![]() |
gündelik kelime teorileri jack londonun ‘ademden önce ademden sonrasına itimat etmeyip dünyanın en güzel varlıklarının bir erkek kaburgasından olduğuna inancımdan kelli, atanın, uğruna cennetten sürülmeyi dahi göze aldığı kader ortağına ilk söylediği kelimeyi hala merak ediyorum. ‘'hala dediğime bakılmasın bir araştırmacı yazar temsilinde de bulunmadım. bir başka açıdan bakacak olursak da ‘homo erektus hede hödö eşliğinde işaret parmağını keşfiyle ‘şeyleri göstermiş. . obsidyenlerle avladıkları hayvanların çiğ etlerini ateşle yumuşatıp çenesini artık yemekle yormayan insanoğlu, dilinin sırrını çözünce kelimelerin tadını almış, ona yardımcı dudaklarını da başka tatlar için kullanabilmeyi öğremiş.tir.sanıyorum. binlerce yıl öncesinde sayıları, bir kabilenin ayin kontenjanını yeter sayıya ulaştıracak kadar olan insanlar, coğrafyalara dağılmış, renk değiştirmiş, kemikleri incelip kalınlaşırken gördüklerine isim vermiş, isimlemiş, isimlenmiş. öyle çok sevmişler ki konuşmayı, şeylere isim vermeyi dil ve dudakları yetişememiş, diğer insan evladı da zamanında ‘şeyleri göstermeye yarayan parmağıyla bu kez dudaklarını göstermiş. bir varmış bir yokmuş, vs.. vs.. ama o ilk olan?? kelimeler… insan zihninde çizilen tablolardaki en çirkin görüntülerin, en unutulmaz hislerin, en girift düşüncelerin, en tuhaf hallerin renkleridir ki en tuhaf yönü de zihinde ilk izlenimiyle kodlanan ‘şeyin onu ilk kez zikredenin dudaklarında bıraktığı şekli bizim de taşımamızdır. misal ki güzel ve çirkin kelimeleri. öznel öznel konuşacak olursam güzel deyişimde dudaklarımın aldığı şeklin hoşnutluğu, isim ya da sıfatlandırdığı şeye karşı beğenisi, gülümser havasına karşın ‘çirkin sözcüğünü telaffuzumda da çirkin denilenin çirkinliği denli bir çirkinlik de yine onda oluşur. ‘ üzüme armut armuda üzüm deseydik şimdi tam tersi garip gelirdi alışkanlığı gibi bir durumun ziyadesinde olduğu en yakın ayna karşısında ya da gözleri şaşı yapma pahasına görülebilir. kelimeler söylenirken dudaklara verdiği şekil, isimlenen ya da anlatılan şeyin dudakça bir resmi olduğu gibi insanın ruh halini ele verir. sevgilin var mı sorusuna alternatif cevaplar başlığından hareket edersek ‘yalnızlık allaha mahsus diyen hayatını az buçuk yörüngeye oturtup bir kişilik daha yer açan ademoğlu-havvakızı bu soruya var demek ister, alternatif malternatif de aramaz. soruya ‘var diyerek cevap verenin dudaklarında bir mağrurluk ‘var olup tezahürat pozisyonunda ve gayet vakurdur. ne de olsa o soyunu devam ettirmek için attığı bir adımı başarıyla sonuçlanmış bünyenin dudaklarıdır. yok diyenin dudaklarında ise mahzunluk, boynu büküklük, bir donukluk… ayna hala yakınlarda değil mi? günlük hayatta bir çok duygumuzu dile getirmemizi sağlayan, sevinci hüznü anlatmamıza yardımcı, ta o ilk keşfedildiğinde yakıştırıldığı ‘şeyin imgesini dudaklara taşıyan kelimelerin örneklerini çoğaltmak mümkün. ‘yaşam kelimesinin dudaklara verdiği coşku, ölümle bir burukluğa ‘seni seviyorumdaki gülümseme, ‘senden nefret ediyorum derkenki iticiliğe bırakadursun bu kelime ve cümlelerin olumlu ve olumsuzluğuna göre dudakların onlara can üflerken, aslında anlatılan ‘şeylerden pek de farklı olmaması şaşırtıcıdır. kelimeler, dudaklara çizdikleri resimler derken ‘ş harfinden bahsetmemek olmaz. ‘bir şeye delice tutulma, onsuz yapamama, yokluğunda mide sancıları çekme gibi haleti ruhuyelerin alegorisi üç kelimede de ‘şyi bulmak mümkün aşk, şehvet, iştah… peki peki bir de satır arası olsun para…hele ki ye$ilse… birkaç sene evvel bilimsel dergilerde ‘su kristallerinin olumlu anlamlar çağrıştıran kelimeler, cümleler, müzik vs. göre estetik şekiller oluşturduğu olumsuz durumlarda ise bozulduğu şeklinde bir haber vardı. tüm bunlar ışığında %60lık bir oranı hatırlıyorum. sanırım sudan mürekkep insanoğlu da kelimelerin asıl anlatmak istediklerini en güzel şekilde dudaklarında betimliyor. o ilk kelimenin ne olduğunu hala bilmiyorum ama bildiğim şu ki şair aslında yanılmış kelimeler gerçekten kifayetli, özellikle dudaklarda ve tabii ki de karından konuşulmazsa… Kaynak: İtüSözlük |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 06:10 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.