Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Tv (http://www.hayatimdegisti.com/forum/tv/)
-   -   Lost Dizisi Lost Felsefeden İlham mı Alıyor? (http://www.hayatimdegisti.com/forum/tv/494620-lost-dizisi-lost-felsefeden-ilham-mi-aliyor.html)

Bluesky24 11-04-2010 12:30 AM

Lost Dizisi Lost Felsefeden İlham mı Alıyor?
 




Nereden çıktı bu şimdi demeyin? Hikayenin başlangıcı , Locke'un ve Eko'nun anlattığı hikayeler ve nihayetindeki dizideki karakterlerin isimleri.Garip ama enteresan dizideki bazı karakterler gerçek hayatta bir filozofla (felsefe adamı ile) adaş.



Richard Alpert



Enteresan bir karakter Richard Alpert , sağlam duruşunun arkasında her zaman bir gizem hissettiren , tam anlamıya güven duyulmayan ancak iş bitiriciliği ile ister istemez ihtiyaç duyabileceğiniz kişi.Kimine göre Benjamin'in sağ kolu , O olmasa Benjamin'in iktidarı söz konusu olmayacak. Kimine göre ise 70li yıllardaki halinden tek bir yaş öte gitmeyen , ihtiyarlamayan gizemli bir adam. Peki bu adamın adaşı Richard Alpert kimdir?



Dr.Richard Alpert hakkında pek fazla bilgiye açıkçası ulaşamadım.1961 yilinda pshychadelic uyusturucularla Harvard'da yaptigi deneylerden oturu, 1963 yilinda Harvard'dan atildi. Bundan sonra Hindistan'a gidip ruhani dunyayi kesfetmeye karar verip ismini Ram Dass, Tanrinin Hizmetcisi olarak degistirdi. Be Here Now adlı kitabı Bestseller oldu.

Mikhail Bakunin



Benjamin'in her zaman sadık oldun sözüne bakılacak olursa , O'nun sadece güvendiği kişilerden biri olmadığına , tam manasıyla bir görev adamı olduğunu anlayabiliyoruz.Hakkında o kadar çok teori var ki o teorilerden birini biz de sizinle paylaşmıştık..Afganistand'da savaştığını ve gazetede gördüğü dünyayı kurtarmak ister misiniz? ilanı nedeniyle Dharma'ya katıldı.Peki adaşı?







Mikhail Aleksandroviç Bakunin (30 Mayıs 1814 " 13 Haziran 1876) tanınmış bir Rus anarşittir. Anarşist düşünürlerin ilk kuşağının temsilcilerindendir ve anarşizmin babaları olarak anılan düşünürlerden biridir.

Edmund Burke







Edmund ile ilgili aslında elimizde pek bir bilgi yok. Jüliet'in eski kocası olduğunu , ilaç formasyonu hakkında bilgi sahibi olabilecek kadar bilgili bir bilim adamı olduğunu ve maalesef elim bir trafik kazasında öldüğünü (Apollo reklamı taşıyan bir otobüsün çarpması) biliyoruz. Jüliet'in flashbacklerinde durumuna bakılırsa , evliliği Jüliet'in kendine olan özgüvenini kaybetmesine sebep olmuş, anlaşılan o ki , Juliet'i baskı altına almış..Peki adaşı?



Edmund Burke (Edmund Börk okunur) (d. 12 Ocak 1729 Dublin, ö. 9 Temmuz 1797 Beaconsfield), İngiltere Avam Kamarası'nda uzun yıllar milletvekilliği yapmış İrlandalı-İngiliz siyaset adamı, yazar, hatip, siyaset kuramcısı, filozof. Özellikle Fransız İhtilali'ne karşı olmasıyla ve Kuzey Amerika'daki İngiliz sömürgelerinin bağımsızlık hareketine verdiği destekle hatırlanır. Fransız İhtilali karşıtlığı, tarihteki en ünlü muhafazakâr siyasetçilerden biri haline gelmesini sağlamış, Anglo-Amerikan muhafazakârlığının babası olarak anılmasına neden olmuştur. Burke estetik üzerine felsefi çalışmalar da yaptı ve Annual Register adlı siyasi dergiyi çıkardı.



Boone Carlyle / Carlyle, Thomas



Boone'u uzun uzadıya anlatmaya gerek yok.Bize sorarsanız , boyundan büyük işlere kalkışıp , üstlendiği görevi batırmaktan başka bir şeyi yapmıyor. Söz dinlemediği için öldüğünü düşünüyoruz hatta. Locke'un dediği gibi olsun , ada bir kurban istedi O da Boone'du. Peki adaşı



Maddeciliğe ve rasyonalizme karşıydı. Siyasi ve kültürel tarihin akışını ancak olağanüstü kişilerin değiştirebileceğini savundu.İlahi aydınlığı hedef aldı. Bir duvarcının oğlu olup yoksulluk içinde yaşadığı zamanlar çoktur.1837 yılında Fransız Devrimi adlı büyük eserini kaleme aldı. Yalnızca giysilere ve dış görünüşe önem verilen, riyakar bir toplumda yaşamaktan müthiş bir derecede rahatsız oldu. Fransız Devrimi sonrası saray mensubu ve soyluların çılgınlık ve bencilliklerini eleştirdi. Bu durum onu manevi değerler üzerinde daha fazla yoğunlaşmasını netice verdi

Anthony Cooper



Locke'un hayatını karartan adam. Yıllarını kadınları dolandırmaya adamış , hayatını bu şekilde idame ettiren bir adam. Locke'un flashbacklerinde oturduğu evi hatırlıyorum da anlaşılan bu işten bayağı kazanmış. Locke'a dediklerini hatırlayalım senin bir babaya ihtiyacın vardı benim de bir böbreğe , bunları aş artık. Peki adaşı kim?



Anthony Ashley-Cooper, 1st Shaftesbury Kontu(July 22, 1621"January 21, 1683)İngiliz siyasetçisi. Siyaset üzerine ve Fransız Devrimine ilişkin kitapları var.

Desmond David Hume



See you in , another life brother sözü ile kalbimize taht kuran daha sonra , Charlie'nin ölmesine göz yumamayıp her defasında onu Azrail'in elinden alan sevgili İskoç'lu dostumuzun da filozof bir adaşı var. Şimdi biraz da bu adaşı tanıyalım isterseniz. David Hume, (d. 26 Nisan 1711 " ö. 25 Ağustos 1776). İskoç filozof, ekonomist ve tarihçi.





İnsan zihninde olup bitenleri Newton'un deneysel yöntemini uygulayarak, yeni bir insan bilimi kurmayı ve geliştirmeyi öneren Hume, tüm iyi niyetine ve yüksek amaçlarına rağmen, İngiliz empirizminin temel tezlerini koruduğu için son çözümlemede kuşkuculuğa düşmekten kurtulamamıştır. Bizim yalnızca, kendi zihnimizde doğrudan ve aracısız olarak tecrübe ettiğimiz ideleri, duyum ve izlenimleri bilebileceğimizi, bilgide kendi zihnimizin ötesine geçemediğimizi ve bundan dolayı herhangi bir şeyin insan zihninden bağımsız olarak varolduğunu söyleyemeyeceğimizi belirten Hume, insan zihnini bilgi bakımından analiz ettiği zaman, insan zihninin tüm içeriklerinin bize duyular ve deney tarafından sağlanan malzemeye indirgenebileceğini görmüştür, bu malzeme ise algılardan başka hiçbir şey değildir.

John Locke



Hatch'in patlaması sırasındaki I was wrong deyişi ve gözlerindeki o çaresizlik bakışı ratingini biraz düşürse de , Jack ile olan diyaloglarında mükemmel ses tonu ile her defasında ona ders verişi gözümüzde her zaman yüksek itibar sağlamıştır. I'm an ordinary man diyen adaya sımsıkı bağlanmış , adadaki kudret her ne ise buna saygı gösteren buna tüm kalbiyle inanan bir adam peki adaşı?



John Locke Somerset (d. 29 Ağustos 1632 " ö. 28 Ekim 1704) ünlü İngiliz filozofu.XVIII. yüzyılın en önemli düşünürlerinden biridir. Düşünce hürlüğünü, eylemlerimizi akla göre düzenlemek anlayışını en geniş ölçüde yayan ilk düşünür olduğu için Avrupa'daki aydınlanma ve Akıl Çağı'nın gerçek kurucusu olarak kabul edilir.Locke, bütün eserlerinde gelenek ve otoritenin her çeşidinden kurtulmak gerektiğini, insan hayatına ancak aklın kılavuzluk edebileceğini ileri sürer. Bu düşünceleriyle Liberalizm'in, tabii bir din anlaşının, Rasyonel Pedagoji'nin öncüsü olmuştur. Mutlakiyet yönetimlerini ilk sarsan kişi olarak tarihe geçmiştir, mutlakiyet yönetimine açtıgı sarsıntılar sonucunda zamanla derin yarıklar oluşmuştur ve üç büyük devrimin temelleri oluşmuştur. İngiliz, Amerikan ve Fransız devrimlerinin temelini oluşturan filozof olarak akıllara yer etmiştir. Doğal hukuk doktrinini savunanlardan biridir (Diğerleri: Jean Jacques Rousseau ve Thomas Hobbes).

Danielle Rousseau



İlk çıktığı zaman bu çatlak karı (afedersiniz , ama eminim hepiniz bunu söylediniz)da kim , saçları yıllardır taranmamış , Sayid'e elektirik verdikçe yıllardır işkence yapacak birini bulamıyordum , ne iyi ettin de geldin dercesine bakışı ve her defasında where is Alex demesi. Sonraları Sawyer'ın deyimiyle Fransız Piliç kaldı ismi. Aslında ilk tespitimizde hiç yanılmadık bu kadının muhakkak kafadan bir kaç tahtası eksik ancak kalbi hala iyilik için atıyor. Adada geçen 16 yıldan sonra ilk defa insan yüzü gören Daniella , Sayid ile kurduğu iletişim sayesinde diğer lostieslere de yakın davrandı. Bir defasında Claire'in çocuğunu kaçırarak sinirlerimizi bozsa da lostie'in ona her ihtiyaç duyduğunda onların yanında olması sevindirici idi. Tamam biraz da adaşından bahsedelim..



Jean-Jacques Rousseau (Cenevre 28 Haziran, 1712 - Ermononville, Val-d'Oise 2 Temmuz, 1778) Fransız yazar, düşünür, filozof, politika ve müzik teorisyeni..İnsan doğasına ilişkin çözümlemesiyle, insanın uygarlık tarafından değiştirilmemiş doğal halinin birçok açıdan daha üstün olduğu fikri ve modern demokrasi anlayışına temel oluşturan toplumsal sözleşme öğretisiyle ün kazanmış olan ünlü Fransız düşünürdür. Kendisi filozof sıfatını her zaman reddetmiştir.

Sayid Jarrah



Listen to me , we're not alone deyişindeki aksan , asla yanılmayan insan süzme kabiliyeti.(Sayid birine iyi diyorsa iyidir , kötü diyorsa kötüdür). Mazizindeki işkenceci sıfatı onu bazen adadan uzaklaştırsa da daima adada yaşayan komün için üstüne düşen görevi fazlası ile yapmış bir Irak'lı. Gerçek hayatta Nadia'yı adada Shannon'u kaybetmiş olmak bile O'nun piskopat olması için kabul görecek mazeretler ama o yine de insancıl. Peki adaşı..



Edward Wadie Said (1935 - 2003). Karşılaştırmalı edebiyat profosörü ve aktivist, teorisyen. Amerikan vatandaşı Hristiyan Filistinli bir baba ile Lübnanlı Hristiyan annenin Filistin'de dünyaya gelmiş tek oğlu. Doğu'nun Batı tarafından (ve Batıda) temsili konusunu, dönemin ünlü şarkıyatçı yazarlarının metinlerini kaynak olarak kullanıp analiz ettiği ve yorumladığı Orientalism (Oryantalizm) isimli kitabı ilk olarak 1978 yılında yayımlandı. Said'in -akademik bir dal olarak da nitelenebilen- şarkıyatçılık konusunu ele alışındaki titizliğini ve incelediği metinler üzerindeki uzmanlığını bir araya getirdiği bu temel eser birçok teorisyen için bu konuda çığır açmıştır. Günümüz postmodern kültür teorilerine geçişten önce, modernliğin eşliğinde kapitalizm ve emperyalizmin kök salma sürecine dair de önemli fikirler barındıran eser birçok dile çevrilmiştir. Said, bu temel eseri dışında klasik müzik üzerine yazdığı kitaplarla ve Filistin meselesine değindiği sayısız makaleleriyle de tanınmaktadır.

Özgüröz'e yazısı için çok teşekkürler..





Ayrıntılı bilgi için www.lostfan.net ziyaret ediniz


WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:29 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.