Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Yoga (http://www.hayatimdegisti.com/forum/yoga/)
-   -   BEL ve OMURGA HAST. Terapi Yogası Sistemi (http://www.hayatimdegisti.com/forum/yoga/12295-bel-ve-omurga-hast-terapi-yogasi-sistemi.html)

melodiss 05-08-2008 02:36 AM

BEL ve OMURGA HAST. Terapi Yogası Sistemi
 


Bel ağrıları genelde omurganın sonunda kasların kemiğe yapıştığı yerde hissedilir. Omurga anatomisi kuvvetli ve yassı kemiklerin üst üste gelmesi ve aralarında disk denen oluşumların desteklenmesi ile oluşur.Omurlar ligamentler aracılığı il bir birbirine bağlanır ve vücudun kuvvetli kasları ile desteklenir.Omurga boyunca uzanan kanala omurilik kanalı denir.Her bir omurun birbiri ile birleştiği noktada iki yöne açılan birer deli vardır ve buradan spinal sinirler çıkar. Bu sinirler kendi bölgelerindeki kasları, organları ve cildi inerve ederler. Omurgamız değişik vucut bölümlerinde değişik isimler alırlar.

* Servikal omurlar, boyunda

* Dorsal omurlar ,sırtta

* Lumbar omurlar,bel de

* Sakral omurlar,pelviste

* Koksis,kuyruk sokumundadır

http://www.yogaevim.com/wp-content/u.../11/kalca1.jpg

Kalça bir top yuva eklemidir. Uyluk kemiği (femur) başı ile leğen kemiği (pelvis) teki yuvanın arasında uyumu, mekaniği ve sabitliği mükemmel bir eklem yaratırlar. Omuz eklemine benzer şekilde kalçada daha dar olmakla beraber labrum denilen halka biçimli esnek kıkırdak yuvanın kemik sınırlarını çevreler.

http://www.yogaevim.com/wp-content/u...hareketler.gif

Sakroiliak eklem ise gerçek bir sinovyal eklem olarak kabul edilir. Ağrıya hassas yapılar yönünden zengindir. Eklemin stabilitesi bir seri ligaman tarafindan saglanır. Eklem küçük olmasına rağmen çok fazla yük altında kalan eklemler arasındadır. Ağrı genellikle eklemin arka yüzünden gelişir. Kalçaya yayılabilir. Bazen dize kadar inebilir. Bu eklem osteoartrit, romatoid artrit, gut, ankilozan spondilit gibi hastalıklardan etkilenir. Özellikle ankilozan spondilit benzeri hastalıkların çok sık tuttuğu bir eklemdir. Tanıda kalça ve kasık agrısı, eklem üzerinde hassasiyet ve asagıda sayılan manevralarla agrının olmasi tanıyı kolaylaştırmaktadır.Bu yukarıda YAPILAN KUVVETLENDİRME HAREKETLERİ belin kendini korumaya almasına oradaki kasların ve sinirlerin kuvvetlenerek ağrının yavaş yavaş kaybolmasına yardım eder.Yoga hareketleri ile kuvvetlendirmek ve iyileşme de bu aşamada devreye girmektedir.Uyguladığım sistemle gün be gün bütün bu rahatsızlıklar ortadan kalkmakta ve hasta son derce rahat bir şekilde artık günlük hayatına devam eder duruma gelmektedir..

http://www.yogaevim.com/wp-content/u...1/hareket2.jpg

Beş omur ve omurlar arası diskler ile birlikte sakrum (sağrı kemiği) üzerinde yerleşen bel bölgesi, omurganın boyundan sonraki en hareketli bölgesidir. Beldeki hareketin büyük çoğunluğunu 4. ve 5. bel omurları ile 5. bel omuru ile sakrum kemiği arasındaki eklemler oluşturur. Omurlar arasındaki diskler içi jelatinimsi kıvamlı bir sıvı dış kısmı ise fibrotik bantlardan oluşan liflerden oluşur. Tekrarlayan hareketler, aşırı zorlanmalar, duruş bozuklukları, ve uygun olmayan pozisyonlarda yapılan fiziksel aktiviteler (YANLIŞ ŞEKİLDE YAPTIRILAN AGIRLIK ÇALIŞMALARI, BELİ VE OMURGAYI ZORLAYAN YANLIŞ YAPTIRILAN İÇ VE DIŞ OMURGA ROTASYON HAREKETLERİ) dış kısımdaki anulus fibrozis adı verilen kuşakta yırtılmalara yol açar, yırtılma anulusun iç liflerinden başlayarak dışarıya doğru uzanır. Bunun sonucunda jelatinöz sıvı madde dışarıya doğru fıtıklaşır ve o bölgedeki bağları zorlar etraftaki dokulara baskı yapar. Hastalık daha da ilerleyince bacağa giden siyatik sinirini sıkıştırır, daha çok genç ve orta yaşlarda görülür. İleri yaşlarda ise bel kireçlenmesi ile birlikte görülür.

http://www.yogaevim.com/wp-content/u...11/siyatik.jpg

Otururken,yatarken veya yürürken veya hergangi bir spor yaparken bu bölgelerdeki ağrılar daha da artmakta ve günlük hayatımızı zorlaştırmaktadır.Özellikle yanlış yapılan her spor çalışması bu bölgeye ve sinirlere ,kaslara daha da yük bindirmekte ve ağrılarımızı fazlalaştırmaktadır. Siyatik siniri ise L4-S3 spinal sinirlerinden orijin almaktadır. Siyatik sinir piriformis kasının altında büyük siyatik delikten çıkarak pelvisden ayrılır. İnferior gluteal sinir ve posterior femoral kutanöz sinir de piriformis kasının altında siyatik çentik boyunca siyatik sinir ile birlikte devam ederler. Piriformis kasının üstünden geçen tek sinir superior gluteal sinirdir. Siyatik sinir pelvisden siyatik çentik boyunca ayrılırken piriformis kası tarafından sıkıştırılabilir. İnferior gluteal ve posterior femoral kutanöz sinirde bu durumda genellikle etkilenir.

http://www.yogaevim.com/wp-content/u.../priformis.jpg

Siyatik sinir lateral (peroneal lifler) ve medial (tibial lifler) trunkuslardan oluşmuştur. Medial trunkus tibial siniri, lateral trunkus ise peroneal siniri meydana getirir. Kalça ekleminin arkasından geçerek uyluğa girer. Hamstring kaslarının hemen hemen tamamı ve aynı zamanda kısmen adduktor magnus kası medial trunkus tarafından innerve edilirken, yalnız biseps femoris kasının kısa başı lateral trunkustan dal alır. Siyatik sinirin duysal dalı yoktur.

http://www.yogaevim.com/wp-content/u...sakroiliak.jpg

Proksimal siyatik nöropatilerde lateral turunkusu yapan peroneal lifler her zaman daha fazla tutulma eğilimindedir. Lateral turunkus muhtemelen iki nedenle daha kolay yaralanır: a) lateral turunkus siyatik çentikte açılanma yapar ve esnekliği olmaksızın sımsıkı durur. b) medial turunkusa göre daha az konnektif doku içerir, daha büyüktür ve daha az fasikül içerir, bundan dolayı gerilmelere karşı esnekliği daha azdır.

http://www.yogaevim.com/wp-content/u...007/11/bes.jpg

Sinir pelvisten çıktıktan sonra priformis kası altından geçerken sıkışabilir, bu durum piriformis sendromu olarak adlandırılır. Piriformis sendromunda kalça ağrısı siyatik trasesi boyunca ayağa kadar yayılır. Hasta oturtulup dirence karşı abduksiyon ve dış rotasyon yaptırılması ağrı oluşturur. Düz bacak kaldırma testi pozitiftir. Siyatik sinir kalça eklemi çevresinde yer aldığı için proksimaldeki siyatik nöropatilerin en sık nedeni travmadır. Kalça eklemine yapılan cerrahi girişimler ve protez operasyonları da siyatik sinir yaralanmalarına neden olabilir. Bir çalışmada total kalça artroplastilerinden sonra hastaların yaklaşık % 1’inde siyatik nöropati geliştiği bildirilmiştir. İntramuskular gluteal enjeksiyonlara bağlı olarak en sık ortaya çıkan komplikasyon siyatik nöropatidir.

http://www.yogaevim.com/wp-content/u...07/11/beff.jpg

Siyatik nöropati genellikle enjeksiyonlardan hemen sonra ortaya çıkar ve çoğunlukla ağrısızdır. Bu bölgede siyatik sinirin kompresyonuna bağlı siyatik sinir nöropatisi seyrektir, siyatik nöropati vakalarının yaklaşık % 25’inde rastlandığı bildirilmiştir. İlaçlara veya alkole bağlı olarak gelişen koma durumlarında sinir kompresyona uğruyabilir. Gluteal veya uylukta kompartman sendromu siyatik sinir nöropatisine yol açabilir. Kalça operasyonu, kırık, iğne biyopsisi, sert yüzeyde oturma, enjeksiyon sonrası nedbe dokusu ve hematom, pelvis içinde endometriozis ve yatakta uzun süreli immobilizasyon vb. nedenlerle siyatik sinir sıkışabilir. Popliteal fossada baker kisti siyatik sinirin daha altta sıkışmasına neden olabilir. Bütün bu rahatsızlıklar yaşımız ilerledikçe daha çok ortaya çıkmakta ve bizim hayat kalitemizi son derce bozar bir duruma gelmemizi sağlamaktadır.


alıntı.


WEZ Format +3. Şuan Saat: 11:40 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.