charles dickens
 

klasik ingiliz edebiyatının en büyük romancısıdır.

eselerinde toplumsal konuları işlediği gibi, insan ruhunu da çok derinlemesine incelemiştir.

david cooperfield

büyük umutlar *

iki şehrin hikayesi *

zor zamanlar *

oliver twist

gibi önemli eserleriyle tanınır.

ingilizce dersinde kitap özeti alıp da kitabı okumadan özet vermek istiyorsanız seçeceğiniz yazar.



özet olarak bir orphan ve başından geçen acı dol olayları yazmanız iyi bir not almanızı sağlayacaktır.

ingiliz edebiyatı denince akla gelen ilk isimlerden hatta belki de en önemlisi. bir ton romanı ve öyküsü takdire şayanken, kendisi atmosfer yaratma ve bunu aktarma olayını yemiş bitirmişken, benim için önemi çocukça bir noel öyküsü olarak dahi addedilebilecek a christmas carol'la tavan yapar.



dickens okurken bir yandan dickens'ın anlattığı hikayeyi yaşarsınız, diğer yandan da o dünya size yeni bir uyarlama imkanı sunar tasvirleri ve duruşu ile. o yüzden her dickens eseri tek pota maçta ikilik basket gibidir benim için.

uykusuzluk hastalığına yakalanan ve sadece yüzünü kuzeye dönerse uyuyabileceğine inanan ünlü yazar

yaşamını tüm çıplaklığıyla okurları ile paylaşan yazarımızdır. çoğu eserinde aslında çoğumuzun çocukluk olarak adlandırdığı, charles dickens içinse "acının, ezikliğin, sevgi ve güven eksikliğinin, yaşarken kayboluşun, zorlukların ve küçücük bir ruhun fabrikada çalışmaya başlamasını" izleyen görünürde küçük bir çocuğun olduğu bir dönem vardır.



yetimlerin ve terkedilmişlerin sesi olan yazarımızdır.

sekiz kardeştirler. babasının sorumsuzluğu ve kazandığı parayı gereksiz şeylere harcaması ailenin dağılmasına ve buna parallel olarak da dickensin yıkımına yol açmıştır. okulunu dahi bırakıp bir fabrikada çalışmaya başlamıştır. bir çocuğun o yaşlardaki psikolojisi dickensin tüm romanlarına sinmiştir. yalnızlığın, sefilliğin, utancın ağrısıyla yıllarca çalışmıştır. 12 yaşındaki bir çocuk için fazlasıyla hassas ve zeki bir çocuktur. ölene kadar da yaşamındaki bu içini yakan acıyı dile getirmiştir. bu nedenle de eserlerinde büyük umutlardaki pip adlı bir çocuğun umutları içinde kayboluşundan david copperfielde kadar ağlayan, ezilen ve adeta kayıp bir çocuğun resmi çizilir.



çoğu edebiyatçı charles dickensın hayatını en çok david copperfield adlı eserinde görüldüğünü düşünür. bence tüm eserler onun mutsuzluk günlerinin belgesidir. sadece olay örgülerinde daha fazla karakter olduğu için david copperfield kadar açıkça görülmemektedir.



Kaynak: İtüSözlük