Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Sözlük (http://www.hayatimdegisti.com/forum/sozluk/)
-   -   karacaahmet (http://www.hayatimdegisti.com/forum/sozluk/178099-karacaahmet.html)

bluemoon24 12-01-2009 07:27 AM

karacaahmet
 
mezarlık.

istanbuldadır.

dünyanın 2. büyük, istanbulun en büyük mezarlığıdır.

herkes birgün karacaahmetli olacak gibi bir inanış hakimdir yöre insanında.

nickimi aldığım mekanın ismidir ayrıca.

lethromar bunun oldukça gotik olduğunu söylemekte ama değil. tamamen duygusal.
horasanlı bir erenin ismidir.kabri ismini verdiği karacaahmet kabristanında bulunur.

ünlü mezarlığı diye bilinen mezarlıklardan bir tanesi. diğeri için

evimin manzarasını süsleyen yeşillik mezarlık

karacaahmed sultan:

adı üsküdar ile özdeş hale gelen karacaahmed sultanın hayat hikâyesine kısaca göz atalım:

kaynakların verdiği bilgilere göre, karacaahmed sultan, horasan erenlerinden mücahit bir velidir. kendisi moğol istilâsından sonra bir kafileyle anadoluya geldi. mücahitler ordusunda yer aldı. bir çok savaşlara katıldı. doğumu ve ölümü hakkında bilgi bulunmayan bu ermiş zat hakkında çıkan ortaya çıkan menkıbeler dilden dile, kulaktan kulağa dolaşmaya başladı. diğer tasavvuf büyüklerinin olduğu gibi, karacaahmed sultanın da bir çok yerde makamı bulunuyor. manisalılar onu bu şehrin fethinde emeği geçen çok önemli bir şahsiyet diye övdükleri gibi, afyonlular da, afyonkarahisar onun kılıcıyla fethedildi diye hazreti bağırlarına basıyorlar.

işte bu büyük ilgiden ve sevgiden dolayı sırf manisada adına yapılan üç türbe bulunuyor. akhisara bağlı karaköydeki, eşmenin karacaahmed köyündeki, aynı yörede bulunan horoz köyündeki bu türbeler halktan ilgi ve alâka görmeye dün olduğu gibi, bugün de devam ediyor.

karacaahmed sultan hazretlerini, hacı bektaşi velinin hemen yanı başında görüyor, onunla birlikte seferlere çıktığına, sohbet meclislerine katıldığına şahit oluyoruz. hacı bektaşi veli bir gün elini karacaahmed sultanın omzuna kor ve şöyle der:



"bir yerde mekânın olsun

kırk yerde çerağın yansın."



bunun üzerine karacaahmed sultan artık bir yeri sürekli mekân tutmaya karar verir. bir rivayete göre karahisara, diğer bir rivayete göre ise manisaya yerleşir. birçok bölgede makamı bulunan hazretin asıl türbesi, manisanın 5 km. kuzey batısındaki horoz köyüdür. ayrıca afyonun 36 km. kuzeyinde, afyon-kütahya demiryolu ve kara yolları arasındaki karacaahmed köyünde de türbesi bulunuyor.

karacaahmed sultan da merkez efendi gibi, hem maddi hem manevi şifa dağıtıyor. onun hekimliğiyle, hastalara uyguladığı tedavi yöntemiyle ilgili menkıbeler bugün bile halk muhayyilesinde yaşıyor. bunlardan birkaç örnek şöyle naklediliyor:

türk kafilelerinden biriyle horasandan gelen karacaahmed karahisara bağlı tezhöyük civarına yerleşir. tezhöyük köyünün beyi, ovada renk renk çadırlar görünce kâhyasına şöyle seslendi:

- kâhya! git, araştır bakalım. şu ovada çadır kuran adam kimdir? yörük müdür? hayvanları ne kadardır? adamları kimlerdir?

kâhya ovaya gider. mevsim ilk bahardır. her taraf renk renk, cins cins çiçeklerle süslüdür. koyunlar kuzular birbirine karışmıştır. yörükbaşı ise suyun kenarındaki bir ağaçtan elma topluyor. biraz dikkatli bakınca kâhyanın gözleri faltaşı gibi açılıyor. çünkü elma devşirdiği ağaç elma ağıcı değil, söğüt ağacıdır. karacaahmed sultan kendisine şaşkın gözlerle bakan kâhyaya dönüp hal hatır sorar. kâhya da beyin davetini bildirir. hazret, topladığı elmaları bir mendile sarar ve beyin yanına gider. bey, ilk önce bu elmaları almaya çekinir kendi kendine "sihir midir, büyü müdür?" diye söylenir. tam "elmalarını istemem!" demeye hazırlanırken garip bir gelişme olur. beyin, o zamana kadar kimsenin derdine derman bulamadığı, hasta kızı bağırmasını, çağırmasını, feryâd u figânını keser. sükûnet içinde karacaahmed sultanı dinlemeye ve seyretmeye başlar. manzarayı gören bey, büyük bir heyecanla karacaahmed sultanın eline sarılır. saygıyla, hürmetle elini öptükten sonra kendisini soru yağmuruna tutar:

- nerelisin, adın ne?...

- horasan erlerinden karacaahmedim.

- kızım seni görür görmez sakinleşti. halbuki o çok zor bir durumdaydı. aklî dengesi yerinde değildi. bu zamana kadar kimse derdine derman olamamıştı. sende bir hal var, lütfen kızımla ilgilen, ona oku!

karacaahmed sultan bir takım dualar okuyarak kızcağızın tamamen iyileşmesine vesile olur. üç günlük misafirlikten sonra gitmeye hazırlanırken bey kendisine der ki

- çadırına varınca bütün hayvanlarını salıver. akşama kadar yayılsınlar. gittikleri en son yer sınır kabul edilsin. bütün bu topraklar senin ve evlâtlarının olsun!

işte "karacaahmed köyü" böyle kurulur.

bu köy zamanla tam bir hasta tedavi merkezi haline gelir. şöhreti gittikçe etrafa yayılır. burada tedavi gören akıl hastaları en fazla kırk gün içinde şifaya kavuşurlar. karacaahmed sultan kendine mahsus iyileştirme yöntemini oğlu eşrefe öğretir. bu metod ondan torunlarına intikal eder ve günümüze kadar gelir.

merhum mehmet nermi haskanın "yüz yıllar boyunca üsküdar" adındaki üç ciltlik muazzam eserinin, ikinci cildinden öğrendiğimize göre, istanbul ve ankara tıp fakültelerine mensup bazı profesörler 1963 yılında bu köye giderler. karacaahmed sultanın ve torunlarının uyguladığı tedavi yöntemlerini incelerler ve hastalar üzerindeki olumlu etkisine bizzat şahit olurlar. karacaahmed köyünün mensupları hiçbir dünyevî menfaat gözetmeden, sırf insanlara hizmet etmek amacıyla, öteden beri sürüp gelen bu görevi devam ettirirler. işte karacaahmedin yaşadığı devirde, avrupada akıl hastaları içlerine cin girmiş diye acımadan öldürülürken, bu büyük insan bir yandan manevi şifalar dağıtıyor, diğer yandan ise kendine mahsus yöntemlerle akıl hastalarını sağlığına kavuşturuyordu.

karacaahmed sultanın bu yönüne işaret eden aşağıdaki ilâhi bir zamanlar sabah ezanında, ramazan ve kandil günlerinde karacaahmed camiinin minarelerinden okunuyordu. aynı ilâhi bu gün de halk arasında söylenmeye devam ediyor. sözün burasında bir kere daha belirtelim ki, karacaahmed sultanın ve torunlarının insanlığa yaptığı hizmet, anadolunun ve üsküdarın fethinde gösterdikleri himmet büyük bir şükran ve takdir duygusuyla karşılandı. peygamberimizden gelen manevi bir emir üzerine orhan gaziden başlayıp son osmanlı padişahına kadar bu sülâleden hiçbir vergi alınmadı.



karacaahmed ulu veli

akıllanır gelen deli

karşısında hayran bali

sultan karacaahmed sultan

oğlu eşref kâmil insan



dervişler giyer aba

dolaşırlar tekke türbe

karşısında gözcü baba

sultan karacaahmed sultan

oğlu eşref kâmil insan



kaynak: dursun gürlek)

insana feci kasvet veren,ölümü bu derece hatırlatan bir başka yer tanımadım bilmedim.o uzun ağaçlar küçücüktüm kocamandı,büyüdüm halen kocaman.sonumuz da o kocaman ağaçların bedeninde olacak o zaman bende kocaman olacağım.

karacaahmet mezarlığı üsküdar'da zeynep kamil hastanesinin yanındadır. hastane ile mezarlık arasından sadece bir cadde geçer. zeynep kamil'de ilk göreve başladığımda bu bana büyük bir tezat olarak gelmişti. caddenin sağı doğumu, hayatın başlangıcını caddenin solu ölümü,hayatın sonunu ifade ediyordu.



hastane ile yanyana olan bu mezarlık, hastane personeli tarafından yeni başlayan personeli korkutmak amaçlı öyküler yaratmak için kaynak oluşturur. yeni başlayan çömeze öncelikle hastanenin yeni yapılan ek binasının vaktiyle mezarlık olduğu, eski binanın yeterli olmaması nedeniyle mezarlığın boşaltılarak hastane inşaatına başlanıldığı, bu nedenle mezarlarında rahatsız edilen ruhların sabaha karşı hastaneye uğradığı söylenir.



yeni mezunsunuz, korku öyküleriyle büyütülmüşsünüz ve mezarlıklardan korkuyorsunuz. işe başladıktan 10 gün sonra ilk nöbetiniz, saat 03:00 civarı,hastanede yeni doğan bebekler dahil herkes uyumuş, çıt çıkmıyor. koridorda gıcırdayarak yavaşça bir kapı açılır, başınızı merakla kaldırıp bakarsınız. kimsecikler yok, normaldir deyip başınızı önünüze eğer kitabınızı okumaya devam edersiniz. kapı bir daha gıcırdar. dırınınımmmmmm. işte burda bir ürperti sarar vücudunuzu. kendinizi korkulacak hiçbirşeyin olmadığına ikna eder oturduğunuz yerden seslenirsiniz.

-kim var orda ?

cevap yok, merakınız korkunuzun önüne geçer,yerinizden kalkıp koridorda yürüyüp kapısı açılan odaya gider, odanın ışıklarını açıp bakarsınız. tüm hastalar uyuyor, hatta horlayan anneler bile mevcut. işte o anda size anlatılan hikayeleri hatırlarsınız birden.





karacaahmet bana hep korku öykülerini hatırlatır. ve ölümün bir son olmadığını.....

''mekanım hep üsküdar ve karacaahmet anla''



ceza

necip fazıl kısakürek istanbulu tasvir ettiği muhteşem şiirinde çok güzel ifade eder karacaahmet i iki mısrada.

yahya kemal in dediği gibi, ''ölüm asude bahar ülkesidir.'' şehirde ne olduğu, yada kim olduğunuz o şehrin içinde ... mühim değildir ebedi istirahatgahınızda.



hayattan canlı ölüm,

günahtan baskın rahmet,

beyoğlu tepinirken

ağlar karacaahmet

etrafındaki duvarların kadavra sıkıntısı çeken tıp öğrencilerinin cesetleri almasını engellemek için yapıldığı rivayet edilen mezarlıktır.



Kaynak: İtüSözlük


WEZ Format +3. Şuan Saat: 11:16 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.