madonna
 

* herhangi biri, değer ve maddiyat bazında prim yapmak sevdalısıysa, bu sistemde kendini nasıl pazarlayacağının özetini madonna'da bulabilir. özet çıkarırsak: eleştir, dalga geç, eleştirdiğin şeyi yap ve bunu tartışma. arkandan gelenler hep olur. madonna sahiden çalışır, en etkilendiği aranjörlerle, djlerle, kostüm ve sahne tasarımcılarıyla çalışır, film izler, araştırır, bedeni üzerinde çalışır, tadını nasıl daha fazla çıkarabileceği ve karşısındakine çıkartabileceği hakkında çalışır. bir yerlerde, bauhaus okulundaki gibi bir takım çalışması yaptığını okumuştum. haz üzerinden bir işlevsellik tanımı yapmak madonna'ya biraz olsun yaklaştırabilir kişiyi. onun macerası değerlendirildiğinde temel kriter üretim aşaması değildir pazarlamaktır. onun asıl üretimi sunumudur.



bu çalışmaların pazarlanması esnasında, polemiği maksimuma çekmek için, eleştirir, eleştirileceğini bildiği eleştiriler yapar, kutsala ve klişelere el sürer, bunu yaparken kutsallaştırılmayı ve klişeleştirilmeyi falan reddetmez. asla çelişki olduğunu söylemez. like a virgin'de jartiyerli gelinlikle sahnede yerlere sürtünür. ama bunula "ne mesaj verdiniz?" gibi bir soru sorulmaz ona. ondan anlam beklemek aptallıktır. trend nasıl eğilip bükülür



* bununla ilgilidir. isaac şarkısında aziz izak'tan bahsedip bahsetmediğini soran, bu durumun bazılarının sınırlarını bozduğunu söyleyen gazeteciye "böyle bir şey yok. söylemediğim şeyleri anlıyorlar." der. herhangi bir açıklama ve anlamlandırma çabası, kurduğu oyunu bozar. zaten yetmez, madonna olamamış bir kaç adamın ve kadının yazdığı sayfa sayfa bilmem neyi okuma fırsatım olmuştu. ciddiye alsam resmen kafamın ırzına geçilirdi. anarşist, kapitalist, modern, postmodern.... herkes canı neresinden tutmak isterse elinde o kalmış.



o sadece her şeyi yapar. ve bundan utanmaz. kamusal alan-özel alan ikileminde sıkışmış kadınların, adamların ortalık yerde yapmaya utandıkları şeyi yapar, ve utanmadıkları şeyi de. böylece, bir zamanlar sıkı dansçı olan, bir ara pornoya bulaşmış, şarkı da söyleyen herhangi biri olmaz. madonna olur.



ancak ve ancak, çelişkili olmanın değersiz olduğu bir arenaya çıkarsa o zaman üzerinde "ben çelişkiyim" diyen bir kostüm giyebilir. ama yanında kızıyla sıradan bir amerikan kadını gibi göründüğü bir doğal ortam fotoğrafında görüntülenmek şartıyla.



yani, madonna - ve diğer başarmış



* insanlar - reddeder, sonra reddettiğini de reddeder. bugün, madonna olmak isteyen herhangi biri önce kendi içindeki en kutsal şeyi bulup yıkmalı. sonra birileri o yıkıntıların arkeolojik çalışmasını yaparken, birileri aynı yıkıntıları sürüpürüp uzaklaştırmaya çabalarken aslında hiç bir şeyi yıkmadığını yeni ve daha renkli düşler inşa ettiğini duyurmalı.



belki de fosforlu pop artık süprizinin dibini bile kazımıştır ve bitmek üzeredir. klasik klişelerle oynanan kliplere de az buçuk doyulmuştur. susulabilir. idolize edilmiş ama asla idealize bir kadın olmayan madonna, en son, diskoyu reenkarne ettiği albumden sonra bir sonraki sefere dibten gelen sessizlikle dans ettiği minimalist bir şarkı yapıp silindiği bir klip çıkarabilir. böylece daha da belirgin hale gelebilir.



bu arada bazı dönemlerde çelişkili olup, bazı dönemlerde olmayanlar genelde gülünç ve iddiasız bulunur. madonna olmak isteyen biri buna dikkat etmeli. yoksa



* şarkısını söyledikten sonra "utandım" derse, iktidar ondan yana olmaz. birileri tarafından hala saygı duyulabilir, yaptığı işler beğenilebilir ama "yeni albumu ne zaman gelecek?" diye ağzının suyu akmaz hiç kimsenin.

Kaynak: EkşiSozluk