masters
 

* en basit tanımıyla anlatacak olursak ruhsal hiyerarşide bir sınıftır. burada 'ruhsal' olarak bahsedilmesinin en temel nedeni genellikle duyularımıza hitap etmemeleridir. aslında temellerinde bir tür enerji formudurlar



* 2001 a space odyssey okuyanlar ne dediğimi daha iyi anlayacaklardır



* kendini bu tür varlıklara dönüştürülebileceği iddia edilse de bilinen 'masters'ın



* tamamı varlıklarının en başından beri enerji halindedirler.



çoğu inanışa göre çok bilge, çok yüce ve 'iyi' olduklarına inanılmalarına rağmen bunlardan sadece bilge, yüce ve güçlü olduklarına olan inançlar doğrudur. onların da tıpkı insanlar gibi, varlıklarının başından beri gözlemleyerek, yaşayarak bir şekilde edindiği deneyimler doğrultusunda kişilikleri vardır ve tıpkı insanlar gibi 'iyi' ya da 'kötü' olabilirler.



zamanın çeşitli aralıklarında insanlarla iletişime geçtikleri bilinmekle beraber ruh, cin, melek hatta ilk zamanlarda çeşitli kavimlerinin inandıkları tanrıların 'efendiler'den bazıları olduklarına inanılmaktadır. bizden daha güçlü olmalarına rağmen neden bu gibi yollara başvurdukları konusundaki inanışlar arasında ise 'klasik' insanları düzenlemek ya da sadece kendi egolarını tatmin etmek olduğu düşüncesi yaygındır. kibir onların da zaman zaman düştüğü bir hatadır.



birer enerji formu olduklarından dolayı onların arasında da bir güç hiyerarşisi bulunmaktadır, yani aralarından daha güçlü ve daha güçsüz olanlar çıkabilmektedir. birbirlerinin farkındalardır ama çoğunlukla hareketlerinde bireysellik vardır ve nadiren aralarından birkaçı grup oluşturarak hareket ederler.



bizden daha bilge olmalarına rağmen onların da 'tanrı' veya yaratılış hakkında kesin bilgileri yoktur. onları yeryüzünde dolaşan küçük tanrılar olarak varsayabiliriz ve genellikle yılmadan denemek koşuluyla düşünce boyutunda yoğunlaşarak



* onlarla iletişim kurabilmek mümkündür. ama ben yine de kurmamanızı tavsiye ediyorum çünkü genellikle tehlikeli olanları cevap vermekte ve insan bu işlemin sonucunda o efendi'nin dünyadaki kuklası durumuna düşebilmektedir. bu efendiler az verip çok almasıyla ünlüdür. aralarından nadiren iyi olanları iletişim kurmaya çalışmasına rağmen bunlar da gül yüzünüz için değil de onun işine yarayabileceğiniz için sizinle birliktedir.



bugüne kadar ortaya çıkan dinlerin, inanışların çoğunda efendilerin bazılarının parmağının vardır ve bu inanışların bazılarının çıkması o zamanlar için iyi bile olmuş denilebilir. bu ortaya çıkan ve 'kutsal' din kavramı kazanan inanışların çıktığı zamanları incelersek bunların hepsinin insanı kötülüğe ve yozlaşmaya doğru götüren inanışlara



* karşılık çıktığını görürüz. yani bir



* efendi insanları örgütleyip kendi varlığını yücelttiriyor, insanları da yozlaşmaya kadar götürüyorken yine buna karşılık efendiler çıkıyor ve insanları 'nitekim' daha iyi olan davranışlarda bulunmaya götürüyorlardır. bu iyi olan efendilerin dünyaya getirdiği 'tek tanrı' inanışı onların da çoğunun inandığı inanıştır



kötülerinin kendisini yüce hissetme ihtiyacı doğrultusunda insanları bir araya getirip insanlar arasında vahşi inanışlar kurmasına karşılık



* , iyi olanları bireysel arayışın peşinde olup genellikle insanların işine karışmamaktan ve kendi hayatlarını sürdürmekten yanadırlar.



bu arada efendiler kendi türlerine isim vermezken 'masters' kelimesi ilk olarak bazı insanların hipnoz sırasında kendilerinden daha yüce olan bazı varlıkları anlatması ve bu şekilde isimlendirmesinden sonra çıkmıştır.



efendilerin



* uzuuuun bir süredir insanlarla iletişim kurmadığı, sadece bazı çok çok düşük seviyelilerinin kendisini kaybetmiş insanlarla sadece dalga geçme maksatlı olarak iletişim kurduğunu, o insanların da pek fazla yaşamadığını ve kalan azının da deliligin daglarinda dolaştığını hatırlatmakta fayda görüyorum.

Kaynak: EkşiSozluk