![]() |
22 haziran 2008 ispanya italya maçı ????????????????? anlamadım arkadaş. hakkaten anlamadım. nedir bu ''futbol katili'' italya hayranlığı? nedir bu salakça sempati? evde arkadaşlarım, çeşitli sözlüklerin yazarları, bizim, dünyadan haberi olmayan spikerler ve futbol yazarları... herkeste bir italya hayranlığı. neymiş efendim? çok iyi penaltı atarlarmış. neymiş efendim? turnuva takımıymışlar. neymiş efendim? bloklar arası bağlantıları çok güçlüymüş. hasiktirin. hatta, hasssssiktirin! italya'nın oynadığı ''şey'' ile yunanistan'ın oynadığı ''şey'' arasında ne fark var allah aşkına? italya 90'dan beri futbol izliyorum ve ben bu italyan'ların totti'li, baggio'lu, del piero'lu maçları dışında top oynadıklarına şahit olmadım. keza bu turnuvada da, sağolsunlar beni haksız çıkarmadılar. maça gelirsek: zaten donadoni'nin ve italyan futbolcuların maç öncesi demeçlerinden ve sahaya çıkan italya kadrosundan - perrotta, aquilani, de rossi, ambrosini orta sahası. yani dört adet dm, dörtlü defans, ve hücum gücü olarak da, bir adet cassano ve bir adet de luca toni*.- maçın nereye gideceği belliydi. zaten maçta da gördük ki, italya'nın tek hücum düşüncesi, luca toni'ye şişirilen yüksek toplar, duran toplar ve biraz da grosso ve cassano'nun yarattığı kontra ataklardı. sonra, ikinci yarıda camoranesi girdi de biraz topla oynar gibi oldular. ispanya'ya gelirsek: beklediğim gibi oynadılar. yani diğer maçlarından çok da farklı oynamadılar. yine topu isteyen, oyunu yönlendiren ve tempoyu belirleyen takım ispanya'ydı. sadece, karşılarındaki takım çirkef italyanlar olduğundan ve bir gol yedikleri zaman kolay kolay çıkaramayacaklarını bildiklerinden, daha kontrollü oynadılar. pek pozisyon bulamadılar gerçi. villa ve torres çok top ezdi. ama david silva biraz şanslı olsaydı -şutlarından birisi girseydi- bu maç asla uzamazdı. penaltılara gitti işte maç ve ispanya kesinlikle hakettiği maçı bu sefer kazandı ve takım savunması, bloklar arası bağlantı, kollektif defansif varyasyon gibi zırvaların da aslında hiçbir işe yaramadığını bize bir kez daha kanıtladılar. televizyonlarda boy gösteren bazı dallamalar, bazı şeyleri o kadar ezberlemişler, o kadar benimsemişler ki, 90'larda futbol izlememiş olan şanssız futbol seyircisi, bu saçmalıklara inanır olmuş. neymiş? senna çok iyi oyuncuyumuş. çok koşarmış, çok iyi alan kapatırmış. aquilani çok yararlıymış, sahanın her yerindeymiş. italya ispanya'dan beş km daha fazla koşmuş. bana ne lan koşmuşlarsa? koşan adamlar izlemek istesersem, gider golden league izlerim. ve bazıları hala şunu anlayamadı: gol olmazsa futbol da olmaz arkadaş. futbolda amaç gol atmaktır, koşmak değil. ve eğer italya gibi, yunanistan gibi, isveç gibi futbol katili takımlar bu kadar prim yapmaya devam ederse, futbol, sadece çıkıp televizyonda teknik, taktik analiz yapanlar arasında izlenmeye başlanır. çünkü ortalama bir futbol izleyicisi gol ister. fernando torres ister, david villa ister, messi ister, totti ister. hanginiz de rossi'yi veya essien'i izlemeye gidersiniz? neyse. artık futbol tanrısı mı dersiniz, iman gücü mü dersiniz, şans mı dersiniz, ne derseniz deyin. futbol oynayan takımın kazandığı maç olmuştur. italya evine dönmüştür, çok koşan diri orta sahaya da, bloklar arası bağlantıya da, dünyanın en iyi ön liberolarına da kafam girsindir. son olarak: turnuvada top oynayan iki takım kalmıştır. birisi rusya, diğeri de ispanya'dır. dileğim bu iki takımı finalde izlemekti de, olmadı. not: ne maçı atv'de anlatan arkadaşın, ne de ömer üründül'ün avrupa liglerinden zerre haberleri varsa tırnaklarım kırılsın. 33'lü senna'yı da 21 yaşında yaptınız ya, şeytan alsın götürsün sizi. Kaynak: İtüSözlük |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:19 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.