pazartesi sendromunu elde kovayla karsilamak
 

* ertesi günün ağırlığının zaman kaybetmeden üzerinize çöktüğü bir pazar gecesi uykuya dalarken iyi şeyler düşünmeye çalışmak işe yaramayacaktır. yoğun bir hafta başlamak üzeredir, haftalık toplantıda ajandanıza resmedebildiğiniz tüm figürleri zaten çizmişsinizdir, maaş gününe daha çok vardır, hava kapalı olacaktır... rahatsız bir uykuya dalarsınız.



sabaha karşı sağanak yağmur sesiyle uyanırsınız. umursamamaya çalışır, kafanızı tekrar yastığa gömersiniz ama gürültü çok şiddetlidir, iç çatışmaya sahne olan birkaç dakikanın ardından balkon kapısını kontrol etmeye kendinizi ikna edersiniz.



yatak odasından çıktığınız anda artık aklınızda balkon yoktur. yağmur falan yağmamaktadır zaten termosifonun soğuk su giriş borusu çıkmış, banyoyu ve holü göle çevirmiştir. "evi su basması'ndan nefis bir rövaşata, anır novlıc topun ağlarla kucaklaşmasını izlemekle yetiniyor, dakika bir gol bir". panik içinde kovayı kapar, banyodaki suyu boşaltmaya başlarsınız. aklınıza önce "bari sıcak su borusu çıksaydı da lanet banyoyu jakuzi olarak kullanabilseydim" fikri, ardından yakın zamanda girdiğiniz havuz kenarı adamları entrysi gelir yaşamın mizah anlayışına ağız dolusu saygılarınızı sunarsınız.



yeni bir pazartesi başlamıştır, haftanın iyi geçeceğine dair en ufak bir işaret yoktur. alışıksınızdır umursamazsınız. ajandanızdan o günkü sayfayı koparır, kayık yapar ve banyo tabanındaki suya bırakırsınız.

Kaynak: EkşiSözlük