Hollywoodta bir Türk
 

*





Aclan Büyüktürkoğlu





Eski Devlet Tiyatrosu sanatçısı 36 yaşındaki Aclan Büyüktürkoğlu, yaptığı açıklamada, Warner Bros, Universal, Fox ve Paramount gibi büyük stüdyoların yöneticileri ile dirsek temasında bulunan American Film Institude (AFI-Amerikan Film Enstitüsü) için çektiği ve başrollerini yabancıların paylaştığı filmin adının "Condemned" olduğunu söyledi.



Filmin kahramanının paranoid-şizofren genç bir ressam olduğunu, gördüğü hayaller ve duyduğu emirler yüzünden ailesini öldürdüğünü ve idama mahkum edildiğini kaydeden Büyüktürkoğlu, "Hücresindeki son dakikaları da, halüsinasyonları, etrafındaki objelerle kurduğu ilişki, bilincindeki sürekli değişimler ve çağrışımlarla dolu. Bu genç ressamın halüsinasyonlarına tanık olan seyirci gerçekte neler olduğunu da kavramaya başlıyor. Bununla beraber ressamın çevresindeki hiç kimse bunu farketmiyor. Çünkü, Isaac, yani ressam, çocukluğunda amcası tarafından taciz edildikten sonra kimse ile konuşmuyor ve temas kurmuyor. Zaman zaman tekrarladığı üç kelime var, ancak bu da etrafındakiler için pek bir anlam ifade etmiyor. Bunun dışında, Isaacin tek çıkış yolu resimleri, fakat resimlerini saçmalık olarak değerlendirenler ipuçlarını görmüyorlar bile. Psikologların yeterli olamaması da Isaacin idama gitmesini daha da hızlandırıyor. Ancak...., bundan sonrasını anlatmak herhalde kendi filmimi baltalamak olur" şeklinde özetliyor filmini.



Büyüktürkoğlu, filmin başrollerinde Shane Goodwin (Isaac), Tore Birkedal (Pierro), Drew Nolan (çocuk Isaac), Wendy Feiner (anne), Nick Robertsın (baba) oynadığını belirterek, filmin kurgusunun tamamlandığını, ses dizaynına, besteciye ve renk düzenlemesi için laboratuvara gideceğini ve Mayıs ayında teslim edileceğini kaydetti. Büyüktürkoğlu, "Filmin yalnızca ABDde değil, Türkiye de dahil olmak üzere dünyanın hemen her yerindeki festivallerde gösterilmesi için girişimlerde bulunuyoruz. Sanırım bu konuda da başarılı olacağız" dedi.



SÖZLEŞMESİ FES EDİLDİ



Büyüktürkoğlu, ABDye gitmesinin tam bir tesadüf olduğunu belirterek, bu ülkeye yerleşmek için değil, tiyatro rejisi üzerine doktora yapmaya geldiğini ve CalArts adlı okula kabul edildiğini belirtti. Bundan sonra bazı tatsız olaylar yaşandığını kaydeden Büyüktürkoğlu, gelişmeleri "Ankara Devlet Tiyatrosunda 10 yıl görev yaptım. Yurt dışına çıkmadan önce de memur yasası gereği kurumumdan ve o dönemin genel müdüründen 18 Ağustos 1999 tarihli izin aldım. Masraflarımı kendim karşılayarak ABDye geldim. İki ay sonra genel müdür görevinden alındı ve yeni genel müdür evraklarım arasında izin dilekçeme rastlanmadığı gerekçesi ile sözleşmemi fesh etti. İlginç olan şu ki 18 Ağustos 1999 tarihinde kayda giren evraklar arasında askerlik tecil belgesinden okul kabul belgelerine, kazandığım burstan vize işlemlerime kadar tüm evraklar bulunuyor ama dilekçe yok. Konu ile ilgili dava devam ediyor" şeklinde özetliyor.



Bu gelişmeler üzerine ABDde kalmaya karar verdiğini, ancak bu kez film yönetmenliğinde karar kıldığını kaydeden Büyüktürkoğlu, "Söyleyecek bir sözünüz, bunu izlenmeye değer kılacak estetik anlayışınız, oyuncuların dilinden anlamaya olanak verecek yetenek ve birikiminiz, güçlü sezgileriniz, iyi bir eğitiminiz, izleyicinin bağlantı kurabileceği karakterler oluşturma beceriniz varsa doğru yoldasınız demektir" diyor. CalArtsdan ayrılıp AFIye başvurduğunu ve burada Robert Altman, Daron Aronofsky, David Lynch gibi ünlü yönetmenlerle tanıştığını ve bunun müthiş bir duygu olduğunu kaydeden Aclan Büyüktürkoğlu, "Hollywoodun önemli ve ünlü isimleri AFI ile temas halindeler. Sürekli seminerler düzenleniyor, fazladan dersler veriliyor, bireysel sohbetlere olanak tanınıyor, büyük stüdyoların (WB, Universal, Fox, Paramount gibi) yoneticileri ile dirsek temasında bulunuluyor. Hepsinden önemlisi AFI mezunlarına Hollywoodun her biriminde öncelikli görev alma imkanı tanınıyor" diye konuştu.



TÜRK FİLMLERİ VE AMERİKAN PİYASASI



Türkiyede film çekmek ve Amerikan film piyasasına getirmek niyetinde olduğunu, zaten tanıdığı bu sistemi, içinde yaşayarak daha da iyi kavradığını ve güçlü bağlantıları olduğunu belirten Büyüktürkoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiyede de çok güçlü sanatçılar, tiyatro oyuncuları var. Eğer burada aktör olsalar, dünya çapında büyük yıldızlar olarak anılırlardı. Çetin Tekindorla, Soner Ağınla, Müşfik Kenterle, Nihat İleri ve Serhat Nalbantoğlu ile yapılmış film düşünebiliyor musunuz? Müthiş bir ekip. Bu ustaları yan yana düşünmek bile insanı kaşkırtıp sırf onlar için bir senaryo yazma fikrini doğuruyor"





Kaynak: intersinema.com