![]() |
Sevgiye yer kalmadı mı? Sevgiye yer kalmadı mı? Uzakdoğu'da bir Budist tapınağında geçmiş bir olayı anımsadım.Bu tapınak bilgeliğin gizlerini aramak için gelenleri kabul ediyordu ve burada geçerli olan incelik,anlatmak istediklerini konuşmadan açıklayabilmekti. Bir gün tapınağın kapısına bir yabancı geldi. Yabancı kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada sezgisel buluşmaya inanılıyordu, kapıda tokmak ya da çan, zil türünden ses çıkaran bir gereç yoktu. Bir süre sonra kapı açıldı, içerdeki "bilgelik arayıcısı" kapıda duran yabancıya baktı. Bir selamlaşmadan sonra sözsüz konuşmaları başladı. Gelen yabancı, tapınağa girmek ve burada kalmak istiyordu. İçerdeki bir süre kayboldu,sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve kabı yabancıya uzattı. Bu "Yeni bir aracıyı kabul edemeyecek kadar doluyuz" demekti. Yabancı tapınağın bahçesine döndü, dalından kopup yere düşmüş bir gül yaprağını dolu kabın içindeki suyun üzerine bıraktı. Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı. İçerdeki Budist saygıyla eğildi ve kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı. Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardır. Bu sevgiydi ve sevgiye her zaman yer bulunurdu. |
gül yaprağı Uzakdoğu'da bir budist tapınağında geçen olayı aktarmak istiyorum . Bu tapınak bilgeliğin gizlerini aramak için gelenleri kabul ediyor ve burada geçerli olan incelik, anlatmak istenileni konuşmadan açıklayabilmektir. Birgün tapınağın kapısına bir yabancı gelir.Yabancı kapıda öylece durur ve bekler.Burada sezgisel buluşmaya inanılır.Kapıda tokmak ,ya da zil, çan türünden ses çıkaran bir gereç yoktur. Birsüre sonra kapı açılır, içerideki bilgelik arayıcısı kapıda duran yabancıya bakar. Bu yeni bir arayıcıyı kabul edemiyecek kadar doluyuz demektir. Yabancı tapınağın bahçesine döner . Aldığı bir gül yaprağını oradaki kabın içinde duran suyun üzerine bırakır. Gül yaprağı suyun üzerinde yüzüyordu ve su taşmamıştı. İçerideki budist saygıyla eğilir ve kapıyı açarak yabacıyı içeri alır.Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardır. Bu sevgidir ve sevgiye her zaman yer bulunur. Bir selamlaşmadan sonra sözsüz konuşma başlar. Gelen yabancı tapınağa girmek ve burada kalmak istiyordu.İçerideki birsüre sonra kaybolur, sonra elindeağzına kadar suyla dolu bir kapla döner ve kabı yabancıya uzatır........ |
Ynt: gül yaprağı eeee devam etsene yahu yarıda bırakmış 789569 ay çok merak ettim. sevincli ugurcan baksana bu 3 göz kitabından alıntımı? |
Ynt: gül yaprağı evet bu bir alıntı .. yerinde açıklamayı unuttuğum için bir özür mesajı bıraktım.. nerden olduğuna gelince bilmiyorum .bir arkadaşımdan dinlemiştim. Devamı yok burada bitiyor.. sessizce ,sevgiyle ,saygıyla anlaşıyorlar.. |
Ynt: gül yaprağı ağla bilmiyormusun... nese sağlık olsun kardeş yıllar önce okudugum bir kitabı anımsattı bana gerçekten büyük zevkle okumuştum. hismiley |
Ynt: gül yaprağı Devamını bende çok merak ettim |
Ynt: gül yaprağı Bu hikayenin devamı şöyle.. Budistlerden biri elinde başına kadar dolu olan su dolu kapla yabancının yanına gelir.Bunu gören yabancı tapınağını bahçesine gider bir gül yaprağını koparır ve su dolu kaba bırakır.Yaprak suyu taşırmaz ve üzerinde sakince yüzer.Budist rahip hafifçe gülümser ve tapınağın kapısını sonuna kadar yabancıya açar.. Budist rahip "sana burda yer yok bak ağzına kadar doluyuz."demiş;yabancı da cevabı anlayıp "ben tıpkı bu yaprak gibi size fazlalık yaratmam."diyerek cevap vermiştir. Bilgelerin anlaşması da böyle işte. |
Gül Yaprağı GÜL YAPRAĞI Uzakdoğu'da bir budist tapınağı, bilgeliğin gizlerini aramak için gelenleri kabul ediyordu. Burada geçerli olan incelik; anlatmak istediklerini konuşmadan açıklayabilmekti. Birgün tapınağın kapısına bir yabancı geldi. Yabancı kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada sezgisel buluşmaya inanılıyordu, o yüzden kapıda herhangi bir tokmak, çan veya zil yoktu. Bir süre sonra kapı açıldı, içerideki budist, kapıda duran yabancıya baktı. Bir selamlaşmadan sonra sözsüz konuşmaları başladı. Gelen yabancı, tapınağa girmek ve burada kalmak istiyordu. Budist bir süre kayboldu, sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve bu kabı yabancıya uzattı. Bu, yeni bir arayıcıyı kabul edemeyecek kadar doluyuz demekti. Yabancı tapınağın bahçesine döndü, aldığı bir gül yaprağını kabın içindeki suyun üstüne bıraktı. Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı. İçerideki budist saygıyla eğildi ve kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı. Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardı |
Ynt: gül yaprağı canım fatale cim... bu konu daha önce verilmişti ama mesajın kaybolmasın ve yeniden hatırlamış olalım diye konuları birleştiriyorum.. pc05 bilgine... b456 sevgiler... hismiley |
Ynt: Sevgiye yer kalmadı mı? Hay allah yahu...Kusura bakmayın farkedememişim..Teşekkürler uyardığın için:) |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:42 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.