Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Sözlük (http://www.hayatimdegisti.com/forum/sozluk/)
-   -   itü maslak kampüsü girişindeki utanç odası (http://www.hayatimdegisti.com/forum/sozluk/195398-itu-maslak-kampusu-girisindeki-utanc-odasi.html)

bluemoon24 13-01-2009 07:58 PM

itü maslak kampüsü girişindeki utanç odası
 
fen-edebiyat girişinde, solda bulunan harabe görüntülü, beton yığını. ilk gördüğümde güvenliklerin soyunma giyinme odası sanmıştım. 2. sınıfta -önünde bir arkadaşımı beklerken- farkettim asıl ne işe yaradığını. orası modernleştirme merkeziydi.



şöyle efendim örümcek kafalı, gerici, dinci, irticacı, çirkin, cumhuriyet düşmanı, devlet haini, başıörtülü ya da türbanlı kızlar tam caaanım okulumuza sızacakken, o odaya sokulup başı açık, güzel, alımlı, devletini seven ilerici, modern türk kadınına çevriliyordu.



o gün çok utandım. asırlardır çağdaşlığını, bir örtüyü çıkarttırarak pekiştiren bir okulda okuduğumdan halkına din özgürlüğü sağlayamayan bir devletin vatandaşı olduğumdan kıyafetten devlet düşmanlığı tespiti yapan bir ordu tarafından korunduğumdan hassaslaşmış bir konuyu fütursuzca kaşıyıp yaralaştıran ve seçim malzemesi yapan siyasetçilerin varlığından insanların vicdanlarıyla karar verip taktıkları bir örtüyü, mayo, kot vs. gibi kıyafetlerle kıyasalayıp yorum yapan insanlarla aynı havayı soluduğumdan çok utandım.



ve 3 yıl boyunca fen edebiyat kapısından giriş-çıkış yaparken kafamı kaldırıp hiç bakmadım. tekrar utanmamak için.

türbanı ve türevlerini devlet düşmanlığı amaçlı kullanırlarsa eğer, işin sonu bu olur. bu olayı savunan da vatan hainidir.

yarı özerk ancak yök'e bağlı bir devlet üniversitesinin yargı kararları ile belirlenmiş durumlara, bu kurumlara üye/öğrenci ya da müdahil olurken gayet iyi bilinen kurallara ısrarla uymayan insanlara karşı uygulamak zorunda olduğu eylemin gerçekleştirildiği mekanlardır.

türban yasağı elbette tartışılır ancak yasak var olduğu sürece bir devlet kurumunun yasağı uygulaması utanç verici değil, zorunlu ve iyidir tartışılmamalıdır. sadece kendi fikrimiz doğrultusundaki yasaların uygulanmasını isteyemeyiz, bize hoş gelmeyen yasakları uygulayanları da utanç verici insanlar olarak tanımlayamayız.



her şeyden haberdar olan ve o türbanın o okulda çıkarılması gerektiğini bilen insanlar o yasak mevcut olduğu sürece o odaya girmek zorunda kalmadan, yasanın gerektirdiğini zamanında, o çirkin duruma mahal vermeden, zorluk yaratmadan 15 santimetre önce bu sorunu iyi ya da kötü ancak yasaların belirlediği yönde çözerse, kimse kimseyi ne gaz odasına ne de utanç odası mıymış neymiş ona sokmaz, sokamaz.

insanların karşılıklı ithamla varacağı tek yer ya sev ya terketçilik ya da sen devlet kurunca daha iyisini yaparsıncılık oynamak olacaktır.

varlığından utanılan kanunların yansıması olduğu için utanç duyulan odadır. nihayetinde kanun, kanundur, varsa uyalacaktır amenna. ama bu hiç bir zaman doğru olduğunun, ya da benimsendiğinin ya da utanç duyulamacağının ibaresi olamaz. maalesef ülkemizde de varlığından utanç duyulacak bir çok kanun mevcuttur.

birtakım kılık kuyafet kanunları vardır, bunlara uyulması zorunludur. nitekim devlet dairelerinde çalışan iş yerine şortla gidemeyeceği gibi türbanla da gidemez. bu olay dini özgürlük olayından farklıdır. yani bu okulda mescid bulunurken, türbanın okula alınmamasının eleştirilmesi sadece ve sadece vatan hainliğidir ya da vatan hainlerine alet olmaktır.

iki durumun ortaya çıktığı yerdir o bahsedilen oda.



birincisi tahammül etmektir. ikincisi ise içine sindirememektir. yorum yapılacak kadar yorumsuzdur aslında orası. görünen köy kılavuz istemez misali, herkes mutlu olsundur birileri vazgeçer, diğerleri vazgeçenlerin üzerine daha da giderek olayı abartır da abartır.

herkesin hakkında farklı şeyler düşündüğü bir odadır,her ne kadar odayı itü'lü olmadığım için hiç görmemiş olsam da türban sorununun bir portresini çizdiği kesindir.

ilk olarak türban takmak,takmak isteyenin hakkıdır. bir üniversiteye girerken dekolte giyinmiş insanları çevirmenin saçmalığı kadar saçmadır şekil olarak bakılınca. lakin sorun sadece kafayı örtmek değil maalesef. burada türbanlı bayanlar,evvelden türbanı bayrak olarak kullanıp oy toplayanların cezasını çekmektedir. bugün türbanın serbest bırakılması da öyle kolay değildir. çünkü serbest bırakılınca vakti zamanında türbanı kullanarak çevre edinmiş suçlular haklı çıkar,bir de üzerine ortalığa çıkıp zafer naraları atarlar.

irtica geçmişte ülkemiz için çok tehlikeli boyutlara ulaşmıştır ve islam'ın adını kirletmek pahasına para ve nüfus kazanmak isteyenler bu ülkede yaşadıkları sürece de devam edecektir. irtica tehdidi baki kaldığı sürece de maalesef devlet kurumları dahilinde türbanı serbest bırakmak zordur. bu yolda bazı masumlar mağdur olur,o odalara girmeye mecbur kalırlar. ne zaman ki bu ülkedeki laik sistemin değişemeyeceği bazılarının kafalarına kazınır işte o zaman kızlarımız okullarına türbanla girebilirler.

kanunlar uyulmak için vardırlar ve toplum refahını gözetirler. bu sebeple özellikle konu kanunlar olduğunda kat ve kat sağduyuyla yaklaşmalı,konuya birçok açıdan bakılmalıdır. bir taraf türbanımı ver diye bağırıp türbanı takamamasındaki baş suçluları fark etmeden desteklerken öteki taraf da tüm türbanlılara potansiyel militan olarak bakarsa bu sorun yüzyıllarca halledilmez.

bünyesindeki onca mimara rağmen, fonundaki itü asırlardır çağdaş yazısıyla böyle başarısız, salaş, saçma bi binanın aynı kare içinde görünmesi ya da bu devirde hala ben bilim yapmaya talibim diyen insanların böyle eylemlere, böyle saçmalıklara vakit harcıyo olması dışında ve kendini geliştirme, eğitme, birilerine yarar sağlayabilecek başarılara imza atabilmek için geldiği ortamda kazandığı sevapların sınırını geçtiği anda kendi saçını kapatarak katlanacağına inanan ya da bu düşünceyi savunan insanlarla aynı okulu paylaşmak dışında benim hiç utanmadığım bi yapıdır netekim..

öyle bir oda ki, insanların forumsu atışmalarını, mevzu bahis mekan'ın oda olması gerçeğine bağlayarak, legal biçimde sözlükte ifade ettikleri oda. oda olduğundan şüphe etmediğim oda. son derece oda.

üzerinde fazla durulması nedeniyle temeli zarar görmüş... restore edilecekmiş. yeni halini tayyip kullanıma açar belki...

epeydir itü'deyim, epey yıl daha kalacağım biliyorum. nedense bu oda hiç dikkatimi çekmemişti. ne bir yakma girişimi, ne bildiri dağıtımı, ne bir açlık grevi, ne imza toplama kampanyası oldu bu mekan ile ilgili oldu ise de haberim yok. bu şekilde tepki topladığında ise şaşırdım ve bir kısım uç görüşlü azınlığın fitne çabası olarak değerlendirmekten kendimi alamadım.

newport ınternational university'de okuyan bir arkadaşım vardı , başı kapalı. çok isterdim itü'de okumayı ancak başımı açmayacağım için buraya geldim demişti. demek ki kimilerine göre okumak, kimilerine göre de görüşler bir çok şeye bedelmiş.

okumak isteyenler, gerçekten okumak isteyenler geliyor bu okula, itü burada bahsettiğimiz. ne kadar sevmesek de, hatta nefret ettiğimiz söylesek de, ağır ve sağlam bir mühendislik formasyonu alıyoruz bu okulda. formasyon da, üniversite eğitimi ve yüksek ilimler oluyor bu durumda. okuyoruz burada, okumaya geliyoruz, kapalı veya açık farketmez, etmemeli. uygulanırlığı her ne kadar tartışma konusu olsa da, devletimizde yazılı olarak hazırlanan kılık kıyafet yönetmeliğine göre resmi kurumlar içerisinde giyilecek şeyler belirlenmiştir. buna uymalıyız sanırım.

sivri deha bir milletvekilimizin merve safa kavakçı'nın türkiye büyük millet meclisi'ne başı kapalı girdiğinde sarfettiği, kişisel hak ve özgürlükler kavramına gönderme yaptığı sözünü de burada söylemek istemiyorum

- mayoyla gelebilir mi mayoyla?

bu okula kayıt yaptırırken bunları bilmiyor muyduk, neden değiştirmeye çalışıyoruz oturmuş düzeni olsa olsa kaosa gider bu değişim yolundaki tartışmalar.

şöyle de birşey var



bu kadınlardır ki devlete sitem ederler

bizi ikinci sınıf görürsünüz diye

bu kadınlardır ki bilmezler

ikinci sınıf insan yerine bile koyulmazlar erkekleri önünde...

bu odanın itükampüs.com da olduğundan şüpheliyim.

hatta galiba orda..

tüh, boşuna gaza gelmişiz.

bu sözlüğü ve dahası daha öte bir kitleyi böylesi bir tartışmaya iterek ve bunun sonucu itibariyle kısmi olarak ikiye bölerek bölücülere ve içimizdeki hainlere büyük paralar karşılığında bile tedarik edilemeyecek kadar hizmette bulunan zat-ı rezillerin bu hale getirdiği odadır. hepsi için de uygun çözümler vardır.



sağolsun herkes kendi açısından bakınca haklı görüyor kendini tabi. bilinir ki eskiden bu meseleler yoktu, şimdi ki gençlerimizin dediği bir yanımda mini etekli, bir yanımda başörtülü oturabilsin.. ya da ..gün ki hiç bir şeriat girişimi olmayacak o zamanlar geçerliydi. ne zaman değişti, bir zat-ı rezilin bir eğitim kurumunu bir tarafının bahçesi gibi göstermesiyle...

not: ya ben sevmiyorum böyle tartışmaları, tutamadım yine de, neyse bir daha etmem laf..)

şimdi şeriat geliyor diye inleyen tiplerin, bir gün mini etekli kızların girerek üzerlerini değişip türbanla çıkmak zorunda kalması durumunda ses çıkaramayacağı oda.



efendim, özgürlükler konusunda ne kadar kısıtlama yaparsanız zamanla sıkışan çarklar o kadar büyük gerilmelere ve patlamalara neden olur. . muhafazakar bir toplumda yaşadığını unutup tek dişi kalmış canavardan ümit bekleyen insanlar, o muhafazakar kesmin çektiği zulmü günü gelip kendileri görürse, nasıl ses çıkarabilirler, kendilerini nasıl savunabilirler..



hak-hukuk deniyorsa şunu da unutmamak gerekir: evet, bu ülkede kamu hizmeti veren personelin uyması gereken kılık kıyafet yasaları vardır. ama bizim kamu personeli sıfatını taşımadığımız da açıktır. biz kamu personellerinden hizmet alan vatandaşlar konumundayız.



din, istesek de istemesek de siyaset tarafından her zaman kullanılmış ve kullanılacak olan bir olgudur. özellikle muhafazakar olan toplumlarda kitleleri sürükleyici etkisi olan önemli bir etmendir. bunu bugün tayyip erdoğan yapar, yarın bir gün deniz baykal, başka bir gün mehmet ağar. önemli olan dini kullanıyorlar bahanesinin arkasına sığınmak değil, dini kullanan kişilerin ellerine koz vermemektir.



vatan hainliğine gelince... bu ülkedeki en büyük vatan hainliği, ülkenin göz bebeği mal varlıklarını yabancılara peşkeş çekmek, peşkeş çekildiğini göre göre sesini çıkarmamaktır.



Kaynak: İtüSözlük


WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:49 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.