![]() |
kemal sunal * kibar feyzo Kemal Sunal'ın en unutulmaz karakteriydi. Sinemanın "saban"ı Kemal Sunal'ı ölümünün 8. yılında ailesi ve birkaç dostu dışında hatırlayan çıkmadı. Ölümünün sekizinci yılında, dün, sade bir aile töreniyle anılan sunal'ın oğlu tiyatro oyuncusu ali sunal, anma törenine katılımın az olması konusunda, "her sene boyle aniyoruz. Vefasızlık olup olmadığı konusunda bir şey demeyeceğim. Yaz zamanıdır" dedi. 3 Temmuz 2000'de, "balalayka" filminin çekimleri için trabzon'a gitmek üzere uçağa binen ünlü komedyen, havalanmadan kısa süre önce geçirdiği kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetmişti. Televizyon kanallarının, neredeyse her gün yayınladıkları filmlerini bir reyting araci haline getirdiği kemal sunal, canlandırdığı unutulmaz karakterleri ve sinemaya katkıları nedeniyle, her yıl standart kısa bir biyografik hatirlatmayla anılmaktan daha fazlasını hak ediyor. şarlo ekolündendi... 1944 yılında malatya'nın Doğanyol ilçesinde doğan sunal, Vefa Lisesi'nden mezun oldu. sanat hayatina, "zoraki tabip" adlı tiyatro oyunuyla başladı. Bir yıl kadar kenterler tiyatrosu'nda çalıştıktan sonra devekusu kabare tiyatrosu'nda görev aldı. 1973 yılında ertem egilmez'in yönettiği "tatli dillim" filmiyle sinemaya adımını atan sunal, adını turkiye sinema tarihine en başarılı komedyen olarak yazdırmayı başardı. Hatırımızda en çok kalmış örnekleriyle sinemanın "inek saban"ı, "kibar feyzo"su ve "zubuk"ü Kemal Sunal'ın komedyenlik öyküsü, güldürürken düşündürme eyleminin en başarılı örneklerindendir. kemal sunal der ki.. Kalabalık kadrolu filmlerinde, diğer karakterlerin etkisini kırmadan kendi rolünün hakkını fazlasıyla veren Sunal, "sut kardesler", "hababam sinifi" ve "tosun pasa" filmlerinde farklı "saban" kimlikleriyle, saf, içten, sıkça kandırılan ama kandırmayı da bilen, sevimli bir karakteri oynuyordu. "kibar feyzo", "salako" ve "koyden indim sehre" filmleri ise dönemi gereği Sunal'ın toplumsal sorunlara daha çok yaklaştığı rolleri içeren filmlerinden oldu. Bu anlamda "kibar feyzo" filmi ve karakterin kendisi, düzen eleştirisi açısından oldukça başarılı bir örnektir. "saban"lı filmleri başta olmak üzere, duruşu, konuşmaları ve şaşırtan çıkışlarıyla, aslında "olmak istedigimiz" karakter özelliklerini anlatan sunal, bu anlamıyla yönetmenin mesajını en iyi ileten oyunculardan biridir. Bazen bir aga, bazen bir patron, ama genelde hep egemen iktidar onu kandirmaktadir. Sunal ise senaryonun gidişatına göre bazen başında, bazen ortasında, "duruma uyanip baskaldirir." haksizliklara boyun egmemek gerektiğinin altını çizen bu rollerle Sunal, sevgiyi, paylaşmayı ve hakkını aramayı ön planda tutar. Yıllar geçtikçe, her filminde, biraz daha "mucadeleye" doğru yaklaşmaktadır. 70 ler ve sinif mucadelesi kibar feyzo, ağa kızını sevince, başlık parasını biriktirmek için kente çalışmaya gitmek zorunda kalır. Kentte farkli bir duzenle karşılaşır. Orada öğrendiklerini köyde uygulamaya kalkışınca, agayla karsi karsiya gelir ve aslında kentteki yaşamla köyün, egemenin baskisi açısından hiçbir farkı olmadığını anlar. aga patron, koylu isci ve koy kent karşılaştırmasından, ortaya toprak reformunu ve feodal sistemin çarpıklıklarını eleştiren güzel bir örnek çıkar. "isci kardes patron kalles", "faso aga", "topu topu 141 142 bassiniz" gibi unutulmaz replikler, filmin yönetmeninin oldukça siyasal bir mesaj kaygısı güttüğünün de işaretidir. Bu anlamda, kemal sunal filmlerinin yönetmenlerinin * dönemin toplumsal ve siyasal yapısı ile bunlara dair eleştirilerini ortaya koymaktaki başarılarının hakkı verilmelidir. 1976-77 yıllarındaki "kapicilar krali" ve "copculer krali" ile 1978'deki "koseyi donen adam" filmleriyle Sunal, giderek isci sinifina yaklaşan rollerin oyuncusu olur. "koseyi donen adam"daki 1 mayis mitingi sahnesi, televizyon kanallarındaki versiyonlarında daima sansurlenmiştir. isci sinifinin 1 mayis kutlamasinı engellemek için her yolu deneyen iktidar, Sunal'ın ve yönetmen atif yilmaz'ın "kibar feyzo"daki repliklerle verdikleri mesajı okumayı sanırız ki becerememişlerdir. 12 eylul ve sonrası, hep aynı son 80'li yıllarda "katmadeger saban", "ortadirek saban", "zubuk", "tokatci" ve "carikli milyoner" ile Sunal'ın karakterleri, artık serbest piyasa ekonomisinin içindeki öznelerdendir. Ülkenin içinde bulunduğu duruma paralel olarak gelişen senaryolarda Sunal, bu kez isci ve koylu yerine kucuk burjuva veya patron olarak güldürmekte ve eleştirmektedir. 90'lı yıllara gelindiğinde mucadelede görülen zayıflama, sanattaki dönüşümün bir yansıması olarak kemal sunal filmlerinin eski gücünü yitirmesine de neden olmuştur. Sunal artık çok az filmde oynamakta, birkaç televizyon dizisiyle yetinmektedir. Geride bıraktıkları.. 12 eylul 1980 darbesinden önce yarım bıraktığı üniversiteyi, marmara universitesi iletisim fakultesi radyo televizyon ve sinema bolumunu'nden mezun olarak 1995 yılında bitirdi ve yüksek lisans yapmaya başladı. Yüksek Lisans tezi, komedyen kimligi ile kemal sunal'ın ve filmlerinin incelenmesidir ve ölümünden sonra ailesi tarafından yayınlanmıştır. 1977'de "kapicilar krali" ile altin portakal film festivali'nde, 1989'da 2. Ankara Film Festivali'nde "dutturu dunya" ile En iyi Erkek Oyuncu ve 1998'de 35. Antalya Film Festivali'nde yine "kapicilar krali" ile yasam boyu onur odulu aldı. dunya sinema tarihinde sanırız çok az oyuncunun filmografisi sayısız tekrar edildiği halde bıkmadan seyredilen türden olmuştur. Bir düşünün, bugün bir televizyon kanalında "kibar feyzo" oynasa izlemez misiniz? * * |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 09:42 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.