![]() |
blade trinity aralık ayında gösterime girecek olan blade serisinin üçüncü filmi.blade'i gene wesley snipes oynuyor tabi ki.bu defa dracula nın peşindeymiş bakalım hadi hayırlısı. işin bokunu çıkarmasalar olmaz dedirtecek gibi görünen yapım. gerçekten sürükleyici bir film. güzel sahneleri var, nasıl bittiği anlaşılmıyor, çok çabuk geçiyor süre. serisi yapılan her filmin sayılarıyla doğru orantılı olarak çirkinleştiğine dair olan düşüncemi doğrulayan film. ohh be tam da zamanında bitti dediğimiz 'blade' serisinin yeni filmi.bu sefer wesley abinin yanına bir de cıvır hatun vermişler.izleyip göreceğiz. soundtrackleri için ikinci kez gidilebilecek bir film sadece. evet filmin başlangıcında oha dedirten sahneler var ama bu tür sahneleri dozajında kullanmayıp her sahneye uygulayınca insana baygınlık geliyor. blade'in ağzı bozulmuş paso küfrediyor olmadı ama yani. ilk filmlerde dişlerini sökmeniz gerekiyordu laf almak için. o kullandıkları silahlar nerdeyse orduda yok be abicim. yönetmen abimiz resmen sponsorlara çalışmış. . dracula diye karşımıza çıkarttıkları eleman 16. yüzyıllarından fırlamış gelmiş bir ispanyol çingenesi sanki. ----spoiler------ eleman blade'i en ufak zorlayamadı anında geberdi, geberirken de bir iki kelam etti o kadar. ----spoiler------ sadece müzikler süper onda da gaza gelip film boyunca yanımdaki hatun ile kafa salladık. işte size iyilik soundtracklerin demolarını burdan dinleyebilirsiniz. http://www.amazon.com/... olmamış, olmamış, olmamış...olmamış. olmamış hüleeeyn! aklımın kıyısından bile geçmiyordu blade efsanesinin bu kadar suyunun çıkarılacağı. normalde üçlemelerde son filmin epikite modülü en yüksek olur. zira her filmin hikayesi kendi içinde giriş-gelişme-sonuç bölümlerini barındırsa da 2. ve 3. filmler protagonisti bir önceki filmden daha haşin koşullarda görevini yapmaya zorlar. son filme gelindiğinde esas oğlanın işi çok çok zordur, iyi-kötü arasındaki çatışma inanılmaz boyutlara ulaşmıştır. elimizdeki film ise bir üçlemenin nasıl bitirilmeyeceğine dair ibret verici bir örnek niteliğinde. amerigan dejenere hip hop kültürü empoze edilmiş, blade/vampir/gotik/karanlık konseptleriyle yakından uzaktan alakası olmayan bol fucklı espri müsveddeleri bu rezaletin ana sebebi. ilk iki filmi her sene onlarcası üretilen aksiyon filmlerinden biri olmaktan kurtaran gizemli vampirik hikaye ve karanlık atmosferden eser kalmamış. çıtır çerez bir aksiyon filmine indirgenmiş güzelim blade! aksiyon olarak da ahım şahım bişi beklemeyin, sürekli kullanılan kül olma efekti dışında pek bi olayı yok. wesley snipes abimizin yanına gelen iki yeni yetmeden jessica biel iyi iş çıkarmış ama ryan reynolds ise hala two guys and a girl'deki berg gibi rol yapmış. gerçi onun suçu değildir büyük olasılıkla, yönetmen müsveddesi david goyer'indir bütün suç. yanlış anlaşılmasın, berg favori sitkom karakterlerimden biridir ama blade'le, vampirik kan emicilerle, deri kostümlerle alakasını pek kuramadım. in conclusion, go fuck yourself david goyer!* dracula ve eski vampirik kehanetler gibi gayet gizemli, ilginç ve etkileyici atmosfer oluşturma potansiyeline sahip bir konunun başarıyla içine etmiş. mükemmel bir atlayış demekten kendimi alamıyorum. aslında kim bu dingili yönetmen seçmiş onu merak ediyorum. hayır herhangi bir aksiyon filmi çekebilir belki de, blade zaten ilk iki filmle kendisini diğer dandik holivut aksiyonlarından ayırmış bir seri. kendi atmosferini oluşturmuş, van helsing, underworld ve daha pek çok benzeri gelicek olan vampirik aksiyon filmlerinin hepsine çok büyük bir ilham kaynağı olmuştur. sanki önceden kralötesi iki tane film çekilmemiş gibi konseptin bir kenara itilmesini anlamak çok güç. hikayedeki pek çok mantık boşluğundan/hatasından bahsetmiyorum bile. hiç kimseye tavsiye etmiyorum bu filmi. cidden paranıza yazık. bunun gibi onlarca film çıkıyor her sene. şahsen bu filmi kaale almıyorum ve serinin gerçek üçüncü ve son filmini bekliyorum. gerekirse marvel hq'sunu basar, çizerleri rehin alırım. wesley babanın yerinde olsam çekim sırasında işin çığrından çıktığını görünce goyer'in iki yakasından tutup alnının ortasına kafayı çakıp pılımı pırtımı deri trençkotumu katanamı toplayıp giderdim. filmin hikayesi ise özet olarak şöyle. vampirler blade'i cebren ve hileyle kamuoyuna piskopat bir katil olarak göstermeye çalışıp ondan kurtulmak istiyorlar. bu arada da ilk vampir drakula'yı diriltip onun kanını ve genlerini kullanarak birer daywalker olmayı planlıyorlar. ilk planları tutsa da nightstalkers denen vampir avcısı elemanlar blade'i kurtarıp drakula ve komplocu vampirleri alt etmesinde yardımcı oluyorlar. -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- az da olsa akılda kalan yerler: --psikiyatrist: do you even know who the president is. blade: an asshole... --küçük kız: why do you do that? blade: there's bad stuff inside me, this keeps it from getting out. küçük kız: why can't you just be nice? blade: because the world isn't nice... --hannibal king: ı just have two things to say to you. one, your hairdo is re-dıculous. and two, ı ate a bunch of garlic and ı just farted. silent but deadly. --jessica biel'le tanıştığımız dövüş sahnesi. filmin sitesinden çekebilirsiniz. --hannibal'ın köpek fobisi --bi de parker posey iyi bi makyaj ve sivri köpek dişleriyle gayet seksi olabiliyomuş. wesley snipes in kırmızı badisi * ile rol kestiği filmdir...izlerken dracu la şimdi blade i dizine yatırtıcak poposuna şaplak atacak hissi verdi o badi.. blade üçlemesinin en kötü filmi. sadece jessica biel ve parker posey için izlenebilecek olan film. paranıza,vaktinize yazık. tüm zamanların en tırt,en kütük enseli drakulası eşliğinde ipod reklamı izletiyorlar adama resmen. blade serisinin guzel flmlerinden biri. Kaynak: İtüSözlük |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:37 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.