harry potter ve malabadi köprüsü
 

harry potter'ın cinsel ilişkiye girememesinden dolayı , bazı kesim hayranlarının üzülmesinden yola çıkarak j k rowling'in 7 kitaplık seriden sonra çıkaracağı özel kitabın olası adıdır.



muhtemel hikaye kurgusu aşağıdaki gibi olacaktır



ilk olarak

ikinci olarak yazarın cevabı

uzatmadan hikayeye geçelim...



dumbledore harry'nin* yüzündeki sivilce artışını görerek harry 'nin bu ara elizabeth 'i fazla yorduğunu anlar ve gizlice cam küreden harry izler.harry tam düşündügü gibi dur durak bilmeden ders aralarında ,öğle arasında , akşam yatmadan önce , yemeklerden sonra aralıksız çavuşu tokatlamaktadır. dumbledore harry'nin bu azmini takdir eder fakat harry iyice azıp kudurmuş bina hayaletlerini , okuldaki tabloları taciz etmeye , 31e malzeme yapmaya başlamıştır. harry'nin şisman hanıma pandik atmasıyla olaylar doruk noktasına ulaşır ve dumbledore bu işe bir dur demeye karar verir . akabinde hagrid'i yanına cağırır...



tak tak tak...



-girin...

-müdürüm beni cağırtmışın.

-hagrid sen misin gülüm , gel buyur otur ne içersin birşey söliyim?

-saol müdürüm valla bir çayını içerim.

-fawkes yavrum koş bize iki çay kap gel...



dumbledore ilk başta geyiği başka yerden açar. direkt konuya girerse hagrid'in pezevenk durumuna düştüğü hissine kapılıp sinire kesme ve koca cüssesiyle ortalığın .mına koyma ihtimali vardır. çünkü hagrid'de az buçuk dev kanı vardır. büyücülerin bir atasözüde deve laf anlatmak deveye hendek atlatmaktan zordur dediği için dikkatleri konudan konuya çekerek esas mevzuya getirir...



-hagridim biliyosun bizim harryi gariptir öksüzdür ama delikanlı çocuktur leb demeden ohio'yu chicago'yu söyler...

-bilmem mi müdürüm babasıda delikanlıydı ona cekmiş zaar...

-neyse hagridim çocuk delikanlı ama sende bilirsin ki bu deli kan damarda durduğu gibi durmaz akmak şosmak ister harry'nin yaşında, her çicekten bal almak her limanda bir manita düşürmek ister...

-ister tabi müdürüm ben onun yaşındayken diagon yolundan çıkmazdım...

-bilirim hagridim ondan seni çağırdım. zannımca bu öksüzün derdine anca sen derman olursun. bu harry henüz owenlı , beckhamlı ingiltere milli formasını giyememiş...

-deme müdürüm koskoca harry potter bu yaşa gelmiş mala vuramamış mı?

-çekingen çocuk biliyosun hagridim...

-neyse müdürüm ben işareti aldım ilgilenicem hemen mevzuyla...

-eyvallah hagridim saolasın çok büyük sevaba giriyosun...



hagrid direkt gryffindor bınasına gider ve harry'i arar ve sonunda tuvalette bulur. harry gene iş üstündedir...



-öhm öhm harry canım ordamısın?

-burdayımda hagrid oha ya insana tuvalette bile rahat yok.

-kusura bakma gülüm ya senle önemli bi mevzu konuşcam sen işini bitir ben dışarda bekliyorum...



harry beş dakka sonra dışarı çıkar...



-buyur hagrid emmi bir isteğin arzun mu var...

-yok yiğidim ama niyetim seni mutlu bir sona kavuşturmak.

-annamadım hagrid emmi ne diyon?

-duyduğum kadarıyla bu ara eller hiç boş kalmıyormuş harry?

-vayyy hagrid emmi işi gücü bıraktın benle daşşak geçmeye mi geldin? ama işiniz düşünce harry koş voldemort geldi , harry koş moldemort gitti demesini biliyorsunuz. harry ne yapıyon manita durumları nasıl ekmek çıkıyor mu? mala vuruyon mu? gel sana bir manita yapalım diyen yok.üstüne gelmiş bide daşşak geçiyonuz ayıp ya öksüzüz yetimiz diye ne bu çile keder ya...

-doru konuş lan ben senin büyüğünüm. ayrıca ne daşşağı yavrum ben senin isini görmeye geldim giyinde cıkıyoruz diagon yoluna gidicez senle...

-senin ağzın ne söylüyo hagrid emmi kurbanın olim tekrar söle...

-hadi lan uzatmada giyin gidiyoruz işte...

-tamam emmi benim birikmiş 1000 galleon vardı alim mi yanıma.

-alma yiğenim bu sefer hagrid emminden sonrakinde sen bizi götürün artık...

-götümem mi hagrid emmi bundan sonra tut desen , tutar vur desen vurur , öl desen ölürüm...

-tamam lan kes yalakalığı koskoca harry pottera yakışmıyo...



harry fişek hızıyla giyinir son model süpürgesine atlar hagrid emmisinide arkasına alıp son hızla diagon yoluna gider.hagrid , harryidiagon yolunda bir ara sokaga saptırır ve süpürgesini köşedeki süpürge parkına park etmesini söyler. akabinde köhne bir binaya girerler...



-oooo hagridciğim sen ugrarmıydın buralara...

-kusura bakma rosmerta cok işim vardı. neyse geçelim selamı sabahı sana harry yiğenimi getirdim. söyle kızlara iyice ilgilensinler. ilk defa geliyor harry yiğenim , demek istediğimi anladın sen...

-anladım hagridciğim sen kafanı yorma biz hallederiz...

-harryciğim özel bir isteğin var mı? japon, latin vs...?

-voldemort varmı elinizde onun .mına koycam...

-harryciğim anladım o adama sinirlisinde ben bayan olarak sormuştum...

-bende mecaz yapmadım zaten voldemort'a olan kinim git gide bir aşka sevdaya dönüştü onu düşünmeden edemiyorum.

-nasıl yani ben anlamadım?

-şaka lan şaka seçilmiş kişiyiz diye saka yapmıyalım mı? somurtup oturuyım mı lan...

-heaa şaka anladım. hehehe çok güldüm hakkatten ilahi...

-neyse uzatma kızlara götür beni...



harry kızlarin içinden bridget isimli sarışın bir bayanı seçer ve odasına çekilir ama kahpe kader gene ağlarini örmektedir...



-leydi gibi kadınsın allahıma bridget...

-saol harryim benim sen yatağa gir ben geliyorum...



tam o esnada kapı açılır. voldemort içeri girer ve girer girmez bridget'i avada kedavra laneti ile öldürür. bunu gören harry'nin beyni döner , aklı gider.



-voldemort dumbledore diyo ya sende voldemort'ta olmayan bir güç var sen sevebilirsin diye o aslında baska bir sey , ben aslında çok fena sikebilirim. aha kaç seni yakalarsam çok fena sikicem. şimdi mesela o elindeki asayı bir tarafina sokucam olm aklın varsa kaç...



son söz



böylece harry bir öyküyü daha mala vuramadan milli olamadan bitirir. harry erememiş muradına bizde babayı çıkarız kerevetine...



*













Kaynak: İtüSözlük