Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Sözlük (http://www.hayatimdegisti.com/forum/sozluk/)
-   -   pablo neruda (http://www.hayatimdegisti.com/forum/sozluk/175252-pablo-neruda.html)

bluemoon24 12-01-2009 02:35 AM

pablo neruda
 
* şili'li ünlü şair.



* 1904 - 1973 yılları arasında yaşamış sosyalist şair...







asıl adı neftali ricardo reyes basoalto olan şair, çekoslovakya'lı şair jan neruda'ya olan hayranlığından dolayı Pablo Neruda takma adını aldı...







1971 yılında ise, nobel edebiyat ödülünü almıştır...







nazım hikmet için şöyle bir şiir yazmıştır







* KIZIL ÇiZGi







Daha sonra, kral



Yorgun ellerini kaldırdı



Ve haydutların



Yüzleri üstünden



Dokundu duvarlara



Kırmızı çizgi



Çektiler buraya



Altın ve gümüşle



Doldurmak gerekiyordu



Üç odayı



Kanlarının çizgisine dek



Doldurmak gerekiyordu



Altının çarkı geceler boyu döndü,



Ve şehitler çarkı hiç durmamacasına.



Toprağı pençelediler



Köpük ve sevgi mücevherlerini ipliğe



Geçirdiler



Nişanlının bileziklerini kopardılar



Tanrılarını bıraktılar



Çiftçi eski antika paralarını teslim etti



Balıkçı altın damlasını



Demir parmaklıklarda bir yankı titredi



Ve yüceliklerde cevap verirken mesaj ve ses



Altının çarkı dönmeye devam ediyordu



O zaman kaplanlar toplandılar



Kan ve gözyaşını paylaştırdılar



Atahualpa biraz kederliydi



Ve Andların sarp yönünde bekliyordu



Kapılar açılmadılar



Akbabalar her şeyi bölüştüler



Mücevherlerin en son kertesine dek



Dinsel firuzeleri



Ve kana bulanmış



Ve gümüş dokunmuş elbiseler



Ve haydutların tırnakları



Her şeyi ölçüyordu



Ve keşişin gülüşleri arasında



Haydutlar arasında



Kral onu kederle dinliyordu.







Yüreği bir vazo gibiydi



Kininin acı özü gibi



Bir sancıyla dopdolu



Cephelerini düşündü



Cuzconun yücesinde



Kendi çağında



Prenseslerini



Egemenliğinde bir ürperme oldu



içindeki olgunluğu hissetti ama



Umutsuz barışı bir hüzündü



Huascarı düşündü.



Yabancılar, burdan mı geçecekler



Her şey bir bilmece, her şey bıçaktı



Her şey sessizlikti



Yalnız kızıl çizgi canlı, çırpınıyordu:



Ölen dilsiz krallığın



Sarı bağırlarını yutan



O zaman Valvarde ölümle girdi



Senin adın Juan bundan böyle dedi



Tam hazırlandığı sırada



Odun yığını



Ağırbaşlılıkla cevap verdi: Juan



Öyleyse benim ölüm adım olacak Juan



Artık, ölümün ne anlama geldiğini hesaba katmayarak







Boynuna ip geçirdiler: bir çelik kanca







Perunun ruhuna girdi.







yazan: pablo neruda



* Nazım Hikmet arkadaşı.



* asıl adı ricardo eliecer neftali reyes y basualto olan sili'li şair. son yüzyılın en önemli şarilerindendir. 1971 yılında nobel edebiyat ödülünü almıştır. aynı zamanda nazim hikmet'in dostudur.



* dünya edebiyat tarihinin en önemli isimlerinden biri olan sili'li şairdir. şiirlerinde eşsiz bir bütünlük yakalamayı başarmıştır. aynı zamanda, büyük türk şairi nazim hikmet'in en yakın dostlarındandır.







salvador allende'nin abd güdümlü bir darbe ile devrilmesinden hemen sonra * ölmüştür.



* BAZI ŞEYLERi AÇIKLIYORUM







Soracaksınız: Leylaklar nerede hani?



Gelincik yapraklı metafizik nerede?



Sözcüklerine incecik delikler açıp



onları saçan yağmur nerede?



Kuşlar nerede hani?







Her şeyi anlatayım.







Kent dışında yaşardım,



Madrid dışında, çanlarla,



saatlerle, ağaçlarla.







Görülürdü oradan



kurumuş yüzü Kastilya'nın



meşin bir okyanus gibi.



Evime



çiçek-evi derlerdi, sardunyalar fışkırırdı



duvarlarından çünkü:



güzel bir evdi



köpekleriyle, çocuklarıyla.



Hatırladın mı, Raul?



Rafael, hatırladın mı?



Hatırladın mı, Federico?



yerin altında,



hatırladın mı, balkonlarında o evin



Haziran ışığı çiçekler doldururdu ağzına.



Kardeşim, kardeşim!







Her şey



o kalın sesler, tezgâhların tuzu,



kabarmış ekmekler çıkaran fırın



ve heykelleriyle Argüelles pazarı



kurumuş bir mürekkep hokkasıydı sanki aldatmalar içinde:



yağ akardı kaşıklara,



ayakların, ellerin derin çarpıntısı



sokaklarda büyürdü,



metreler, litreler, temel



ölçüsü yaşamın,



balık yığınları,



rüzgâr gülünü bile şaşırtan



soğuk güneşiyle kiremitler,



patateslerin ince, çıldırmış beyazlığı,



domatesler yuvalanırdı denize dalga dalga.







Bir sabah tutuştu bunların hepsi,



bütün canlıları yutmak için bir sabah



fışkırdı topraktan



şenlik ateşleri,



silah vardı artık,



barut vardı artık,



artık kan vardı.



Haydutlar geldi uçaklarıyla,



yüzükleriyle, düşesleriyle haydutlar,



takdisler dağıtan kara keşişleriyle



haydutlar geldi gökyüzünden



çocukları öldürmek için,



çocuk kanı aktı sokaklarda



düpedüz çocukların kanı aktı.







Çakalların bile tiksindiği çakallar,



kuru çalıların bile tükürdüğü taşlar,



yılanları bile iğrendiren yılanlar!



Yüzyüze gelince bunlarla



kanını gördüm ispanya'nın,



kabarıyordu



bir onur ve bıçaklar dalgasında boğmak için sizleri!







Hain



generaller:



ölü evimi görün,



bakın paramparça ispanya'ya:



erimiş maden akıyor her evden



çiçek yerine,



her çukurundan ispanya'nın



ispanya yükseliyor,



her ölü çocuktan bir tüfek fışkırıyor,



gören bir tüfek,



kurşunlar doğuyor her cinayetten,



o kurşunlar günün birinde



on ikisinden vuracak yüreğinizi.







Soracaksınız: Şiiri neden



düşleri anlatmıyor, yaprakları



ve büyük yanardağlarını anayurdunun?







Gelin görün kanı sokaklardaki.



Gelin görün



kanı sokaklardaki.



Gelin görün kanı



sokaklardaki.



* "Biz şairler nefretten nefret ederiz ve savaşa karşı savaşırız."







http://tr.wikiquote.org/wiki/Pablo_Neruda



* bana da mektup yazsın diye kıvranıp duracak kadar çok sevdiğim değerli bir yazar.



* i love you without knowing



how, or when, or from where,



i love you simply,



without problems or pride



i love you in this way



because i don't know any other way of loving but this,



in which there is no you or i,



so intimate that your hand upon my chest



is my hand,



so intimate that when i fall asleep



it is your eyes that close.







şiirini yazmış, şilinin nazımı..



* "halkız biz, öldükçe çoğalırız."* dzilerinin sahibi sosyalist şair.



* tabu oyunu şairi.



* "... Yalnızca ateşli bir sabırla tüm insanlara ışık, adalet ve onur saçacak mükemmel şehri kazanacağız. Böylece şiir boşuna yazılmış olmayacak."



pablo neruda



* pablo neruda ile postacisinin diyalogu meshurdur..



neruda siirlerini neden çalip da sevgilisine kendi siirleriymis gibi okudugunu sorar postacisina.







postaci şöyle cevap verir "üstad, şiir yazanın değil ihtiyaci olanındır. benim o şiirlere ihtiyacım vardı.."



* Kuyu şiirinin zaman zaman aklıma gelen dizeleriyle unutamayacağım şair.







"Sevgili, bulamazsın



düştüğün kuyunun içinde



senin için yükseklerde sakladıklarımı:



bir tutam çiğli yasemin,



bir öpüş, daha derin düştüğün uçurumdan."







ayrıca



* .



* sunay akin dan...



nazım hikmet'in ölümünün ardından,nazım hikmete ait olan daktilonun bir köşesine iliştirilmiş bir kağıtta neruda'nın adresi bulunur.bunun sebebi olarak da nazım hikmetin alması gereken ödülü,o dönem ceza evinde olması sebebiyle neruda'nın almasıymış.neruda bu konuda şunları söyler...



buyuk usta nazimin daktilosundan cikan adresin bana ait olusu bugune kadar aldigim en guzel hediyedir



* Nazim Hikmet`le olan dostlugunu ögrendigimde daha da cok sevdigim sair.







Ölüm bir tek bana yazilmis bu öyküde,



Ve asktan olacak ölümüm seni sevmekle,



Cünkü seviyorum seni askim



Kanla, atesle...



* SORU







Sevgili, bir soru



yıkmıştır seni.







geri geldim sana



dikenli kuşkudan.







Ama sen



saklamakta ısrarlısın



sevmediğim gölgenin kuytu bir köşesini.







Sevgilim,



anla beni



seviyorum seni her şeyinle,



gözlerden ayaklara tırnaklara dek,



içinde



koruduğun tüm aydınlığınla.







Benim, o, sevgilim,



kapını çalan.



Hayalet değil, o biri değil



ki bir kez durmuştu



pencerende.



Deviririm kapıyı:



Girerim tüm yaşamına:



Gelirim yaşamaya senin ruhunda:



başa çıkamazsın benimle.







Açmalısın kapıyı kapıya,



uymalısın bana,



açmalısın gözlerini



ki araştırabileyim içlerini,



görmelisin nasıl yürüdüğümü



ağır adımlarla



beni kör gözlerle bekleyen



baştanbaşa bütün yollarda.







Korkma,



seninim ben,



ama ne yolcuyum ne dilenci



senin efendinim ben,



o beklediğinim,



ve şimdi giriyorum



yaşamına,



bir daha ayrılmamak



ve kalmak üzere,



sevgili, sevgili, sevgili.







gibi birçok harika şiirin yaratıcısı, yeryüzü coşkusu, aşk ve insan haklarının büyük şairi.



* Anımsıyorum Seni Olduğun Gibi







Anımsıyorum seni olduğun gibi geçen sonbahar.



Başlığın griydi ve yüreğin sakince.



Gözlerinde savaşıyordu alacakaranlığın alevleri.



Ve düştü yapraklar ruhunun sularına.







Bir boru çiçeği gibi yapışmıştın koluma,



ikircikli ve sakin sesine korunak olurken yapraklar.



Arzumun alazlanıp durduğu kötürüm eden bir ateş.



O uysal mavi sümbül burkulmuş ruhumun üstünde.







Gör nasıl uzaklaşıyor gözlerin, sonbahar gibi uzak,



başlık, o gri, o cıvıltılı ses ve o evcimen yürek,



kömürün koruna öpücüklerimin neşeyle düştüğü



derin özlemlerimin amacı olan şey.







Bir gemiden görünen gökyüzü. Yüksek dağlardaki yaylalar.



Hatıran ışık gibi, duman gibi, o sessiz gölcük gibi.



Ötesinde gözlerinin durur yangında akşam kızıllığı.



Fırıl fırıl sonbaharın kuru yaprakları ruhunda.







Pablo Neruda



Çeviren: ismail Aksoy



* "doğru mu karıncalar evinde düş görmenin görev olduğu!" p. n.


WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:25 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.