Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Tartışma Fikir Telakisi (http://www.hayatimdegisti.com/forum/tartisma-fikir-telakisi/)
-   -   yaşamak içinmi para kazanmak içinmi çalışıyorsunuz (http://www.hayatimdegisti.com/forum/tartisma-fikir-telakisi/6045-yasamak-icinmi-para-kazanmak-icinmi-calisiyorsunuz.html)

cent 18-04-2008 06:27 PM

yaşamak içinmi para kazanmak içinmi çalışıyorsunuz
 
Hepimiz para kazanmak ve hayat kalitemizi yükseltmek istiyoruz. Pek çoğumuz bir işe girip başkalarının rüyalarını gerçekleştiren piyonlar olmak yerine, çalışma saatlerinde özgür olduğumuz bir iş sahibi olmayı arzuluyoruz. Bazılarımız özgürlüğü yakalamayı sağlayacak avantajların internette olduğunu düşünüyor. Daha az insan şansını denemek üzere risk alıp harekete geçiyor ve çok daha az sayıda ne istediğini bilen insan hedefine ulaşıyor. Bir araştırmaya göre herhangi bir iş yerini yöneten insanların %91′i son derece ileri görüşlü ve başarılı kararlar alan insanlar olduklarına inanıyorlar. Diğer yandan, yeni kurulan iş yerlerinin %80′i en fazla dört sene içinde batıyor. Kendini hemen kötü hissetme, okumaya devam et…


İnternet siteleri ve bloglar da yeni kurulan iş yerlerinden farklı değil. Yeni fikirlerin %90′ı kar yerine zarar getiriyor. Her gün binlerce site çöp oluyor. Bunları moralini bozmak için anlatmıyorum. Nerede olduğunu bilmeden, nereye gideceğine karar vermek mümkün olmuyor.


Neden böyle oluyor? İnsanlar kendilerini görmezden gelip bir şeyleri sahiplenip duruyorlar ve bu sahip oldukları şeylerin değerini, olduğundan daha yüksek görüyorlar. Kendilerini, fikirlerini, arabalarını, sevgililerini, çocuklarını hatta kapıdan aldıkları sokak kedisini bile olduğundan daha değerli algılıyorlar. Denir ki “Kuzguna yavrusu şahin görünür.” Kuzgun biraz da kendini görebilse sorun kendiliğinden yok olur.

Bir internet sitesi açmak, bir blog yazmak ve para kazanmak istiyorsun. Peki şu an neredesin? Ne yapıyorsun? Hemen yazmaya başlayabileceğin blog sistemlerinden birine üye olup sağdan soldan topladığın resim ve videoları sayfana gömmeye mi başladın? O blogu sırf sen hazırladığın için emeğinin maddi karşılık bulacağına mı inanıyorsun? Belki de işi daha ileri götürdün. Günlerce iyi bir isim aradın. Sonunda bulduğun isimle bir internet sitesi açtın. İsmine çok güveniyorsun ama görüyorsun ki ismi seninkinden çok daha kötü, hatta resmen çirkin veya anlamsız olan siteler tutabiliyor.

Geleceğin garantisi yok. Yapabileceğin en iyi şey durmak, şöyle bir soluklanmak ve kendini dinlemek. Evet, insanların %91′i onları ulaşmak istedikleri yere götürmeyecek kararlar alıyorlar ama bunun sebebi, gerçekte nereye ulaşmak istediklerini bilmemelerinden kaynaklanıyor. Ne istediğimizi bilmek için kendimizi bilmemiz gerekiyor. Ne istediğimizi bildiğimizi sanmakla, bilmek arasındaki tül perdeyi aralamamız gerekiyor.


Çok açık, para insana güç veriyor. Para insana rahat koşullar sağlıyor ama para bir amaç olamıyor. Her insan para kazanmayı bir amaç haline getirecek yapıya sahip değil. Para kazanmayı hedeflemek, para kazanmayı bir amaç haline getirmek yerine biraz dur, bekle, kendini izle, ne yapınca keyif alıyorsun? Nelerin sana keyif verdiğini fark ettiğinde ve bu keyifli işleri yaptığında en önemli adımı atmış oluyorsun. Neler seni heyecanlandırıyor? Ne üretmeyi seviyorsun? Elektronik cihazlarla mı ilgilisin? Spor meraklısı mısın? Müzik mi yapıyorsun? Marangozluk yapmak hayali mi kuruyorsun? O zaman risk al ve her ne yapmayı seviyorsan onun peşinden git. İnsanların genellikle uykuda yaşadığını ve pek azının o uykudan uyanıp risk alacak kadar ileri gittiğini biliyor muydun? Sana 700 YTL vermeyi garanti etsem ama bu teklifin karşısına şöyle bir teklif daha koysam: Bir şans oyunu oynayacağız ve %75 ihtimal elin boş kalacak, %25 ihtimal de olsa 3.500 YTL kazanabileceksin. Hangisini tercih edersin? Çoğunluk birinci teklifi alıyor. Çoğunluk garanti gibi görünen yolu tercih ediyor. Çalıştığın iş yerini tercih etme sebebin de bu değil mi zaten? Risk almak yerine garantili yolu tercih ediyorsun. İyi de bu neyin garantisi? Köleliğin garantisi mi? Peki ya risk al dediğimde neyi kast ediyorum?

Risk dediğimde, olumsuz bir anlam canlanıyor zihinlerde. Risk alınca bir olumsuzluk yaşayacakmışız gibi geliyor. Oysa risk içinde hem olumlu hem de olumsuz anlamları barındırıyor. Risk marketten aldığımız sürpriz yumurtaya benziyor bir bakıma. İçinden sevdiğimiz bir oyuncak çıkabilir. Hiç sevmediğimiz bir oyuncak çıkabilir. Gerçek hayatta sürpriz yumurtaların içinden oyuncak yerine akrep de çıkabiliyor. Fakat her durumda yumurta lezzetli bir çikolatayla kaplanıyor. Dikkatini çekmek istediğim nokta da bu işte: kendini dinleyip, yapmaktan keyif aldığın bir işi tercih ettiğinde, yumurtanın içinden ne çıkarsa çıksın lezzetli çikolata katmanı senin oluyor. Akrep sorununa gelince, risk almadan önce olasılıkları gözden geçirip karar ver. Asla olacakları öngöremezsin. Bu mümkün değil. Sayısız faktörü hesap etmek olanaksız. Boğaz köprüsünden atlarsan beton gibi sert deniz yüzeyine düşersin. Büyük zarar göreceğin öngörülebilir. Hırsızlık yaparsan ya da katil olursan, bu maceranın bir hapishanede sonlanacağı öngörülebilir ama şu an çalıştığın işi bırakarak bir marangoz olmayı tercih ettiğinde, hayalini kurduğun mobilyaları ürettiğinde yumurtanın içinden bir oyuncak çıkacağı garantidir de ne çıkacağını bilemezsin, üstelik sen o yumurtayı içindeki oyuncak için değil çikolata kaplaması için aldın. Mobilyalarını üretirken çikolatayı yedin, lezzetini aldın.


Bir internet sitesi açarken de, bir blog yazarken de aynısını yap. Kendini gizlemeden, samimiyetle, olduğun gibi sergile. Hedefin para kazanmak olmasın. Keyif almayı hedefle. Kendini izle, sana ne keyif veriyorsa onun peşinden git ve bunu herkesle paylaş. Bir kere olsun kendine keyif almak şansını tanıdığında toprağa bir tohum ekmiş oluyorsun. O tohumu beslediğinde, tohum önce filiz ve zamanla sayısız yaprağı olan koca, yeşil bir ağaç oluyor. O ağaç çok para edebilir, etmeyebilir ama her durumda sağlıklı yeşil yaprakları olan büyük bir ağaçtır. O ağaç sensin. O ağaç bir kere kök saldı mı kendini besleyecek su kaynaklarını bulmuş demektir. Para kazanmak uğruna binlerce ağaçtan oluşan koca bir ormanı yok edip, açılan alana yüzlerce beton villa dikmeyi planlamak başkadır, o ormanda kök salan sağlıklı, canlı, yemyeşil bir ağaç olmak başkadır. Sen ağaç ol. Her yüz kişiden 91′i şirketini yönetmekte başarısız oluyor. Para kazanmak uğruna şirket yönetmek başka, keyif almak adına yaşamak başkadır. Keyif almak için yaşa, başarısız olman imkansız. Keyif aldığını zannetmekle keyif almak arasında ince bir çizgi var. Gözün daima o çizgide olsun.


WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:29 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.