![]() |
13 aralık 2006 fenerbahçe eintracht frankfurt maçı fenerbahçemize uefa kupasında gruptan çıkabilmesi için bir puanın da yeteceği karşılaşma. her iki takımın son zamanlardaki form durumuna bakıldığında fener kesin favori gibi gözükse de, avrupada nice hayalkırıklığı yaşamış bir nesil olarak her türlü kötü sonuca da hazırız. dakika 51 ve artık 2-0 olmuş maç. keza ilker yasin laneti diyorum buna bir beşiktaşlı olarak. tuncay'ın 63. dakikada kafa ile durumu 2-1 yaptığı ve ümitlendiğimiz maç. haydi fener haydi fener haydiiii fenerbahçe nin tek pozisyonla 2 gol bulacağı maçtır.hem penaltı hem gol..seviyoruz seni ilker yasin. 2-2 kurtarıcı semih'in gene görevini yaptığı maç olmuştur. gördüğü kırmızı kart ona helal olsun. semih şentürk'ün attığı golle türk futbolseverin futboldan soğumasını önlediği maç olmuştur . fenerbahçe nin hakkı olan penaltıyı sonraki turlarda kullanacağının açıklandığı karşılaşma.ben golden sonra bekledim olmadı,fifa kurallarına göre ne zaman gerek duyulursa o zaman kullanılabiliyormuş.fenerbahçe ise ligin 2.yarısındaki bjk maçında kullanmak için başvurmuş. masal gibi bir maçtı. aklıma neler neler geldi gitti. oldum olası eintracht frankfurt'a ısınamadım. bir zamanlar galatasaray ile eşleşmişlerdi. almanya'daki ilk maçın 60. dakikalarında 0-0'lık skoru hazmedemeyen almanlar tribünlerde türk bayrağı yakmışlardı . yanan bir insanı görmek kadar acı verici bir şey varsa, o da herhalde milyonlarca insanı temsil eden bayrağın yakılmasıdır. o günden sonra ne zaman bir bayrağın, bir maketin yakıldığını görsem akıl erdiremem. böyle büyük bir aşağılamayı ülkemiz insanına yaşatmış taraftarlar o sene de gülememişlerdi, takımları 0-0'ın rövanşında uğur tütüneker'in attığı golle 1-0 yenilip elenmişti. bugünkü maça bakıyorum da miladi tarihlerde kalmış çirkeflikler yine vardı. sakatlanmadığı halde yere atlayan, dakikalarca kalkmayan futbolcular, ortamı germek için türlü bizans oyunları maç 0-2 olunca yine o matem havası çökmüştü tribünlere. semih'in appiah'ın suratına yanlışlıkla pençe attığı pozisyon sonrası appiah yerde kaldı ama eintracht frankfurt'lu oyuncular, pek çok fenerbahçeli futbolcu oyunu sürdürmediği hâlde pozisyonu devam ettirmişlerdi. fenerbahçe'nin ikinci golünden önce yine alman takımının bir profesyonel futbolcusu profesyonelce bir hareketle yere yığılmıştı. bunu iplemeyen fenerbahçeliler de pozisyonu sürdürüp golü attılar. eğer o gol normal bir şekilde atılsa bu kadar sevinmezdim herhalde. darısı beşiktaşımızın başına diyelim. eintracht frankfurt'lu oyuncuların rahat ve soğukkanlı tavırları beni cezbetmiştir. ama ilk yarıdaki basit hataları ikinci yarıda yapan eintracht frankfurt olunca fener kendi sahasında maçı çevirdi. fenerbahçeye ileriki turlarda başarılar maçın sonlarında semihin kendini ihbar ederek kırmızı kart gördüğü maç olmuştur.şöyle ki yunanlı lavuk ile girdiği mücadele sonrası ilk sarı kartı alan genç semih, daha sonra başka bir pozisyonda düdükten sonra topa vurduğu için ikinci sarı kartı görmüş ama hakem kırmızı kartı es geçmiştir.daha sonra semih hakeme giderek durumu anlatmış ve ilerde fenerin başını yakabilecek bir durumun* önüne geçilmiştir. darısı beşiktaş ın başına dediğim maç. ilker yasin sayesinde hem gol hem penaltı kavramını öğrendiğimiz, bizleri ekran başında lars von trier filmlerini aratmayacak derecede geren ardından bir tinto brass filmine dönüşüp tatlı bir orgazm yaşatan bir garip sevdalı bir film gibiydi...daha oyuncuların kritiklerine girip dramatizme renk katmak mümkün lakin sözü fazla uzatmadan unutulmayacak derecede heyecan içeren bir maçtı demek düşer bendenize. darısı beşiktaşın başına ....hayırlısıyla stres, başağrısı ve tahriş olmuş bir boğaz miras bırakmış maçtır. yok arkadaş.. bir takım bu kadar bahtsız olacaksa, avrupa 'dan zaten elenmeli, hatta takımın soyunma odasına futbolcular çıplakken tepeden 64 inek düşmeli diyorum..diyordum. 45 dakika adamlara top gösterme. 1.90 boy ortalaması olan defansta kezman, alex, aurelio gibi orta boylu oyuncular sürekli kafa topları bulsun, kaleyi kaleciyi şut manyağı yap, yarım gollük direkte patlayan şutlar çek, ver kaç sök asıl kopar yırt ama sarı pipinin teki gelsin *, 2 pozisyonda -hakkını vermek gerekir ki- harika bir kafa tekniğiyle topu ağlarına yollasın. işin ilginci ilk gol o kadar absürd bir dakikada geldi ki fenerbahçeli oyuncular sanırım yenik duruma düştüklerini bile farketmediler, çünkü afallayan yoktu. nasıl arzulu ve çevik başladılarsa öyle de devam ettirerek ilk 45 dakikada televizyonumuzu tükürüğe boğarken beyin damarlarımızı panayır yerine çevirdiler. ama amına kodumun golü bir türlü gelmedi. ikinci yarıda da aynı senaryo geçerliydi lakin bu sefer fenerbahçeli oyuncular herkesin hissettiği gibi skerim haaa bozgunuyla dağıldılar ve oyundan koptular. o dakikaya kadar takımın en iyisi olan deniz barış top kaptırır oldu, appiah 'ın paslar saçma sapan yerlere gitti, velhasıl o ara hakikaten 3 'ten 4 'ten nasibimizi almadık, şükür. sonrası malum önce tuncay, maçın başından beri o yarmalarla nasıl kafa topu üstünlüğü kuramadığını bir türlü çözemediğim eintracht frankfurt defansını cezalandırdı. ardından bir süper kahraman işe koyuldu. iki maç üzerine kahve yorumculuğu yapanların genç semik ekerik! diye taşak geçtikleri genç semih, klasını konuşturdu, çarparak gelişi ve dengesi kaybolmuş topa göre pozisyon alıp rövaşatasını asılarak kapağını muhataplarından esirgemedi. ne sol kanatta yere yatan ezik önleyebildi golü, ne de çizgide hem penaltı hem gol yaptıran zibidi. özetle cayır cayır top oynayan fenerbahçe 'm nerdeyse, bütün varlığı iyi bir kafa tekniğine sahip bir japon olan boş takımın tekine elenmekten kurtuldu. söke söke oynadı, ske ske aldı. farklı renklerden de aynı başarıyı bekliyoruz artık. Kaynak: İtüSözlük |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:55 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.