kara cahil
 

korkulması gereken gerçek kitle,düşmandan daha düşman .

söylesen dinlemez, anlatsan anlamaz, sonra da çıkıp cahil cesaretiyle kafa tutar dünyaya, duyduğu iki kelam onunda yarısı yalan, inandır inandırabilirsen cahil olduğuna

bilmeyen, bilmediğinden beis duymayan, laf anlamaz, söz dinlemez kişidir. kara cahillik virüs gibi bir şeydi, etkisi altına aldığı insanı iflah etmez.



bazen onlara örümcek kafalı diyen de olur.



bir kimsenin belli bir kıyafet tarzını benimsemesiyle de ek alakası yoktur hani. kişi kara çarşaflara da bürünse, kendi içinde, istisnaen ve genel kanıya aykırı olarak laftan sözden anlar ortalama bir insan olabilir. bir kimse bir kıyafeti giyiyor diye onu kara cahil bellemek de bir çeşit mantıksal ilinti kurma bozukluğu olsa gerektir.



ümmilikle de alakası yoktur.



bir zamanlar, tee lise yıllarımda bir yaşlı amca gelmişti okula da kendisiyle müdür odasında bir muhabbete girmiştik . orda amca şöyle bir laf etmişti: siz okuyorsunuz, yazıyorsunuz. ben okumasını da bilmem, tek bir kalem çiziktirdiğim de yoktur. yani ümmiyim. ama cahil değilim. bana cahil diyenin alnını karışlarım. o gün o amcadan müdürümüz de dahil olmak üzere hepimiz öyle güzel şeyle dinledik, ondan öyle güzel bir ders aldık ki, evet, ben de o amcaya cahil diyenin alnını karışlarım.

cahil belki ikna edilebilir, ama kara cahil ikna edilemeyendir. aman tanrım, cahillikte sınır tanımayandır, ya da belki başka bir bakış açısıyla eğitim verilemeyendir. e dolayısıyla bazı grup ya da kişilerin bakış açısına göre değerlendiriyor da olabiliriz, belki hiç de cahil mahil değildir. ama ne denirse densin, kara cahil olduğundan emin olduğumuz adamdan uzak durmak gerekir. kendisine ve başkasına zarar verebilir.



aslında yeterince bilgili-eğitimli olmadığı için başkasına zarar vermesi söz konusu olmayabilir.



fakat bakış tarzının değişip onlara yakın bir perspektiften bakmayı da denemek lazımdır.



Kaynak: İtüSözlük