![]() |
din kültürü ve ahlak bilgisi eğitim müfredatında yer alan ve meb'e bağlı okullarda okutulması zorunlu olan der trajikomik bir yanı vardır. bu derste hem dinle hem de ahlâkla ters düşecek şekilde inanılmaz kitlesel kopya çekme yöntemleri uygulanır. kaynatmaya ve eğlenceli hale getirmeye en müsait derslerden biridir. lakin ortaokulda dua ezberletilmesi bazen eziyet haline dönüşebilir. genellikle sorulacak sorular sınavdan önce hoca tarafından söylenir ve sınav sırasında ise, size güveniyorum çocuklar biliyorum ki siz kopya çekmezsiniz diyerek hoca sınıftan çıkar gider. not: benim için tabii başkasını bilemem. hocalarının enteresan bi şekilde okulun ilk haftalarında çorap üstü sandalet giymeyi tercih ettiği ve o sıcakta öğrenciyi baymayı çok iyi becerdiği ders din kültürü ve ahlak bilgisi dersi zorunlu bir derstir ve ilkokuldan beri görülmek zorundadır malesef.bu yanlış günümüzde de devam etmektedir.bu dersin temelinde sözde, dinler hakkında bilgi sahibi olmak, kendi dinini öğrenmek,ahlaklı olmak gibi kavramlar vardır.fakat göstermelik uygulamalar bunu sağlamaz.din kişinin kendi tercihi bir olgu olmalıdır fakat çoğumuzun doğduğumuzda kulağımıza üflenmesinden öte din dersleriyle bu durum bir dogma halinde sunulmaktadır.din dersi kaldırılmalıdır.yerine ortaokuldan itibaren başlayıp bütün ortaokul ve lise yıllarınca devam eden felsefe ve psikoloji dersleri konulmalıdır.dinler bu iki kavramdan bağımsız düşünülemez ve algılanamaz.zaten bu kavramlar dini kapsayan, ele alan kavramlardır,ama bir dogma olarak değil.böylelikle kişi düşünce sistematiğindeki kabullerden,dogmatiklikten,sorgulama eksikliğinden kurtulabilirböylece gerçekten kendi kararını kendi verebileceği için herhangi bir dine inandığında ya da inanmadığında çok daha sağlam sonuçlara ulaşır. bizler din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinde anlamını bilmediğimiz dualarla,saçma hikayelerle, aşağılanmalarla uğraştık bu güne dek.bu aşağılanmalara bir örnek vererek konuyu pekiştirmek istiyorum.din kültürü ve ahlak bilgisi hocası sınıfa gelir,günün konusu zinadır.konuya şöyle girer: -çocuklar şimdi iki tane elma şekeri var,biri yalanmış biri yalanmamış.hangisini tercih edersiniz? bu mantıkla söylenmiş cümleleri kurabilen bir insandan neler öğrenilebileceğini tahmin edersiniz sanırım,ve bir üst düşünceyle din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin neye benzediğini de... lise ve ortaokul öğrencilerinin''hocam şöyle oturmak günah mı'',''hocam böyle konuşmak günah mı'' gibilerinden saçma sapan sorular sorarak dalga geçtikleri derstir. 1980'den beri.. özünde evrensel ahlak yasalarının anlatılması gereken bir dersken, çoğu din hocasının kendi geçmişinden gelen aile terbiyesini aşılamaya kalktığı ders. ortaokulumda hocanın masanın üzerine çıkarıp hadi bakalım nasıl namaz kılınır göster dediği ders. nüfus cüdanında dini: islam yazmayan hiçkimseye zorunlu olarak verilmeyen ders. inanç özgürlüğüne aykırı bir durum da yoktur ortada, zira kimlikte din bölümünde islam yazmaktadır. he denirse ki bu ülkede din değiştirilemiyor, 'dinsiz' ibaresi yazılamıyor onu da başka bir başlıkta inceleriz. illa ve illa ki iel için din bilgisini bir kenara bırakırsak, ahlak bilgisini bize kimin, nasıl, hangi hakla vereceği ve bu bilginin aileden ya da bireyin bizzat edinemeyeceği görüşünü benimsemiş akılların bu tarz eğitim süreçlerine karar verebilmelerini insan aklı ve hayalinin almadığı bir ders.. kimi durumlarda işin içine allah girdi mi, işin içinden çıkılamayan bir derstir kendileri hoca: kopya mı çektin lan, ver o kağıdı öğrnc: hocam lütfen , vallah kopya çekmedim hoca: sus sıpa ver kağıdını öğrnc: hocam allah aşkına, valla kopya çekmedim hoca: bırak allahını seversen yahu... Kaynak: İtüSözlük |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:42 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.