![]() |
insanlık tarihi ibret. hepimizin söyleyecek sözü var belki de bu konuda ama ben şanslıyım, ilk sözü ben söyleyeceğim... ne demişti incil, başlangıçta kelam vardı... ve dedi insan başlangıçta eylem vardı... gelişimiyle, düşünme şekliyle ilgi çekiciydi. ve dedi ben kendimi kendi ellerimle yarattım. anlatacağım insanın kendi kendini yaratış hikayesidir. eskitaş çağı: insan mağarada ağaç kovuklarında yaşıyordu o zamanlar, giyinme gereksinimleri ise zar zor karşılanabiliyordu. alet kullanıyordu insan yeni yeni, kabaca yontulmuş taşlar ve sopa. eskitaş çağı ilerledikçe insan aletlerini de geliştirmeye başladı. delmek, kesmek ve avladığı hayvanların derisini yüzmek için kullanabileceği aletleri yapabilmektedir. ayrıca bir devrim de yapmıştır kendi çapında, insan ateşi keşfetmiştir. ateş insanın hayvandan ayrılmasında en önemli etkendir. artık doğaya ve geceye hükmedebilmektedir. o çağda yiyecek toplayarak ve avlanarak yaşıyordu insanoğlu. yaşamasını devam ettirebilmek için ise topluluk halinde yaşamalıydı. başlarda ilkel sürü halinde yaşar insan,topluluğun lideri erkek yada kadındır cinsel erk yoktur. eski taşın sonlarına doğru insan aletleri daha da geliştirir iğne yapıp derileri dikmeye başlar. ev yapabiliyordur artık, ve bir devrim daha yapar: ilkel klan doğar! sınıfsız toplumdan sınıflı topluma: eskitaş çağında insanların tek geçim kaynağı olan bitki toplama ve avlanma yalnızca tek bir mülkiyet sistemine izin veriyordu: ortaklaşa mülkiyet ortaklaşa mülkiyet beraberinde maddi servetin ortak paylaşımını getiriyordu. bu kurala aykırı herhangi bir davranış toplumun üyelerinden bir bölümünün yok oluşuna sebep olacaktı zira elde edilen ürünler ancak topluluğun yaşamsal gereksinimlerini karşılamaya yetiyordu. ilkel toplum sınıfsızdı ve hiçbir insan diğerini sömürmüyordu ve bu yüzbinlerce yıl böyle devam etti. ancak insanın üretim gücü zamanla gelişti artık kendi gereksiniminden çok daha fazlasını toplumsal bir çabaya ihtiyaç duymaksızın üretebiliyordu. zaman geçtikçe aileler bir zamanlar toplululkla beraber üretime gittikleri toprakları tek başlarına sürmeye başladılar. artık kendi malları olarak kalan ürünleri farklı miktarlarda üretiyorlardı. özel mülkiyetin ortaya çıkışı böyledir. burdan anlaşılan şu ki: ilkel topluluğun üyeleri geçimleri için gerekli olan bütün serveti ortaklaşa ürettikleri sürece,özel mülkiyet anlayışının ortaya çıkması olanaksızdı. ancak ilerleyen zamanlarda insanlar pazarda değiş tokuşa sunulmuş ürünleri ayrı ayrı üretmeye başlayınca özel mülkiyet doğdu. sonrası çorap söküğüydü zaten insan artık kendi ihtiyacından fazlasını üretebildiğine göre savaşlarda ele geçirilen esirler artık öldürülmüyordu başkaları için üretmeleri adına köleleştirildiler. yıllar geçti ve başkaları emelçilerin sırtından daha fazla kazanmaya başladıkça özel mülkiyetin sınırları daha da gelişti ve bunlar giderek zenginleştiler. işte toplum böyle sınıflara bölündü. insanlar eşit değillerdi bundan böyle. eskisi gibi olmayacaktı hiç bir şey... not:genel itibariyle server tanilliden araktır. bittiği noktalarda başlayan yolların öyküsüdür insanlık tarihi.. tek olmanın yıkıcılığı ile çok olmanın imkansızlığı arasında yüksek gerilimli bir bölge vardır sesin düştüğü yerde kurumamasını, canlı kalmasını sağlayan.. işte hep o gerilimli bölgede edilir, ‘ötekine dair birkaç kelime.. hep o yılankavi noktada, yine ve yeniden, yaşanmış olan/yaşanması istenen/yaşanmaması istenen kurgular yazılır, insanlığın yorgun hafızasına.. ve her seferinde, gerçekliğe teğet geçen kurgusal bir olgu şekillenir, bu kolektif hafızada.. bittiği noktalarda ve bitmiş olmasının gücüyle başlar her yeni öykü.. ‘ötekinin senin dışındaki her şey ve herkes olduğu noktada başlar her yeni öykü.. bittiği noktalarda, yine ve yeniden başlayan, dosyalanamayan gerçekliklerin ve/veya düşlerin toplamıdır insanlık tarihi.. ve düşlerden korkmak, onları azımsamak, gerçeklikten kopmaktır aslında.. çünkü siyahın ağarmaya üşendiği noktada başlar her yeni öykü.. ve çekirdeğini tam da o noktada biçimlendirir, insanlığın yorgun tarihi.. Kaynak: İtüSözlük |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 12:20 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.