![]() |
ahmet muhip dıranas fahriye abla'nın yazarı, büyük şair. ben büyük rüzgarları severim büyük olsun aşkım da, özlemim de hepsi, herşey ve mahzun. insan bir yanınca kerem misali yanmalı, uykudan bile mahşer gününde uyanmalı. ahmet muhip dıranas... 26 sene önce bugün 21 haziran 1980 günü dünyaya gözlerini yummuş şair... olvido adlı şiirin yaratıcısı genellikle fahriye abla şiiri ile özdeşleştirilmişse de kanımca olvido dıranas'ın imgelem gücünü ve sanatını en iyi özetleyen şiiridir. yamulmuyorsam 50 kadar şiiri bile yoktur fakat bir şiirin bile insanı gerçek bir şair yapabileceğinin kanıtıdır olvido. ayrıca olvido unutuş demektir. hoyrattır bur akşamüstüler daima. gün saltanatıyla gitti mi bir defa yalnızlığımızla doldurup her yeri bir renk çığlığı içinde bahçemizden, bir el çıkarmaya başlar bohçamızdan lavanta çiçeği kokan kederleri hoyrattır bu akşamüstüler daima. dalga dalga hücum edip pişmanlıklar unutuşun o tunç kapısını zorlar ve ruh, atılan oklarla delik deşik işte, doğduğun eski evdesin birden, yolunu gözlüyor lamba ve merdiven, susmuş ninnilerle gıcırdıyor bir beşik ve cümle yitikler, mağluplar, mahzunlar... söylenmemiş aşkın güzelliğiyledir kağıtlarda yarım bırakılmış şiir insan, yağmur kokan bir sabaha karşı hatırlar bir gün bir camı açtığını, duran bir bulutu, bir kuş uçtuğunu çöküp peynir ekmek yediği bir taşı... bütün bunlar aşkın güzelliğiyledir. aşklar uçup gitmiş olmalı bir yazla halay çeken kızlar misali kolkola. ya sizler! ey geçmiş zaman etekleri, ihtiyar ağaçlı kuytu bahçelerden ayışığı gibi sürüklenip giden geceye bırakıp yorgun erkekleri salınan etekler fısıltıyla, nazla. ebedi aşığın dönüşünü bekler yalan yeminlerin şahidi çiçekler artık olmayacak baharlar içinde ey, ömrün en güzel türküsü aldanış! aldan, gelmiş olsa bile ümitsiz kış her garipsi ayak izi kar içinde dönmeyen aşığın serptiği çiçekler. ya sen! ey sen! esen dallar arasından bir parıltı gibi görünüp kaybolan ne istersin benden akşam saatinde? bir gülüşü olsun görülmemiş kadın, nasıl ölümsüzsün aynasında aşkın hatıraların bu uyanma vaktinde sensin hep, sen, esen dallar arasından. ey unutuş! kapat artık pencereni, çoktan derinliğine çekmiş deniz beni çıkmaz artık sular altından o dünya. bir duman yükselir gibidir kederden macerası çoktan bitmiş o şeylerden. amansız gecenle yayıl dört yanıma ey unutuş kurtar bu gamlardan beni. serenad yeşil pencerenden bir gül at bana, ışıklarla dolsun kalbimin içi. geldim işte mevsim gibi kapına gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ. açılan bir gülsün sen yaprak yaprak, ben aşkımla bahar getirdim sana tozlu yollarından geçtiğim uzak iklimden şarkılar getirdim sana. şeffaf damlalarla titreyen, ağır koncanın altında bükülmüş her sak. seninçin dallardan süzülen ıtır, seninçin karanfil, yasemin zambak... bir kuş sesi gelir dudaklarından gözlerin, gönlümde açan nergisler. düşen öpüşlerdir dudaklarından mor akasyalarda ürperen seher. pencerenden bir gül attığın zaman ışıkla dolacak kalbimin içi. geçiyorum mevsim gibi kapından gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ. serenad isimli şiiri çok da güzelbir şarkı sözü olmuş harika şiirlerin şairidir. ayrıca http://www.ykykultur.com.tr/... cumhuriyet dönemi şairlerinden dıranas, 1909 yılında sinop'un salı köyünde dünyaya geldi. ortaöğrenimini ankara erkek lisesi'nde tamamladı. lisedeki edebiyat öğretmenleri faruk nafiz çamlıbel ve ahmet hamdi tanpınar, şiir sevgisinin gelişmesinde etkili oldular. ankara erkek lisesi'ni bitirdikten sonra hâkimiyet-i milliye gazetesinde çalıştı . ankara hukuk fakültesi'ne iki yıl devam ettikten sonra istanbul'a gitti, edebiyat fakültesi felsefe bölümü'ne girdi ve burayı bitirdi. bu arada güzel sanatlar akademisi'nde kütüphane memurluğu yaptı. dolmabahçe resim ve heykel müzesi resim yardımcılığında bulundu. 1938'de ankara'ya döndü ve chp genel merkezi'nde halkevleri kültür ve sanat yayınları'nı yönetti. ağrı dolaylarında askerlik görevini yaptıktan sonra, ankara'da çocuk esirgeme kurumu yayın müdürü, kurum başkanı , daha sonra iş bankası yönetim kurulu üyesi oldu. devlet tiyatrosu edebî kurul başkanlığı, anadolu ajansı yönetim kurulu üyeliği yaptı. politikaya atılarak zafer gazetesinde yazılar yazdı. birkaç kez dp'den milletvekili adayı olduysa da seçilemedi. yayımlanan ilk şiiri, ankara lisesinden muhip atalay imzasıyla milli mecmua'da çıkan bir kadına adlı şiirdir . hece şiirinin son kuşağı denilebilecek şairler arasında ahmet muhip dıranas, çağcıl batı şiirine en yakın, kendinden bir iki kuşak sonrası şairler üzerinde, az sayıda şiirle bile olsa, uzun süre etkili olan bir şairdir. o da hocası tanpınar gibi az yazmış, seyrek yayımlamış, şiirlerini şiire başladıktan nerdeyse elli yıl sonra kitaplaştırmıştır. gerek fransız şiiri, gerekse kendinden önceki kuşaktan ustaları ahmet haşim ve ahmet hamdi tanpınar'dan aldığı etkileri sanatına yedirerek özgün bir şiire ulaşmıştır. hece ölçüsü sınırlarında kalarak ama durak ve vurgu yerlerini değiştirerek gelenekselde çağdaşlığı yakalayan, çağrışım gücü yüksek, yurdu, insanı ve doğası ile barışık, alışılmadık deyiş örgüsüyle unutulmaz şiirler yazdı. şiirlerinde aşk, tabiat, ölüm, hatıralar, sığ olmayan bir anlatımla ve düşündürücü boyutlar içinde verilmiştir. ahmet muhip dıranas, 21 haziran 1980 yılında ankarada öldü. kaynak:kimkimdir.gen.tr,direkt copy-pasedir. Kaynak: İtüSözlük |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:55 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.