![]() |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Bir şeyden bahsetmek istiyorum. Elime gelen fırsat geldiği gibi gitti. Nasıl oldu bu anlamadım. Telefon fırsatım uçtu. Sürekli bir şeyler çıktı ve ben onu alamadım. Acaba diyorum istediğim telefonun bir alt modelini almaya ikna olmuştum acaba o yüzden mi gitti. Çünkü bu zamana kadar hep olumlamalarımda istediğim telefonu söylemiştim. Ama hala inanıyorum o telefon bana gelecek hemde en güzel şekilde :) |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Bugün içimde bir nefret dolu. Belkide kendi kendimi dolduruyorum ama birisiyle yaşadıklarım geldi aklıma. Şöyle bir dönüp bakınca ne kadarda salak yerine konmuşum. Hala da konmaya devam ediyorum. Artık gerçekten sıkıldım. Ne ağlamak istiyorum ne de uğraşmak. Bırakıp gidesim var her şeyi. Üzülür müyüm. Evet hemde deli gibi. Ama yaşadıklarım aklıma geldikçe çıldıracak gibi oluyorum. Nefret duyuyorum o kişiye karşı. Benim canımı yaktığı gibi bende onun canını yakmak istiyorum. Bana yaşattıklarının hepsini bir bir yaşatmak istiyorum ona. Geri kafalı bir insan hemde sonuna kadar. Ayrıca birde kızlar gecenin bir saatinde dışarı çıkamıyor değil mi? Neden yine erkekler yüzünden. O pislik erkekler yüzünden. Laf atan iğrenç sapık erkekler yüzünden. O kadar çok şeye karşı nefret doluyum ki şuan. Yok efendim erkek yaparmış kız yapamazmış he canım he görürsem söylerim. Yok efendim erkek kız arkadaşlarıyla dışarı çıkabilirmiş ama kız çıkamazmış. Cümledeki mantıksızlığı görüyor musunuz? Erkek kız arkadaşları ile dışarı çıkabilir ama kız çıkamaz. Peki bu erkeğin dışarı çıktığı cins ne kız görünümlü erkek mi? Ama artık şunu çok net söylüyorum herkes yaptığının bedelini ödeyecek. O yüzden kimse kaldıramayacağı şeyi yapmasın. Bıktım ya bu ne böyle. |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Sakin ol ve affet. Sen kendi özgürlüğüne sahip çık. Her şey istediğin gibi olsun. |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Bazen böyle oluyor öfke patlaması gibi. Tüm yaşadıklarım aklıma geliyor. Rahatsız ediyor beni. |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Bayadır yazmıyordum. Güzel şeyler de oldu kötü şeylerde. Ama son günlerde fark ettiğim bir şey var. Karanlığı daha çok seviyorum artık. Önceden karanlıktan aşırı şekilde korkardım ama son günlerde karanlıkta uyumayı çok seviyorum. Artık kendimi karanlıkta daha güvende hissediyorum. Olumlamalarıma yazmıştım karanlıkta güvendeyim falan diye. Etkisi oldu sanırım. Gerçi bayadır olumlamalarımı da okuyamıyorum ya neyse. Böyle sanki hayatım çok monoton. Değişik bir şeyler yapmak istiyorum. Çok sıkıldım. Mesela yüzmeyi bilmiyorum. Yüzme kursuna gitmek istiyorum. Yeni insanlarla tanışmak istiyorum daha sosyal olmak istiyorum. Sabah işe gel akşam eve git çok sıkıcıymış gerçekten. Bütün bir hayatım bu şekilde geçsin istemem ki. Ama ev hanımı da olmak istemiyorum. Ekonomik bağımsızlığımı elimde tutmam gerekiyor. Ülkemizde ki son durumlarda onu gösteriyor. Bir kadının ekonomik bağımsızlığı olmalı kendine güvenmeli. Yoksa yeri geldiğinde kapıyı çekip çıkamıyor. Muhtacım diyor. Belki de bunlar daha iyi yerlere gelelim diye gösteriliyor bize. Bu arada canımı sıkan bir durum var. İş yerindeki birisi iş dışında sürekli başka şeylerle ilgileniyor. Mesela kadın resmlerine bakıyor. Ben yanından geçerken hemen kapatıyor. Ama gerçekten o kişiden tamamen soğudum bana bir itici geliyor artık. Şirketteki tek kadın benim galiba işim gereği erkekler yoğunlukta oluyor hep. Bu gerçekten sıkıcı bir durum. |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Hayatımda en iyi öğrendiğim şeylerden biride asla yapmam demiyeceksin. Bunun o kadar çok örneğini gördüm ki bu kelimeyi kullanmaya gerçekten çok korkuyorum. Korece öğrenmeye başlamak istiyorum :) Benim hayalim Güney Koreye gitmek. Böyle Koreli insanlara karşı sempati duyuyorum. Çok şirin geliyorlar bana. Çok merak ediyorum Koreyi ve gittiğimde Korece konuşmak istiyorum. O yüzden vizelerim bittikten sonra Korece öğrenmeye başlayacağım :) |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) ah şu kore dizileri beni de kore aşığı yaptı çok ilgi duyuyorum Dizilerinde oyle işliyorlar ki yemeklerinden yaşayış tarzına kadar merak ediyorsun |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Alıntı:
|
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Bugün sabah çok mutlu uyandım :) Gece uyumadan önce böyle güzel güzel haaller kurdum. Her seferinde bilinç altım uyardı bak şöyle de olmuştu ama diye kötü olayları hatırlatmaya çalıştı. Ona dedim ki geçmişin bir önemi yok ben anda yaşıyorum. Bir süre sonra sustu. Bence artık o da bana hak vermeye başlıyor :) Bugün çok güzel bişey oluyor hissediyorum. Böyle çok istediğim birşey gerçekleşiyor ve bana geliyor. Çok mutluyum. Gülümsüyorum, seviyorum, seviliyorum :) Bu arada vizelerim çok iyi geçti vt dersinden 85 aldım, as drsinden ise 90 aldım. Çok mutluyum iyi ki bu kadar çalışmışım :) Sevgilim bana bir süpriz yaptı ve erken geldi. Benim vizeler için gittiğim gün o beni karşılamaya geldi havalimanına ben onu başka bir şehirde biliyordum. Çok sevindim :) Birde bana gül almış canım benim yaa :) Orada çok güzel geçirdik zamanımızı. Her şey olumlu geçti. Kayak yapmaya gittik. İkimizde ilk defa kayak yaptık. Biraz heycanlıydık ama el ele tutuşup kayak yapmak gerçekten harikaydı. Çok romantikti. Bu arada vizelere gitmeden önce yabancı bir siteden sipariş ettiğim burun kaldırma aparatım geldi. Vaaov burnum artık çok güzel duruyor. Kemeri gitti. Yalnız boyları biraz küçük. Böyle asyalıların burnuna göre tasarlanmış. 3 boy bana en büyük boyu harika oldu. Çok sevdim bu aparatı. Herkes sende bir güzellik var burnunu mu yaptırdın diye sordu. Çok güzelmişim de biraz :) Böyle tüm güzel olayların ardı ardına gelmesi beni çok mutlu etti :) Vizelerden geldikten sonra odama yeni bir gardırop aldım. Çok güzel bembeyaz. Böyle iki kapılı sürgülü bir kapısında boy aynası var. Artık odam çok daha güzel :) |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Büyüsü bozulmayacağı için bir şey itiraf edeceğim :) Bir önceki yazdıklarımın bir kısmı daha gerçekleşmemişti yazdığımda. Aslında bir şeyi denemek istedim. Yazdığımda daha çok inanırım ve olur diye düşündüm. Güzel bir tecrübeydi :) Şuan vize dönemindeym ve pazartesi günü ilk vizeme gireceğim. Yani olayların hepsi bitmedi aslında daha. Burun aparatım ben buraya yazdığım gün Türkiyeye geldi. Ama ben biraz telaş yaptım. Her gün kargo bekledim. İçimde az da olsa zamannda gelemeyecek kaygısı vardı. Gümrük işlemi tam olarak 5 gün sürdü ve hala gelmedi. Ama buraya yazarak hızlandırdığımı düşünüyorum. Sevgilim erken gelmedi, gelemedi. Çok umutlanmıştım ama olmadı. Ama olsun gelmesine çok az kaldı. Heycanla bekliyorum :) Kayak yapmaya gidemeyeceğiz, erteledik çünkü zamanımız yok. Onun içinde üzülmedim çünkü gitmeyecek değiliz. Böyle anlatınca hiç bir şey olmamış diyebilirsiniz. Ama bence oldu. Ben o kadar boş hissetmiyorum. En azından bişeyleri daha güçlü bir şekilde çekebildim kendime :) Bence bunu ara ara sizde deneyin. Biraz daha inancım güçlense olacak bence :) |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Selam. Uzun zamandır yazamıyordum. Yoğundum diyelim. Tabi ki de bu sadece bir bahane. Bir erteleme tekniği. Her zaman her şeye zamanımız vardır ama ya canımız istemiyordur ya da üşeniyoruzdur. Bu aralar zaman zaman aklıma gelen bir düşünce var. ÖLÜM. Düşünüyorum şuan ölsem ne yaparım. Dini inançlarıma göre yaşadığım pek söylenemez. Bazı adımlar atmak istiyorum ama ilerisini kestiremiyorum. Hala içimde aşamadığım düşünceler var. Bazı düşünceler suçluluk mu yoksa takıntı mı bilmiyorum. Bazen eski yaşadıklarım aklıma geldiğinde hala canımı acıtıyor. Bazense sadece gelip gidiyor. Bu sene okulu bitireceğim. Ama bu dönemin derslerinden birinden büte kaldığımı düşünüyorum. Daha açıklanmadı ama insan kendini bilir. Korkuyorum. Çünkü bu son şansım. Okulu uzatmayacağım. Bu yazdan itibaren hayatım tamamıyla değişecek. Yaşamak istediğim şehirde iş bulacağım. Tatile gideceğim. Yeni insanlarla tanışacağım. Ben insanlara ilk başta soğuk geliyor muşum. Bunu aşmalıyım. İnsanlara daha sıcak davranmalıyım. Ama şöyle bir sorun var ki ne zaman bunu aşmaya çalışsam karşı cinsle konuşurken yanlış anlaşılıyorum. Onlara bir adım atma şansı veriyormuş gibi oluyorum. Bu durum çok rahatsız edici. Okulum bitmeden bir çok şey öğrenmek istiyorum. Yapmak istediğim şeyler var. Endişelerim bitti. Her şey çok güzel :) |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Ölüm her Müslümanın aklında tutması gereken bir şey.İnsanlar öleceklerini biraz düşünseler küçük menfaatlar uğruna kalp kırmaz , insanları aldatmaz kimseye kin gütmezlerdi.Büyük günahlardan kaçınırlardı o ayrı konu. Sevmenin ot , böcek , taş demeden yaradandan ötürü sevmenin farkına varabilirlerdi.Bu şekilde muhabbetullaha (Allah sevgisi) ulaşırlardı.Gözlerinde ne cennet sevdası ne de cehennem korkusu olurdu. Tabii burada bahsettiğim korku ruhsal bir korku hani spiritüel dediklerinden.Bunu bir kaygı haline getirip panik atak haline çevirmemek lazım.Mutfağa girse acaba tüp patlar mı , prize elektrik fişi takarken acaba çarpar mı diye düşünüp evhamlı bir hale gelirsiniz. Bana yer altına nasıl iniyordun diye soruyorlar bir kere lambanızı yaktıktan sonra ve üzerinize kapılar kapandıktan sonra sadece işi düşünebilirsiniz.Riskleri bilmek sizin hayatınızı kurtarmaz daima kafanızda acil durum planlarınız vardır ama beş duyunuz sizi kollar asla aklıma buradan çıkamayacağım güneşi bir daha göremeyeceğim demezsiniz. Bir kitaptan bahsetmiştim David ve Golyat diye orada ölüm korkusu ile alakalı güzel bir bölüm var.İnsanlar ölümü bir iki kez alt edince artık korkusuz hale geliyorlar.Londraya düşen bombaların istatistiği yapılmış.Ölüm oranı yüzde 1 (yanlış olmasın) oldukça az ama insanların sinme durumu vardır.Artık Londralılar bomba seslerini umursamaz ve yakınların düşmeyecek bir bomba ise çömelmemeye başlıyorlar.Günlük hayatlarına Hitler'i gıcık edecek derecede devam ediyorlar. 2014 yılında hem dedemi (annemin babası) hem babaannemi kaybettim.Aslında kardeşler.Dayılarım aşırı ödlektir.Biri alaca karanlıkta mezarlık olan mahalleden bile geçemez.Büyük olan da belli etmez.Rahmetli dedemin babama vasiyeti vardı beni mezara sen indir diye.Ne olduysa yollar karıştı babam indirme anında yetişmedi(sadece dakika farkşla).Bende de bir kaybetme korkusu oluşmuş(sınav kpss stresi de vardı) giremedim sanki birinden teklif bekler gibi. Büyük dayım biraz tırsarak ve annemin dayısı ile oğlu indiler.Sonradan dayım başta acayip korktum sonra rahatladım demişti. Babaannem ölünce babamla beraber hemen mezara atladım yer altında korkmayan ve bir kaç badire atlatan ben birden ürperdim.Hesap verme korkusu aklıma geldi ama sonra bir rahatladım ki içim hafifledi.Yatıp uyuyabilirim.Anlatılabilecek bir his değil. Ali Denizci'nin de güzel bir hikayesi var dinlerken mezarda ki O an aklıma geldi.Youtube'da bulabilirsiniz. Hayırlı şeylerde hızlı olmak esastır.Bence ötesini berisini düşünmeyin ama radikal şekilde değişmeyin.Sizi tanımıyorum ama bayan olduğunuzu biliyorum.Tam böyle olmasa da benzer örnek gördüğüm için söyleceğim.Sizi kast etmiyorum.Yanlış anlamayın.Mini etekli birisi kapandığında ve sonradan açılınca insanlar ilk düşünecekleri demek ki içine sinmemiş olacaktır.Ailesi veya nişanlısı için kapanmış da şimdi açıldı gibi düşüneceklerdir.İnsanların ağzı torba değildir.Bu nedenle bazı şeylerin içinize sinmesi ve tamamen yerleşmesini bekleyebilirsiniz. Birde bunun diğer versiyonları var.Bir gün hristiyan sonra budist ertesi gün hinduist gençler var.Arayış iyi bir şeydir ama eski doğu masalında olduğu gibi hazine aslında evinizin arka bahçesindedir ama sizin bunu öğrenmeniz için dünyanın öte ucuna gidip sonra başladığınız yere geri dönmeniz gerekir. Bununda örneği var ama bende saklı kalsın. Düzgün kaynaklardan okuyarak İslamiyeti öğrenerek yavaş yavaş hayatınıza tatbik edebilirsiniz.Tasavvufta çok kullanılan eski bir sözün dediği gibi "Aramakla bulunmaz ama bulanlarda arayanlardır." |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Hosgeldiniz musmutlu hayatim:) |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Bugün güzel şeyler benimle :) Bugün yeni bir telkin aldım. Not olarakda Atakan Bey için çok acil olduğunu ekledim. O kadar çok teşekkür ederim ki az önce göndermiş :) Çok mutlu oldum. Gerçekten çok ihtiyacım vardı :) İyi ki Atakan Bey var. İyi ki sizler varsınız. Her sıkıştığımda buraya koşmak beni mutlu ediyor :) |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Alıntı:
|
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Alıntı:
|
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Alıntı:
Herkes kendinden başlamalı kesinlikle doğru.Çocukluğum , gençliğim neredeyse hep dünyayı kurtarmaya çalışmakla geçti.Hafız kıza kızamıyorum.Benimde öyle olduğum zamanlar oldu.İdeallerle ve doğrularla büyütülünce yanlışlar size zor geliyor.İnsanların sizin gibi olmadığını görünce üzülüp kırılıyorsunuz.Bende bir arkadaşıma çıkışmıştım lisedeyken alkol nedeniyle.Sen nasıl Müslümansın gibisinden sonra sen bana karışamazsın kimse kimsenin hayatına müdahale edemez gibi bir şey demişti.Hayatımda tek olaydır.Detaylarını bile unutmuşum. Neticede iyiyi emretmek ve kötülükten uzak tutmak en büyük sünnet.Bu dönemde peygamber gelmeyecek bu nedenle kimse ben insanlardan mesul değilim diyemez.Mesela halkımızın bazı yanlış düşünceleri var.Kadına gelince namus erkeğe gelince işte elinin kiri.Sanki bu tek taraflı bir şeymiş gibi.Bunu mazur görürseniz yada böyle düşünürseniz aslında hem erkeklerin hem kızların namusları tehlikeye düşer. Çok eskiden mahalle kültüründe bizim köyden kente göç dönemimiz biraz sonunda kalıyor ama sağdan soldan duyduk.Mahallenin ağabeyleri olurmuş.Genelde güreşçi ve boksör olan bu abiler mahalle kızlarını(kız kardeşlerini) eve kovalar mahallenin en işlek caddesinde dolanır yabancı genç erkekleri mahalleye sokmazlarmış.Eğer ki aksi olursa bir güzel benzetirlermiş.Bu hikayenin sonuna genelde bu abilerin başka mahallerde sevdalıları oldukları ve gizli giili onlarla buluştukları eklenir.Bu biraz buna benziyor. Ben kendimi üzüyordum dünyayı değiştiremediğim için kendime kızıyordum.Başkaları bunu ellerine kötek alarak yapıyordu.Gerçi benimde bir sınırım varmış ideallerimin patır patır çöktüğünü görünce bu kırgınlık öfkeye döndü.Özellikle yirmi beş yaşımdan sonra.Öfke ve dünyayı değiştirme isteği işte insanları hangi görüşte olsun sokağa döken ve eline silah aldıran da bu.Yirmi yedi yaşımda zirve yapmıştı. Daha sert müzikler dinlemeye başladım.Özellikle grudge-garez içeren müzikler.İşe başlayınca ve ideal aileden çıkınca bu daha çok arttı.Özellikle mesleki idealizm (öldü dediğim ama hortlak gibi dirilen yetersizsin daha çok çalışmalısın diyen ) gitti.Dört arkadaşım çeşitli maden kazalarında öldü .Küçük gibi gözüken çeşitli badireler atlattım.İşin en kötü yanı en ufak bir kazada ne kadar idealist olursanız olun savcının ilk içeri alacağı kişi olduğunuzu bilmek.İlk atandığımda arkadaşlara herkese anlatmadığım şeyleri anlatıyordum.Bizim de muzip bir arkadaş oğlum korku filmi gibisin senin hikayelerinde hep biri ölüyor demişti. Çekirdek inançtan sonra artan bir farkındalığım oldu bu.Devleti dünyayı kurtaracağım diye hep kendimi heder ediyorum.Aslında peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) bu dine önce kendi iman etti ve kendi hayatını kurtardı.Sonra eve gitti ve hayat arkadaşının hayatını kurtardı.Bu daire en yakından en uzağa şeklinde genişledi ama kendi öz amcası İslamiyetin en büyük düşmanı oldu diğer öz amcası Ebu Talip için çok dua etti.Kendini heder etti ama Allahü Teala ayet gönderdi. "Ben hidayet etmedikçe kimse iman edemez" (İsra-97, Zümer-23) "Eğer Ben isteseydim bütün insanlara hidayet ederdim" (Yunus-99) Biz buna bende dahil önce dünyadan başlayıp sonra kendimize gelmeyi planlıyoruz.Önce kendimi kurtarmam gerektiğinin farkına vardım.Ben ne kadar kendimi heder etsem de insanlar benim için bir şey yapmayacak. İşte insan psikolojisini bilen bazı insanlar yepyeni bir İslamiyet tasarlamaya çalışıyorlar.İnsanların kafa kestiği.Avrupa'dan gidenler en ezilmiş kesim dünyayı değiştirmek isteyen ve Malcolm X'in dediği gibi " beyaz kadının koynundan çıkınca " birden Müslüman oldukları akıllarına geliyor ve ancak şehit olunca bu günahlarından arınabileceklerini düşünüyorlar. Orta Asya'dan gidenler ise Uygur Türkleri gibi hala Sovyet kalıntısı devlet adamlarının baskısına kalmış sindirilmiş namaz takkesi taktığı için sakal bıraktığı için içeri alınmış terörist muamelesi görmüş insanlar.Şimdi bunları yazarken yine yapışıyor bana dünyayı kurtarma isteğim.Kendi çevrelerini ve ülkelerini değiştiremeyince El Kaide ve IŞİD gibi örgütlere katılıyor. İslamiyet aslında sevgi dini. Muhabbetullah (Allah sevgisi ) olmadan asla iman tamamlanmaz ve eskilerin deyimi ile insan insanıkamile ulaşamaz.İslamiyet Yunus Emre'nin dizelerindedir aslında. Şimdi ben bunları kendim için yazıyorum kimse için değil.Önce kendimi kurtaracağım. khkh56 Annem için okula gittim.Babam için işe gittim hep başkaları için yaşadım.(Aşırı sorumluluk manyağıyım.)Bundan sonra kendim için yaşayacağım.Kendim için yapacağım her şeyi. İçimde kalan büyüyemiş ve yorgun çoğu büyüteceğim önce.Neyse bu hep kendimi kurtarma yazısı oldu fazla da abartmayayım.Zaten uzun yazıyorum milletin gözleri bozulacak. Ekleme:Bunu yazacaktım ama şimdi aklıma gelmiş.Bakın güney Asya'ya en bilindik Endonezya ve Malezyadır.Buraya İslamiyet fetihle ve kılıçla gitmemiştir.Hiç bir İslam devleti bu bölgeleri fethetmemiştir.Nasıl olmuştur bu.Müslüman denizcilerle.Özellikle Hint okyanusunda bugün Sri Lanka dediğimiz Seylan gibi ülkelere ticaret için gelen denizcileri ve Müslüman tüccarları gören yerel halk Müslüman olmuştur.Bu dönemde Müslüman olan ünlü Çinli bir denizci/kaşif de var.İsmi gelmiyor aklıma.Belki bizim oraya gönderdiğimiz tek askerler 18 yy Osmanlı'nın sömürgecilere karşı direnebilsinler diye gönderdiği bazı askeri uzman olan denizciler. |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Alıntı:
Şu aralar daha revaçta tecavüzler kadın cinayetleri. Revaçta diyorum çünkü artık medya ilgisini bu konuya topladı. Ama her zaman vardı ve olmaya da devam edecek. En büyük yanlış annelerde babalarda. Çocuklarını öyle bir yetiştiriyorlar ki. Kız erkek ayrımı klasik. Sen kızsın bu saatte dışarı çıkamazsın, sen erkeksin çıkabilirsin. Peki ben kızsam ve o saatte dışarı çıkamıyorsam bu kimin suçu. O saatte dışarı çıkan erkeklerin tabi ki de. Kadına değer verilmiyor. Kadın sanki ucuz aşağılık bir şey. Her yerde bir adım geri atılmaya çalışıyor. Ama erkek değerli çünkü erkek güçlü ve bu erkeklerin işine geliyor. Yanlış anlama sözüm sana değil ya da iyi insanlara değil. Tecavüzcü ahlaksız pisliklere. Hani sevgiliye sorarız ya kız kardeşinin sevgilisi olsa diye hemen kızar. Sizin mahalle gençleri de aynı hikaye. İdeallerin var. Yapmak istediklerin. Belkide dünyayı gerçekten değiştirmişsindir ha ne dersin? Hayatına dokunduğun insanların dünyaları değişmiştir belkide. Herkesin dünyası ayrı. Herkes yaşadığı hayatı iyi biliyor. Galiba sende madencilikle alakalı bir işte çalışıyor olmalısın. Zor zamanlar geçirmişsin. Umarım atlatmışsındır. Doğru diyorsun Hz. Muhammed önce kendini kurtardı. Peki benim uzun zamandır aklıma takılan bir soru var. Allah izin vermezse biz ne cennete girebilir ne cehenneme ne müslüman olabilirz ne de başka bir dine mensup değil mi? Peki nerede irade? O zaman biz boşa çabalıyoruz ya da çabalamıyoruz. Zaten sonumuz belli. Doğru kimse senin için kendini heder etmez bu dünya da annen hariç. O her zaman seni düşünen tek insan olacaktır. Kendini kurtarman gerektiği doğru mantıklı geldi bana. Hayatını dolu dolu yaşa. Sevdiğin işi yap. Eğlendiğin sevdiğin insanlarla zaman geçir. Kendin için bir şeyler yap. Ve hiç kimseye %100 güvenme. Hiç kimse derken aileni hariç tutabilirsin. Çünkü bir insana %100 güvenmen onun sana karşı olan hatalarını ihanetlerini görmezden gelmen demek. Hç kimse %100 güvenilmeyi hak etmez. Mesala sevgilim bana %100 güvenmesin çünkü hak etmem. Aldatmadım yanlış anlamanı istemem ama insanız biz hiç bir şeyin garantisi yok. Uzun yazman çok iyi. Okurken hiç sıkılmıyorum. :) |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) EVET DÜNYALI TELKİN İŞE YARADI!!! Yanlış okumadınız telkin işe yaradı. Hem de sadece bir kaç gün dinlemiştim. Konuyu açıklayım biraz. Bütünleme sınavına girecektim ve bu son senem derslerde dönemlik olduğu için 2. dönem alamıyorum ve otomatikten tek derse ya da seneye kalıyor. Yani bir nevi uzatıyorum. Bende ne yapsam ne yapsam diye düşünürken aklıma harika bir hafıza telkini geldi. Benim sorunum unutmak. Çalışıyorum ama sınavda her şey aklımdan uçup gidiyor. Telkini aldım ve dinledim. Sınavda gerçekten normalde hatırlayamayacağım bir çok şeyi hatırladım. Hatta biliyor musunuz doğru olduğunu düşünmediğim bir şeyi bile içimden bir ses yaz dedi ve doğru çıktı. Bende işe yaradı millet. Telkinler iyi ki varlar. :) |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Sınavını geçmene sevindim. Kısmen alıntılamayı bilmiyorum en azından bu forumda.Bu nedenle parça parça cevap vereyim.Maden mühendisiyim.Hikayemi anlattığım kısımda (bitmedi ama) bahsetmiştim.Orada okuldan ayrılır ayrılmaz Soma'da işe başladığımı bahsetmiştim.Eski şirketimin sonradan meşhur olduğundan bahsetmiştim.Evet Soma kömürleri işl çalıştım.Kaza olmadan önce neredeyse 1.5 yıl önce işten ayrılmıştım ama arkadaşlarımı kaybettim.Tanıdığımı bilmediğim (sonradan öğrendiğim) bizim ocaktan transfer olan işçilerlerle beraber.Mesleki olarak hep her şeyin neden niçinini sorarım.Hayatta merak etmediğim tek olay ama telkinleri dinlemeye başladıktan sonra Somaya gittim.Kilo verme telkini işe yaramıyor.Benim gibi stresten yiyen birisi ise.Kısmen rahatladım. Şu an kamuda maden mühendisiyim ve maden kurumunda alakasız bir iş yapıyorum.O bana çok koymuştu.Değersiz hissettim.Hikayenin son kısmında yazarım. Bizim mahallenin gençleri değil onlar.Film ve dizilerde anlatılır.Sanırım yetmişler sonu ile seksenler sonu arasındaki dönemde olan şeyler.Adana'da okurken bizim arkadaş vardı işte babası o ağabeylerden.Öksüz ya da yetim kalınca biz bacımızın namusunu koruyamayız hesabı mahallenin tüm kızlarını eve kovalar mahalleden erkekleri kovalarmış.Boksör tabi. İrade çok ayrı bir konu.İnsan iyiyi kötüyü seçebiliyor.Soru zor şimdi cevap veririm ama kafam dağınık.Alengirli işler beni buluyor.Sinir ediyorlar. İnsanlara güvenilemeyeceğini yeni yeni öğreniyorum.Hikayemin asıl son kısmı (yazmadığım) yaşadığım olaylar sonucu burayı keşfettim.Maalesef güven bizim genetik sorunumuz.Boşuna rumuzumuz KıpçakBeyi değil.Gerçekten Kıpçağım ve tarihsel zaafımız herkesi iyi bilmektir.Kendi gibi bilmektir.İddia edilir ki güçlü kuvvetli olanların kafası hinliğe ermezmiş.Bu nedenle saf olurmuş.Maalesef insanları kendim gibi görüyorum ha zarar gelecekse onu görürüm.Yılanı görürüm ama zehrinden korkmazdım ta ki o zamana kadar. Aklıma nedense bir tecavüz hikayesi geldi ama o bize kalsın. |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Alıntı:
Çok zor zamanlar geçirmiş olmalısınız. En zoruda o anlarda sizde orada olabilirdiniz. Kazayı birebir yaşayabilirdiniz. Allah yardımcınız olsun sizin ve orada olanların, ailelerinin. Belkide iradenin anlamını tam olarak bilmiyordurum ama anlamadığım noktalar var. Cevapların için çok çok teşekkür ederim bu arada. |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Şu son üç güne kadar kadar rahattım ki.Çekirdek inançtan sonra.İşin açıkçası detay vermeyeceğim ama beni işçi alımında sınav komisyonuna yazdılar.Haliyle memleketimizin bazı gerçekleri var.Ben hiç hazzetmem babam bu mülakatlardan gençliğinde çok muzdarip olmuş. Hep düşünmüşümdür babam devlet memuru olsaydı nasıl olurdu diye.Daha rahat bir hayatım olabilirdi.Her dediğime hayır denmezdi.Arkamda ailemin desteğini daha iyi hissederdim.Hep yarın için para biriktirirdik ve sıkmak zorundaydık.Erken büyüdüm ve aslında büyüyemedim hep bir yanım o yaşlarda kaldı.Lisede sıkıntılı zamanlarım oldu ama 17-20 yaş arasında biraz maddiyatımız iyileşti.Ailemin maddi-manevi desteğini daha fazla hissettim.Sabit bir gelirimiz yoktu.Beni kamuya iten en önemli nedenlerden biri de odur.(Kendi mesleğimin gerçekleri ayrı) Babam o hikayeleri anlattığında hep sinirlenirdim.Şükür ailemizde adalet duygusu çok gelişkin.Babamın dedesi bir otun hesabını yaparmış.Bende biraz o misalim beni biraz da Osman dedeme-İsmi budur- benzetirler. Bu nedenle üç gündür bir savaş içerisindeydim.Çok dua ettim ve dualarımın karşılığını gördüm.İçimde acayip patlamak isteyen bir enerji vardı.Her akşam spor ki 45 dakikalık işkence gelebilir.30 dakikası bisiklet (15km) 15 dakikası ise kettlebel-girya +vücut ağırlığıyla kuvvet antremanı.Arada dinlenme neredeyse yok.Sonra ılık duş.Fonda sert müzikler.guitar İlk gün en zoruydu benim için.Aslında mental ve baskı anlamında en kolay gündü.Bugün şükür bitti ama noktası eksik.İnş'Allah o noktada yarın konulacak.Bugün çok rahatım. İbret olarak anlatılacak çok şey var ama prensibim gereği bunları anlatmayacağım.Sadece insanların şunu bilmesini istiyorum.Ben biliyordum ama Allah bana bir daha gösterdi.Allah'u Teala mazlumları gözetiyor ve çalışanın rızkını veriyor.Kullar ne hesaplar yaparsa yapsın. Haksızlık , adalet her yerde.Özel sektörde daha çok haksızlık gördüm.Kamu istisna değil ama özele nazaran çok daha iyi.Çok anlatmayı sevdiğim şeyler değil.Pek anlatmam dediğim şeyleri kamuya açık bir forumda yazıyorum.O ayrı konu artık içimde hiç bir şey tutmak istemiyorum. Prangalarım varmış fark etmediğim. Evet benim başıma da gelebilirdi.Bir kaç olayı çiziksiz atlattım.Aslında en önemlisinde yüzümde küçük bir sıyrık oluştu (sadece kabuk bağlayan türden) ama platinli kırık veya kırıklardan iyidir. Forumu keşfedişim de gittiğim bir görev sonrası olmuştu.Yarın fırsat bulabilirsem kendi hikayemde yazarım. |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Alıntı:
Açıkcası bende yaptırmayı düşnüyorum. Çünkü hala aşamadığım şeyler var. Beni engelleyen. Bunlardan kurtulmam için yaptırmam gerekiyor sanırım. Doğru söylüyorsun haksızlık adeletsizlik her yerde. Bazen verdiğin emekler, çektiğin eziyetler bazı insanlar yüzünden boşa gidebiliyor. Sen canla başla çalıştığın halde hiç hak etmeyen insanlar senden daha büyük başarı elde edebiliyorlar. Hikayeni merakla takip edeceğim. Sevgiler |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Bugün kendimi iyi hissediyorum. Yarından itibaren çalışmalarıma ağırlık vereceğim. Yapmam gereken bir çok iş var. Günümü boş boş geçirince kendimi kötü hissediyorum. Çalışmak huzur veriyor bana. Bugün kimyasal peelingi sonunda yaptım. Şuan yüzüm kıpkırmızı. Tcayı yüzüme ilk korkarak sürdüm açıkcası. Yüzümde batma ve yanma olduğunda ise bir paniğe kapıldım. Sanırım 30 sn falan dayanabildim. Normalde 1 dk yüzümde tutmam gerekiyordu. Hemen yıkadım. Yıkadığımda batma ve yanma hissi geçti. Önce işe yaramayacak diye düşündüm fazla tutamadığım için ama sonra yüzüm kızarmaya başladığı için sevindim açıkcası. Gelişmeleri paylaşırım. Yüzümdeki sivilce lekelerinin gitmesini istiyorum. Bu da böyle bir serüvendi. Ben köpekten çok korkuyorum. Köpek gördüğüm anda titremeye başlıyorum kalp atışlarım hızlanıyor ve bunu kontrol edemiyorum. Sanırım bu korkunun üstüne gitmem gerekiyor. Ama korkuyorum işte :) Bu aralar bizim sokakta aşırı derecede köpek oluyor. Sanırım belediyeyi arayıp söylemem gerek artık. Çünkü hava soğuk köpekler aç ve saldırgan oluyorlar. Tabi onlara yemek vermekte bir çözüm ama korktuğum için böyle birşey yapamıyorum. Bugünlük bu kadar olsun yoksa sayfalarca yazabilirim :) |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Köpeklerle ilgili bilmen gereken en önemli şeyi söyleyeceğim sana. sevincli İddialı cümleleri sevmem (belki seviyorumdur da haberim yoktur.) önceleri deneyimsel olarak edindiğim bir bilgiydi sonra bilimsel temeli de olduğunu öğrendim.Köpekler eğer senin üzerine geliyor ve havlıyorsa ; saldırgan olduğunu düşünüyorsan gözlerinin içine bak köpeğin.Kala kaldığını göreceksin.Belki havlasa da sesi azalacaktır.Benim gibi sende onlara hırlayabilirsin , taşta atabilirsin. Bu bakış otorite bakışıdır diyor uzmanlar ben bilmiyordum.Yavruyken anneleri onların gözlerinin içine sert bakışla baktığında büzüşür, çömerlermiş.Bu nedenle biri göz temasında bulunca ve otoritersen genelde kediye dönüyorlar. Tek köpekten tırsmam ama inşaatta çalıştığımız dönem kese bir yol vardı.Köpek sürüsü mesken edinmiş olayı başladılar hepsi üzerime gelmeye.Sürüyken köpekler daha cesur olabiliyor.Biraz taş biraz hoşt yanaşanlara göz teması. Havladılar ama bana yaklaşamadılar. İşin açıkçası tek bir çekirdek inancım yok ama hangisi/hangileri ana çekirdek inancımdı hatırlamıyorum.Büyüme ve kendini kabullenme ana telkinlerden.Sanırım değişimi kabullenme ve fanusu kırmada önemli.Özel bir suçluluk telkini de var. Listem epey uzun sanırım 13 telkin var yeni geçmiş oluşturucu dahil.Eğer istersen hepsini yazabilirim.Sanırım ana telkinlerim biraz çocuk kalmaktan büyüme ve olumsuz olaylar yaşamaktan dolayı değişime kapalı (değişim kötüdür) olmak. |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Alıntı:
Yok hepsini yazmana gerek yok. Teşekkür ederim. Sanırım çoğu insanda çekirdek inanç paralel çıkıyor. Yerleşik kültürümüzden örf ve adetlerimizden olsa gerek. |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Bugün uzun zamandır almayı çok istediğim fazla pahalı olan ürünüme kavuştum. Birden oldu. Birden alabildim. Şükürler olsun. Mutluyum :) |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Merhaba; Yine ben :) Bayadır yazamıyordum. Çünkü çok yoğunum. Yine böyle bir üzerime mutsuzluk çöktü ya hemen yazıyım dedim. Çünkü bu benim kara defterim. Çünkü kimse buraya sevinçlerini paylaşmak için gelmiyor hep üzüntülerini paylaşmak için geliyor. Tabi ki de şaka bu :) Neyse işte ben biraz negatif düşünüyormuşum. Pozitifleşmem gerek yani o yüzden telkinlere tekrar başladım az önce. Bu aralar hiç bir şey gelmiyor içimden ama neyse. |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Merhaba, Uzun süreden sonra buradayım.İçimi döküp rahatlamak istiyorum. Hayatımda bir çok şey değişti. En büyük gelişme mezun oldum. En büyük hatam ise tüm yaz boyunca 3 ay boyunca kötü ales puanıma rağmen yüksek lisans yapmaya başlayacağımı düşünerek kılımı bile kıpırdatmadım. Ne bir iş aradım ne de kendimi geliştirme yolunda bir adım attım. Ve Eylül ayının azizliği mi demeliyim yoksa benim akılsızlığım mı demeliyim büyük hüsranla karşılaştım. Olmamıştı yedekte kalmıştım. Ama yılmadım "Tekrar hazırlanacağım dedim.". Bu arada yds puanımda yerlerde olduğu için e-ydsye girip puanımı yükselteceğime inanıyordum. 1 ay boyunca inglizce çalıştım. Sonuç mu yine olmadı :). E-yds den daha kötü bir puan alarak oturdum yerime. Sonra dedim ki olsun ya ben yine de alese hazırlanıyım. Çalıştım çalıştım. Bu arada işte aradım. Aradım ama 80'e yakın iş başvurusu yapmama rağmen sadece ve sadece 1 mülakata çağırıldım. Eee onun sonucuda yine hüsran. Bu arada söylemeden edemeyeceğim. Beni her gün gören insanlar akraba, arkadaş, bir tanıdık diye nitelendirdiğimiz insanlar, ailem bana sürekli iş sorar oldu. Ya bir durun yeni mezun olmuşum üstüme gelmeyin. Evet şuan tam 6 aydır bir işsiz olabilirim ama senelerde olmadı ki yahu. Artık insanların sürekli bana iş sormasından gerçekten yoruldum. ÜZÜLÜYORUM! İnanın bende çok istiyorum iş bulmayı ama kimse çağırmıyor ne yapabilirim. Tabi birde beraber mezun olduğumuz arkadaşlarımın neredeyse hepsi iş buldu. Yahu ben yanlışı nerede yapıyorum. Çok bunaldım çok. Neyse şimdi ales sınavı da bitti. Artık bir bahanem kalmadığına göre kendimi geliştirmeye adayım diyorum. Birde kıskançlık var bende ya böyle işi olan arkadaşlarımı kıskanıyorum. Sonra diyorum ki işte bu yüzden bir işin yok. Atakan Bey'e sordum o da "BÜYÜK DÜŞÜN" telkinini önerdi. Daha önce hiç deneyen var mı? Birde bana önerileriniz var mı? Gerçekten buna şuan çok ihtiyacım var. |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Ya bir de erkek olsaydın.Bana iş konusunu çok soran olmadı.Mezun olur olmaz işe girdim.Ne zaaman ki işten çıktım kpssye hazırlandım ve atama bekledim o süreçte işte insanların bir kısmının işsiz güçsüzmüşüm gibi düşündüğünü öğrendik.Yaklaşık iki buçuk yıllık bu sürecin ilk senesi sıkıntılı değildi.Sınava hazırlandım ardından bir kaç ay sonra askere gittim ama son bir buçuk sene atama beklemek gerçekten bunaltıcıydı. Ben boş boş beklemedim babamla beraber çalışıyordum ama insanlar onu görmüyorlar. Pek çoğumuz içten içe birileri bizden daha başarılı diye insanları kıskanıyoruz.Televizyonda ki artisti kıskanıyorsun aslında sen de onun yerinde olabilirdin.Kızlar , basın , halk herkesin ilgisi ona yönelik sen de kıskanıyorsun adamı ama onun yolundan geçip (veya yürüdüğü patikadan geçip )aynı pozisyonda sen de olabilirdin.Hepimiz İbrahim Tatlı(ses)'nın hikayesini biliyoruz.İnşaatta türkü çığırırken bir yapımcı sesini duyuyor ve çok beğeniyor.Hayatta herkesin hikayesi öyle değil. Mesela Ahmet Yenilmez ibf mezunu neredeyse liseden sonra ki tüm hayatı tiyatro kluplerinde geçiyor hiç vazgeçmiyor.Hep kötü kadınları oynayan bayan bir oyuncu vardı Jeofizik bölümü mezunuydu.Ne kadar zorluk çektiği ve alaylı bir oyuncu olarak neler yaşadığını ağzından dinlemiştim.O bile manken oyunculardan şikayetçiydi.Diziler o dönemde böyle patlama yapmamıştı.Yeni yeni patlama yapıyordu. Aslında çok ciddi bir kararlılık ve çalışma hikayesi var.Hepimiz birilerinin şanslı yada üstün yetenekli olduğuna inanıyoruz sonra ben daha iyisini yaparım ama bana şans vermezler gibisinden laflar ediyoruz.Aslında onları kıskanıyoruz.Gerçekten şanslı bir kaç örnek dışında o kadar büyük fedakarlıkları var ki.Biz kendimizi tamamen % 100 adayıp , tüm kapasitemizi kullanmadan ve fedakarlık göstermeden bir şeylerin olmasını istiyoruz.Öyle bir dünya yok.Bunu çok net anladım. O nedenle küçük kıskançlıkları bırakıp bir adım öne çıkmak gerekiyor. Youtube'da motivasyon videoları izleyebilirsin hatta ben bir ara bu videoları forumda paylaşmayı düşünüyorum.Çoğunun çevirisi yok. Bahsettiğim oyuncu Şebnem Özinal'dı düşünüp düşünüp durunca aklıma geldi.Jeoloji mühendisiymiş.Ben jeofizik diye hatırlıyorum ama neyse.Onun da tiyatro geçmişi var.Üzerine sinen kötü kadın tiplemesinden bıkmıştı o nedenle tv'ye çıkmıyor olabilir.Bir rol üzerinize yapışınca kendinizi geliştiremiyorsunuz demişti.Sene 2003 |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Doğru erkek olunca daha zor ama sanırım bu birazda benden kaynaklanıyor. Ben açıkcası kpssye hazırlanmaktan korkuyorum çünkü gerçekten günümüzde atama çok zor. O yüzden özel sektöre yöneldim. Bilmiyorum yanlış mı yaptım. Çok fazla iş alanı olan bir mesleğim var ama yine de bulamıyorum şekildeki gibi. Gerçekten çok bunaltıcı. Aslında babanla çalışmanı görmemeleri çok saçma. Mesala benim mezun akrabalarımında çoğu babalarının dükkanında çalışıyor meslekleri ile hiç alakası olmasada ama onlara kimse iş sormuyor. Hatta sekreterlik gibi bir bölümden mezun olan kuzenim var tam bölümünü bilmiyorum ama o işi yapması gerekiyor. Özel bir üniversitede okudu durumları iyi. Ha özel üniversitede okuyup iyi bir bölüm okuyamayanlarıda hiç anlamıyorum ama herneyse. İşte diyor ki babamın yanında çalışmasam dışarıda asgari ücret alıp çay götür getir yapacağım bunu kendime yediremiyorum diyor. Ama iyi ki benim babamın öyle yanında çalışabileceğim bir işi yok düşünsene ona bel bağlayıp belki bende dışarıda iş aramazdım sonra hadi bir şey oldu battı dükkan. O zaman ne olacak tüm aile attan düşmüş eşeğe binmiş gibi olacak. Ama herkes farklı bir yerde çalışırsa bir kişinin işini kaybetmesi aileyi çok fazla etkilemez. Yanlış anlama senin için demiyorum. Sonuçta sen bel bağlamamışsın. Aslında kıskanmamın nedeni okulda görüyordum çok başarılı değillerdi ne biliyim bilmiyorlardı ama yinede iş bulabildiler. Hayır benim ne eksiğim vardı diyorum. Onlardan daha mı kötüydüm diyorum. Ama tabi çaba göstermişler bir yerlere gelmişler. Bende çaba gösteriyorum. Ama demekki hala yeterli değil. Bazende ne düşünüyorum biliyor musun? Belki de benim nasibim çok iyi bir firmada daha yüksek bir maaşla başlamak o yüzden gelmesi uzun sürecek. Bilmiyorum. O kadar doğru söylüyorsun ki. Şuan çok etkilendim. %100 kapasite kullanmadım. Dışarıdan görüp eleştirdim işte. Ama şuan üzerimde bir bıkkınlık var sanki çok uğraşmışımda olmamış gibi. |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Ve düşünerek zaman kaybediyorsun.Akıllı bakarken deli köprüyü geçmiş oluyor.O şöyleydi bu böyleydi ben böyleyim vs diyerek.Çok yeni öğrendiğim bir şey var hayat yapmakla ilgili bir şey.Hep düşündüğün zaman bir yerlerde tıkanıyorsun. https://www.youtube.com/watch?v=fJW0shJeFQU https://www.youtube.com/watch?v=-iPLKdjtC6U https://www.youtube.com/watch?v=KcoevKNPrT4 Ben o işin 20 yıldır içindeyim.O yüzden babamla devam etmedim ama bir gerçek var işler hiç bu zaman ki kadar iyi olmamıştı. |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Merhaba, Uzun zaman oldu ara vermiştim. Hayatımda bazı şeyler değişti. İş buldum artık çok yoğun bir tempoya sahip hayatım var. Neredeyse dinlenmeye bile zamanım yok diyebilirim. Ama bu temponun bana kazandırdığı bazı güzellikler var. Mesela çok şey öğreniyorum mesleğim hakkında, az uyuyup dinç uyanıyorum.Kötü olan şeylerde var tabi mesela azımsanmayacak bir zamanım yolda geçiyor. Aslında bu beni baya rahatsız eden bir durum. Önümüzdeki aylarda bir çaresine bakmayı düşünüyorum. Söyleyeceklerim bu kadar. Hayatımda değişen kısım buydu. |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Okuma imkanın varsa kitap yolda kitap okumanı tavsiye ederim. |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Alıntı:
|
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Uzun süredir fark ettiğim bir şey var. Ben erkek arkadaşıma tam anlamıyla güvenmiyorum. Nedenini sorsanız şuan açıklayamam çünkü belki birikmiştir belki çevremden gördüklerimdendir bilmiyorum. Bu şekilde onunla evlenmelimiyim bilmiyorum. Pişman olur muyum? Ama başka birisi olsa yine güvenemeyeceğim. İnsanlara genel olarak güvenmiyorum. Çünkü bence her insanda herşeyi yapabilecek kapasite var. Ben de de. Yapıp yapmamak seçim meselesi. Düşündümde ayrılsam mı diye. Onca yılıda çöpe atmak istemiyorum ya da o kadar cesaretli değilim. Onunla beraberken çok güzel zaman geçiriyorum, çok eğleniyorum, çok seviyorum. Ama güven önemli tabi. Şuana kadar güven konusunda bir şeyini, açığını görmedim. Çok güzel zamanlar geçirdik. Hala onu seviyorum ama içimde artık bu konu ile ilgili bir çatışma çıktı sanırım. Sonra düşünüyorum başkası olsa farklı mı olacak diye. Bu konuda kafam çok karışık. Belki o da benim gibi düşünüyordur orasını bilemiyorum. |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Yeni dinlemeye başladığım telkinler var yaklaşık bir hafta oldu etkilerini görmeye başladığımda buraya teker teker yazacağım. |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Bu aralar kendimi gerçekten iyi hissetmiyorum. Şuan gerçekten hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyorum. |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Bir adet kantaronlu çay için.Telkinler bazen böyle etkiler yapabiliyor ama her şeyi telkinlere bağlamak da doğru değil. Bazen içteki yoğunluğun bir şekilde boşalması gerekiyor. |
Cevap: Benim hikayem yeni başlıyor :) Içinden geliyorsa ağla tatlım. Bu da bir deşarj yöntemidir. Uzun süre sğlamamak da bazen sorun olabiliyor. |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 06:04 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.