to the game
 

* ea sports oyunları yüklenir iken bunu der bi amca, biz de yıllar yılı ne biçim slogan bu be, "haydi oyuna" ne demek istiyo bu denyolar diye düşünür dururuz...sonra evimize birgün bir ingiliz gelir yerleşir, gel zaman git zaman ortaklaşana oyun oynanamaya kasıldığında bu konu açılır ve ingiliz krampon, mevzu bahis olan amcanın "it's in the game" dediğini iddia eder...evdeki 4-5 türko artı gelen giden insanlar topluluğunun alaylarına ve tükürüklerine rağmen ingiliz krampon ısrar eder...tükürükleri siler ve inandıklarından taviz vermeyerek gururla yoluna devam eder...



birgün türko'lardan biri evde tek başınadır...kendine güzel buzlu bir elma suyu koyar, tv yi açar, bişe bulmaz kapatır. sıcaktan bunalmış bir şekilde ps2'nin düğmesine basar ve ne varsa içinde onu oynamaya karar verir. gözleri boş ekrana takılmış bir şekilde rıdvan dilmen'in kendi jübilesinde gol atmayı nası başardığını düşünürken bir anda ekrandan geliveren ssesle irkilir:

"isindageymm"..

bir an duralar..."hassittir walla it's in the game de olabilir bu bea" der, çok heyecanlanmıştır..aksam gelen diğer türko'lara anlatır ama tükürük ve alay yağmuruna tutulma sırası ondadır. üstelik dönmelikle de suçlanacaktır... grubun içinde destek arar, acı dolu gözlerle...ama bula bula ingilizin yaşlı gözlerini bulur gözleri..

bir an sessiz kalırlar..ardından...

aynı anda aynı kelimeler dökülür dudaklarından: "isindageymmmmmmmmmmm"..

haykırış tüm apartmanı titretir...

dışarıda yağmur yağmaktadır...

Kaynak: EkşiSozluk