![]() |
afrika güney yarım kürenin en büyük kıtasıdır. üzerinde barındırdığı binlerce hayvan türünün anavatanı ve çok zengin yeraltı kaynaklarına sahip olsa da açlık ve sefaletin en çok yaşandığı dünya bölgesidir. bkz. davul) diğer kıtalarda rastlanmayan ve göze garip gelen bir özelliği vardır afrika'nın. siyasi haritasına bakarsanız ülke sınırlarının cetvelle çizilmiş olduğunu görürsünüz yıllarca sömürgelik yapmıştır bu kıta.zamanında ingiltere,almanya ,italya,fransa vb. ülkeler.günümüzde ise büyük tekeller sayesinde bunlara amerika'da eklenmiştir.ordaki insanların açlıktan ölme sebebi budur.beyaz insan onlara kötülük götürmüştür ve yaşam biçimlerini alt üst etmiştir. nazım hikmet'in bir şiirinde bakmayın mavi gözlü olduğuma / ben afrikalıyım dediği kara kıta. belini bir türlü doğrultamamış ülkelerin kıtası. roma devrinde kartaca şehrinin merkezi olduğu şimdiki tunus devletinin olduğu yerde olan roma vilayeti. bugünkü kıtada ismini o vilayetten dolayı almıştır. cemal süreya 'ya göre afrika dediğin bir garip kıta el bilir alem bilir ki şekli bozulmasın diye akdeniz'in hala eskisi gibi çizilir haritalarda ham madde olarak dünya'nın en zengin kıtası olsa da, bazı sömürgeci ülkeler** tarafından sömürülerek fakirleştirilmiş, eğitim bakımından geri kalmış bir kıta. açlığın ve sefaletin kol gezdiği, ırkçılıktan en büyük nasibini almış kıta. birgün tüm afrika birleşecek, elinden incilleri atacak, eski dini olan islam'a geri dönecek, misyonerliği ve kolonileri yıkacak, ve türklerle omuz omuza, yan yana çarpışacak, zenci kardeşlerimiz eski gücünü kazanıp intikamını alacak. üzerinde yaşayan insanların 0 beden olgusuna sıkı sıkıya bağlı olduğu yaşlı kıta. bırakın ispanyol, amerikan modacıları geriye kalan tüm dünya bu olgudan onları maalesef kurtaramamıştır. yıllardır ezilmeye mahkum bırakılan siyah adamın memleketidir. beyaz adamların, savaş lordlarının deneme tahtasıdır. burjuvazinin bu kadar yükselebilmesi için gereken kıvılcımın çakıldığı yerdir. pazar, hammadde derken bir de gariban siyah adamın emeğinin de sömürüldüğü üzerine savaş lordlarının kurbanı olmak suretiyle bir de savaştırıldığı uçsuz bucaksız topraklardır. timbuktu gibi bir zamanların parlak, şimdilerde sefalet yuvası şehirlerle dolu ezilmiş, kullanılıp bir köşeye atılmış kıtadır. soykırımın, caniliğin, hayvanlığın, hırsızlığın ve emperyalizmin kurbanıdır. yegane olmasa da en büyük kurbanlarından biridir. toprakları ve zenginlikleri paylaşılmış bir kıta.. kendi aralarında fransız toprakları* ve ingiliz toprakları* diye ayrılırlar. arada ekvator ginesi'nden sebeplenen ispanya'yı ve liberya'dan sebeplenen abd'yi de es geçmemek lazım.. her bir kabilenin farklı bir dil ve lehçe kullandığı bu kıtada malesef sokaktaki insanların birbirlerini anlayabilmeleri için fransızca ve ingilizce zorunluluktan kabul edilmiştir. bana resmi dilimizi sorduklarında türkçe dediğimde de çok şaşırmışlardır.. sosyal asimilasyonun planlı bir şekilde devam ettirildiği eski kıtada artık hayaller yerini gösterişe bırakmış. bizdeki son model cep telefonunu kullanan simitçi hesabı oradaki fakir insanlar da gündelik lükslerden payını almaya çalışıyor ve her geçen gün kapitalizme ve uygar ülkelerin dayattığı ticaret koşullaına kendilerini kaptırıyorlar.. sonuç? gelişen teknolojiye bir şekilde bağımlı hale gelmek, elindeki telefondan daha fazlasını istiyor hale gelmek, televizyonlarda izledikleri pırıltılı boyalı dünyanın etkisinde gözlerinin önünü görmez bir şekilde hayatlarını devam ettirmek. ve böylece kendilerine her türlü malı satan avrupalı devletleri her geçen gün daha zengin etmek. paraları var mı? eh, birazcık petrolleri var, onu da zaten kapışan kapışmış. aslan payı dünyaya satılırken minicik bir pay da bu zavallılara göz hakkı olarak bırakılıyor. nijerya'da en iyi ne var derseniz, bizden 4 kat daha ucuz benzin var derim.. marmara botaş'a doğal gaz nereden geliyor biliyor musunuz? nijerya'nın güneydoğusunda bonny nehri'nin ağzındaki bonny terminal'den geliyor, oradan yükleme yapan büyük lng tankerleri ile.. bu sevkiyatlardan bir tanesi kötü hava koşulları yüzünden bir gün gecikince çorlu'daki fabrikaların gazını kesmişlerdi geçen sene.. bağımlılık zor şey zaar.. sıcakları memleketimizde meşhurdur. her yıl 5 milyon çocuğunu beş yaşına gelmeden yetersiz beslenme ve önlenebilir hastalıklar nedeniyle kaybeden yoksul kıta.sömürgeci devletler ,kabileler arası mücadeleler,iç savaşlar ve ve kötü yönetimle birlikte afrika açlık sorunu ile baş edemez duruma geldi ve kendi kaderine terkedildi... Kaynak: İtüSözlük |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:03 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.