hayal
 

varolmamasına rağmen gerçekliği ve sahteliği ayırt edilemeyecek kadar insanı kendisine kaptıran akıl oyunu. hissediyoruz, aslında hayal varlıktır belki de.

zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey, düş, imge, hülya

gerçekleşmeyecek şey.

insanları yaşama bağlıyan durum.

zamanla insanı gerçek hayattan koparmaya başlayan şey...

yaşamayı istediğiniz tek dünya.öyle an olur ki, hayallerinize öylesine bağlanmışsınızdır ki gerçek dünyada yaşamak zor gelir.hayallerinizin, hayal ettiklerinizin gerçekten varolduğunu zannetmeye başlarsınız.geri dönüş vakti gelmiştir artık yoksa çok geç olacaktır.

insanların kendilerini fazla kaptırmamaları sadece ruhlarını dinlendirmeleri gereken dünya



ütopya derler ya..

gölge.

gerçekleşmesi istenen şeydir.

insanların bir noktadan sonra olmayana umut bağlamasıdır belki de. sabretmek gerekir, elbet bir gün gerçekleşecektir, umut ettiklerimiz bir şekilde bize gölgemizden daha yakın olacaktır.

bedavadan mutlu olma yöntemlerinin başında gelir. hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini bilsek de, bazen bu gerçekleri görmezden gelir hayal kurarız. hayatımızda ufacık bir değişikliğin ardından, çorap söküğü gibi gelecek güzellikleri düşleriz. bu içine düştüğümüz hayal dünyası her zaman gerçek dünyadan iyidir. içinde hiçbir kötülük, bizi mutsuz edecek en ufacık bir aksilik bile yoktur.



bazen de geçmişe döner, böyle değil, şöyle davransaydık nasıl olurdu? diye düşünürüz ki, bu da bir çeşit hayaldir. bir de şu var:
hayatın zorluğundan bunaldığınızda sarılabileceğiniz en güzel şey. yatağa yatıp, gözlerinizi kapadığınızda beyninize üşüşen endişelerden kaçmak için iyi bir yoldur hayaller. sahip olamadığınız güzellikler ya da yaşanılan güzel anların hayaliyle rüyalara dalmak, zor onlarda dimdik ayakta durmanın en kolay yoludur.

aslında olmasaydı halen insanlık orta çağda olurdu. bir şeyi hayal etmeden onu nasıl gerçekleştirme yoluna girilebilir ki zaten. hayal mantıkla birleştiğinde olamaz diye bir kavram artık olamaz.



hem hayaller, bırakın insanlığı, birey olarak da gereklidir. hayalini kurmadan gireceğiniz okula, kavuşacağınız insana, yapacağınız projelere karar vermezsiniz. kendiinize, kurduğunuz hayaller doğrultusunda bazı hedefler belirlersiniz. tabi ki dünya gerçeklerine her zman bağlı kalmayı ve ayakların yerden kesilmemesini sürekli denetlersiniz. ardından zamana kalır her şey. fırsatların neler getireceği bilinmez ve ugun zaman geldiğinde insan kurduğu hayallere uygun koşulları gördüğünde ortaya sadece bir zahmet edip de gerekeni yapmak kalır.



söz gelimi uçan insan hayaldir. ama ben göremesem de bunu çocuklarım görecek. genetiğin yapacağın çılgınlıkları hayal etmek bile yetmez çünkü. üretim bilgisi arttığı müddetçe dünya açısından hayaller genellikle imkan dahilindedir. bireysel olaraksa sadece zamanın gelmesini, gereken koşulların önümüze gelmesini beklemek yani sabır etmek esastır kanımca.

güzel birşey fakat bir hayat görüşü, bir bakış açısı olmamalı kesinlikle. insanın ayakları yere basmalı her daim.







Kaynak: İtüSözlük