kadınlar erkeklerin emirlerini yerine getirmelidir
 

farkında olmasak da kadınların hep uydukları sözdür ama dillendirince her bir kadın kişisi tepki vermeyi de kendine görev bilir. devletin bile eril kimlikli olduğu* patrimonyal* geleneğe dayalı türk toplum yapısında kadın olan en başta devletin vesayet ve denetimi altındadır. onun seçeceği işler bile devlet vesayeti altında belirlenir.

aile hayatında evin reisi erkek tir mesela. her ne kadar medeni kanun ailenin ortak kararlarından kadın ve erkek birlikte sorumludur dese de uygulamada kadın hep erkek olanın söyledikleriyle bağlı kabul mercii dir. misal, evin ortak mülkiyetindeki arabayı erkek, kadına danışmadan satabilir ama bunu kadın yapınca kıyamet kopar, bu durum boşanma vesilesi bile olabilir. ve hatta arabayı kendisinden habersiz sattığı için kocasına boşanma davası açan kadın belki hakimce nasihatle evine yollanacakken, aynı hakim karım bana sormadan arabayı sattı, gururumla oynadı.. gibi bir laf eden adamla karısını belki derhal boşayacaktır.

velhasılı kadın, yeri geldi mi kırıp dizini evde oturması gerekendir. ha erkek olana söyleseniz, sen kır dizini evde otur deseniz belki tamam cevabını alırsınız ama o erkek evde oturmayı elinde limonata, gölgedeki hamağında vakit geçirme olarak algıladığı için bunu kabul etmektedir, o da ayrı hikayedir. tabi evde oturan ve ev hanımı diye tabir edilen her bir bayan sabahtan akşama kadar ev işlerini yapmıyor, orda, gölgedeki hamağında öylece yatıyordur değil mi?

hal ve şerait bu iken kadın erkeğin emrini yerine getirmelidir demek, biraz da gereksiz bir vurgu cümlesini dillendirmek demektir varolan halin altını çizmek anlamına gelir.



Kaynak: İtüSözlük