvere
istasyonunun düsman eline geçmesinden sonra, Medine kalesi isyancilar tarafindan
kusatildi. Hiçbir yerden yardim alamaz duruma gelen sehirde kalmis olan halk ve
asker arasinda açlik ve hastalik hüküm sürmeye basladi. Bu güç sartlara ragmen
Fahreddin Pasa sehrin müdafaasini sürdürdü. Hatta kusatmadan önce kaleyi tahliye
etmesini teklif eden Istanbul hükümetine "Medine Kalesinden Türk bayragini ben
kendi elimle indiremem. Eger mutlaka tahliye edecekseniz, buraya baska bir
kumandan gönderin" cevabini vermisti. Fahreddin Pasa "Takdir-i ilâhi,
riza-yi peygamberî ve irade-i padisahî seref-müteallik oluncaya kadar Medine
müdafaasi devam edecektir!" diyordu. Ingilizlerle bedevilere teslim olmaktansa,
müdafaa ettigi yerleri havaya uçurarak canini feda edecegine dair yemin
ediyordu. Fahreddin Pasa ve askerleri bir
taraftan düsmanla, diger taraftan açlik ve hastalikla mücadele ederken, Kanal
Harekâti felaketle bitmis, Filistin elden çikmis ve en yakin Osmanli kuvvetleri
Medine'den 1300 km. uzakta kalmisti. Bu sirada Osmanli Devleti maglup olmus ve
Mondros Mütarekesi'ni imzalamisti (30 Ekim 1918). Mütarekenin 16. maddesine göre
teslim olmasi gereken Fahreddin Pasa buna yanasmadi. Medinedekiler ise, her tarafla
irtibatlari kesilmis oldugundan mütarekeden haberdar degillerdi. Olup bitenleri
telsiz vasitasiyla takip eden Pasa, Kizildeniz'de demirleyen bir Ingiliz
torpidosu mütareke sartlarini kendisine bildirdigi halde buna cevap vermedi.
Ayrica hükümetin Mondros Mütarekesi'ni teblig etmek üzere gönderdigi yüzbasiyi
hapsederek, Istanbul'u da cevapsiz birakti. Bir yandan Ingilizler, bir yandan
Medine'yi kusatmis olan Serif Hüseyin'in kuvvetleri Medine'nin bir an önce
teslim edilmesini istedilerse de, bu isteklerine karsilik vermedi. Hükümet,
Ingilizlerin baskisi üzerine bu defa padisahin imzasini tasiyan bir teslim
emrini Adliye Naziri Haydar Molla ile Medine'ye gönderdi. Fahreddin Pasa bu emri
de dinlemedi. Askerlerin çogunun hasta olmasina; cephane, ilaç ve giyecek
stoklarinin bitmesine ragmen direnmeyi sürdürdü. Ancak sonunda kendi
subaylarinin baskisi ile teslim olmaya riza gösterdi (Ocak 1919). Böylece
1517'den 1919'a kadar tam 402 yil süren Osmanli hakimiyeti, -affedersiniz,
Osmanli hadimiyeti - hazin bir sekilde sona ermis oldu. Serif Hüseyin'e ve hayallerine ne
oldu? Serif Hüseyin, Osmanlilarin Hicaz'i
terk edisinden sonra Mekke'de emirligini ilan etmisti. Fakat talihi yaver
gitmedi. Ihanetinin bedelini Abdülaziz b. Suud tarafindan devrilerek ödedi. Önce
etrafindakilerin telkinlerine uyarak oglu Serif Ali lehine kralliktan çekildi.
Bu kâr etmeyince, Abdülaziz b. Suud'la mücadele etmek zorunda kaldi. Basarili
olamayarak Ali ile beraber Kibris'a kaçti. Mezarlari dahi gurbette kaldi.
Medine'ye Emir tayin ettigi oglu
Abdullah ise Suudiler karsisinda tutunamayacagini anladi, kaçip Amman'a
yerlesti. Ingiliz himayesinde Ürdün Kralligi'ni kurdu. Ingilizlerden
bagimsizlasma hedefiyle hareket etmeye baslayinca öldürüldü. Yerine oglu Tallâl
geçti. O da aklî dengesini yitirdi. Istanbul'da tedavi gördü. Yerine oglu
Hüseyin geçti. Hüseyin'in vefati üzerine de, malum simdiki kral Abdullah...
Serif Hüseyin'in öbür oglu Faysal
ise Suriye Emiri olmak niyetindeydi. Fransizlar tarafindan engellendi.
Ingilizler de Faysal'i Bagdat'a götürüp Irak Hükümeti'nin basina geçirdiler.
Sonradan toparlanan Iraklilar, birkaç hükümet darbesinden sonra bütün aile
üyelerini katlettiler. Serif Hüseyin'in hayalleri birbiri
ardinca yikilmisti. Kafasinda kurdugu Islâm Imparatorlugu yerine, kala kala
torununa minicik bir Ürdün Kralligi kaldi. Serif Hüseyin'in tutunamayisinin
altinda, Araplarin destegini alamamasi yatmaktadir. Ingiliz altinlariyla yanina
çektigi fukara bedeviler disinda destekleyeni yoktu. Mekke, Medine, Cidde ve
Taif'in yani sira Maan , Amman, Kerek , Salt ve Dera da isyana katilmamistir.
Sam'da bütün isyancilarin toplami 30-40 kisiyi geçmemi stir. Bagdat'tan hiçbir
bagimsizlik beklentisi isitilmemistir. Osmanli'nin da, -Liman Von Sanders
Pasa'nin cepheden pijamayla kaçtigi- Filistin hezimeti sebebiyle eli kolu bagli
idi. Bu hengâmede Suudiler bütün güçsüzlüklerine ragmen, kabile içi birligi
saglamis olma avantajiyla mukaddes topraklara sahip olmuslardir.---------------------------------------------------------------------------------------------------------
Medine'ye Nasil Veda Ettiler?
Medine'den ayrilmadan önce, son ere
kadar hepsinin, bu arada çesitli yaralar alarak vücutlari adeta delik desik olmu
s, kimi kolsuz, kimi bacaksiz kalmis gazi mehmetçiklerin, birbirlerine sokulup
yardim ederek, halsiz-mecalsiz, son defa Harem-i Serifi ziyaretle Ravza-i
Mutahhara'ya yüzlerini-gözlerini sürerek dualar ede ede yaptiklari veda ziyareti
görülecek seydi. Ingiliz altinlari ile Türk'e dis
biler hale getirilmis bazi sözde Araplar bile bu manzara karsisinda göz
yaslarini tutamamislardi. Bizimle beraber Medine'de kalip aylar süren kusatmanin
her türlü sikintisini çeken, açligina bile katlanan yerli Araplar ise tam bir
matem havasi içinde hüngür hüngür agliyorlardi. Hele yillardan beri Harem-i
Serifte vazifeli olarak çesitli hizmetlerde bulunan harem agalarinin hiçkira
hiçkira mehmetçiklerin boyunlarina sarilislarini benim gibi görenlerin, o anda
ne hale geldiklerini tarif edemem. Osmanli'nin Medine'den ayrilisi
iste böyle olmustu. Gerçi henüz hastanemizde tedavi görmekte olan erlerimiz de
vardi, ama bu gidis artik onlarin da er-geç yolcu olacaklarini belirten hazin
bir gerçekti. Onlar da gittikten sonra Medine'de
sadece bir Türk sehitligi kalacakti. Bu mukaddes sehri ve Harem-i Serif'i,
Lawrence'in kiskirtip ayaklandirdigi asilere karsi müdafaa ederken canlarini
vermis olan sehitler... (Feridun Kandemir, Medine
Müdafaasi: Peygamberimizin Gölgesinde Son Türkler, Istanbul 1991,
235.)http://www.semerkanddergisi.com/6217.htm,
02/2004 Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |