hayri usta
 

ünversite okuyan her ögrencinin bilmek zorunda olduğu yerlerden biri.

tuzsuz pideli dürüm kavramını hayatımıza sokan,her ne kadar dürümleri dandik olsa da ciğer ve yürek yenmesini tavsiye edebileceğim mekan...

ekmek arası kömürün 2.250.000 tl olduğu yer

baş parmağım kalınlığında şişler kullandığını düşündüğüm yer.

dürümdeki köfteye bakarsanız ortasında parmağınızın girebileği bir boşluk vardır. adeta kılıf gibidir bu köfte.

-ne istersiniz?

-adana

-siz?

-urfa

......

-abi bunlar arasındaki fark ne?

-ne biliim olum ben, birinin acı olması lazım heralde.

-benim dürüm acı değil

-benim ki de....

rivayete göre dürümleri kedi etinden yapıyorlarmış..

niçin taksimde kedi ve köpek bu kadar az hatta hiç yok sorusunun cevabı olan mekan

cimriligi yüzünden peçete yerine kağıt kullanan,her gittiğimden sonra şikayet ettiğim ama her seferinde yine gittiğim ucuz mu ucuz dürümcü

dürümün açık gelmesi ve bu sayede içine istenilen baharattan bolca ve heryere eşit gelecek şekilde koyulabilmesinden dolayı tercih edildiğini düşündüğüm dürümcüdür.

bir keresinde arkadaşı gazlamak suretiyle o küçük sevimli biberciklerden 15,20 tane yedirtip akabinde gelişen bir kahkaha nöbeti sonrası en son elemanın burnundan çıkan yeşil parçalar eşliğindeki ayran kombinasyonunu görüp hızla uzaktaştığım dürüm temelli yeme içme mekanıdır.

dürümlerin içindeki yeşilliklerde her ne kadar minik beyaz böcekcikler olsada ve müşteriler bunları görsede tıka basa dolup taşan yer.

ne zaman hayri usta dense, aklıma oraya dönmeden önceki tantunici gelir. o da güzeldir

iftar için gidildiğinde dürümlerin oldukça geç geldiği mekan. 8 tane dürümü getiremediler adamlar. ayranları 200 ml'lik çelik taslarda getiriyorlar, peçete isteseniz yerine beyaz pelür kullanıyorsunuz. he bir de servis açmaları var, o da önünüze a4 üçüncü hamur kağıt koyularak gerçekleştiriliyor. şiş deliğine biber turşusu rahatça girebilirken, getirdikleri çorba 10 günlük gibi soğuk.



buradan kebapçılar derneğine açık mektup yollamak istiyorum:



sayın dernek,

böyle hizmet anlayışından yoksun kişilerin kebapçı olmasına izin verdiğinizden dolayı sizi eshefle kınıyorum. yeni yasa ile 125 gr olması gereken adana kebabın 50 gr bile olduğu şüpheli. hizmet yavaş, yemek yenen masa yerden anca 70 cm yükseklikte, bu dünyada uzun kişiler de var değil mi? derhal bu vurdumduymazlığa bir çare bulmanız gerektiği kanaatindeyim.



anlamayanlar için: go fuck your fuckin' face tonite, you motherfucker asshole.



o değil biraz daha ileri gitsek süper dayak yerdik, mutfaktaki eleman sayısını tahmin edemediğimizden sessiz kaldık.

dürümcülerde bilirsiniz arabeskçilerle çekilmiş resimler,falan filan doludur.hayri ustadan beklentim de müşteri tipine uygun olarak ozzy osbourne'la çekilmiş resimler,dio'nun dürüm yerkenki hali ve de edgar allen poe'nun hayri usta dürümleri hakkındaki şiirlerini gösteren bir pano hazırlamasıdır.

hayri usta kalitesini gitgide düşürmektedir ve de önceden dürüm+ayran yaptığımız paraya şu anda çay bile içememekteyizdir.gelin görün ki hala bu mekandan vazgeçememekteyiz.neden mi derseniz ayak alışkanlığıdır heralde.ama önceden 4urfa 2 adana siparişi verip,5ciğer 2 kavurma getiren garsondan kurtulduğumuz için gayet mutluyuzdur.

istanbul'un hamamböceği ihtiyacı burdan karşılanırmış vakti zamanında.



Kaynak: İtüSözlük