|    Albay   
				  Üyelik tarihi: Dec 2008  
					Mesajlar: 432,578
				  Tesekkür: 0  
		
			
				429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
			
		
	         |       Galileo Galilei        Fiziğin babası diye anılan Galileo, aynı zamanda,    
güneş-merkezli sistem için sürdürdüğü mücadele ile düşünce özgürlüğüne öncülük    
etmiştir. Onun düşüncemize büyük bir katkısı da, deney sonuçları ile matematiği    
birleştirmesi, öylece bilimsel yöntemi bugünkü anlamda işlemiş olmasıdır. Şu    
sözleri ilginçtir: Felsefe (bilim demek istiyor) gözlerimiz önünde açık    
duran evren dediğimiz o görkemli kitapta yazılıdır. Ancak yazıldığı dili ve    
alfabesini öğrenmedikçe bu kitabı okuyamayız. Kitabın yazıldığı dil, matematiğin    
dilidir; harfleri üçgen, daire ve diğer geometrik şekillerdir. Bu dil ve harfler    
olmaksızın, kitabın bir tek sözcüğünü anlamaya olanak yoktur.    
Rönesans'ın büyük sanatçısı Michelangelo'nun öldüğü yıl dünyaya gelen,    
Newton'un doğduğu yıl dünyadan ayrılan Galileo, Francis Bacon, Descartes, Kepler    
ve Shakespeare gibi ünlülerle çağdaştı. Temelde Ortaçağ bağnazlığına bir isyan    
diye niteleyebileceğimiz Rönesans'ın son döneminde yaşayan Galileo, yeni arayış    
ve atılımlarıyla kendisini önceleyen Leonardo da Vinci ve Copernicus türünden    
evrensel bir yetenek, yeniçağın unutulmaz bir mimarıdır. İtalya'nın eğik    
kulesi ile ünlü Pisa kentinde dünyaya gelen Galileo Galilei öğrenimine bir    
manastırda başladı. Babası kentin soylularındandı, ancak geliri sosyal konumuna    
koşut değildi; aile geçimini üstü-örtük biçimde müzik ve matematik    
çalışmalarıyla sağlıyordu. Galileo'nun üstün yetenekleri daha küçük    
yaşında belirginlik kazanmıştı. Sanata büyük bir yatkınlığı vardı: ut ve org    
çalmanın yanı sıra güzel resim çalışmalarıyla da dikkati çekiyordu. Ayrıca    
oyuncak türünden araç yapımında üstün el becerisine sahipti. O dönemde Pisa,    
kendi ölçüsünde bir sanat ve öğrenim merkeziydi.Galileo tüm    
yeteneklerine gelişme olanağı veren canlı bir ortamda büyüdü. Babasının    
yönlendirmesiyle üniversite öğrenimine tıp fakültesinde başladı, ama hekimlik    
onu çekmiyordu. Fiziğe, bu arada Archimedes'in çalışmalarına özel bir ilgisi    
vardı. Bir rastlantı olarak geometri üzerine dinlediği bir konferans önüne yeni,    
kendisini büyüleyen bir dünya açar; tıp derslerim bir yana iterek önce kapı    
aralıklarından, sonra kayıtlı öğrencisi olarak matematik derslerini izlemeye    
koyulur.Ne var ki, bir süre sonra ailesinin geçim sıkıntısı nedeniyle    
üniversiteden ayrılmak zorunda kalır; geçimini özel dersler vererek kazanmaya    
başlar. Çok geçmeden kimi buluş ve çalışmalarıyla adını duyuran Galileo,    
öğrenimini yarıda kestiği üniversitesine matematik okutmam olarak    
çağrılır.Galileo başına buyruk bir kişidir. Meslek yaşamının daha    
başında bir yandan bilimsel çalışmalarıyla ün kazanırken, öte yandan Aristoteles    
geleneğine açtığı savaş nedeniyle çok geçmeden dışlanan biri olur.    
Üniversiteler bilimde Aristoteles düşüncesinin birer kalesiydi. Galileo'nun    
pervasız eleştirileri, açık sözlülüğü, dahası çevresini küçümseyici tutumu    
kolayca bağışlanamazdı. Pisa'da tutunması güçleşince patronu Dük'ün aracılığıyla    
Padua Üniversitesine matematik profesörü olarak geçmeyi    
başarır.Galileo'nun başlıca ve en özgün çalışması fizikte dinamik diye    
bilinen nesnelerin devinimlerine ilişkin etkinliğidir. Bu çalışmanın bir sonucu    
eylemsizlik ilkesi, diğer bir sonucu serbest düşme yasasıdır. Statik demlen    
dengesel ilişkiler Archimedes'in buluşlarıyla açıklık kazanmıştı. Oysa devinim    
konusu Galileo'ya gelinceyedek yanlış anlaşılmıştı.Örneğin, devinim    
içinde olan bir nesnenin kendi haline bırakıldığında duracağı, devinimini ancak    
bir dış gücün itmesi ya da çekmesiyle sürdürebileceği sanılıyordu. Galileo ise    
bu sanıya ters düşen bir düşünce oluşturmuştu: devinen bir nesne, dış    
etkenlerden serbest kaldığında, devinimini tekdüze bir hızla sürdürür. Buna    
göre, dış etkenler devinimin değil, devinimin değişmesinin nedenidir. İvme    
denen bu değişiklik devinimin hızında ya da yönünde olabilir. Nesnelerin    
deviniminde dış güçlerin etkisinin hızda değil ivmede kendini gösterdiği    
düşüncesi Galileo'ya, serbest düşmeye ilişkin deneylerim açıklama olanağını da    
sağlar. Yerleşik öğretiye göre, bir nesnenin düşme hızı ağırlığıyla    
orantılıydı.Örneğin, aynı yükseklikten bırakılan biri beş, diğeri bir kg    
ağırlığındaki iki nesneden birincisi yere ikincisinin aldığı sürenin 1/5'inde    
ulaşmalıydı. Söylentiye bakılırsa, Galileo herkesin inandığı bu düşüncenin    
yanlışlığını, Pisa Kulesi'nden değişik ağırlıklarda kurşun parçalarım atarak    
seyircilerine, bu arada özellikle derslerine gitmekte olan profesörlere    
ispatlamaya çalışmıştı. Serbest düşme yasası oldukça basit bir denklemle    
şöyle dile gelmektedir: . Buna göre,    
serbest (ya da boşlukta) düşen bir nesnenin aldığı mesafe, düşme süresinin    
karesiyle doğru orantılıdır. Bu ilişki ağırlıkları veya maddesel nitelikleri ne    
olursa olsun tüm nesneler için geçerlidir. Devinime ilişkin eylemsizlik    
ilkesiyle serbest düşme yasasının kuramsal öneminin yanı sıra uygulamadaki önemi    
de çok geçmeden anlaşılır. Galileo, koruyucusu Tuscany Dükü'nün isteği üzerine    
top mermilerinin izlediği yolu incelemeye koyulur. Yatay olarak atılan bir    
merminin bir süre yatay gittikten sonra birden dikey düşüşe geçtiği    
sanılıyordu.Galileo yatay hızın (hava direnmesi bir yana) değişmeden    
süreceğini eylemsizlik ilkesiyle ortaya koymuştu. Ancak buna, düşme yasası    
gereğince giderek artan düşme hızının da eklenmesi gerektiğini görmekte    
gecikmez. Eylemsizlik ilkesiyle serbest düşme yasasının ışığında bir merminin    
izlediği yol kolayca belirlenebilir: önce devinimin yatay olduğu düşünülürse,    
mermi ilk saniyede aldığı yol kadar ikinci saniyede de yol alır; sonra devinimin    
dikey düşüş olduğu düşünülürse, mermi düşme süresiyle orantılı bir hızla düşer.    
Basit bir hesaplamayla, bileşik devinimin parabola biçiminde bir yol çizdiği    
gösterilebilir.Burada, dinamikte son derece önemli bir ilkenin    
uygulamadaki ilk örneğim bulmaktayız. Paralel kenar yasası diye bilinen bu    
ilkeye göre, birden fazla kuvvet aynı zamanda etkili olduğunda, sonuç sanki    
herbiri sırasıyla etki göstermiş gibi olur.Örneğin, yol almakta olan bir    
geminin güvertesinde olduğunuzu düşünün: gemi ileri doğru yol alırken siz    
güvertenin bir yanından karşı yanına yürüyorsunuz. Bu demektir ki, siz hem karşı    
kenara hem de geminin devinim yönünde ilerlemektesiniz. Denize görecel    
konumunuzu belirlemek isterseniz, önce gemi ilerlerken durduğunuzu, sonra karşı    
kenara yürürken geminin durduğunu varsaymanız gerekir. Bilimsel    
yaklaşımında Galileo bir yanıyla Kepler'e benzer bir tutum sergilemektedir:    
ikisinin arayışı da olguların gerisinde matematiksel ilişkiler bulmaya    
yöneliktir; şu farkla ki, Galileo için aranan ilişkiler mistik değil salt ussal    
niteliktedir. Onun gözlemden çok, ussal düşünceye verdiği önem şu sözlerinde de    
dile gelmektedir: Aristarchus ile Copernicus'ta beni en çok şaşırtan    
şey, aklı duyularına egemen kılmaları, inançlarını yüzeysel gözlemlerin değil    
aklın temeline oturtmalarıdır. (Çünkü, duyu verilerine bakılırsa dünya güneşin    
çevresinde değil, güneş dünyanın çevresinde dönmektedir!) Galileo    
astronom olarak yetişmemişti, ama başı asıl bu alandaki çalışmalarıyla derde    
girer. Copernicus sistemi onu gençlik yıllarından beri ilgilendirmekteydi.    
Teleskopun icadı sistemin doğruluğunu ispatlama fırsatı getirmişti ona. Serbest    
düşmeye ilişkin deneyleri bağnaz çevreleri öfkelendirmişti, ama engizisyonu    
fazla rahatsız etmemişti.Bir Hollandalının iki mercekli bir araçla görme    
gücünü arttırdığını duyar duymaz çalışmaya koyulan Galileo, çok geçmeden, daha    
güçlü kendi teleskopunu oluşturarak, gökyüzüne çevirir. Gözlemleri arasında en    
önemlisi Jüpiter'in dört gezegeniydi. Her şeyi alt-üst eden öyle bir buluş doğru    
olamazdı. Çünkü resmi öğretiye göre, sabit yıldızlar dışında yalnızca yedi    
göksel nesneye (güneş, ay ve beş gezegen) olanak vardı.Galileo bir    
şarlatan, teleskopu şeytanımsı bir araçtı. Öyle bir araçla gökyüzünü incelemeye    
kalkmak bile bağışlanmaz bir günahtı. Galileo kendi ülkesinde sinsi bir kampanya    
ile karşı karşıya gelmişti artık. Ama onu ülkesi dışından duyulan bir ses    
sevindirmekte gecikmez: bu ses Galileo'nun gözlemlerini benimseyen dönemin ünlü    
astronomu Kepler'in sesidir. Galileo teologları öfkelendiren başka    
gözlemlerini de ortaya koymuştu. Bunlardan biri ay gibi Venüs'ün de evreleri    
olduğu gözlemiydi. Bir diğeri, ayın hep sanıldığı gibi pürüzsüz, yetkin bir    
nesne değil, dağ, vadi ve düzlükleriyle dünyaya benzer bir nesne olduğuydu.    
Teleskop ayrıca güneşte birtakım lekelerin varlığını da    
göstermekteydi.Bu gözlemler Tanrısal düzen diye bakılan gökyüzünün hiç    
de kusursuz, yetkin bir şey olmadığı demekti. Kilise artık sessiz kalamazdı.    
Aldığı ilk ivedi önlem, kutsal kitabın kimi tümcelerine dayanarak iki buyruk    
ortaya koymak oldu: Birinci buyruk: Güneşin dünyanın çevresinde    
dönmeyen, merkezde sabit olduğu düşüncesi kutsal öğretiye aykırı, saçma ve    
yanlış bir savdır.İkinci buyruk: Dünyanın, merkezde sabit değil, güneş    
çevresinde bir gezegen olduğu görüşü felsefe açısından saçma ve yanlış, teoloji    
açısından gerçek inanca ters düşen bir savdır. İkinci önlem, davranış ve    
düşüncesi bu buyruklara ters düştüğü gerekçesiyle Galileo'yu yargılamaktır.    
1616'da Engizisyon önüne çağrılan Galileo istendiği üzere, Copernicus sistemini    
artık ne sözlü ne de yazılı hiç bir şekilde savunmayacağını bildirerek    
bağışlanmasını diler; sonra, aldığı talimat gereğince köşesine çekilerek bir    
süre suskunluk içine girer. Bir süre, çünkü suskunluk onun yaratılışına aykırı    
bir davranıştı.Nitekim, dostu Kardinal Barberini'nin Papalık makamına    
gelmesiyle yüreklenen Galileo yeniden işe koyulur, Dünya'nın İki Büyük Sistemi    
Üzerine Diyalog adlı kitabını yazar. 1632'de yayımlanan kitapta iki sistemin    
(Ptolemy sistemi ile Copernicus sisteminin) görünürde yansız bir    
karşılaştırılması yapılmakta, birinden birine üstünlük tanınmamaktadır. Ama bu    
sadece bir görüntü.Bir yandan güneş-merkezli sistemin doğruluğu birtakım    
ince tartışmalarla kanıtlanırken, öte yandan resmi görüşle sinsice alay edilir.    
Etkili bir dille kaleme alınan kitap piyasaya çıkmasıyla beklenmeyen bir ilgi    
toplar, Avrupa'nın hemen her ülkesinde geniş okuyucu kitlesi bulur. Bu ilgi    
karşısında iyice köpüren kilise yeniden harekete geçer; Galileo bir kez daha    
Engizisyon önüne çıkmaya zorlanır. Yaşlı ve hasta bilgin hücreye atılır, yargı    
önünde tövbe etmediği takdirde işkence göreceği söylenir. Galileo çaresizdir;    
eline verilen metni diz çökerek okur: Ben Galileo Galilei, geçmişteki    
tüm yanlış ve aykırı düşüncelerimden dolayı huzurunuzda kendimi lanetliyor, bir    
daha öyle saçmalıklara düşmeyeceğime, kutsal öğretiye aykırı hiç bir fikir    
taşımayacağıma yemin ederim. Otuz yıl önce Bruno'yu yakarak cezalandıran    
Engizisyon, Galileo'ya daha yumuşak davranır, ev hapsine mahkûm etmekle yetinir.    
Yaşlı bilgin yaşamının son yıllarında çökmüştür, görme yetisini tümüyle yitirir;    
ama boş durmaz. Devinim üzerindeki araştırmalarını içeren en büyük yapıtını (İki    
Yeni Bilim Üzerine Diyalog) gizlice hazırlar, dostlarının aracılığıyla    
Hollanda'da yayımlatır. Engizisyon Galileo'yu mahkûm eder; ama o    
mahkûmiyet Galileo'nun değil, dinsel bağnazlığın kendi ölüm fermanı olur. Kilise    
işlediği ayıbın ezikliğinden bugün bile tam kurtulmuş değildir.  (Solda) Galilei'nin 1636'ya doğru. Flaman Joost Suttermans    
tarafından yapılmış portresi. Uffizi Müzesi, Floransa. (Sağda) Galilei,    
Pisa Katedrali'nde bir lambanın salınımını incelerken, henüz on dokuz    
yaşındaydı, ama modern fiziğin temel kanunlarını keşfe götürecek ilk    
denemelerine çoktan başlamıştı. Luigi Sabatelle'nin tablosu, Zooloji Müzesi,    
Floransa.       
Siyaset, Bilim Ve Tarih Bilinci (Doğan Özlem )The Benefits Of TreesEnerji TasarrufuAlternatif Ucuz Enerji KaynaklarıErozyonun Tanımı Ve ÇeşitleriDünyamızın HareketleriDoğalgazDeve KuşlarıTeknolojik CellatlarımızKüresel IsınmaÇimento İşkolu Ve SorunlarıAtmosferin Başlıca Gaz KirleticileriNükleer EnerjiYapay KristallerHyrogen Fuel  The Fuel Of FutureKentiçi Ulaşımı Ve Çevre SorunlarıPrcı HakkındaÇevre Kirliliği Ve SonuçlarıSivil SavunmaUluslararası Hukuk Ve Çevre           Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu    Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?  Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.    Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
  25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.      |