![]() |
Tamahkarlık Niye Özendiriliyor? TAMAHKARLIK NİYE ÖZENDİRİLİYOR? Tamahkarlık bir kişinin mevcut olanla veya en yakın faydayla yetinmesi demektir. Günümüzde insanlar da “azı karar fazlası zarar” gibi tamahkarlığı teşvik edici sözler söylenmektedir. İnsanlarda genellikle “çok malın zarar getireceğine” dair bir inanç vardır. Birbirlerine sürekli “ne yapayım dünya malını, çok mal insana hep ziyan getirmiş, bak Karuna neyi kalmış, bak Süleymana neyi kalmış” gibi sözler sarfederler. Ama Karun hariç Süleymanın ömrü boyunca lüks bir ihtişam içinde yaşadığını unuturlar. O yüce peygamber bilmiyor muydu dünya malının geçici olduğunu -ki şimdiki insanlar Süleyman(as)'dan daha mı bilgiliymiş? Tamahkarlık Kuran ahlakıyla asla uyumlu olmayan bir özelliktir. Zaten dinimize ve Allah'ın sünnetine uymaz. Nitekim insan daha güzelini, daha iyisini aramaya programlıdır. Hergün bir önceki günden daha iyi ve daha gelişmiş olması gerektiği “iki günü eşit olan zarardadır” şeklindeki hadisle bildirilmiştir. Ancak her nedense insanlar da “bunu bulamayanlarda var”, “yat kalk haline şükret, neyine yetmiyor?” gibi düşünceler mevcuttur. Halbuki insan aslında kendinde olanı artırarak, belki istihdam sağlayabilir, binlerce insanın evine ekmek parası götürmesine vesile olabilir. Ya da onbinlerce fakirin ihtiyacını karşılayabilir. İnsanlar çok mal sahibi olunca sanırım kötü biri olmaktan korkuyorlar. Aslında Allah'tan çok korkan ve Allah'a layıkıyla iman eden bir insan kazandığını Allah yolunda hayırlarda yarışmak için kullanması gerektiğini bilir. Bu yüzden herhangi bir sıkıntı duymaz. Aslında bir nevi tamahkar insanlar kendi haysiyetlerini iki paralık ettiklerini, kendilerini küçülttüklerini pek farkedemezler. Daha fazlasını istemenin aç gözlülük olacağını düşünürler bu yüzden eski elbiseler giyerler, aynı yemeği birkaç günde tekrar tekrar ısıtıp yerler. Ancak bunun diğer insalarca güzel karşılandığını insanların kendileri hakkında “bak ne kadar tutumlu” diye düşündüklerini zannederler. Ama kendilerini küçültmekten, değersiz, yılgın bir insan tipi olarak göstermekten kurtaramazlar. Mesela bazı tamahkar insanlar, düğün ve nişan gibi organizasyonlarda bedavadan yemek yemeği bir fırsat olarak görür ve aşağılayıcı bu davranışlarını sanki bir akıllılıkmış gibi sürdürürler. Ya da bir yere gittiklerinde en iyi yere oturmak veya evin belli bir köşesine yerleşebilmek gibi çok sığ ve mantıksız amaçlar edinirler. Bu gibi insanlar katıldıkları davette yere serpilen şekerleri toplamayı bir marifet olarak görür, açık büfeden ücretsiz yemek almayı kendilerince büyük başarı zannederler. Aslında hiç ihtiyacı olmadığı halde böyle bir şeyler yapan insanlar kendilerince “ne kadar gözü açık” veya “bak nasılda kaptı?” gibi sözler duyacaklarını düşünürler. Bazı insanlar sıkıntılı bir geçimle hayatlarını sürdürmelerine rağmen dışarıda asla bunu belli etmez, son derece cömert ve Kuran ahlakını uygun yaşamaya özen gösterirler. Nitekim bazı insanlarda ellerinde her türlü imkan ve güç olduğu halde aşırı cimrilik haline düşerler. Mesela bu gibi insanlar sevdiklerinin özel günlerinde ya hiçbir hediye almaz ya da değersiz ve ucuz birşeylerle olayı “geçiştirmeye” çalışırlar. Böyle insanlar bir başkasına karşı sevgisini söylediği zaman sanki kendini ona karşı zayıf hissettiğini düşünmektedirler. Aslında çoğumuzca görülen bir özellik ise tamahkar bir insanın sevdiği veya beğendiği bir şeyden sık sık bahsederek karşısındaki insandan onu almasını beklemektir. Örneğin çarşıda dolaşan iki arkadaştan tamahkar olan “of şu pilav üstü ete de bayılırım, ah param olsa da yesem” der ve bunu sık sık tekrar eder ki yanındaki arkadaşı “gel hadi sana ısmarlayayım” desin. Elbetteki müminler bunun gibi değersiz bir ahlak özelliğine sahip olmayan çok nezih, kültürlü, kibar, cömert ve olgun insanlardır. Onların kazandıkları da harcadıları da hep Allah içindir. Ayette belirtildiği gibi bir mümin ancak “biz size Allah rızası için yediriyoruz, sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz” derler. Bilirler ki “yaşamları, ölümleri ve ibadetleri hep Alemlerin Rabbi olan Allah içindir” Müminler çok asil ve kaliteli bir ahlaka sahiptirler. Üç beş kuruşluk dünya menfaatlerine tamah edebilmek için kendi asil ve üstün karaterlerinden taviz vermezler. (UYGUNER) |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 09:17 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.