Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Tartışma Fikir Telakisi (http://www.hayatimdegisti.com/forum/tartisma-fikir-telakisi/)
-   -   vejeteryan mı... etobur mu ... (http://www.hayatimdegisti.com/forum/tartisma-fikir-telakisi/3641-vejeteryan-mi-etobur-mu.html)

shamanic 10-01-2008 01:38 AM

vejeteryan mı... etobur mu ...
 
vejeteryanlar etoburlara canavar gözüyle bakarken.. (bende azıcık öyle bakıyorum girlhaha )
acaba onlarda bitkilerin canına mı kıyiyorlar... dusun

önce ünlü vejeteryanlara bir bakalım..

da vinci, rousseau, franklin ..

büyük rönasans ressamı,mucit,heykeltraş ve şair leonarda da vinci vejetaryenlığa etik yaklaşımın somut örneği oldu.
‘’hayata değer vermeyen onu haketmeyendir.’’ diye yazdı.

et-yiyenlerin bedenlerinin yedikleri hayvanlar için ‘’gömü yerleri’’ olan mezarlıklar olduğunu düşündü.
onun notları canlı hayvanlara duyduğu tutkuyu gösteren pasajlarla doludur.
‘’sonsuz sayıda ki bu hayvanların çocukları onlardan alınacak,parçalanarak açılacak ve barbarca katledilecek.’’ diye yas tuttu.

fransız filozof jean jacques rousseau doğal düzenin savunucusuydu.
et-yiyen hayvanların genelde otçullara göre daha zalim ve vahşi olduğunu gözlemledi.
bu nedenledir ki vejetaryen diyetin daha merhametli insanlar meydana getirebileceği sonucuna vardı.
hatta kasapların mahkemelerde tanıklık etmesine ve jüride olmasına izin verilmemesini önerdi.

adam smith, the wealth of nations (ulusların zenginliği) kitabında vejetaryen diyetin faydalarını açıkça belirtti.
‘’ kasap etinin heryerde yaşamın bir gerekliliği olup olmadığı şüphesi olabilir.tahıl ve diğer sebzeler,sütün de yardımıyla, peynir ve tereyağ;
ya da tereyağ bulunmadığı zamanlarda sıvı yağ en bereketli,en sağlıklı,en besleyici ve en güçlendirici beslenmeyi sağlar.

topluma uyum hiçbir yerde hiç kimsenin kasap etini yemesini gerektirmiyor.’’ benzer düşünceler ,
16 yaşında vejetaryen olan benjamin franklin’i de motive etmişti. franklin ‘’daha önemli gelişmeler
daha aydınlık bir kafa ve daha hızlı kavrayışın sonucudur.’’ diye yazmıştı.otobiyografi yazılarında et-yemeyi ‘’sebepsiz cinayet’’ olarak tanımladı.

şair shelley vejetaryenlığa kalkışmıştı. ‘’a vindication of natural diet’’ (doğal beslenmenin korunması) makalesinde söyle yazmıştı,
‘’hayvansal yiyeceklerin savunucusunun kendisini sağlık üzerine kesin bir deneye zorlamasına; ve plutarch’ın tavsiye ettiği gibi,
canlı bir kuzuyu dişleriyle parçalamasına ve kafasını kuzunun ciğerlerine daldırmasına,susuzluğunu akan kanla gidermesine izin verin…
sonra ve sonra sadece istikrarlı olabilecek midir’’ shelly’nin vejetaryenliğe olan ilgisi oxford’da öğrenciyken başladı,karısı harriet’de ,
evlendikten kısa zaman sonra vejetaryen beslenmeye başladı.karısının 14 mart 1812 tarihli bir mektubunda bir arkadaşına yazdığı şöyleydi,
‘’eti bıraktık ve pythagorean’ın sistemini benimsedik.’’ shelley, queen mab adlı şiirinde,insanların yiyecek için hayvanları öldürmediği utopik bir dünyayı anlattı.

…artık

yüzüne bakan kuzuyu kesmiyor,ve

doğa’nın çiğnenmiş yasalarının öcünü almaya devam eden,

parçalanmış etini korkunç bir şekilde hırsla yiyip yutmuyor;

bedenindeki bütün çürümüş huyları,

düşmanca tutkuları ve bütün boş inaçları yanmış,

aklında ki kin,umutsuzlık ve nefret,

ıstırap,ölüm,hastalık ve suç mikropları.

... no longer now
he slays the lamb that looks him in the face,
and horribly devours his mangled flesh,
which, still avenging nature's broken law,
kindled all putrid humors in his frame,
all evil passions, and all vain belief,
hatred, despair, and loathing in his mind,
the germs of misery, death, disease and crime.

rus yazar leo tolstoy 1885 de vejetaryen oldu.avlanmayı bırakarak ‘’vejetaryen barışseverliği’’ni savundu
ve karınca gibi en küçük canlıların bile öldürülmesine karşı oldu.insan toplumunda kaçınılmaz biçimde savaşa
neden olan doğal bir vahşet süreci olduğunu sezdi.denemesinde ‘’ahlaki hislere aykırı olan davranış fiili içerdiğinde –öldürmek basitçe ahlakdışıdır.
’’ diye yazdı. tolstoy,öldürerek ,insanın gereksiz yere -kendi gibi yaşayan canlılara karşı acıma ve sempatisini- en yüksek ruhsal kapasitesini
baskıladığına ve kendi duygularına saygısızlık ederek acımasız hale geldiğine inanır.

besteci richard wagner tüm yaşamın kutsal olduğuna inandı.vejetaryenlığı,
‘’insanlığı vahşi eğilimlerinden koruyacak ve uzun-kayıp cennete geri götürecek’’ doğanın diyeti olarak gördü.

yaşamının çoğunda, , henry david thoreau vejetaryendi.kendi vejetaryenlık uygulaması en iyisinden eksiksede,
vejetaryenlığın avantajlarını fark etti.walden’da söyle yazmıştı ‘’insanın etçil bir hayvan olması bir serzeniş değil mi?
büyük ölçüde diğer hayvanları avlayarak yaşayabildiği ve yaşadığı doğrudur; –tavşanları tuzağa düşüren ya da kuzuları
katleden biri olarak, öğrenebilir- ama bu sefil bir yoldur ve kendini daha masum ve sağlıklı beslenmeye ikna edecek olan
insanı yetiştirecek ırkın yardımsever kişisi olarak sayılabilir.benim kendi uygulamam ne olursa olsun,hiç şüphem yoktur ki;
vahşi kabilelerin daha uygar olanlarla karşılaştıkları zaman birbirini yemeyi bıraktığı kadar kesindir ki
bu insan ırkının kendi kademeli gelişimi içerisinde hayvanları yemeyi bırakacağı kaderinin bir parçasıdır.’’

higher taste den çeviri
*****



sebzeleri öldürmek yanlış mı?

bir diğer yaygın metafizik sorusu ‘’eğer tüm canlı varlıklar ruhsal olarak eşitse,o zaman tahıl,sebze vs.
yemek kabul edilebilirken et yemek neden kabul edilemez?

vejetaryenlar sebzeleri öldürdükleri için suçlu değil mi?’’ sorusudur.
cevap olarak belirtilebilir ki meyve,fındık,süt ve tahıl gibi vejetaryen yiyecekleri öldürmeyi gerektirmez.
ancak bir bitkinin yaşamına son verildiği durumlarda da,maruz kalınan acı bir hayvan katledildiği zamankinden
çok daha azdır çünkü bitkilerin sinir sistemi daha az gelişmiştir.

topraktan bir havucu sökmekle bir kuzuyu öldürmek arasında çok büyük bir fark olduğu açıktır.
ancak yine de,bir kimse bitkileri öldürdüğü için bile hiç şüphesiz karmik tepkiye maruz kalır.

bu nedenden ötürü bhagavad-gita’da krishna şöyle açıklar;kişi sadece vejetaryen yiyecekleri yememeli
aynı zamanda bu yenilebilir besinleri o’na sunmalıdır da.

eğer bu fedakarlık sürecine uyarsak, bitkileri öldürmenin sonucu olan her türlü karmik tepkiden korunuruz.
aksi halde,karma yasalarına göre,kişisel olarak sorumluyuzdur.

kaynak.. http://www.harekrishnaturkey.com/

sevgiler..
not: bakalım kimler vejeteryan kimler etobur çıkacak.. 44


shamanic 10-01-2008 01:46 AM

Ynt: vejeteryan mı... etobur mu ...
 
ankette son seçenek at değil et olacaktı ama ben düzeltmeyi öğrenene kadar
o şekilde okuyun lütfen.. sevincli bulamadım daha pc05


WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:56 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.