Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Tanışalım (http://www.hayatimdegisti.com/forum/tanisalim/)
-   -   Tüm üyelereymiş...Çağrı :) (http://www.hayatimdegisti.com/forum/tanisalim/619330-tum-uyelereymiscagri.html)

gezginmirliva 21-07-2011 01:03 AM

Tüm üyelereymiş...Çağrı :)
 
Selam, Bundan çok zaman önce Hayal Abla'ya bir sorunumu açtığımda bana forumda bu konuyla ilgili bir konu açmamı ve forumdaki üyelerin birçok teknik bildiğini ve bana yardımcı olacaklarını söylemişti. İşte bu konuşmanın üzerinden yaklaşık birkaç ay sonra yani şimdi size problemimi açacağım ve çok kıymetli fikir ve önerilerinizi isteyeceğim.

Öncelikle kendimden bahsetmem gerekirse adım Osman. 16 yaşındayım ve Özel bir okulda Lise 3. sınıfa geçtim. Dil zekamın gelişmiş olduğunu düşünüyorum. (Kendimi anlattığım için açıkça yazıyorum kendini övmüş demeyin [IMG]/forum/images/smilies/smili.gif[/IMG] ) Gelelim sorunuma;

Her şey Ben toplum önünde konuşamam düşüncesiyle başladı. Sonrasında bu düşünce, kendimi tanımaya sevketti,beni. Ben gerçekten de farklıydım. Sözgelimi arkadaşlarım gibi futbol oynamazdım onlarla PlayStation oyamaya da gitmezdim. Herkesle sade bi ilişkim vardı. Her ne kadar insanlar arasında çok aktif olmasam da; arkadaşlarım kesinlikle bana konuşkan bir tip gözüyle bakıyorlar. Çünkü yaklaşık bir buçuk yıl önce farkettiğim bu 'Çekingenim' duygusunu gidermek adına da kendimi zorlamadan rahat davranıyordum arkadaşlar arasında.

Fakat iş sınıfta kitap okumaya gelince zorlaşıyordu. Çünkü nedenini anlayamadığım bir şekilde bacaklarım,sırtım terliyor sesim titremeye ve kalbim delicesine çarpmaya başlıyordu. Şükür ki kitab okumayı öyle böyle aştım...

Kendimin arkadaşlarım arasında 'rahat ve konuşkan ama asosyal' olarak bilinmesine karşın ben içten içe bunları yaşıyordum ve bu bende 'karmaşa' duygusunu tetikliyordu. Çoğu kişinin gözünde rahat biriydim ama sınıfta kitap bile okurken zorlanır; onların önüne geçip bir paragraf okunacağında hocaya türlü türlü yalanlar atardım...

Tüm bunlara karşın en büyük çelişkiyse,benim okul birincisi olmam. Gerek ders olsun gerekse hayat açısından da 'Zeki' kabul edilmemdi. Bu bana O'nun tarafından bi armağanda olabilirdi düşünsenize; Toplum önünde konuşmaktan çekiniyor ama o konuda müthiş bi potansiyeli var. Bunu neden söylüyorum birincisi 'dil zekamın' gelişmiş olduğunu hissettiğimi söylemiştim; ikincisi okulun hatta bulunduğum ilin enlerinden olmamdan ve arkadaşlarıma şakacı ve rahat bi üslupla davranmamdan dolayı benden konu anlatmamı isterlerdi, özellikle matematik. Anlattıktan sonra da (Anlattığım kişilerin %98'i !) benim farklı,açık ve anlaşılır anlattığımı ve Hocalardan bile güzel anlattığımı söylerlerdi. Başka bi arkadaşım 'Onun ikna yeteneği kuvvetlidir' derdi.

Bir başka özelliğimse sorumluluk almamam ve bir çok şeyi takmamamdır. Yani insanlarla ilişkilerimde kendimi düşünebiliyorum çoğu zaman ve fedakarlık yapmıyorum eskilerin deyimiyle: 'Nefsimin adamıyım' biraz.

Minübüse bindiğimde eğer kalabalıksa sebepsiz terlemeye başlarım ve nedense bunu kontrol edemem... İneceğim yeri söylemeye hazırlanırken sesime bişi olur.Sanki arkadaş ortamındaki rahat ve aktif Osman gider başka bi Osman gelir...

Dedelerimden ikisinin de namazlarını camide kılmalarından dolayı arada benide götürürler. Gene bir gün dedemin yanına ziyarete gittiğim köyümüzün camisinde gittim. Hocanın cübbesini astığı yerin tam da yanına oturudum, farz için bekliyordum. Hoca bana Bugün sen kalk, müezzinlik için dedi. Ne yalan söyleyeyim o demeden 10 saniye kadar önce ya bana kalk derse diye aklımdan geçiriyordum. Ve gerçek oldu. Kalbim küt küt, sesim tir tir kalktım:
'Allahuekber Allahuekber Allahuekber Allahuekber Eşhedüenle ilahe...' tık sesim iyice kısıldı. Tüm tereddütler ruhumu esir aldı. Bense bana dönen üç beş kişinin yüzüyle iyice 'Tırstım'! Of, Allah'ım lütfen beni bu durumdan kurtar... Zar zor bitirdim... Şimdi dedem caamiye beni çağırdığında 'Ya kaldırırsa' korkusu var-her ne kadar şu anda öteki dedemin yanında olsam ve cami farklı olsa da...

Her neyse bir başka şey, telefonunu aldığım birkaç psikologla görüştüm. Birisi bana bir defaya mahsus Tel'de yardım etti. Aradığımda ilk sorum o garip ses tonuyla 'Bana yardımcı olabilir misiniz?' oldu adını sorduktan sonra.... Biraz konuştuk ama geçici bir faydadan öteye geçmedi.

Böyle böyle bu güne geldim artık bu problemi çözmek istiyorum. İnanıyorum ki bana yardımcı olabilirsiniz. Belki bi kitap önerir belki bi teknik önerir; belki psikolog bi arkadaşınızdan benim için ricada bulunur, belki de bildiğim-ikisi hakkında da bi kitap okudum sadece- fakat uygulamadığım EFT ve Sedona teknikleri hakkında nasıl uygulayabileceğimle ilgili teknik verir,belki reiki gönderir hatta beni Reiki'ye uyumlar belki de benim için dua edip birkaç fikrinizi yazarsınız... Siz iyi insanlarsınız, çünkü buradasınız...

Size her şeyi tüm açıklığıyla anlattım...

Cevaplarınızı bekliyorum. Sevgiler...

ELPARANOID 21-07-2011 06:25 AM

Cevap: Tüm üyelereymiş...Çağrı :)
 
Merhaba, bu soylediklerin benim de basima geldi diye bilirim. Sen otobuse bine bildigine gore asama kayd etmişsin y789
Soylediklerini esas alirsak sende sosyal fobi var. Ama derecesini bilemem. Eger telkinleri dinlemediysen (2009-dan uye olduguna gore) ilk iş hemen ego ve suçluluk telkinlerini indir ve en az 1 hafta dinle. Daha sonra diger telkinleri ekleyip suculugu cikar ve oyle dinlemeye devam et.(kendine guven ve topluluk karşisinda konuşma sana çok faydalı ola bilir) Telkinlerin faydasi cok buyuk. Bunu kendimden biliyorum. Eger telkinlerden tam anlamiyla verim alamazsan sitede çalışan uzman Abdullah Canıtez beyle konus ve cekirdek inancini buldur, o zaman her sey cok daha farklı olacak. Gencsin hayatinin cehenneme donusmesine izin verme. Abdullah bey bu tur durumlarin otorite korkusundan kaynaklandigini soylemisti, sana ozel daha farklı seyler de bu duruma neden ola bilir. Bana mükemmel bir yöntem de söyledi bunu da paylaşayım. Topluluk önüne çıktığında hep en kötüsü ne ola bilir onu düşün (mesela konuşamazsın) eee yani işin ucunda ölüm yok ki, sonuçta. ve en kötüyü beyninde onayla ve kabul et. daha sonra en iyiyi düşün. hafifleyeceksin. yüzde 99 düşündüğün en kötü ihtimal gerçekleşmeyecek. Özel telkinlerden karizma bana çok faydalı oldu. Bu konularda faydalı ola bilir. Gelişimleri yazmayı unutma y789

firidin 21-07-2011 01:14 PM

Cevap: Tüm üyelereymiş...Çağrı :)
 
Alıntı:

gezginmirliva Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 803211)
Selam, Bundan çok zaman önce Hayal Abla'ya bir sorunumu açtığımda bana forumda bu konuyla ilgili bir konu açmamı ve forumdaki üyelerin birçok teknik bildiğini ve bana yardımcı olacaklarını söylemişti. İşte bu konuşmanın üzerinden yaklaşık birkaç ay sonra yani şimdi size problemimi açacağım ve çok kıymetli fikir ve önerilerinizi isteyeceğim.

Öncelikle kendimden bahsetmem gerekirse adım Osman. 16 yaşındayım ve Özel bir okulda Lise 3. sınıfa geçtim. Dil zekamın gelişmiş olduğunu düşünüyorum. (Kendimi anlattığım için açıkça yazıyorum kendini övmüş demeyin [IMG]/forum/images/smilies/smili.gif[/IMG] ) Gelelim sorunuma;

Her şey Ben toplum önünde konuşamam düşüncesiyle başladı. Sonrasında bu düşünce, kendimi tanımaya sevketti,beni. Ben gerçekten de farklıydım. Sözgelimi arkadaşlarım gibi futbol oynamazdım onlarla PlayStation oyamaya da gitmezdim. Herkesle sade bi ilişkim vardı. Her ne kadar insanlar arasında çok aktif olmasam da; arkadaşlarım kesinlikle bana konuşkan bir tip gözüyle bakıyorlar. Çünkü yaklaşık bir buçuk yıl önce farkettiğim bu 'Çekingenim' duygusunu gidermek adına da kendimi zorlamadan rahat davranıyordum arkadaşlar arasında.

Fakat iş sınıfta kitap okumaya gelince zorlaşıyordu. Çünkü nedenini anlayamadığım bir şekilde bacaklarım,sırtım terliyor sesim titremeye ve kalbim delicesine çarpmaya başlıyordu. Şükür ki kitab okumayı öyle böyle aştım...

Kendimin arkadaşlarım arasında 'rahat ve konuşkan ama asosyal' olarak bilinmesine karşın ben içten içe bunları yaşıyordum ve bu bende 'karmaşa' duygusunu tetikliyordu. Çoğu kişinin gözünde rahat biriydim ama sınıfta kitap bile okurken zorlanır; onların önüne geçip bir paragraf okunacağında hocaya türlü türlü yalanlar atardım...

Tüm bunlara karşın en büyük çelişkiyse,benim okul birincisi olmam. Gerek ders olsun gerekse hayat açısından da 'Zeki' kabul edilmemdi. Bu bana O'nun tarafından bi armağanda olabilirdi düşünsenize; Toplum önünde konuşmaktan çekiniyor ama o konuda müthiş bi potansiyeli var. Bunu neden söylüyorum birincisi 'dil zekamın' gelişmiş olduğunu hissettiğimi söylemiştim; ikincisi okulun hatta bulunduğum ilin enlerinden olmamdan ve arkadaşlarıma şakacı ve rahat bi üslupla davranmamdan dolayı benden konu anlatmamı isterlerdi, özellikle matematik. Anlattıktan sonra da (Anlattığım kişilerin %98'i !) benim farklı,açık ve anlaşılır anlattığımı ve Hocalardan bile güzel anlattığımı söylerlerdi. Başka bi arkadaşım 'Onun ikna yeteneği kuvvetlidir' derdi.

Bir başka özelliğimse sorumluluk almamam ve bir çok şeyi takmamamdır. Yani insanlarla ilişkilerimde kendimi düşünebiliyorum çoğu zaman ve fedakarlık yapmıyorum eskilerin deyimiyle: 'Nefsimin adamıyım' biraz.

Minübüse bindiğimde eğer kalabalıksa sebepsiz terlemeye başlarım ve nedense bunu kontrol edemem... İneceğim yeri söylemeye hazırlanırken sesime bişi olur.Sanki arkadaş ortamındaki rahat ve aktif Osman gider başka bi Osman gelir...

Dedelerimden ikisinin de namazlarını camide kılmalarından dolayı arada benide götürürler. Gene bir gün dedemin yanına ziyarete gittiğim köyümüzün camisinde gittim. Hocanın cübbesini astığı yerin tam da yanına oturudum, farz için bekliyordum. Hoca bana Bugün sen kalk, müezzinlik için dedi. Ne yalan söyleyeyim o demeden 10 saniye kadar önce ya bana kalk derse diye aklımdan geçiriyordum. Ve gerçek oldu. Kalbim küt küt, sesim tir tir kalktım:
'Allahuekber Allahuekber Allahuekber Allahuekber Eşhedüenle ilahe...' tık sesim iyice kısıldı. Tüm tereddütler ruhumu esir aldı. Bense bana dönen üç beş kişinin yüzüyle iyice 'Tırstım'! Of, Allah'ım lütfen beni bu durumdan kurtar... Zar zor bitirdim... Şimdi dedem caamiye beni çağırdığında 'Ya kaldırırsa' korkusu var-her ne kadar şu anda öteki dedemin yanında olsam ve cami farklı olsa da...

Her neyse bir başka şey, telefonunu aldığım birkaç psikologla görüştüm. Birisi bana bir defaya mahsus Tel'de yardım etti. Aradığımda ilk sorum o garip ses tonuyla 'Bana yardımcı olabilir misiniz?' oldu adını sorduktan sonra.... Biraz konuştuk ama geçici bir faydadan öteye geçmedi.

Böyle böyle bu güne geldim artık bu problemi çözmek istiyorum. İnanıyorum ki bana yardımcı olabilirsiniz. Belki bi kitap önerir belki bi teknik önerir; belki psikolog bi arkadaşınızdan benim için ricada bulunur, belki de bildiğim-ikisi hakkında da bi kitap okudum sadece- fakat uygulamadığım EFT ve Sedona teknikleri hakkında nasıl uygulayabileceğimle ilgili teknik verir,belki reiki gönderir hatta beni Reiki'ye uyumlar belki de benim için dua edip birkaç fikrinizi yazarsınız... Siz iyi insanlarsınız, çünkü buradasınız...

Size her şeyi tüm açıklığıyla anlattım...

Cevaplarınızı bekliyorum. Sevgiler...

merhaba,yazdıklarını okuyunca gençliğim geldi aklıma,şimdi o çekingen yıllarıma nasıl yanıyorum(öyle olması gerekiyordu demek ki diyelim)forumda yazmak bile benim için çok zor ,her defasında yanlış bir şey yazarım,aman birinin kalbini kırarım,ifadelerim hatalı olursa ben ne yaparım der dururum;ama yine de yzıyorum,korkumun üzerine gitmek için.Acaba diyorum mükemmelliyetçi misin,bir çok konuda başarılısın,bunun her alanda olması gerektiğini mi düşünüyorsun yani eleştirilmekten korkuyor olabilir misin?malesef bizim toplumda otoriter ve eleştirisi bol ailelerde büyüyoruz.bir çoğumuz aynı durumdayız.ben derim ki her şeyi ciddiye alma,kendine gülmeyi öğren,bilerek hatalar yap ve buna gül.dolmuştaki sesine de gül.kendine dışarıdan bakmayı dene,dolmuşta bir genç oturuyor sıkıntı içinde ,neden,sen olsan o gence ne derdin?ben 20 yıllık matematik öğretmeniyim,sizlerle gurur duyuyoruz,hepinizin yüzü gülsün istiyorum.bu güzel çağlarınızı sıkıntıyla heba etmeyin sakın,kendini düşünen biri olman da çok olumlu,başkasına zarar vermediğin sürece.bize hep bunun bencillik olduğunu öğrettiler oysa ki öyle değil.şimdi sen telkinlerle başla,umarım her şey yoluna girer."kendimi onaylıyorum"demeyi de ihmal etme...başarılarının devamını diliyorum,sevgiler...

bigokyanus 21-07-2011 02:00 PM

Cevap: Tüm üyelereymiş...Çağrı :)
 
Var olmanın gücü , Echart Tolle'nin kitabı , ben herkesin okuması gerektiğine inanıyorum .
Ayrıca seni kutlarım , yazış tarzın ve farkındalığın için . Gelişmelerini takip edeceğim , sevgiler...

Berilce 21-07-2011 02:29 PM

Cevap: Tüm üyelereymiş...Çağrı :)
 
Bence de bu genç adamın sorunu Sosyal fobi gibi görünüyor,
tabi kısıtlı imkanlarla, buradaki yazdıklarına dayanarak bu sonuca varıyoruz,
yani her zaman bir yanılma payı olabilir... Ben de günümüz gençlerinin kendilerine
toz kondurmadan- hatta bazılarının aldırmazlık duvarı çok daha yüksek-yalnızca kendilerini
düşünerek yaşamalarını bazen şaşırarak izliyorum. Kendi ailemden olmayan dışarıdaki gençleri de
gözlemliyorum. Bencillikle sorumluluk duygusu, kendine karşı, başkalarına karşı, insanlığa karşı-
birbirine karıştırılmamalı. Aslında Türkiye'de Ataerkil aile düzeninden, Çocukerkil aile düzenine geçildiğini
düşünüyorum. Çocuklarımızı seviyoruz, kolluyoruz, gözetiyoruz ama onlara manevi değerleri ne kadar
verebiliyoruz... Çocuklarımızın ruhsal gelişmelerini izleyebiliyormuyuz? Çocukların ellerine tutuşturulan
fener, sadece kendi egolarını aydınlatmamalı, kendini geliştirdikten sonra, şu soruları sormalı kendine;
- Ben bu dünyaya neden geldim? Yapacaklarım neler, yaşam amacım ne? ben nasıl biriyim, ne olabilirim?
Ben sizin sadece Eckart Tolle değil, onu da elbette- çok okumanızı, gözlem yapmanızı, tek başına gençlik
kamplarına katılmanızı öneririm, ama önce bir uzman'a görünün derim, sevgi ve şimdi olduğunuz gibi
hep farkındalıkla kalın.:)

Pappatya 22-07-2011 01:19 AM

Cevap: Tüm üyelereymiş...Çağrı :)
 
Aynı yaştayız smil56 Fakat sen benden daha iyi durumdasın sanırım y789 Çünkü ben en samimi olduklarım dışında kimseye kendimi ifade edebilen biri değilDİM. Şimdi bunu yavaş yavaş aşıyorum, tabi ki bu site sayesinde music45 Ben pek tecrübeli değilim aslında, teknik açıdan tavsiye veremeyebilirim. Telkinlere başladım, eft ve birkaç tekniği de öğrenme aşamasındayım henüz y789 Ama verebileceğim en iyi tavsiye şudur ki, bu siteyi bırakma sevincli Gerçekten, sorunuma çözüm bulup, gideyim diye düşünme. Biraz kurcalarsan bu sitenin her yeri hayatını daha iyiye daha güzele götürecek şeylerle dolu 956k

Bu sitenin mucizelerinden en üst düzeyde faydalanabilmen dileğiyle blissy

Mutlu kal actionsmile

_roxie_ 22-07-2011 10:47 AM

Cevap: Tüm üyelereymiş...Çağrı :)
 
Merhaba,

Öncelikle söyleyeyim ki sıkıntılarının dil yeteneğiyle alakası aslında pek yok, diğer arkadaşlarımın da söylediği gibi sosyal fobi diyeceğim ben de . Ben de dil konusunda çok yetenekliyimdir çok küçük yaşımdan beri, insanın dil yeteneği olunca bu tür konularda da hiç bir sıkıntı çekmemesi gerektiği düşünülüyor ama aslında tam tersi oluyor genelde.

Ben mesela elime kalemi kağıdı aldığımda kendimi bambaşka bir boyutta, bambaşka bir insan olarak hissediyorum.Kendimi en iyi kalem ve kağıt aracılığı ile ifade edebildiğime inanıyorum. Ama kendi şiirlerimi sesli okuyabilmekten bile acizim. Oturur yazarım, oku derler okuyamam. Dolayısıyla benim şahsi düşüncem dil yeteneği sosyal fobiyi tetikleyen bir şey de olabiliyor. İçdünyanda hazineler taşıyorsun, onu kalemle kağıtla paylaşıyorsun ama iş insana geldiğinde gene sıkıntı oluyor. Çünkü maalesef bizim toplumumuzda duygusallığın anlaşılabilmesi, ona hak ettiği değerin verilmesi de zor. Ya da insanlar anlayamadıkları şeyler karşılarına çıktığında aptal gibi görünmemek için anlayamadıklarını kimseye belli etmemek için onlarla dalga geçmeyi onları alaya almayı kolay buluyorlar...

KENDİMİ HER ZAMAN SEVGİ İLE İFADE EDİYORUM. KENDİMİ İFADE EDERKEN GÜVENDEYİM. KENDİMİ SEVGİ İLE İFADE EDERKEN GÜVENDE OLDUĞUMU BİLİYOR VE ONAYLIYORUM.

Başın sıkıştığında kendini bu olumlama ile cesaretlendir ve aynaya bakarak bu olumlamayı sık sık tekrarla. Kısa zamanda faydasını göreceğine inanıyorum.

Berilce 22-07-2011 11:37 AM

Cevap: Tüm üyelereymiş...Çağrı :)
 
Alıntı:

_roxie_ Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 803277)
Merhaba,

Öncelikle söyleyeyim ki sıkıntılarının dil yeteneğiyle alakası aslında pek yok, diğer arkadaşlarımın da söylediği gibi sosyal fobi diyeceğim ben de . Ben de dil konusunda çok yetenekliyimdir çok küçük yaşımdan beri, insanın dil yeteneği olunca bu tür konularda da hiç bir sıkıntı çekmemesi gerektiği düşünülüyor ama aslında tam tersi oluyor genelde.

Ben mesela elime kalemi kağıdı aldığımda kendimi bambaşka bir boyutta, bambaşka bir insan olarak hissediyorum.Kendimi en iyi kalem ve kağıt aracılığı ile ifade edebildiğime inanıyorum. Ama kendi şiirlerimi sesli okuyabilmekten bile acizim. Oturur yazarım, oku derler okuyamam. Dolayısıyla benim şahsi düşüncem dil yeteneği sosyal fobiyi tetikleyen bir şey de olabiliyor. İçdünyanda hazineler taşıyorsun, onu kalemle kağıtla paylaşıyorsun ama iş insana geldiğinde gene sıkıntı oluyor. Çünkü maalesef bizim toplumumuzda duygusallığın anlaşılabilmesi, ona hak ettiği değerin verilmesi de zor. Ya da insanlar anlayamadıkları şeyler karşılarına çıktığında aptal gibi görünmemek için anlayamadıklarını kimseye belli etmemek için onlarla dalga geçmeyi onları alaya almayı kolay buluyorlar...

KENDİMİ HER ZAMAN SEVGİ İLE İFADE EDİYORUM. KENDİMİ İFADE EDERKEN GÜVENDEYİM. KENDİMİ SEVGİ İLE İFADE EDERKEN GÜVENDE OLDUĞUMU BİLİYOR VE ONAYLIYORUM.

Başın sıkıştığında kendini bu olumlama ile cesaretlendir ve aynaya bakarak bu olumlamayı sık sık tekrarla. Kısa zamanda faydasını göreceğine inanıyorum.

Aslında aciz ve güvensiz insanlar, sizinle alay eder ya da dalga geçer, bu da bir kaçış yoludur, samimiyetten, gerçek duygulardan kaçış yolu...


WEZ Format +3. Şuan Saat: 12:56 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.