Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Sözlük (http://www.hayatimdegisti.com/forum/sozluk/)
-   -   1992 avrupa futbol şampiyonası (http://www.hayatimdegisti.com/forum/sozluk/215209-1992-avrupa-futbol-sampiyonasi.html)

bluemoon24 16-01-2009 08:29 AM

1992 avrupa futbol şampiyonası
 
isveç'in ev sahipliği yaptığı ve bendenizin de izlediği turnuva. hayatımda ilk izlediğim avrupa futbol şampiyonası olması nedeniyle bendeki yeri çok farklıdır bu turnuvanın. o zamanlar isveç'i tutuyordum ki o kadroyu hala ezberden sayabilirim. neyse efendim gelelim turnuvaya.biraz anımsı tarzda bir anlatım olacak sıkıcı olursa şimdiden özür dilerim.





sene 1992. aylardan haziran. annem ve babam'ın sınavları dolayısıyla sık sık adana'ya gitmekteyiz efendim. annem sınavdayken babam bizimle çimlerde oturmaktadır babam sınavdayken annem bizimle çimlerde oturmaktadır. babamlayken konu belli. avrupa kupası. ben o sene isveç'i tutuyorum babamın ise fransa'yı tutuyor. sanırım platini'den kalma bir sevgiydi o. neyse efendim babam eski turnuvalardan bahsederek sürekli iştahımı kabartmakta. annem sınavdayken dayanamayan ben kola kutularını tekmelerken thomas brolin'in ismini bağırmaktayım. ama henüz 7 yaşındayım.



o sene de turnuva 4'erli 2 grup halinde yapılmakta. ilk grupta isveç, danimarka,fransa ve ingiltere var. danimarka bu turnuvaya son anda yugoslavya'nın ihraç edilmesiyle davet edilmiştir hatta.



neyse efendim gelelim takımları tanıtmaya.



fransa didier deschamps, laurent blanc, eric cantona gibi isimlerle dikkat çekmekte. yedeklerinde ise genç emmanuel petit gelecek seneler için göz kırpmaktadır. o senelerde fransa ön liberolu sisteme yeni geçişteydi. bu nedenle didier deschamps çok büyük bir kozdu. hatta o olmadığında yerini doldursun diye bir de emmanuel petit yetiştirilmekteydi.



ingiltere david platt, gary lineker, martin keown, stuart peace'li kadrosuyla 1988'deki hezimeti unutma peşindeydi.



danimarka ise tatilden zor topladığı futbolcularıyla katıldı turnuvaya. kalede genç peter schmeichel, trabzobsporlu lars olsenve brian laudrup en büyük kozlarıydı.



isveç ise hala ismini hatırladığım ve daha sonra 1994 dünya kupasında da coşacak olan bir jenerasyona sahipti.



kalede deli thomas ravelli, savunmada roland nilsson, jan eriksson, patrik andersson, joachim björklund, ön liberoda maestro stefan schwarz, orta sahada klas ingesson, magnus thern, anders limpar, forvette odama posterini astığım thomas brolin ve onun ekürisi martin dahlin isveç'in genel 11'iydi. yedeklerde bulunan roger ljung ve kennet andersson ise patlamaya aday futbolculardı. teknik direktör tommy svensson total futbol'un benzeri bir sistem kurmuştu. ön liberolu sistemler henüz fransa gibi bir dünya devinde bile oturmamamışken isveç çatır çatır ön liberoyla oynuyordu. ön libero o zamanlar şimdiki gibi afrika kökenli oyuncuların hırs,azim,güç,kuvvetine dayanmıyordu. ön liberoda genelde soğukkanlı, takımı yönetebilen, hem defansif hem ofansif yönü kuvvetli, ayağa pas yapabilen, gerektiğinde topu tutabilecek oyunculardan seçiliyordu.



neyse efendim takımları tanıdık. bu takımların arasından isveç lider çıkarken ikinciliği averajla danimarka aldı. fransa 3. olurken ingiltere galibiyet göremeden ülkesine geri döndü.



b grubunda ise bir önceki kupanın şampiyonu hollanda, almanya, iskoçya ve sovyet rusya'nın türkmenistan,azerbeyca vs. gibi ülkelerden oluşan kısmı vardı.



hollanda'da dennis bergkamp gibi bir efsane vardı. bunun yanında son şampiyonada gol kralı olan van basten ve son şampiyonanın yıldızlarından ruud gullit diğer önemli oyunculardı. bir de genç frank de boer kendisinden beklenenleri karşılayabileceğinin sinyallerini vermeye başlamıştı.



almanya ise stefan effenberg, matthias sammer, jürgen klinsmann, karlheinz riedle, thomas hässler,andreas möller,jürgen kohlerve efsane kaleciler bodo ilgner, andreas köpke ile zannımca futbol tarihinin en müthiş kadrolarından birine sahipti. şimdi düşünüyorum da o günden bugüne kadar daha iyisini bir arada ne klüplerde gördüm ne de milli takımlarda.



iskoçya'da ise gary mcallister aklımda kalan tek isimdi. takım onun liderliğinde oynuyordu zaten.



neyse efendim bu gruptan hollanda lider olarak çıktı. 2. almanya oldu. bu grupta oynanan iskoçya-almanya maçında 3 iskoç oyuncunun kafası yarılmıştı maç sırasında. almanya o derece sert bir takımdı. ikili mücadeleye giren pişman oluyordu.



yarı finalde isveç almanya'yla eşleşti. thomas hässler henüz 11. dakikada atarak küçük bir çocuğun umutlarını kırmıştı. isveç'in yenmesini çok istiyordum. ama açıkça almanlar isveç'e top göstermiyordu. 59. dakikada bu sefer riedle gol attı. iyice çökmüştüm ki 64'te brolin penaltıyı gole çevirdi yeniden umutlandım. o dakikadan sonra almanya kontraatak futboluna döndü. isveç bastırdıkça bastırdı. ama son 10 dakikada isveç çok büyük boşluklar bırakmaya başladı geride. taraftarın da galeyana getirmesiyle defans oyuncuları çok açılmaya başlamıştı. 88'de riedle bir kez daha gol attı. ama isveç'li futbolcular oyundan kopmadı santra yapıldı ve kennet andersson ilk atakta topu ağlara gönderdi. durum 3-2 almanya lehine. isveç yensin diye çıldırıyorum televizyon başında. ben evde koşuyorum heyecandan. ama olmadı. panzer gibi bir almanya ezdi geçti isveç'i. ama almanların da boku çıktı o maçta yorgunluktan.



yarı finalin diğer maçında hollanda- danimarka ile eşleşti. henrik larsen 5. dakikada danimarka'yı 1-0 öne geçirdi. 23. dakikada dennis bergkamp 1-1'i getiren golü attı. 33. dakikada henrik larsen bir kez daha takımını öne geçirdi. 86'da rijkaard beraberliği kurtardı. maç penaltılara gitti.



penaltılar sonucu danimarka finale yükseldi.





finalde isveç maçında yorulmuş almanya ile hollanda karşısında yorulmuş danimarka vardı. tabii ki isveç'e olan benzerliği nedeniyle takımım danimarka'ydı. şimdiki aklım olsa almanya'yı tutardım o ayrı.



neyse efendim, 18. dakikada john faxe jensen daminarka'yı 1-0 öne geçirdi. 78. dakikada kim vilfort durumu 2-0 yaptı ve maç böyle bitti. danimarka tatilden gelip kupayı kazandı.

yugoslavyada ki iç savaş nedeniyle yugoslavların turnuvadan çıkarılıp grup ikincisi danimarkanın çağırıldığı ve o danimarkanın şampiyon olduğu turnuva. küt saçlı leylek santrafor kennet andersson, bebek yüzlü golcü brolin ve sempatik zenci dahlin yüzüden herkesin ufaktan isveç'i desteklediği turnuvaydı.

turnuva'da resmi top olarak adidas etrusco unico kullanılmıştı.

bu turnuva 8 takımla düzenlenen son avrupa şampiyonası olmuştur.1996 şampiyonası ile birlikte finalist takım sayısı 16'ya yükseltilmiş bu sayede türkiye dahil olmak üzere, avrupa üzerindeki bir çok yeni futbol ülkesi katılım hakkı kazanmışlardır.



ayrıca bir son daha yaşanmıştır bu turnuva sonucunda tatilden dönen danimarka takımı büyük bir futbol mucizesine imza atarak şampiyon olmuştur ama turnuvada ki oyunlarının temel niteliği olan defanstaki kaptan olsen ve kaleci schmeichel arasında ki sürekli oyunu soğutma maksatlı yapılan geri paslar ve bunun bariz bir taktik anlayış olarak kullanılıp üstüne de başarılı olması, futbolu çirkinleştirmiş ve turnuva sonunda futbolu yönetenler tarafında kaleciye geri pas uygulamasına son verilmesi yönünde kural değişikliğine gidilmesine karar verilmiştir.92 şampiyonası kaleciye geri pasın serbest olduğu son büyük turnuvadır.



Kaynak: İtüSözlük


WEZ Format +3. Şuan Saat: 09:59 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.