Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Suçluluk Duyguları (http://www.hayatimdegisti.com/forum/sucluluk-duygulari/)
-   -   Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı (http://www.hayatimdegisti.com/forum/sucluluk-duygulari/639-sucluluk-duygusu-telkin-icerigi-ve-yazari.html)

tuğbam 18-03-2008 08:35 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
geçmişi hatırlamak aslında istemem çünkü küçükken yapılan şeyleri unutamıyorum ve bunları dinledikçe tekrar hatırlamaya başladım aklıma geldikçede ağlıyorum kendimi deil bunları bana yaşatan kişileri affedemiyorum ve o yüzdende karşılaşmak istemiyorum ama bunun mümkün olmadığını biliyorum ve o yüzdende kendimi yıpratıyorum biliyorum yapmamam gerekli ama yapamıyorum sizce ATAKAN bey ben 8 gündür dinliyorum ego güven suçluluk koruma kalkanı ve hatta depresyon telkini bile ekledim dinledim acaba yanlışmı yaptım bilemiyorum kaç gündür başım ağrıyor ve artık sinirlendiğimde direk söylüyorum kırıyorum belki ailemi ama önceden de içime atardım ve bişey daha gördüm kendimde üzülmemem şeylere üzülürdüm .farkında olmadan içimden aman olsun diyorum ve artık geri gelmez diyorum bu sözcükleri söylediğimi ve üzülmediğimi ,daha sabırlı olduğumu fark ettim buda şaşırtıcı tabi.sizce doğru yoldamıyım Atakan bey yardımcı olursanız sevinirim

BlackwomaN 25-03-2008 04:59 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
Alıntı:

hayatimdegisti Nickli Üyeden Alıntı
And you're going to find yourself easily able to forgive yourself for things your feel you may have done wrong in the past...

Şimdi geçmişte yanlış yaptığını hissettiğin şeyler için kolayca kendini affedebiliyorsun.

whether those wrongs are real or imaginary... and whether they are in your conscious mind or buried within the subconscious... you're going to find yourself easily able to let go of any guilt feelings associated with these things...

Hatalı olan suçluluk hissetiren şeyler gerçek ya da hayali hiç farketmez.Onların bilincinde ya da bilincaltina gomulu olmasi da bir sey degistirmez.Tum sucluluk duygulari icin kendini kolaylikla affedebiliyorsun.





because you are a normal human being with normal emotions and normal drives, you're sometimes prone to make normal human errors, as we all do...

Normal duygulara sahip olan bir insan oldugun icin tum digerleri gibi insana ozgu hatalar yapman cok dogal.

but those errors, those human mistakes, are in the past now... and we cannot and should not attempt to rewrite history...

Fakat bu hatalar gecmiste kaldi.Ve gecmisi yeniden yazmaya cabalamayi sacma buluyorsun.

because everything that happens to us is part of what makes us human...

Gecmiste yasananlar bizim parcamizdir ve bizi insan yapar.Hata yapmasaydik insan olmazdik.

and the very fact that we are able to feel guilt tells us that we are human...

Sucluluk duygusu hissetmekte bize insan oldugumuzu hatirlatir.

tells us that that we are a caring person... because if we felt no guilt, then that would mean that we did not care...

Sucluluk duygusu insancıl ve duyarlı bir insan oldugumuzu anlatir.

Hic sucluluk duygusu hissetmeseydik insan olmazdik.

so now it's time for you to be just a little kinder to yourself...

Şimdi kendine karşi bir parca nazik olmanin zamani geldi.



to accept that the guilt you have been feeling is the subconscious mind's way of letting you punish yourself for things you feel you may have done wrong...

Hissettigin sucluluk duygusunun bilincaltinin yanlis yapildigini dusundugu seyler icin kendi kendini cezalandirma bicimi oldugunu kabul et.

but there is always a limit to the amount of punishment that is needed for any wrong doing... every caring person knows that... and when that limit has been reached, there is no just need or cause for that punishment to continue...

Fakat yapilan yanlis seylere karsilik ihtiyac duyulan cezalandirma icin daima bir sınır vardir.Her duyarli insan bunu bilir.Ve bu sınıra ulasildiginda cezalandirmanin devam etmesine daha fazla ihtiyac ve bahane yoktur.



and a caring person finds it easy to forgive people their mistakes... so you can now forgive yourself... just as you would forgive others for their errors, their mistakes...

Duyarli bir insan baskalarini kolaylikla hatalari icin affedebilir.Oyle ise simdi kendini smidi affedebilirsin.Tıpkı digerlerini hataları yanlış yaptıkları için bağışladığın gibi...

because those things you feel you may have done wrong were errors... just mistakes... so there is no need now for your for further punishment...

Cunku yanlis davrandigini hissettigin seyler sadece hataydi.Oyle ise daha fazla cezalandirmaya ihtiyac duymuyorsun.

most of the time, nearly all of the time, you don't make these errors... nearly all the time, you do the right thing...

Cogu zaman hatta neredeyse her zaman bu hatalari yapmiyorsun.Yaklasik olarak her zaman dogru seyi yapiyorsun.



.. and because of this, you're going to find it easy to forgive yourself, right now, right this minute...

Ve bu yuzden su anda su dakikada kendini kolayca bagisliyorsun.Bagisliyorsun.Bagisliyorsun.

you're going to find yourself easily able to let go of any guilt feelings associated with these things that you feel you may have done wrong...

Gecmiste yanlis yaptigini dusundugun seyler ile ilgili hissettigin sucluluk duygularinin gitmesine izin ver.

whether those feelings are in the conscious mind or buried within the depths of the subconscious... it's all right to let go of those feelings of guilt... and to accept that you are a whole, complete, and worthwhile person...

Bu hisler bilincinde ya da bilincaltinin derinliklrinde gzilenmis de olsa.

Simdi bu hislerin gitmesine musade ediyorsun.Kendini bagisladin ve butun olarak degerli bir insan oldugunu kabul ediyorsun.

birşey sormak istiyorum bunlar dinlerken bize hem ingilizce hem türkçe şeklindemi söyleniyyor yukarıdaki gibi yada sadece ingilizce mi yada türkçemi anlamadım bunu ....

shamanic 26-03-2008 03:08 AM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
merhabalar blackwoman.. hoşgeldin yanımıza...

telkinler yurt dışı kaynaklıdır.. profesyoneller tarafından hazırlanmış olan scriptlerdir..

burada türkçeye çevrilmişlerdir..

ingilizceleri bilgi olması açısından sunulmaktadır..

dinlediğimiz telkinli mp3 lerin içerikleri tamamen türkçe dir..

sevgiler.. hismiley

SONAL 26-03-2008 02:07 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
MERHABA
BEN YENİ ÜYE OLDUM . TELKİNLERİ İNDİRDİM DİNLEYECEM AMA SUÇLULUK DUYGUSU İLE İLGİLİ OLAN ÇOK KISA 0,06 UZUNLUGU. ACABA ASLIMI BÖYLE YOKSA BENMİ HATA EDİYORUM. BENİ AYDINLATIRSANIZ ÇOK SEVİNİRİM. ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER

hayatimdegisti 26-03-2008 02:10 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
Merhaba
Dosyayı eksik indirmişsiniz.Tekrar indirmeyi deneyiniz..


Alıntı:

SONAL Nickli Üyeden Alıntı
MERHABA
BEN YENİ ÜYE OLDUM . TELKİNLERİ İNDİRDİM DİNLEYECEM AMA SUÇLULUK DUYGUSU İLE İLGİLİ OLAN ÇOK KISA 0,06 UZUNLUGU. ACABA ASLIMI BÖYLE YOKSA BENMİ HATA EDİYORUM. BENİ AYDINLATIRSANIZ ÇOK SEVİNİRİM. ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER


mareiki 27-03-2008 01:49 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
merhaba arkadaşlar hepinize sevgiler ben yeni üyeyim dört gündür dinliyorum
(suçluluk ve egoyu) ben uzun zamandır hep omuz ağrıları ile uyanırdım ve omuzlarımda hiç geçmeyen beni rahatsız eden ağrılar hep olurdu. blissyama iki gündür farkettim ağrılar yok omuzlarımdan sanki bir yük kalkmış gibi,işe yarıyor açıkçası bu kadar kısa sürede böyle etki edeceğini ummuyordum.hepinize bütün takıntılardan uzak sağlıklı günler arkadaşlar.

The-OrjiN 27-03-2008 01:58 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
Sevgili atakan abi (Sucluluk 2007 new age ) mp3 ünde müziğin orta kısımlarında yani 5:30sn iken müzik biraz yavaslıo o sırada alttan telkin duyuluo ve duyulan kısımda sanki tuaf birsey soylenıo,duyulan kısmı duydugum kadarıyla yazıorum ''ALLAHINDA YANLIŞ YAPTIKLARINI'' gibi bişeyler solenio (haşa) bu kafama cok cakılıo telkinin içerigine baktım fakat öle bişey veya ona benzer bişe goremedim...Umarım ben yanılıorumdur.Bu konuda beni aydınlatırsanız cok sevinirim...Daha kendimizi iyileştirelim derken bunalıma sokmayalım...

EMEGE SAYGI 25889

The-OrjiN 27-03-2008 02:17 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
Sevgili ATAKAN abi defalarca o kısmı dinledim dinledim dinledim sonun da yanıldıgımı anladım o kısımda ''hataları yanlış yaptıkları için bağışladığın gibi'' die birşeyler söleniyo ve buda telkinin içeriginde varmış baktım...Oyuzden özür dilerim ama ilk basta dinledigimde cok garip geldi,Dedim ne dio bu ya bizi dinden cıkarmayamı calısıolar filan gibilerinden içinmden gecirdim,cok özür dilerim hakkınıza girmiş oldum,hakkınızı helal edin... yrl78


EMEGE SAYGI... alk78

hayatimdegisti 27-03-2008 02:21 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
Telkin içerikleri metinlerde verilenler ile aynıdır.Sadece arka plana mutluluk telkini eklenmiştir.
Ham kayıttan ilgili bölümü dinledim...
O saniyede geçen cümle şudur.
Tıpkı diğerlerini hataları ve yanlış yaptıkları için affettiğin gibi...






The-OrjiN 28-03-2008 03:55 AM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
Ewt ATAKAN abi aynen dediğin gibiymiş bende tekrar tekrar dinledikten sonra anladım..Kusura bakmayın...



EMEGE SAYGI 25889

visha 09-04-2008 12:03 AM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
merhabalar
ben daha önce nil gün subliminal chakra cdlerini 2 -3 sene kadar dinledim 3 seneye yakındırda meditasyon nefes çalışmaları ve beden hareketleri yapmaktayım.bu sıralarda vücudumdaki çakralar enerjiler harekete geçiyor.yaklaşık 1 ay filan ego suçluluk filan dinledim ve ara verdim geçen gün şöyle bi olaya şahit oldum.hafta sonu biraz yorgun bir şekilde
uyandım ayılamadım akşama kadar dinlediğim telkinleri bıraktım ve sadece suçluluğu dinledim ve yarım saat içinde birden meditasyonda yaşadığım etkileri yaşamaya başladım bedenim de enerji akışı arttı ve canlandım sindiriim sistemim harekete geçti.şimdi her dinlediğimde bende baş ağrısı yerine taç çakramdan enerji çıkyor ve inanılmaz bir rahatlama oluşuyor ve bu etkileri meditasyon yapmadan elde ediyorum.daha önce affetmenin 3.gözü açtığını okumuştum biryerlerde ve artık buna katılıyorum .sizde bu konu hakkında cevap yazarsanız sevinirim.

fushiapc 25-04-2008 02:23 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
Bu telkinlerden yararlanmak için ingilizce bilmek şart mı?, Subliminal tonlardaki mesajlar ingilizcemi yoksa türkçe mi? İngilizce bilmeyen bir insana yardımcı olur mu acaba?

hayatimdegisti 25-04-2008 02:52 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
Telkin içerikleri türkçedir.Metinlerde ise bilgi olsun diye hem ingilizce orjinali hem türkçesi verilmiştir.

mamudo 29-04-2008 01:36 AM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
atakan bey acaba müziklerin icerisinde bu scriptleri kac kere dinliyoruz bir kerede

hayatimdegisti 29-04-2008 02:33 AM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
Alıntı:

mamudo Nickli Üyeden Alıntı
atakan bey acaba müziklerin icerisinde bu scriptleri kac kere dinliyoruz bir kerede

Çoğunda bir keredir.Müzik devam ettiği için nadirende olsa iki kere eklenen olabilir.

123kaan 02-05-2008 09:41 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
ben nasıl bir etki göstereceğini anlayamadım.dinledikçe suçluluk duygum azalacakmı

shamanic 05-05-2008 02:38 AM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
merhabalar yanımıza hoşgeldiniz..

evet telkinler direkt olarak bilinçaltımıza etki etmektedir..
bilinçzltımız ise hayatımızda olan yansımaların başlangıç noktasıdır..

gereksiz yere yaptığımız suçlamalarımız hayatımızda bir çok blokaj oluşturur..
telkinleri dinleyerek bu konudaki hatalrımızı doğru davranış şekillerine dönüştürmeye başlayabiliriz..

sevgiler..

ycihantekin 07-05-2008 11:47 AM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
Merhabalar,
Ben de burada yeniyim ve konuyu araştırıyorum.Telkinleri dinlemeyi çok istiyorum fakat suçluluk duydusu konusunda ben de Deria gibi düşünüyorum.
Dünya'nın kendi etrafında döndüğünü sanan insanlar gibi olmak istemiyorum,insanları önemsemek gerektiğini,hatalardan ders almanın önemli olduğunu düşünüyorum,özellikle de ders almak için bu hatalardan suçluluk duyup bu durumu kabul edip tekrarlamamak için çabalamak gerektiğini düşünüyorum.Temel olarak Ego (Güven) Güçlendirici ve Suçluluk Duygusu scriptlerinin dinlenmesi gerektiğini okudum,Ego Güçlendirici ve Kendine Güven telkinleriyle başlayıp diğerlerinden benim için önem sırasına göre eklemek istiyorum bu konuda beni aydınlatabilirseniz sevinirim şimdiden teşekkürler...

shamanic 07-05-2008 02:28 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
merhabalar ycihantekin.. hoşgeldiniz..

burada bir konuyu tekrar açıklığa kavuşturmaya çalışalım..
bahsettiğimiz suçluluk duyguları arabamızla yolda dikkatsiz bir şekilde giderken
bir kişiye çarpıp onu yaraladığımızda amaan napim bunun için suçluluk hissedemem ya oldu işte
davranış modelinin oturması değildir..

suçluluk doğru ile yanlış arasında ki farkı anlamamızı sağlayan histir...
kendini yeterince cezalandırdığında çok fazla suçluluk hissettiğinde karşılığında
ödüllendirileceğimiz bir durum değildir..

suçluluk duygusu kendini; affetme affedilme isteği olarak ifade eder..

her duygu gibi bu duygumuzunda dengede olması gerekmektedir..
hatalrımızdan ders alıp yanlışlarımızı düzeltme gücünü bize versede bastırdığımızda
ve ifade edemediğimizde kendimize yönelik varlığımızdan utanma.. acizlik.. içe kapannıklık..
yeme bozukluğu... cinsel isteksizlik.. bağımlılık.. tırnak yeme.. alkol v.b gibi bağımlılık..
özsaygı yitimi v.b gibi yansımalr olarak yaşamımıza akar..

bu duygu patladığında kişi utanmaz yüzsüz saldırgan sapkın hatta psikopat bile olabilir..

bu söylediklerim en basiitten en koplike olan durumlara örnektir..

bir çok kişi suçluluğun tam tanımını bilmez.. utangaçlık.. kızgınlık gibi yakın hislerle karıştırılabilir..

suçluluk : yanlış davranış kusurudur..

sağlıklı suçluluk duygusu insanı dürüstleştirir..
bundan dolayı telkin içeriğinde suçluluk duygusunun olumlu yanlarının normal olduğu vurgulanmakta
gereksiz suçlamalrdan ve kendimizi cezalandırmalardan özgürleşmenin üzerinde durularak
denge içerisinde bu duygunun yaşanması ve doğru bir şekilde kanalize olması sağlanmaya çalışılmakta..


suçluluk duygusu dengede ise hem özgün bir birey olup hemde ait olma uyumunu yakalayabiliriz..
bu uyum kurulamadığında başakalarını memnun etmeye çalışan.. kendi ihtiyaçlarının farkında olmayan
sosyal olduğunu zannederken gerçekte asosyal olan bireyler oluruz..
ya da tam tersi sürekli kendi bireyselliğini ön planda tutarak özgür olduğunu zannı içinde saygısızca etraftakileri kırıp geçiririz..

küçüklüğümüzden itibaren bir çok konuda gereksiz suçlamaları bilinçaltımızda depolarız..
bunlar hayata olan tavırlarımızı belirler..

geçen aylarda bir forum arkadaşımız bir örnek verdi;
oğlu ilkokulda yada anasınıfındaydı..
eğitmenliğe yeni başlayan bir sınıf öğretmeni sınıfta çok susamış olduğu için su içmeye kalkan öğrencisini
çok sert bir dille bağırarak yerine oturtuyor ve ders sonuna kadar kesinlikle su içemeyeceğini dikte ediyor..

bu durum karşısında kalan ufaklık kendi içinde;
su içmek istediği için suçluluk duydu..
arkadaşlarının yanında rencide edildiği için öfke ve kızgınlık duydu..
karşısındakine olan saygısı yerini korkuya ve hırsa bıraktı..

bu durum onun otorite gerektiren tüm öğrencilik yaşamında öğretmenlerinden ya da
müdürlerinden izin isterken haksızlığa uğrayabileceği tohumunu bilinçaltına attı..

bu kalıp farkındalıkla değişitirilmesse bilinçalındakine benzer durumları sıkça yaşayacak..
yaşamamak için farklı yolar deneyecek.. örneğin öğretmen arkasını döndüğü anda
sırasının latına sakladığı suluktan su içmek igibi..

burada kendi değerleri değil öğretmenin değerlerini çiğneyiş var ve bu durumu tekrarladığında
ister istemez bastırılmış bir suçluluk duygusu geliştirecek.. bu noktada suçluluk dutgusu yanlış
davranışı düzeltmeye değil öğretmene yakalnmamak için yeni planlar yapmaya iter..

gerçek ve sağlıklı suçluluk duyguları doğru ve vicdan sahibi bireyler olmamızı sağlarken
yanlış suçluluk duygusu -ki özellikle bunların bir çoğu çocukluk dönmelerimizde başkalarının kendi sağlıksız değerleriyle
bizleri yargılamasından kaynaklı miraslarımızdır..- bizi olmak istemediğimiz bir kalıp içerisine sokarak bilinçzsizce
sürekli kendimizi cezalandırdığımız farkında olmadığımız bir kısır döngünün içerisine sokar..


biliyorum uzunoldu ama bu konu çok derin kökleriyle araştırılması geren hassas bir nokta..

özellikle suçluluk .. kendine güven ve pozitif ego duygularımızı geliştirmekten sıkça bahsetmemiizn
ve bu konuda ki telkinleri önermmeizin sebebi sağlam zeminler oluşturabilmek adına..

sevgiler.. hismiley



hadiya 10-05-2008 12:12 AM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
**shamenic** merhaba ya az önce yazdıklarınızı okudum ben bu siteye ocakta kayıd olmuşum ama suçluluğu dinlemek istememiştim herkesten gidip özür dilemek istememiştim hep ben mi haksızım ki onu dinleyim milletten özür dileyerek onların egosunumu tatmin edicem demiştim .Neyse dediğim gibi az önce yazdıklarınızı okudum yaaaaa uzun yazı okumaktan nefret ederim çok sıkılırım ama bu yazıyı okurken sanki karşımdasınızda gözerime bakıp siz anlatmışsınız gibi oldu ve şimdi bu olayı daha iyi anladım hatta daha önceden anlamışım içimde bir yerlerde ama insanın kelime hazinesi sıfır ötesi olunca kendine bile kendini anlatamıyor şimdi sizin yazınızla tamamen anladım yaaaaa bir teşekkür etmek istedim aklımdan geçenleri susturamıyorum offf neyse ne çok uzatım lafı... uzun lafın kısası okunası güzel yazınız için teşekkür ederim sevgiler ohbe sustum ( Allah Allah yazdıkça yazasım geliyor hadi hayırlısı bununda telkinlerle bir ilgisi varsa şaşırmam ) alk78

shamanic 10-05-2008 12:25 AM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
serkan cım.. o zaman yeni farkındalığınla sana tekrar hoşgeldin diyorum..

belkide senin için doğru olan bu yoldu.. kendine güvenin geldikçe telkinleri dinleyerek
affetmenin ve suçluluk duygularından özgürleşmenin aslında kendine yaptığın büyük güzellik ve yücelik olduğunu anımsadın..

kelime hazineniz oldukça geniş gözüküyor.. bir çok arkadaşımız telkinlerden sonra içlerindeki enerjiyi açığa çıkartarak
yazarlık şairlik yönlerini döktüler sayfalarımıza.. super

kimbilir belki seninde içindeki kelime hazinen ile olan bağın güçlenerek sayfalarımıza yansıyacaktır..

mesajımı hem okumaya hemde anlatmak istediklerimi anlamaya çalıştığın için ben teşkkür ederim..

sevgiler..

peacemaker 17-05-2008 01:44 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
Alıntı:

**shamanic** Nickli Üyeden Alıntı
merhabalar ycihantekin.. hoşgeldiniz..

burada bir konuyu tekrar açıklığa kavuşturmaya çalışalım..
bahsettiğimiz suçluluk duyguları arabamızla yolda dikkatsiz bir şekilde giderken
bir kişiye çarpıp onu yaraladığımızda amaan napim bunun için suçluluk hissedemem ya oldu işte
davranış modelinin oturması değildir..

suçluluk doğru ile yanlış arasında ki farkı anlamamızı sağlayan histir...
kendini yeterince cezalandırdığında çok fazla suçluluk hissettiğinde karşılığında
ödüllendirileceğimiz bir durum değildir..

suçluluk duygusu kendini; affetme affedilme isteği olarak ifade eder..

her duygu gibi bu duygumuzunda dengede olması gerekmektedir..
hatalrımızdan ders alıp yanlışlarımızı düzeltme gücünü bize versede bastırdığımızda
ve ifade edemediğimizde kendimize yönelik varlığımızdan utanma.. acizlik.. içe kapannıklık..
yeme bozukluğu... cinsel isteksizlik.. bağımlılık.. tırnak yeme.. alkol v.b gibi bağımlılık..
özsaygı yitimi v.b gibi yansımalr olarak yaşamımıza akar..

bu duygu patladığında kişi utanmaz yüzsüz saldırgan sapkın hatta psikopat bile olabilir..

bu söylediklerim en basiitten en koplike olan durumlara örnektir..

bir çok kişi suçluluğun tam tanımını bilmez.. utangaçlık.. kızgınlık gibi yakın hislerle karıştırılabilir..

suçluluk : yanlış davranış kusurudur..

sağlıklı suçluluk duygusu insanı dürüstleştirir..
bundan dolayı telkin içeriğinde suçluluk duygusunun olumlu yanlarının normal olduğu vurgulanmakta
gereksiz suçlamalrdan ve kendimizi cezalandırmalardan özgürleşmenin üzerinde durularak
denge içerisinde bu duygunun yaşanması ve doğru bir şekilde kanalize olması sağlanmaya çalışılmakta..


suçluluk duygusu dengede ise hem özgün bir birey olup hemde ait olma uyumunu yakalayabiliriz..
bu uyum kurulamadığında başakalarını memnun etmeye çalışan.. kendi ihtiyaçlarının farkında olmayan
sosyal olduğunu zannederken gerçekte asosyal olan bireyler oluruz..
ya da tam tersi sürekli kendi bireyselliğini ön planda tutarak özgür olduğunu zannı içinde saygısızca etraftakileri kırıp geçiririz..

küçüklüğümüzden itibaren bir çok konuda gereksiz suçlamaları bilinçaltımızda depolarız..
bunlar hayata olan tavırlarımızı belirler..

geçen aylarda bir forum arkadaşımız bir örnek verdi;
oğlu ilkokulda yada anasınıfındaydı..
eğitmenliğe yeni başlayan bir sınıf öğretmeni sınıfta çok susamış olduğu için su içmeye kalkan öğrencisini
çok sert bir dille bağırarak yerine oturtuyor ve ders sonuna kadar kesinlikle su içemeyeceğini dikte ediyor..

bu durum karşısında kalan ufaklık kendi içinde;
su içmek istediği için suçluluk duydu..
arkadaşlarının yanında rencide edildiği için öfke ve kızgınlık duydu..
karşısındakine olan saygısı yerini korkuya ve hırsa bıraktı..

bu durum onun otorite gerektiren tüm öğrencilik yaşamında öğretmenlerinden ya da
müdürlerinden izin isterken haksızlığa uğrayabileceği tohumunu bilinçaltına attı..

bu kalıp farkındalıkla değişitirilmesse bilinçalındakine benzer durumları sıkça yaşayacak..
yaşamamak için farklı yolar deneyecek.. örneğin öğretmen arkasını döndüğü anda
sırasının latına sakladığı suluktan su içmek igibi..

burada kendi değerleri değil öğretmenin değerlerini çiğneyiş var ve bu durumu tekrarladığında
ister istemez bastırılmış bir suçluluk duygusu geliştirecek.. bu noktada suçluluk dutgusu yanlış
davranışı düzeltmeye değil öğretmene yakalnmamak için yeni planlar yapmaya iter..

gerçek ve sağlıklı suçluluk duyguları doğru ve vicdan sahibi bireyler olmamızı sağlarken
yanlış suçluluk duygusu -ki özellikle bunların bir çoğu çocukluk dönmelerimizde başkalarının kendi sağlıksız değerleriyle
bizleri yargılamasından kaynaklı miraslarımızdır..- bizi olmak istemediğimiz bir kalıp içerisine sokarak bilinçzsizce
sürekli kendimizi cezalandırdığımız farkında olmadığımız bir kısır döngünün içerisine sokar..


biliyorum uzunoldu ama bu konu çok derin kökleriyle araştırılması geren hassas bir nokta..

özellikle suçluluk .. kendine güven ve pozitif ego duygularımızı geliştirmekten sıkça bahsetmemiizn
ve bu konuda ki telkinleri önermmeizin sebebi sağlam zeminler oluşturabilmek adına..

sevgiler.. hismiley



Merhaba.Ben telkinlerimin altıncı günümdeyim ve suçluluk mp3 ü ile dalgalanma yaşayıp da dinlemeyi bırakanlardanım.Dün gece ve bu geec dinlemedim ve ilk dört güne göre kendimi gayet iyi hissediyorum.Suçluluk telkininin ne olduğu konusunda fikir sahibi olmamı sağlayan yazınızda gördüm ki benim de bazı konularda etrafımı bu yanlış duygular kaplamış.bunların farkıa vardığım zamanlar olmuştu ve bu da beni insanlardan(özellikle bu yanlış kalıpları bana katan kişilerden-ailemden bazı fertler-) uzak durma yoluna götürdü;ancak insanlardan bu şekilde uzaklaşmak da doğru değil sanırım.kanka olacak değilim bu kişilerle;ama benim iletişimim yok denecek kadar az.Söylediğim gibi etrafımı saran bu yanlış kalıpların düzelmesi gerektiğine inanıyorum ;ancak suçluluk telkini bende de sinir ve gerginlik yaptı.Bu tip mesajları geçmişte de gördüm ama açık bir cevap bulamadığım için yeniden dile getiriyorum.Bu telkini dinlemelimiyim?BU etkilere katlanmalımıyım?sınırım ne olmalı?azaltarak dinlemek, uzun vadeye yayarak yanlış kalıpları düzeltmeme yardımcı olur mu?örneğin 1 ego güçlendirici 1 kendine güven 1 suçluluk 1 erken uyanma gibi.yada reçetemi hazırlarken nelere dikkat etmeliyim.yoksa suçluluğu dinlemeyi bırakmalımıyım?Düzeltmem gereken bu yanlış kalıpları barındırıyorum ve bunlardan tamamiyle kurtulmak istiyorum.Umarım sorunumu anlatabilmişimdir.disleksiya var bende ve bu sitede zaman geçirdikten ve telkinleri dinlemeye başladıktan sonra yeniden aktif hale geldi bu durum da;ancak bunun düşüncelerimin yeniden depreştiğinin bir belirtisi olarak görüyorum ve bundan da kurtulacakmıyım ilerleyen zamanlarda?
Çok soru içeren bir mesaj oldu biliyorum smiliyface esasında gün içinde mutlu bir insanım;ancak bu mutluluğumu bozan şeyler yaşadığımda tepkilerim çok güçlü oluyo.Suçluluk mp3 ü ile birlikte özellikle smiliyface

saime1 17-05-2008 06:45 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
Belimizi büken bu yııların yükü olsa gerek ağır bir yükün altında insan nasıl doğru düşünüp doğru davranabilirki sadece zor bela yürümeye çalışr.nasıl ve nereye yürüdüğünün farkına varamadan.Sesleri duymaz sevgiyi hisstemez, dostluğu kuramaz, insanların farkında olmaz ,bütün gücünü adımlarına vermektedir.Sonrada bacak ağrıları ve romatizma gelir .Evet suçluluk duyğusu bacak ağrıları ve kıramplara neden olaktadır.Bunu yaşadığım için biliyorum.Şimdi kendime karşı daha hoş görülüyüm ve afediciyim .Bir etrafıma baktımki herkes hata yapıyor kimi az kimi çok demeki insanların hepsinde bir kusur var bunu teoride biliyordumda fakat pratikte uyğulayamıyordum başklarını af ediyordum ama kendimi asla, artık kendimide af aedebiliyorum ,bacaklarımın yükü hafifledi iyileşmeler başladı.Eskisi kadar yorulmuyorum.

MagNetiC 19-05-2008 01:59 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
suçluluk duyguları telkinini uzun zamandır dinliyorum.. pek öyle hayatımı zora sokan bişeyle karşılaşmadım... sadanim
ancak yazılanları okuduğumda acaba hala dinlediğim listemden çıkarsam mı die geçti içimden.. neutrali5
gereksiz yere bunalımvari şeyler yaşamayayım.. 44
ne dersiniz çıkarsam daha mi iyi olur, yoksa listende durmasının yararı daha fazla, çıkarma mı dersiniz?? dusun

hadiya 19-05-2008 08:04 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
Arkadaşım bak şimdi biz bu telkinleri niye dinilyoruz hayatımızı zora sokan şeyleri yavaş yavaş hayatımızdan çıkartmak için şimdi sence bir ömür sana zarar veren durumlarla birlikte yaşamak mı? yoksa geçici bir süre ( ki inan kısa bir süre bu ) dişimini sıkarak kalan ömrümünü geçmişe oranla daha iyi ve mutlu geçirmek mi istersin ? Bence 2 haftanı zorlada olsa biraz gayret ile suçluluğa ayır hepimizin hayatında istemediğimiz halde bunalım olmuştur bu seferde bir defalığına kendi bunalımını isteyerek kendin yarat nasıl olsa geçici olacak Ayrıca herkeste aynı etki görülmüyor ben suçluluğu dinlediğimde saat gece 2 de yatayım sabah en geç 8 de kalkıyorum mesala bende erken uyanma şeklinde etkisini gösterdi herkes bir olacak diye bir şart yok ki sen gönlünü ferah tut hiiç bir şeyler olmaz dinlemeyeni asmıyorlar ama inan zararı yararından çok benim 10 günüm inan tık yok bende sadece erken uyanıyorum ama uykumu almış şekilde tek etkisini bu şekilde gösterdi .... dediğim gibi sen içini ferah tut biraz daha dinle bence tabi doğrusunu bu site yetkilileri bilir coffe2 bilmiş bilimş konuştuğuma bakma utananadam benim ki sadece arkadaşça bir öneri actionsmile
saygılar hismiley

hadiya 19-05-2008 08:07 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
y789 yararı zararından çok dicektim yanlışlıkla zararı yararından çok demişim hay benim eşşek kafam yazdıklarımı tekrar okumaya üşenince böyle oluyor 44

MagNetiC 20-05-2008 12:33 AM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
dostum yorumun için sağol.. super
ben de 6-7 aydır dinliyorum.. bana da pek öle kötü bişi olmadı.. sadece yazılanlar acaba boşuna dinlemesem mi, dusun baya oldu çıkartsam mı dedirtti o kadar.. baya etkilenen olmuş da.. sevincli

shamanic 20-05-2008 12:51 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
merhabalar.. hismiley
4-5 gündür yoktum.. sizler konuşmuşsunuz ama üzerine bir kaç kelam etmeden geçemedim..

öncelikle peacemaker in sorularının üzerinden geçelim..

kendimizi keşfetmeden önce özellikle yetiştirilme evrelerimizde etrafımızdaki insanların yanlış davranış modelleri yüzünden
hatalı suçluluk duyguları edinmiş olabiliriz.. bu kişiler çoğu zaman birinci derece akrabalar yada ebeveynler olabilmekte... b456

kişi arkadaşımız ise belki yolumuzu ondan ayırmamız işe yarayabilir ama anne, baba, abla gibi bağların koparılamayacağı insanlar
olduğunda asıl bu durumun zorluğu ortaya çıkmakta..

sık sık belirttiğimiz gibi telkinleri tek tek dinlemeyi önermiyoruz..
bunun nedeni ise birbirlerini tamamlayıcı etki oluşturmalarından..

suçluluk duygularını yukarıda tanımladık..
peki telkinleri dinleyerek suçluluk duygularımızdan özgürleştikçe tekrar aynı döngüye dönmemek için olması gereken nedir.. dusun

kendine güven ve pozitif egonun sağlıklı bir şekilde oluşması ve güçlenmesi..

ego ile ilgili olarak eklediğim bir yazıyıda okumadıysanız okumanızı öneririm.. pc05

http://www.hayatimdegisti.com/forum/...e-t5176.0.html

yanlış davranış modellerinin değişebilmesi için doğru davranışları bilen eğitimcilere.. doktorlara.. ebeveynlere sahip olmak gerekir..

doğruları uygulayan insanlar çoğaldıkça elbette yanlışlar kendisine barınacak yer bulamayarak düzelecektir..

günümüzde kişiler bir şeylerin yanlış olduğunun farkındalar..
ve doğru için mücadele vermekteler..
bu mücadele sadece bireysel olarak kendimiz için verilebilir..

kişi değişip sağlıklı.. mutlu.. başarılı.. huzurlu oldukça çevresindeki bağlı olduğu kişileride aynı noktaya doğru çeker..
bu bir zincir şeklinde devam edererek asıl olması gereken noktaya toplumsal boyuta ulaşır..

bilinçli bir neslin yetiştirdiği çocuklarda benzer sorunları yaşamazlar .. blissy

bu yazdıklarım bir ütopya gibi gözüksede gerçekleşmesi makul bir hayaldir.. ttli3

dostluğun.. barışın.. doğruluğun.. hüküm sürdüğü bir dünya yada en azından bu pozitif duygularımızın ağırlıkta olduğu bir dünya
için önce bireysel başarı ve refah gerekmekte..

bunun içinde kişi önce kendinden başlamalıdır..

pozitif egomuz ve kişisel güvenimiz güçlendikçe bu konuda bize yanlış davrananların durumlarından ve yorumlarından etkilenmeyeceğiz.. super

çünkü bileceğiz ki bu o yanlışlığı yaparken aslında benden değil kendinden kaynaklı sorunları yüüznden bu şekilde davranmkata..

örneğin..
bir kadın eşi tarafından sürekli olarak aşırı kıskanılarak evinde baskılanmakta..
sözlü olarak çirkin aptal işe yaramaz olduğu söylenmekte..
sofrada tuzluk eksik olduğunda bu onun başarısız bir ev kadını olduğunu duymasına..
yemeğin yağı az olduğunda beceriksiz olduğunu düşünmesine..
dışarıya tek başına çıkmasına izin verilmemesine rağmen azıcık yakası açık bir kıyafet giydiğinde
kendini teşhir ediyorsun diye eliştirirlerde bulunulduğunda..
bu kadının elinde bir mesleği olsa bile çalıştırılmadığında içindeki suçluluk duygularının yükünü düşünebiliyormusunuz..

bu kişi eşinden ayrılarak yeni bir başlangıç yapmaya kalkışsada işe girdiğinde benzer durumları belki patronundan
belki mesai arkadaşından cinsiyeti kadın erkek farketmeksizin görmesi muhtemel..

yanlış suçluluk duygularından özgürleşerek ego ve kendine güveni sağlamlaştıkça kişisel alanını oluşturarak
önce insanlara dur demeyi.. ardındanda karşısındakilere bana bu şekilde davranamassın mesajını vermeye başlayacaktır..

bu şekilde davranamassın mesajı kelimelere dökülerek uygulanacak bir mesaj değildir..
sınırlarınız öyle güçlüdür ki karşınızdaki size o şekilde davranamayacağını bilir..

örneğin 10 yıldır başarılı bir şekilde uluslararası gemi kaptanlığı yapan bir kişiyle seni deniz tutuyomuş diye dalga geçemezsiniz..
geçerseniz kaptan kendi durumunuzdan dolayı bunu yansıttığınızın farkında olur ve önemsemez.. wave

derslerinde başarılı ve sosyal yönü kuvvetli olan bir öğrenciye sen aptalsın diyemessiniz..
o kişiye aptal dediğinizde kişi bilirki bunu kendi aptallığınızdan söylüyorsunuz ve üzerinde durmaz.. wave

örnekleri bu şekilde çoğaltabiliriz..

tüm bunların ışığında suçluluk duygusu telkini dinlenmelimidir evet bana kalırsa mutlaka dinlenmelidir.. thumbsanim

davranışlarımızı ve insanların bize tavırlarını bu kadar kökten etkileyen bir yanlış davranış modelinin değişmesi için
dalgalanmaların oluşuna katlanılmalıdır..

buradaki hedef içinde bulunduğumuz sürecin didiklenmesinden ziyade ulaşacağımız nokta olmalıdır.. 98569

tarlayı ekerken zorlanırız.. önce sürmek gerekir.. doğru tohumları sırayla ekmek.. sulamak.. ayrık otlarını temizlemek..
ama mahsül alındığında tüm bu çabalara değer.. ektiğiniz ağacın gölgesinde oturmak tüm yorgunlukları alıp götürür.. tender45

temiz bir evde oturmak için önce temizlik yapmalıyız..
başkası ne kadar temizlerse temizlesin kendimizin kuracağı düzen her zaman daha önemlidir..
hedeflere kilitlenmeli ve bu yolda ilerlemeliyiz..

telkinlerin etki etmesi için tekrarlamanın çok önemi vardır..
bunun için listeyi birden kalabalıklaştırmayın diyoruz..

suçluluk çok rahatsızlık veriyorsa uygun bir dinleyiş modelini mutlaka bulacaksınız..
gün aşırı olur.. iki günde bir olur.. doğrusu listede sabit kalarak dinlenilmesi ama
burada kişinin kendini rahat hissetmeside önemli olduğu için belli esneklikleri kendimize tanıyabiliriz..

uzun vadeye yayarken dikkat etmemiz gereken hususlar bunlar..
tekarlamanın önemli olduğu..

disleksia ile ilgili olarak çok tecrübeli değilim.. sadece bir yakınımızın oğlunda olduğu için bilgi sahibiyim.. henüz küçük..

ulusal disleksia derneğine üyeler.. oldukça faydalanıyorlar.. bilginiz dahilindedir diye düşünüyorum ama üye değilseniz olmanızı tavsiye ederim..

tekrar aktifleştiğini hissetmeniz bu konuda içinizde biriktirdiğiniz suçluluk duygularından kaynaklı olabilir yada baskıladığınız hisleriniz olabilir..

malesef toplum olarak bu konuda çok bilinçli olmadığımız için yanlış tavırlara maruz kalmış olabilirsiniz..
bilinçaltınızın derinliklerine iterek kurtulduğunuzu zannettiğiniz yanlışlıklar telkinler ile tek tek tespit edilerek gerçek bir temizliğe dahil edilmekte..

bunu tavan arasını temizlemek gibi düşünün.. bir çok şey hatırlanacaktır.. ama sonunda gerçek bir rahatlama duygusu yaşanacak..

magnetic senin sorunda yukarıda cevaplanmış oldu ama ufak bir ekleme daha;
6-7 aydır dinliyorsan suçluluk telkinini ve bu sürede düzenli dinlediysen belli periyotlarla listene tekrar eklemek üzere çıkartabilirsin..

bu periyotları isteğine göre belirleyebilirsin.. örneğin haftada 2 gün gibi..

sevgiler..



peacemaker 20-05-2008 10:23 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
shamantic teşekkürler ilgin ve alakan için.Esasında bu yanlış davranış kalıplarının farkına varmıştım ve kendimi geri çekmek gibi bir yöntemdi benim bulduğum.söylediğin gibi onlara inanmamak benim yolumdu ama ilgisizlik de beni rahatsız etmeye başladı.Ailem sonuçta.doğru yolda olduğumu gösterdin teşekkür ederim.o huzura varmak için bu yolları zevkle geçmek gerek.disleksi ye gelince esasında bir tanı yok doktır tarafından koyulan okuduklarımdan ve kuzenimle paylaşımlarımız sonucunda bu kanıya ulaştım.Çok ağır değil sanırım ama beynmi özgür bırakınca özellikle yazı yazarken harf hataları yapıyorum.Sıkça.Bunu engellemek için hızım azalttım ve dikkatimi odaklamaya çalışarak çzdüm ama sanırım düşünceleri özgür bırakmak bunun ortaya çıkmasına sebep oldu.Dernek hakkında bilgim yoktu ve teşekkürler paylaşımın için.Göz atacağım siteye.Sevgiler... kiss3

capella 18-06-2008 09:37 AM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
Alıntı:

**shamanic** Nickli Üyeden Alıntı
merhabalar ycihantekin.. hoşgeldiniz..

burada bir konuyu tekrar açıklığa kavuşturmaya çalışalım..
bahsettiğimiz suçluluk duyguları arabamızla yolda dikkatsiz bir şekilde giderken
bir kişiye çarpıp onu yaraladığımızda amaan napim bunun için suçluluk hissedemem ya oldu işte
davranış modelinin oturması değildir..

suçluluk doğru ile yanlış arasında ki farkı anlamamızı sağlayan histir...
kendini yeterince cezalandırdığında çok fazla suçluluk hissettiğinde karşılığında
ödüllendirileceğimiz bir durum değildir..

suçluluk duygusu kendini; affetme affedilme isteği olarak ifade eder..

her duygu gibi bu duygumuzunda dengede olması gerekmektedir..
hatalrımızdan ders alıp yanlışlarımızı düzeltme gücünü bize versede bastırdığımızda
ve ifade edemediğimizde kendimize yönelik varlığımızdan utanma.. acizlik.. içe kapannıklık..
yeme bozukluğu... cinsel isteksizlik.. bağımlılık.. tırnak yeme.. alkol v.b gibi bağımlılık..
özsaygı yitimi v.b gibi yansımalr olarak yaşamımıza akar..

bu duygu patladığında kişi utanmaz yüzsüz saldırgan sapkın hatta psikopat bile olabilir..

bu söylediklerim en basiitten en koplike olan durumlara örnektir..

bir çok kişi suçluluğun tam tanımını bilmez.. utangaçlık.. kızgınlık gibi yakın hislerle karıştırılabilir..

suçluluk : yanlış davranış kusurudur..

sağlıklı suçluluk duygusu insanı dürüstleştirir..
bundan dolayı telkin içeriğinde suçluluk duygusunun olumlu yanlarının normal olduğu vurgulanmakta
gereksiz suçlamalrdan ve kendimizi cezalandırmalardan özgürleşmenin üzerinde durularak
denge içerisinde bu duygunun yaşanması ve doğru bir şekilde kanalize olması sağlanmaya çalışılmakta..


suçluluk duygusu dengede ise hem özgün bir birey olup hemde ait olma uyumunu yakalayabiliriz..
bu uyum kurulamadığında başakalarını memnun etmeye çalışan.. kendi ihtiyaçlarının farkında olmayan
sosyal olduğunu zannederken gerçekte asosyal olan bireyler oluruz..
ya da tam tersi sürekli kendi bireyselliğini ön planda tutarak özgür olduğunu zannı içinde saygısızca etraftakileri kırıp geçiririz..

küçüklüğümüzden itibaren bir çok konuda gereksiz suçlamaları bilinçaltımızda depolarız..
bunlar hayata olan tavırlarımızı belirler..

geçen aylarda bir forum arkadaşımız bir örnek verdi;
oğlu ilkokulda yada anasınıfındaydı..
eğitmenliğe yeni başlayan bir sınıf öğretmeni sınıfta çok susamış olduğu için su içmeye kalkan öğrencisini
çok sert bir dille bağırarak yerine oturtuyor ve ders sonuna kadar kesinlikle su içemeyeceğini dikte ediyor..

bu durum karşısında kalan ufaklık kendi içinde;
su içmek istediği için suçluluk duydu..
arkadaşlarının yanında rencide edildiği için öfke ve kızgınlık duydu..
karşısındakine olan saygısı yerini korkuya ve hırsa bıraktı..

bu durum onun otorite gerektiren tüm öğrencilik yaşamında öğretmenlerinden ya da
müdürlerinden izin isterken haksızlığa uğrayabileceği tohumunu bilinçaltına attı..

bu kalıp farkındalıkla değişitirilmesse bilinçalındakine benzer durumları sıkça yaşayacak..
yaşamamak için farklı yolar deneyecek.. örneğin öğretmen arkasını döndüğü anda
sırasının latına sakladığı suluktan su içmek igibi..

burada kendi değerleri değil öğretmenin değerlerini çiğneyiş var ve bu durumu tekrarladığında
ister istemez bastırılmış bir suçluluk duygusu geliştirecek.. bu noktada suçluluk dutgusu yanlış
davranışı düzeltmeye değil öğretmene yakalnmamak için yeni planlar yapmaya iter..

gerçek ve sağlıklı suçluluk duyguları doğru ve vicdan sahibi bireyler olmamızı sağlarken
yanlış suçluluk duygusu -ki özellikle bunların bir çoğu çocukluk dönmelerimizde başkalarının kendi sağlıksız değerleriyle
bizleri yargılamasından kaynaklı miraslarımızdır..- bizi olmak istemediğimiz bir kalıp içerisine sokarak bilinçzsizce
sürekli kendimizi cezalandırdığımız farkında olmadığımız bir kısır döngünün içerisine sokar..


biliyorum uzunoldu ama bu konu çok derin kökleriyle araştırılması geren hassas bir nokta..

özellikle suçluluk .. kendine güven ve pozitif ego duygularımızı geliştirmekten sıkça bahsetmemiizn
ve bu konuda ki telkinleri önermmeizin sebebi sağlam zeminler oluşturabilmek adına..

sevgiler.. hismiley



okurken içim acıdı.. teşekkürler

capella 18-06-2008 10:18 AM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
Alıntı:

**shamanic** Nickli Üyeden Alıntı
merhabalar.. hismiley
4-5 gündür yoktum.. sizler konuşmuşsunuz ama üzerine bir kaç kelam etmeden geçemedim..

öncelikle peacemaker in sorularının üzerinden geçelim..

kendimizi keşfetmeden önce özellikle yetiştirilme evrelerimizde etrafımızdaki insanların yanlış davranış modelleri yüzünden
hatalı suçluluk duyguları edinmiş olabiliriz.. bu kişiler çoğu zaman birinci derece akrabalar yada ebeveynler olabilmekte... b456

kişi arkadaşımız ise belki yolumuzu ondan ayırmamız işe yarayabilir ama anne, baba, abla gibi bağların koparılamayacağı insanlar
olduğunda asıl bu durumun zorluğu ortaya çıkmakta..

sık sık belirttiğimiz gibi telkinleri tek tek dinlemeyi önermiyoruz..
bunun nedeni ise birbirlerini tamamlayıcı etki oluşturmalarından..

suçluluk duygularını yukarıda tanımladık..
peki telkinleri dinleyerek suçluluk duygularımızdan özgürleştikçe tekrar aynı döngüye dönmemek için olması gereken nedir.. dusun

kendine güven ve pozitif egonun sağlıklı bir şekilde oluşması ve güçlenmesi..

ego ile ilgili olarak eklediğim bir yazıyıda okumadıysanız okumanızı öneririm.. pc05

http://www.hayatimdegisti.com/forum/...e-t5176.0.html

yanlış davranış modellerinin değişebilmesi için doğru davranışları bilen eğitimcilere.. doktorlara.. ebeveynlere sahip olmak gerekir..

doğruları uygulayan insanlar çoğaldıkça elbette yanlışlar kendisine barınacak yer bulamayarak düzelecektir..

günümüzde kişiler bir şeylerin yanlış olduğunun farkındalar..
ve doğru için mücadele vermekteler..
bu mücadele sadece bireysel olarak kendimiz için verilebilir..

kişi değişip sağlıklı.. mutlu.. başarılı.. huzurlu oldukça çevresindeki bağlı olduğu kişileride aynı noktaya doğru çeker..
bu bir zincir şeklinde devam edererek asıl olması gereken noktaya toplumsal boyuta ulaşır..

bilinçli bir neslin yetiştirdiği çocuklarda benzer sorunları yaşamazlar .. blissy

bu yazdıklarım bir ütopya gibi gözüksede gerçekleşmesi makul bir hayaldir.. ttli3

dostluğun.. barışın.. doğruluğun.. hüküm sürdüğü bir dünya yada en azından bu pozitif duygularımızın ağırlıkta olduğu bir dünya
için önce bireysel başarı ve refah gerekmekte..

bunun içinde kişi önce kendinden başlamalıdır..

pozitif egomuz ve kişisel güvenimiz güçlendikçe bu konuda bize yanlış davrananların durumlarından ve yorumlarından etkilenmeyeceğiz.. super

çünkü bileceğiz ki bu o yanlışlığı yaparken aslında benden değil kendinden kaynaklı sorunları yüüznden bu şekilde davranmkata..

örneğin..
bir kadın eşi tarafından sürekli olarak aşırı kıskanılarak evinde baskılanmakta..
sözlü olarak çirkin aptal işe yaramaz olduğu söylenmekte..
sofrada tuzluk eksik olduğunda bu onun başarısız bir ev kadını olduğunu duymasına..
yemeğin yağı az olduğunda beceriksiz olduğunu düşünmesine..
dışarıya tek başına çıkmasına izin verilmemesine rağmen azıcık yakası açık bir kıyafet giydiğinde
kendini teşhir ediyorsun diye eliştirirlerde bulunulduğunda..
bu kadının elinde bir mesleği olsa bile çalıştırılmadığında içindeki suçluluk duygularının yükünü düşünebiliyormusunuz..

bu kişi eşinden ayrılarak yeni bir başlangıç yapmaya kalkışsada işe girdiğinde benzer durumları belki patronundan
belki mesai arkadaşından cinsiyeti kadın erkek farketmeksizin görmesi muhtemel..

yanlış suçluluk duygularından özgürleşerek ego ve kendine güveni sağlamlaştıkça kişisel alanını oluşturarak
önce insanlara dur demeyi.. ardındanda karşısındakilere bana bu şekilde davranamassın mesajını vermeye başlayacaktır..

bu şekilde davranamassın mesajı kelimelere dökülerek uygulanacak bir mesaj değildir..
sınırlarınız öyle güçlüdür ki karşınızdaki size o şekilde davranamayacağını bilir..

örneğin 10 yıldır başarılı bir şekilde uluslararası gemi kaptanlığı yapan bir kişiyle seni deniz tutuyomuş diye dalga geçemezsiniz..
geçerseniz kaptan kendi durumunuzdan dolayı bunu yansıttığınızın farkında olur ve önemsemez.. wave

derslerinde başarılı ve sosyal yönü kuvvetli olan bir öğrenciye sen aptalsın diyemessiniz..
o kişiye aptal dediğinizde kişi bilirki bunu kendi aptallığınızdan söylüyorsunuz ve üzerinde durmaz.. wave

örnekleri bu şekilde çoğaltabiliriz..

tüm bunların ışığında suçluluk duygusu telkini dinlenmelimidir evet bana kalırsa mutlaka dinlenmelidir.. thumbsanim

davranışlarımızı ve insanların bize tavırlarını bu kadar kökten etkileyen bir yanlış davranış modelinin değişmesi için
dalgalanmaların oluşuna katlanılmalıdır..

buradaki hedef içinde bulunduğumuz sürecin didiklenmesinden ziyade ulaşacağımız nokta olmalıdır.. 98569

tarlayı ekerken zorlanırız.. önce sürmek gerekir.. doğru tohumları sırayla ekmek.. sulamak.. ayrık otlarını temizlemek..
ama mahsül alındığında tüm bu çabalara değer.. ektiğiniz ağacın gölgesinde oturmak tüm yorgunlukları alıp götürür.. tender45

temiz bir evde oturmak için önce temizlik yapmalıyız..
başkası ne kadar temizlerse temizlesin kendimizin kuracağı düzen her zaman daha önemlidir..
hedeflere kilitlenmeli ve bu yolda ilerlemeliyiz..

telkinlerin etki etmesi için tekrarlamanın çok önemi vardır..
bunun için listeyi birden kalabalıklaştırmayın diyoruz..

suçluluk çok rahatsızlık veriyorsa uygun bir dinleyiş modelini mutlaka bulacaksınız..
gün aşırı olur.. iki günde bir olur.. doğrusu listede sabit kalarak dinlenilmesi ama
burada kişinin kendini rahat hissetmeside önemli olduğu için belli esneklikleri kendimize tanıyabiliriz..

uzun vadeye yayarken dikkat etmemiz gereken hususlar bunlar..
tekarlamanın önemli olduğu..

disleksia ile ilgili olarak çok tecrübeli değilim.. sadece bir yakınımızın oğlunda olduğu için bilgi sahibiyim.. henüz küçük..

ulusal disleksia derneğine üyeler.. oldukça faydalanıyorlar.. bilginiz dahilindedir diye düşünüyorum ama üye değilseniz olmanızı tavsiye ederim..

tekrar aktifleştiğini hissetmeniz bu konuda içinizde biriktirdiğiniz suçluluk duygularından kaynaklı olabilir yada baskıladığınız hisleriniz olabilir..

malesef toplum olarak bu konuda çok bilinçli olmadığımız için yanlış tavırlara maruz kalmış olabilirsiniz..
bilinçaltınızın derinliklerine iterek kurtulduğunuzu zannettiğiniz yanlışlıklar telkinler ile tek tek tespit edilerek gerçek bir temizliğe dahil edilmekte..

bunu tavan arasını temizlemek gibi düşünün.. bir çok şey hatırlanacaktır.. ama sonunda gerçek bir rahatlama duygusu yaşanacak..

magnetic senin sorunda yukarıda cevaplanmış oldu ama ufak bir ekleme daha;
6-7 aydır dinliyorsan suçluluk telkinini ve bu sürede düzenli dinlediysen belli periyotlarla listene tekrar eklemek üzere çıkartabilirsin..

bu periyotları isteğine göre belirleyebilirsin.. örneğin haftada 2 gün gibi..

sevgiler..



bunu okuyunca da umut doldum. sağol şamancım 96

alen 21-06-2008 04:20 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
15-16 gündür dinliyroum telkinleri..11-12 gün ego+suçluluk dinledim.son 5 gün ego+suçluluk+kendine güven dinledim..ama son iki gündür kendimi,aşırı gerginmi desem sinirlimi desem garip hissediyorum ..mutlu olduğum sölenemez..bende suçluluğu çıkardım bugün...inş. telkinlerin 5.gününde yaşadığım o hissiyatlara tekrar dönerim...
suçluluğu artık günde bir kaç kez dinlemeyi düşünüyorum?doğrumu yapıyorum...??

emoo 22-07-2008 02:07 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
sucluluk telkını bana da cok rahatsızlık verdı
3. gunde atesım yukseldı halsızlık olustu ( doktor sguk algınlıgı dedı - temmuz ortası el ınsaf smil56
neyse bu hastalıgı telkınlere baglamadım tabi
5. gun tamamen ıyılestım 6. gun kendımı muthıs yorgun hıssettım sımdı 7 gundeyım t678 hala halsızlık var rt67
ama sımdı kendıne guven telkınını de lısteme ekledım f678h
------
neden ego degıl de sucluluk telkınıın rahatsız ettıgını dusundugumu sorarsanız sapkal89

gece su sesı olarak telkınleı dınlıyorum ve uyurken bı anda ırkılıyorum, bu hergun olunca dıkkat ettım uyandıgımda hep sucluluk telkını calıyo oluyor... thumbsanim belkı raslantı 4897
uyanıkkende bazen bı urpertı gelıyo muzıklerı dınlerken ama bu egoyu dınlerken de oluyo...utananadam
---------
hee bunları yazdım hep mı kotu gıdıyo dıye sorarsanız ark5
ıyı etkılerı olmasa coookkttaaannn bırakırdım blissy blissy wave
neyse onları da sonra anlatırım asıl amac sosyal fobı den kurtulmak bakalım ne kadar basarılı oldugumu anlatırım bisiklet 2600

cadieses 31-08-2008 12:29 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 

mlk34 Sevgili kendini olumlu düşünceye adamış güzel arkadaslarım Merhaba

Sitemize üyeliğim yaklaşık 4 ay kadar oldu.Telkinlerin bende ki etkilerini tam anlamda kesfettiğimde yazacagım diye kendime söz verdim.Ve bu gün ilk mesajımı ve yasadıklarımı sizinle paylaşmak istedim

k8908 hersey cok şükür öyle yolundaki k8908
Bende ilk önce siteyi merak ettiğim kısımlarını incelemekle geçirdim.telkin içerikleini okudum ve tavsiye edilen sekilde dinlemeye basladım.

sucluluk
ego güçlendirici
kendine güven
koruma kalkanı (favori mp3ler cilgin897)


sindirim sistemim düzene girdi.
gülmeyi her defasında kolayca uyguladım.
istediklerimi kendi irademle söyleyebildim.Ve insanların gözlerine bakarak konusabiliyorum.

En güzeli de kendimi tam hazır hissettiğimde iş görüşmesine gidecektim.
Peki ögrenmek istermisiniz sonucun ne oldugunu ? smiliyface

kendime güvenerek, blissy blissyyapabilecegimi inandırmakla kendimi ispatlayıp İŞE ALINDIM...

işte budur arkadaşlar hem müzikler harika.hem de hayatınız değişiyor.EE bu fırsatı degerlendirmenizi istiyorum.tanıdıklarıma herkese tavsiye ediyorum.TEŞEKKÜRLER hayatımdegisti.com

Artık bende hayatım değişti diyebiliyorum.bu mutlulugu sizde yasayın.Bol gülümsemeli günler diliyorum kiss3

sessiz 05-09-2008 12:33 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
cadieses bence de en doğrusunu yapmışsın..yeni etkilerini tam olarak görmeyi bekleyerek...paylaşımın için teşekkürler...azmini de tebrik ediyorum ayrıca....darısı bizlerin başına.. 128956

tolga_oz 09-09-2008 12:35 AM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
bu telkin insanın beynindeki mutluluk hormonunumu arttırıyo bu telkini dinlemekten korkuyorum sadece ego güven güçlendirici telkinini dinlesemde kendimi çok mutlu hissedermiyim acaba?

Novos 09-09-2008 12:44 AM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
merhaba tolga oz istersen burayı bir oku, ona göre karar ver suçluluk telkininin ne kadar önemli olduğuna. sevgiler smiliyface

Alıntı:

gia Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:

**shamanic** Nickli Üyeden Alıntı
merhabalar.. hismiley
4-5 gündür yoktum.. sizler konuşmuşsunuz ama üzerine bir kaç kelam etmeden geçemedim..

öncelikle peacemaker in sorularının üzerinden geçelim..

kendimizi keşfetmeden önce özellikle yetiştirilme evrelerimizde etrafımızdaki insanların yanlış davranış modelleri yüzünden
hatalı suçluluk duyguları edinmiş olabiliriz.. bu kişiler çoğu zaman birinci derece akrabalar yada ebeveynler olabilmekte... b456

kişi arkadaşımız ise belki yolumuzu ondan ayırmamız işe yarayabilir ama anne, baba, abla gibi bağların koparılamayacağı insanlar
olduğunda asıl bu durumun zorluğu ortaya çıkmakta..

sık sık belirttiğimiz gibi telkinleri tek tek dinlemeyi önermiyoruz..
bunun nedeni ise birbirlerini tamamlayıcı etki oluşturmalarından..

suçluluk duygularını yukarıda tanımladık..
peki telkinleri dinleyerek suçluluk duygularımızdan özgürleştikçe tekrar aynı döngüye dönmemek için olması gereken nedir.. dusun

kendine güven ve pozitif egonun sağlıklı bir şekilde oluşması ve güçlenmesi..

ego ile ilgili olarak eklediğim bir yazıyıda okumadıysanız okumanızı öneririm.. pc05

http://www.hayatimdegisti.com/forum/...e-t5176.0.html

yanlış davranış modellerinin değişebilmesi için doğru davranışları bilen eğitimcilere.. doktorlara.. ebeveynlere sahip olmak gerekir..

doğruları uygulayan insanlar çoğaldıkça elbette yanlışlar kendisine barınacak yer bulamayarak düzelecektir..

günümüzde kişiler bir şeylerin yanlış olduğunun farkındalar..
ve doğru için mücadele vermekteler..
bu mücadele sadece bireysel olarak kendimiz için verilebilir..

kişi değişip sağlıklı.. mutlu.. başarılı.. huzurlu oldukça çevresindeki bağlı olduğu kişileride aynı noktaya doğru çeker..
bu bir zincir şeklinde devam edererek asıl olması gereken noktaya toplumsal boyuta ulaşır..

bilinçli bir neslin yetiştirdiği çocuklarda benzer sorunları yaşamazlar .. blissy

bu yazdıklarım bir ütopya gibi gözüksede gerçekleşmesi makul bir hayaldir.. ttli3

dostluğun.. barışın.. doğruluğun.. hüküm sürdüğü bir dünya yada en azından bu pozitif duygularımızın ağırlıkta olduğu bir dünya
için önce bireysel başarı ve refah gerekmekte..

bunun içinde kişi önce kendinden başlamalıdır..

pozitif egomuz ve kişisel güvenimiz güçlendikçe bu konuda bize yanlış davrananların durumlarından ve yorumlarından etkilenmeyeceğiz.. super

çünkü bileceğiz ki bu o yanlışlığı yaparken aslında benden değil kendinden kaynaklı sorunları yüüznden bu şekilde davranmkata..

örneğin..
bir kadın eşi tarafından sürekli olarak aşırı kıskanılarak evinde baskılanmakta..
sözlü olarak çirkin aptal işe yaramaz olduğu söylenmekte..
sofrada tuzluk eksik olduğunda bu onun başarısız bir ev kadını olduğunu duymasına..
yemeğin yağı az olduğunda beceriksiz olduğunu düşünmesine..
dışarıya tek başına çıkmasına izin verilmemesine rağmen azıcık yakası açık bir kıyafet giydiğinde
kendini teşhir ediyorsun diye eliştirirlerde bulunulduğunda..
bu kadının elinde bir mesleği olsa bile çalıştırılmadığında içindeki suçluluk duygularının yükünü düşünebiliyormusunuz..

bu kişi eşinden ayrılarak yeni bir başlangıç yapmaya kalkışsada işe girdiğinde benzer durumları belki patronundan
belki mesai arkadaşından cinsiyeti kadın erkek farketmeksizin görmesi muhtemel..

yanlış suçluluk duygularından özgürleşerek ego ve kendine güveni sağlamlaştıkça kişisel alanını oluşturarak
önce insanlara dur demeyi.. ardındanda karşısındakilere bana bu şekilde davranamassın mesajını vermeye başlayacaktır..

bu şekilde davranamassın mesajı kelimelere dökülerek uygulanacak bir mesaj değildir..
sınırlarınız öyle güçlüdür ki karşınızdaki size o şekilde davranamayacağını bilir..

örneğin 10 yıldır başarılı bir şekilde uluslararası gemi kaptanlığı yapan bir kişiyle seni deniz tutuyomuş diye dalga geçemezsiniz..
geçerseniz kaptan kendi durumunuzdan dolayı bunu yansıttığınızın farkında olur ve önemsemez.. wave

derslerinde başarılı ve sosyal yönü kuvvetli olan bir öğrenciye sen aptalsın diyemessiniz..
o kişiye aptal dediğinizde kişi bilirki bunu kendi aptallığınızdan söylüyorsunuz ve üzerinde durmaz.. wave

örnekleri bu şekilde çoğaltabiliriz..

tüm bunların ışığında suçluluk duygusu telkini dinlenmelimidir evet bana kalırsa mutlaka dinlenmelidir.. thumbsanim

davranışlarımızı ve insanların bize tavırlarını bu kadar kökten etkileyen bir yanlış davranış modelinin değişmesi için
dalgalanmaların oluşuna katlanılmalıdır..

buradaki hedef içinde bulunduğumuz sürecin didiklenmesinden ziyade ulaşacağımız nokta olmalıdır.. 98569

tarlayı ekerken zorlanırız.. önce sürmek gerekir.. doğru tohumları sırayla ekmek.. sulamak.. ayrık otlarını temizlemek..
ama mahsül alındığında tüm bu çabalara değer.. ektiğiniz ağacın gölgesinde oturmak tüm yorgunlukları alıp götürür.. tender45

temiz bir evde oturmak için önce temizlik yapmalıyız..
başkası ne kadar temizlerse temizlesin kendimizin kuracağı düzen her zaman daha önemlidir..
hedeflere kilitlenmeli ve bu yolda ilerlemeliyiz..

telkinlerin etki etmesi için tekrarlamanın çok önemi vardır..
bunun için listeyi birden kalabalıklaştırmayın diyoruz..

suçluluk çok rahatsızlık veriyorsa uygun bir dinleyiş modelini mutlaka bulacaksınız..
gün aşırı olur.. iki günde bir olur.. doğrusu listede sabit kalarak dinlenilmesi ama
burada kişinin kendini rahat hissetmeside önemli olduğu için belli esneklikleri kendimize tanıyabiliriz..

uzun vadeye yayarken dikkat etmemiz gereken hususlar bunlar..
tekarlamanın önemli olduğu..

disleksia ile ilgili olarak çok tecrübeli değilim.. sadece bir yakınımızın oğlunda olduğu için bilgi sahibiyim.. henüz küçük..

ulusal disleksia derneğine üyeler.. oldukça faydalanıyorlar.. bilginiz dahilindedir diye düşünüyorum ama üye değilseniz olmanızı tavsiye ederim..

tekrar aktifleştiğini hissetmeniz bu konuda içinizde biriktirdiğiniz suçluluk duygularından kaynaklı olabilir yada baskıladığınız hisleriniz olabilir..

malesef toplum olarak bu konuda çok bilinçli olmadığımız için yanlış tavırlara maruz kalmış olabilirsiniz..
bilinçaltınızın derinliklerine iterek kurtulduğunuzu zannettiğiniz yanlışlıklar telkinler ile tek tek tespit edilerek gerçek bir temizliğe dahil edilmekte..

bunu tavan arasını temizlemek gibi düşünün.. bir çok şey hatırlanacaktır.. ama sonunda gerçek bir rahatlama duygusu yaşanacak..

magnetic senin sorunda yukarıda cevaplanmış oldu ama ufak bir ekleme daha;
6-7 aydır dinliyorsan suçluluk telkinini ve bu sürede düzenli dinlediysen belli periyotlarla listene tekrar eklemek üzere çıkartabilirsin..

bu periyotları isteğine göre belirleyebilirsin.. örneğin haftada 2 gün gibi..

sevgiler..



bunu okuyunca da umut doldum. sağol şamancım 96


esmir 13-09-2008 06:28 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 
teşekkürler, yorumlar açıklamalar scriptler ve herşey için

bu telkini dinlemeye başladıktan sonra iki gün içinde etkilerini görmeye başladım.

emeğiniz için saygılarımı sunarım. sung66

yeni bir hayat 20-11-2008 08:56 PM

Ynt: Suçluluk Duygusu Telkin İçeriği ve yazarı
 

Arkadaşlar, biliyorsunuz suçluluk duygusu telkini kendimizi ve etrafımızdakileri affetmek üzerine yapılmış bir telkin.. Çabuk affedenlerde, kin tutmayanlarda, daha hoşgörülü olan kişilerde çabuk etki ettiği kanaatindeyim..

Affetmek üzerine nette rastladığım bir yazı,buyrun;

"Nefret yaşamdan zevk almamızı, insanların güzel yanlarını görmemizi engeller.

Hiç kimse saf iyi ya da saf kötü değildir. Salt kötülükleri görmek bir süre sonra şüphe, depresyon ve umutsuzluk denizinde boğar insanı.

Nefret dolu bir yaşam, mutsuz bir yaşamdır.

Affetmek insanı derinleştirir.

Affetmek için, insanın ruhsal ve zihinsel olarak kendisini hazır hissetmesi gerekir.

Çünkü affetmek bir seçimdir.

Kimsenin zorlamasıyla affetmek mümkün değildir.

Affetmek bir süreçtir.

Birdenbire affedişler bile bir sürecin ürünüdür.

Affetmeyi seçtiğinizde kimse size borçlanmayacaktır.

Yani koşullu affetme yoktur.

Diğer insanın da sizi affetmesini, değişmesini veya sizin istediğiniz gibi olmasını beklemeyin.

Affetmek bir seçimdir.

Amacı sizin rahatlamanızdır,

Sizin özgürleşmenizdir.

Nefret duyduğunuz kişinin yaşıyor ya da ölmüş olması sizin affetme sürecinde duyduğunuz acıların yoğunluğunda bir farklılık yaratmayacaktır.

O acılar sizin acılarınız.

Affetmek kolay değildir.

Fakat özgürleşmek için gereklidir.

Çoğu insan affetmenin nefret ettiği kişiyi suçsuz ya da haklı bulduğu anlamına geleceğini sanır.

Oysa affetmek, geçmişteki anıların boyunduruğundan kurtulmak, yaşamımızı kontrol altında tutmasına son vermek demektir.

AFFETMEK

O kişiyi sevmek değil.

O kişiyle konuşmak zorunda olmak değil.

O kişiyle ilişkiyi sürdürmek değil.

O kişinin beklentileri doğrultusunda davranmak değil.

O kişiyi kucaklamak değil.

O kişiyi suçsuz bulmak değil.

O kişiyi haklı bulmak değil.

O kişinin verdiği zararları telafi etmek için çaba göstermemek değil.

Affetmek kırgınlığın, küskünlüğün, nefretin hapishanesinden özgürlüğe kavuşmaktır.

Affetmek artık acıyı hissetmemektir.

Yapılanları zihinsel olarak unutmak zaten mümkün değildir.

"Duygusal unutma“ affetmenin diğer adıdır."

bir_tebessum 12-12-2008 04:14 PM

sevgili shamanic ;
ornekte bahsetmis oldugunuz sey maymunun ac gozlulugu degil dogasi geregi ona verilen yeme dürtüsünden kaynaklanir. insanogluna verilen en buyuk ozelliklerden biri hür iradesidir. hayvanlarda ise bu irade ve dusunce sistemi mevcut degildir. hayvanlar dusunmez ama ogrenir. Yeme ve kacma dürtüsü maymunun o an kacmasini engellemekte maymun bu iki dürtü arasinda sıkısıp kalmaktadir. Acgozluluk gibi bir olguyu bu olayla bagdastirmak ne kadar dogru bilmiyorum ama orneginizden bir ders cikarilabilir.
tesekkurler


WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:38 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.