hakan şükürsüz bir sistem
 

türk futbolunun hala geliştiremediği sistemdir.

şahanedir

son milli maçlar göstermiştir ki 10 işi oynanması pahasına, uzun süre geliştirilemeyecek olan sistem...





sistem denen şey birkaç bileşen üzerine kurulduğu ve 'hakan şükür'lü sistem'in tanımlı tek bileşeni 'hakan şükür' olduğuna göre 'hakan şükür'lü sistem' aslında bir sistem değildir.

*

uzun süre onun gibi bir forvet olmadığı için ne galatasarayda ne de milli takımda böyle bir sistem olmamıştır.ancak yaşının ilerlemesine mütakiben yeni birilerinin gelmesi için çalışılmalıdır.

her ne kadar yaşı ilerlemiş olmasına rağmen hakansız bir milli takım düşünülemez. çünkü o sahada gezinse bile sadece onu 3 adam marke ettiği için diğer takım arkadaşlarına rahatça at koşturma imkanı doğuyor. bugün hakan'a bok atanlara hakan'ın profesyonel kariyeri boyunca kaç gol attığını sorsak ağızlarını açamazlar. hakan profesyonel kariyeri boyunca 350'nin üzerinde gol atmıştır. bu sayı milli takım, avrupa kupaları ve formasını giydiği 1. lig takımlarında attığı gollerin sayısıdır. bu adam forvettir. ve işini en iyi şekilde yapmıştır. daha iyisi çıkana kadar da en iyi olarak kalmaya devam edecektir.

edit:



anlaşıldı.



hakan şükür'ün oynatılmadığı her sistem... geçmişte attığı gollere sözümüz yok, fakat primlerini ödemiş, ssk emekliliği için gün doldurmaya çalışan birisinin bu milli takıma ne verebileceğini dün gördük. dün oynanan maçta hakan'ı marke eden 3 futbolcu kimlerdi acaba, bir de onu öğrenebilsek. aslında ben 5 kişi saydım onu marke eden, arkadaşlar ise 6 diyor.



lefter de büyük golcüydü, ama artık oynamıyor.

futbolla alakası bile olmayan, ofsayt nedir sorusuna cevap veremeyecek fethullahçı arkadaşların, köylü kurnazlığı ile karşı çıktığı sistemdir.



ancak bu sistemi uygulamaya çalışan ersun yanalın başına gelenlerden sonra kimsenin uygulaması pek olası görünmemektedir.

28 mart 2007 türkiye norveç maçında milli takımımızın uyguladığı sistemdir. milli takımımızın en kısa boylu oyuncusu gökdeniz karadeniz zorunlu durumlarda hava toplarına çıkmış ve top almış, ayrıca tuncay şanlı ile beraber defansın arasına yaptıkları koşular ve emre belözoğlu ve hamit altıntop tan aldıkları ara paslarıyla rakip kalede tehlikeler yaratmışlardır. böylece kadroda ismi geçen hakan şükürümsüye rağmen milli takımın hızlı oynadığı zaman ne kadar tehlikeli olduğunu göstermişlerdir. hakan şükür ise 35 yaşına gelmesine rağmen milli takımın şımarık patron çocuğu olmaya devam etmekte, bana ne kırcam işte bütün rekorları, gündemde hep ben olcam triplerinde etrafta dolaşmakta, buna rağmen sözde rekorları kırmak için hiçbir çaba göstermemekte, gösterememektedir. hakan'ın n tane defans oyuncusunu peşine taktığı günler de 2002 dünya kupasından sonra bitmiştir. rakip defans oyuncuları artık onun peşine takılmak yerine, onu allaha havele etmeyi tercih etmişlerdir. gönül isterdi ki tugay kerimoğlunun yarısı kadar profesyonel olabilseydi. zaten her beceriksizliğinden sonra takım arkadaşlarına dönüp hatayı onlarda arayan bir futbolcudan başka ne beklenebilir ki. allah galatasaraya, milli takımımıza ve tabii ki de 70 milyona sabır versin.
şükür yani dedirten bir sistemdir.

kullanılmış ve ebemizinkini görmemizle sonuçlanmış bir sistem.

yahu bu adam illa bir gün futbolu bırakacak. onun üzerinden mi geliştirilecek bütün sistemler? illa ki şimdiden onsuz sistemlerin geliştirilmesi, oluşturulması gereklidir. netekim iyi de olur belki türk futboluna henry benzeri bir forvet yetiştirildiğinde.



Kaynak: İtüSözlük