her gün milyon kez ölürmüş gibi yaşamak
 

ayağa kalkamamaktır sabahın serininde, gidememek yolları, içememek sonra sevgiliye bir kadeh rakı... bayrak kanununa muhalefet eden bir gökyüzünün altında, ters dönmüş ay'a sövememek ağız dolusu küfürler eşliğinde... sonra ölememek aslında... her gün milyon kez ölmenin yanında dirilmek her defasında... uçamamak senin olmayan maviliklere, koşamamak tarla bayır çimenliklerde...



ağlayamamak sonra... gökyüzü bayrak kanununa muhalefet ederken, yıldızlar adına korkmak, kaçın polis peşinizde diye bağırmak yıldızlara...



ucuz bir şarap eşliğinde sızmak aslında, geçmek bir kalemde şatafatlı sözleri

hadi lan ordan!!! diyebilmek dünyaya...

...

...

ötenazinin yasal olmasını arzulatan bir duygudur.

içerde bir yerlerde , yeri bir türlü tespit edilemeyen kılcal bir damarın tüm pıhtılaşma unsurlarının azimle çalışmasına rağmen sürekli kanaması gibidir.

paramparça olmaktır. kendi kendinin cinayetini işlemektir -r etmek değildir- . kahrolmaktır sabahın gelişine, lanet etmektir gece oluşuna. ne geceden, ne gündüzden hayır görmektir. kifayetsizleşmektir. kelimeleri kanatmaktır teker teker. kalbini doğramaktır keskin bir bıçakla. ruhunu satmaktır ucuzluk pazarında. zihnini köreltmektir, dipsiz kuyularda ışığı aramaya çalışıp bulamamaktır. öğütülmektir hayat denen canavarın dişleri arasında...



Kaynak: İtüSözlük